Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14
Öyle harfler, kelimeler ve cümleler vardır ki daha siz derdinizi anlatmadan, "Konuyu biliyorum." der, şefkatle sarar, yolunuzu aydınlatır ve dermanınız olur. Şifa kitabının da en önemli varoluş sebebi okuyucusunun gönlüne teselli olmasıdır. Zihninizde sabır ve şükür farkındalığını oluşturarak kaldırılamayacak yüklerinizi hafifletir. Geçmişin olumsuzluklarını ve geleceğin kaygılarını bir kenara bırakarak sessiz ve sakin bir şekilde düşünmenize olanak sağlar. Kün fe Yekün'ün sahibini hatırlatarak çaresizliği
Tükendi
Mu‘tezile içinde yetişerek bu mezhebin hatırı sayılır bilginlerinden biri haline gelen Ebü'l-Hasan el-Eş‘arî'nin kırklı yaşlarında fikri bir dönüşüm geçirerek mezhebini terk etmesinin arka planında hiç kuşkusuz Ebu Hanîfe'den itibaren gelişen Sünni kelam hareketinin önemli tesiri vardır. Eş‘ari, yaşadığı entelektüel dönüşümün ardından Mu‘tezile karşısında cedeli açıdan zayıf duran Ehl-i sünnet düşüncesini kelami metotla savunma görevini üstlenir. Onun mezhebinin kendisinden sonra Şafiîler ve Malikîler'in ya
Tükendi
"Her insan ruhu, Mutlak ve Aşkın Olan'ın duygusuyla; yaratılmış evrenin hem başlangıcı ve hem de sonu olan ve de ondan sonsuzca aşkın olan En Yüce Kudret'in duygusuyla boyanmıştır. Bu duygu, insanın kendi dünyasının düzlemi üzerinde ve ötesinde var olan şeyi algılama aracı olan akl-ı selîm (intellect) melekesine aittir. Her ne kadar Hubût/Düşüş'le birlikte, "akl-ı selîm"in tam kudreti kaybolmuşsa da, nurundan geriye kalan yine de, yukarıdaki ayetin açıkça ortaya koyduğu gibi inkâr edilemeyecek kadar güçlüdü
Tükendi
Bu mektupların yazarı Mulay el-Arabî ed-Darkavî, 13. Yüzyılda, Şeyh Ebul-Hasan eş-Şâzilînin kurduğu Şâziliyyenin Fas kolu olan Darkavî tarikatının kurucusudur. Fas, Cezayir ve diğer Kuzey Afrika ülkelerinde tasavvufun gelişmesini sağlamıştır. Mulay el-Arabînin bazı müridleri sonradan şeyh oldular ve yeni kollara kendi adlarını verdiler. Medeniyyenin kurucusu olan Şeyh Muhammed Zafir el-Medenî bunlardan biridir. Türkiyede kayda değer bir etkisi olan el-Medenînin oğlunun, Sultan II. Abdülhamidin de şeyhi oldu
Tükendi
Yayılımının genişliği ve müntesiplerinin çokluğu bakımından İslâm dünyasında halen yaşayan tarîkatlar arasında ilk sırada gelen Nakşibendîlik hakkındaki bu eser, konunun dünya çapında uzmanlarından Prof. Dr. Hamid Algar'ın bir ömür süren araştırmalarını ortaya koyuyor. Tarîkatı teorik/irfanî, siyasî, sosyolojik ve tarihî bakımlardan kapsamlı bir incelemeye tabi tutan bu eser, her biri belirli bir noktayı derinliğine inceleyen makalelerden meydana geliyor. Eserin en önemli yönlerinden birisi, araştırmanın ya
Kadim öğretileri içinde barındıran Gnostisizm, insanlık tarihi boyunca seçkin topluluklar tarafından günümüze ulaştırılmıştır. Önce Hristiyanlık, sonra İslâm altında varlıklarını sürdüren, Heretik toplulukların aralarındaki benzerlik, ilk bakışta göze çarpmasa da detaylarda gizlidir. Hristiyan ve İslâm mistizmini birbirine bağlayan unsurlar, maddeden manaya geçerken Tanrı'ya ulaşma amacı taşıdığı düşünülse de, "en-el hak" söylemi ana ekseni oluşturan mihenk taşıdır. "Yaratıcı zekâya sahip olmak" iki dinin o
