Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17
True spiritual Masters are like rivers, each with their own uniquely pure, sweet water, nourished by the highest peaks. Although one may see them flowing on the surface, mostly, they are underground rivers, making it hard to access them. But, if one finds a way to access a true spiritual Master, you will very soon realize that he is, amazingly, a door, a passageway to the deepest realities of existence, a healing for wounded hearts, and a secure harbor within the unending turmoils of life. With that encoun
Tükendi
Günümüzde Türkiye'de otuz tarikat silsilesinin ve bunlara bağlı dört yüz civarında kolun, sekiz yüz civarında medresenin faaliyette olduğu tahmin ediliyor. Çoğu holdinge dönüşen tarikatlar büyük bir ekonomik sektör oluşturuyor. Hızla gelişen her sektörde olduğu gibi, bu alanda da kayıt dışı ve merdivenaltı ekonomi gelişiyor. Bireyin kurtuluşunun cemaat yoluyla gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanç aşılanıyor. Merdivenaltı tarikat ve cemaatler, geleneksel tarikatların yöntem ve söylemlerini taklit ederken, b
Tükendi
Böyle bir sevgi insanı ve gönül dostundan etkilenmemek mümkün müydü? Konuşmalarının arasını Mevlana'nın sözleriyle süslüyordu. Bir çırpıda Mevlana'nın birçok sözünü sıralayıverdi: "Şefkat ve merhamette güneş gibi ol." "Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol." "Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol." "Hoşgörüde deniz gibi ol." "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol."
Tükendi
Börklüce Mustafa, Şeyh Bedrettin´in kahyası ve mürididir. Şeyhliğe onun vasıtasıyla yükselmiştir. Şeyh Bedrettin´in en önde gelen müridi olduğundan siyaseten üzerine gidilmiş, kamuoyunu oluşturmak için de hakkında itiraflar uydurulmuştur. Börklüce Mustafa´ya (Burhan bin Mustafa) ait olan "Tasvirü´l-Kulub" adlı bu eserin içeriği halvet başta olmak üzere tamamen tasavvufa aittir. Mürşidi Şeyh Bedreddin´in "Varidat adlı eserindeki düşünceleri tekrarlanmaktadır. "Tasvirü´l- Kulûb" adlı kitap, Börklüce´nin "zınd
Tükendi
Bütün dünya, kâinat Müslümandır, kimsenin haberi yok. Amerika, Rusya, "Güneş bizim" dese gülersin, değil mi? İslam da herkesin. "Biz bütün insanlık için geldik." Allah'ın Resulü öyle diyor. Peygamber Efendimiz kâinatın [peygamberi], sırf Müslümanların değil. Kuran İslamiyet'in kitabı değil, bütün kâinatın kitabı. Çağdaş bir Kâmil Mürşid'in, yani Yetkin Bilge'nin öğretileri, ilk kez bu kitapta düzenli bir şekilde bir araya getiriliyor. Yazar, uzun bir süre boyunca İç Anadolu'daki Tasavvuf büyüklerinin huz
Tükendi
Horasan'ın Nişâbûr yöresinde yaşayan Kuşeyrî Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in veziri Kundurî'den eziyet görmüş ve hapse atılmış Sultan Alparslan'ın veziri Nizâmülmülk'ten ise ilgi ve himaye görmüştür. Mutasavvıf olarak öne çıkan Kuşeyrî tefsir hadis kelâm ve fıkıh gibi ilimlerde de uzmanlaşmış ve dinî ilimleri birbirinden ayırmayarak ötekileştirmeyerek mezcetmiştir. Kitap ve sünneti her şeyin önünde tutan Kuşeyrî daima bu ikisine göre hareket etmeyi tavsiye etmiştir. Ona göre Peygamber'in getirdiği ile amel e
Hasan Bin Mevlâ Muhammed Münebbihâtu'l-Kulûb isimli eserini zamanın padişahı Sultan II. Beyazid Han'a sunmak üzere hazırlamıştır. Eserin padişaha sunulacak düzeyde olması ne kadar değerli ve önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Münebbihâtu'l-Kulûb isimli bu eser ibadetlerin ve kulluğun icrasında kalbin fonksiyonunu ortaya koyması ve pek çok tasavvufî konuya açıklık getirmesi bakımından da önem arz etmektedir. Kalp dünyevî nefsanî şeytanî havâtırla doldurulur ve ibadet için de hazır olmazsa sarhoş gibi olur v
Her toplumun ve medeniyetin öz eleştiri nefis muhasebesi yapamaya kendini sorgulamaya hesaba çekmeye buna göre kendisine çeki düzen vermeye ve hatalardan sıyrılmaya ihtiyacı vardır. İbn Teymiye İslam fikir tarihinde bu işi yapan âlimlerden biridir. O ezber bozan bir münekkit/eleştirmen (critic critical) muhalif bir düşünür yazardır. Yaptığı eleştirilere yorumlara değerlendirmelere ve tahlillere o dönemin ihtiyacı vardı günümüzün de buna ihtiyacı var. Söz konusu eleştiriler ilim ve fikir tarihimizin doğru an
Tükendi
Bu eser Musa Carullah Bigiyef'in (1875-1949) Ebü'l-Alâ el-Maarrî'nin el-Lüzûmiyyât isimli divanından yaptığı tercümeyi eleştiren bazı kişilere cevap vermek amacıyla yazdığı bir kitaptır. Ancak Musa Carullah'ın bu cevapları sadece el-Lüzûmiyyât tercümesine yapılan tenkitlerle sınırlı kalmamış; onun başta Arap dili ve edebiyatı olmak üzere Kelam, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Fıkıh usulü ve Tasavvuf gibi çeşitli İslamî ilimlere yönelik eleştiriler manifestosuna dönüşmüştür. Musa Carullah'ın bu eserindeki İslamî ilim
İlhâmlarını doğrudan doğruya Kur´ân´dan ve peygamberin hayâtından alan gerçek İslâm âlimleri, sâdece kendi devirlerinin insanını aydınlatıcı birer ışık kaynağı olarak kalmazlar. Bıraktıkları değerli eserlerle, yüzyıllar sonrası, hattâ kıyâmete kadar gelecek insanların ufuklarını da aydınlatırlar. İşte, elinizdeki kitap İlâhî Nizâm da, büyük İslâm âlimi Gazâlî´nin asırlar öncesinden bize sunduğu, ufuk aydınlatıcı bir ışık kaynağıdır. Gelin onları dikkatle okuyalım ve insanlık ufkumuzu aydınlatalım…
Tükendi
Tabiiyyunların, mevhum ve hakikatsiz tabiat dedikleri şey, olsa olsa ve hakikat-i hariciye sahibi ise, ancak bir sanat olabilir, sani, olamaz. Bir nakıştır, nakkaş olamaz. Ahkamdır, hakim olamaz. Bir şeriat-ı fıtriyedir, şari olamaz. Mahluk bir perde-i izzettir, halik olamaz. Münfail bir fıtrattır, fatur bir fail olamaz. Kanundur, kudret değildir; kadir olamaz. Mistardır, masdar olamaz. -Said Nursi-
Tükendi
Şiî mezhepler içerisinde Ehl-i sünnet'e en yakını Zeydiyye mezhebidir. Bunun başlıca sebepleri arasındaZeydîlerin diğer Şiî fırkaların aksine Hz. Ebû Bekir (ö. 13/634) ve Hz. Ömer (ö. 23/644) konusundaki görüşleri gelmektedir. Ayrıca Zeydî hukukunun büyük oranda Sünnî mezheplerle benzerlik arz etmesi de önemli bir etkendir. Bununla birlikte Zeydîlerin Hz. Ali'yi (ö. 40/661) sahâbeninen faziletlisi ve imâmete en layık görmelerinin yanı sıra kelâmî konuların pek çoğunda Mu'tezile ile aynı görüşü benimsemeleri
Tasavvuf, İslam’ın manevi veçhesi, zühd hayatı, güzel ahlak, nefis terbiyesi, mücahede, marifet, muhabbet, vuslat, miraç, manevi yolculuk vs. gibi birçok değişik kavramla tanımlanır. Bu çalışmada söz konusu tanımlar çerçevesinde tasavvufun mahiyetine ilişkin genel bir perspektif ortaya koymaya çalıştık. Tasavvufa giriş mahiyetindeki çalışmamız aynı zamanda tasavvufun müstakil bir ilmi disiplin hüviyeti kazanmasında önemli katkıları olan meşhur sûfiler ve eserleriyle ilgili bilgiler de ihtiva etmektedir.