Tükendi
Her şeyden önce bir edebî tür olan mektuplar; bu özelliğinin yanı sıra haber verme, içinde bulunulan hali tasvir etme, bir konuyu izah etme, bir görüşü telkin ve bir vazifeyi tevdi etme gibi amaçlarla yazılan metinlerdir. İslam edebiyatında mektup türünün gelişimi ise Hz. Peygamber'in (sav) mektup yazdırmasından mülhem olmuştur. Bu durumun neticesinde dostlarıyla haberleşen sıradan insanın yanında hükümdarlar, devlet adamları, tüccarlar, toprak sahipleri, sanatkârlar, mütefekkir ve şairler de mektup yazmışl
İnsanı ölüm ve ötesinin hakîkatine vâkıf edebilmek; ne cehâlet karanlığıyla bulanık beşerî bilgilerin, ne vesveselerle karışık sakat felsefelerin, ne de ipe sapa gelmez bâtıl kanaatlerin kârıdır. Ölüm karanlıkları, böylesine "kısa mesafe" ışıklarıyla aydınlatılamaz. Vahiyden feyizlenmeyen nâkıs bir aklın kırık dökük bilgileri ve nefsânî telâkkîleriyle ölüm ve âhiret vâdisinde dolaşmaya kalkışmak, ebedî hayatı büsbütün tehlikeye atmaktır. Zira ebediyet yolculuğuna dâir ilâhî dayanaktan mahrum beşerî bilgile
Allah'ın Adıyla Uğur Koşar Kitap Seti (6 Kitap Takım)
Tükendi
Abdülganî en-Nablusî (Allah sırrını takdis eylesin), daha çok Şeyh-i Ekber İbnü'l-Arabî hazretlerinin tercümanı, şarihi, takipçilerinden olarak tanınır; hâlbuki sadece Ekberiyye'nin değil, pek çok tarikatın güzelliklerini cem eden bir sufidir. Kādiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarından icazetli bir şeyh olan İmam Nablusî'nin erken yaşlarında tanıştığı tarikatlardan biri de Mevleviyye'dir. Babasıyla beraber semâ meclislerine iştirak ettiği, Şam Mevlevîhanesi postnişîniyle derin bir muhabbet bağı olduğu da bi
el-Münkız mine'd-dalâl İmam Gazzâlî'nin kendi zihinsel ve ruhî serüvenini İslâm kültüründe benzerine pek rastlayamadığımız bir tarzda anlattığı eserdir. Örneğine az rastlanır bir otobiyografi olmasının yanı sıra 5/11. yüzyıl İslâm dünyasının inanç ve fikir hareketlerini değerlendiren muhtevası ile İslâm düşünce tarihinin en özgün ürünlerinden biridir. Başta Türkçe olmak üzere çeşitli dillerde çeviri ve neşri bulunan el-Münkız'ın ilk tahkikli neşri 1939 yılında Dımaşk'ta gerçekleştirilmiştir. Ancak bu neşird
Tükendi
Kendi bilincine ve kendi fikriyatına dayanmayan, bilinçsel temellerini oluşturamamış, fikrî ve amelî bir hazırlık sürecinden geçmemiş bir toplumsal hareket, salt ödünç fikirler ve silahlarla siyasi ve askeri bir zafer kazansa bile, bu zafer o hareketin tarihsel bir misyon yüklenmesine, bağımsızlaşmasına ve özgürleşmesine elvermez. Batı uygarlığı, bir çok yönden yanlışlar içerisindedir ve bu nedenlerle eleştirilebilir ve suçlanabilir. Ama şu bir gerçek ki, bu uygarlık kendisine özgü sosyal, felsefi ve bilims
Tükendi