Ölümünden sonra yaklaşık sekiz yüzyıl geçmesine rağmen, Mevlananın felsefesi unutulmamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, düşüncelerinin evrensel olması ve düşüncelerini şiir sınırsızlığı ile sunabilmiş olmasıdır. Mevlana felsefesinden etkilenen ve Mevlana'nın görüşlerini temel alan Mesneviliğe, tüm dünyada milyonlarca insan gönül vermiştir. Her yıl Türkiyede tertiplenen Mevlana gününe, birçok ülkeden insanlar iştirak ederek, o'nun felsefesi ve eserlerini tartışmaktadır. Hz. Mevlana'nın çağlar ötesin
Ölümünden sonra yaklaşık sekiz yüzyıl geçmesine rağmen, Mevlananın felsefesi unutulmamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, düşüncelerinin evrensel olması ve düşüncelerini şiir sınırsızlığı ile sunabilmiş olmasıdır. Mevlana felsefesinden etkilenen ve Mevlana'nın görüşlerini temel alan Mesneviliğe, tüm dünyada milyonlarca insan gönül vermiştir. Her yıl Türkiyede tertiplenen Mevlana gününe, birçok ülkeden insanlar iştirak ederek, o'nun felsefesi ve eserlerini tartışmaktadır. Hz. Mevlana'nın çağlar ötesin
İmam-ı Ahmed Rabbani hazretleri, Hindistan'da yetişen en büyük veli ve âlim. Ariflerin ışığı, velilerin önderi, İslam’ın bekçisi, müslümanların baş tacı, müceddid, müctehid ve İslam âlimlerinin gözbebeğidir. Silsile-i aliyyenin yirmi üçüncüsüdür. 1563 yılında Hindistan'ın Serhend (Sihrind) şehrinde doğdu. İmam-ı Rabbani ismiyle tanınmıştır. İmam-ı Rabbani, Rabbani âlim demek olup, kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmi ile amel eden, ilim ve amel bakımından eksiksiz ve kâmil, olgun âlim demektir. Hicri iki
Büyük Nefes Mevlana Hazretlerinin 800. doğum yıldönümünü kutlamaktayız. Yüzyılların bu büyük ruhunun bizim topraklarımızda olması bizim için iftihar vesilesidir. Mevlana hazretlerinin bu topraklarda olmasının bize Allahın bir lütfu olduğunu düşünüyoruz. 800 yıllık zaman dilimi içerisinde attığı tohum yeşermiş, dal budak salmış ve cok güzel meyveler vermiştir. Günümüzde Hazreti Mevlana?ya farklı anlamlar yüklemek isteyenler olabilir. Fakat biz kendisinin sözlerinden biliyoruz ki O´nun bir ayağı İslam?ın üzer
Tasavvuf Tarihi Ders Notları, tam anlamıyla bir el kitabıdır. Hem konuyu özetlemesi hem de yer yer ayrıntıya girmesi bakımından son derece 'kendine özgü' bir metindir. Müellif, bu metni Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde Tasavvuf Tarihi dersini okuttuğu 1950'li yıllarda öğrenciler için hazırlamış ve teksir yoluyla çoğalttırmıştır. Yalnız metin içindeki bir kısım kayıtlardan, burada özet geçtiği konuları, derslerinde genişleterek işlediği anlaşılıyor. Bu ders notları, Tasavvuf Tarihi dersinin İlâhiyat
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17