Bu eser, Abdülkadir Geylaninin farklı yerlerde kaydedilmiş olan irili ufaklı görüşlerinin derlenmesinden ibarettir. Risalelerin çoğu, Geylâni hakkındaki en önemli kaynak ve menkıbname olan Behcetü'l-Esrar'dan derlenmiştir. Bunun dışındaki Mektübât, Gavsiye ve Fatiha Süresi Tefsiri ise müstaki eserlerdir. Anadolu insanı Hz. Geylani'yi daha çok el-Gunye, el-Fethur-Rabbani, Cilâlü'l-Hatır ve Fütühul-Gayb gibi eserlerinden tanır. Onun bu eserlerindeki üslûbu da gerçekten içten ve muhatabı cezbeden, heyecanlandı
Çağın insanı yönsüzlük girdabında..Cinnetle cennet arasıda geziniyor. Beşeri ideolojiler ve egemen güçler insanı parçaladı...Vahiy dışı insan tasavvurları insanın hüsranını hızlandırıyor..Fıtrata ve hilkate itirazlar insanı kendine yabancılaştırıyor..Kendi olmayan, kimliğini bulamayan insan asimile olmaktan nasıl kurtulabilir? Dünün köleleştirilen insanı bugün makinalaştırılıyor..Yine diğer taraftan kutsallaştırılan, putlaştırılan insan galerisinde kimler yok ki? Politikacılar, sanatçılar, sporcular, ruhani
Kahve Bahane Sohbet tarzında, her yaştan insanın rahatça okuyabileceği bazı tasavvufî yazılarımızı derlediğimiz bu esere, sohbetin ve dostluğun önemine işâret etmek için "Kahve Bahâne" adını verdik. Çünkü günümüzün hızla büyüyen şehirlerinde yalnızlaşan insanımız sohbete ve muhabbete her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Bu kitap, daha önce neşredilen "Derviş Keşkülü" ve "İrfan Bahçesi" isimli eserlerimizin bir devamı ve bu serinin üçüncü kitabı olarak da kabul edilebilir. Tasavvufî sohbet tadındaki bu es
Var oluşun kaynağı olan aşk'la, gönüllerimizdeki sevgi, huzur, dua ve şükürle; ağzımızdan çıkan kelimelerin, hatta düşüncelerimizin öneminin sebebi de olan zikirlerimizle bağlantılı, uyumlu, ancak O'nunla kaim olduğumuzu biliyor muyuz! Özümden uzak yaşadığım yıllarda bilmeden ne çok zulmetmişim kendime meğer. Badire dolu yorucu hayatın finalinde, doğayla iç içe, mabedim gibi olan huzur yuvamda Rab'bimle başbaşa olabilmek, O'nu zikredebilmek, O'na şükredebilmek, huşu içinde ibadetlerimi yapabilmek, tasavvu
Tükendi
"Dekuki" dedi ki: Bahtım yaver oldu, ileriye doğru yürüdüm, bir de baktım ki o yedi ağaç bir ağaç olmuş. Her an bir ağaç, yedi ağaç olmakta, yedi ağaç bir ağaç haline gelmekteydi. Hayretten ne hale geldim, bilir misin? Dondum kaldım! Sonra ne göreyim; ağaçlar, cemaat gibi toplanmış, saf düzmüş, namaza durmuşlar! Bir ağaç imam gibi önlerine geçmiş, öbürleri de onun ardında kıyamdalar! Onların kıyamı rüku etmeleri, secdeye varmaları beni büsbütün şaşırttı. O anda Allah'ın "Yıldız ve ağaç, Allah'a secde eder"
Tükendi
Bu eser, sadece Müslümanlara değil; her din, her mezhep ve her meşrepten bütün insanlığa seslenen insanca yaşama rehberidir. Doğruluğu, güzelliği ve mutluluğu arayan herkesin ruhunu yıkayıp sükûna erdiren bir pınardır. FerîdüddînAttâr hazretleri, evrensel çapta bir sûfîdir. O yüzden de seslenişiyle bütün insanlığı kucaklar. "Evlâdım, insanlara sert konuşma yoksa sana sırt çevirirler. İyi günlerinde başkasına yardım edersen, dar günlerinde o da senin imdadına koşar. Öfkesini tutmak, yüce ruhlu insanın ha
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14