Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16
Benim Peygamberimin yolu aşk yoludur. Ben aşk çocuğuyum ve benim anam aşktır. Hz. Mevlânâ Bir muhabbet velîsi Hz. Mevlânânın aşk hakkındaki en önemli sözlerinden biridir bu beyit. Allah Resûlünün yolunun toprağı olmakla en büyük şeref sahibi olduğunu anlatan Hz. Mevlânâ Muhammed Celâleddîn-i Rûmî ile Hz. Peygamber arasındaki irtibatı öne çıkarıyor bu kitabında Ö. Tuğrul İnançer. Allahu Teâlâ Müminler Allahı şiddetle severler buyuruyor. Şiddetle sevmenin adına aşk derler yâhu. Eşeddü hubben lillah. İşte K
Korkma, herkes seni terk etse O terk etmez! Herkes seni yalnız bıraksa O bırakmaz! O yokluktadır, O yokluktan doğandır. O her şeyi bilir. O Latiftir, Emindir, Mülk ve Saltanat sahibi bir Emirdir. O sığınaktır, cümle günahkârın sığınağıdır. Eşi ve benzeri olmayan bir Nurdur. Gönüldeki her türlü acıyı, ıstırabı teskin edendir. Sen gizlesen de O senin bütün derdini bilendir. Herkes seni terk etse de O terk etmez. Hiçbir yerde seni yalnız, çaresiz bırakmaz. Gel, Onun yüce gölgesine gir. Korkma, herkes seni
Nefislerin Terbiyesi/Müzekki'n-Nüfus, Anadolu evliyasının büyüklerinden Eşrefoğlu Rûmî'nin duru bir Türkçeyle kaleme aldığı, bir nevi Müslüman şahsiyet eğitimi denilebilecek nefis terbiyesini bütün kavramlarıyla ele alan, seyr ü sülûk yollarında rehberlik eden pratik bir İslam ahlak kitabı. Yazıldığı 15. yüzyıldan bu yana, asırlar ve nesiller boyu hem âşıkların, âriflerin hem de geniş halk kitlelerinin irfanını besleyen, Türk toplumunun iman ve ahlak anlayışına tesir eden Müzekki'n-Nüfus, günümüz insanının
İsimleri Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali... Kâinatın Sevgilisinin eşiğine düşünce yolları, cahiliye kimliklerinden sıyrılarak dost olmaya adananlar onlar... Adları Allah Resûlünün adıyla yan yana anılanlar... Dört Halifenin Menkıbeleri / Menâkıb-ı Çehâr-yâr-i Güzîn, Allah Resûlünün huzurunda imana eren, ömürlerini onun terbiyesi altında geçirerek Peygamberin en seçkin dostları halkasına dâhil olan ve Efendimizin dünyaya veda etmesinin ardından mirasına sahip çıkarak asrı hakkaniyetli idarenin örneklerin
Allah Bietet Nach Deinem Vorhaben... Allah hat den Schlüssel alle deiner Schätze in deine Hand gelegt. Du kannst ihre Türe mit Gebet aufmachen, wann du willst. Wenn du wills du kannst die Türe des Himmels aufmachen und die Leben schenkende Regenfälle auf die Erde herunterlassen. Nur nicht gleich aufgeben, wenn du siehst daß dein Wunsch ist nicht sofort erfüllt ist. Allah hat die Lösung schon bereit bevor das Problem entsteht. Manchmal nimmt das Leben dir deine Träume weg... Das bedeutet daß Allah deine St
Bu kitap, Hz. Mevlâna'nın "Attâr yedi aşk şehrini dolaştı, bizse hâlâ bir küçük sokağın başındayız!" diyerek övdüğü bir İslâm sûfî-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlâna'nın, "Ben söz söylemede Şeyh Attâr'ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attâr'dan duymuşum!" dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır. Gülşen-i Râz'ın yazarı Şebüsterî, "Yüzlerce yıl geçer de Attâr gibi bir şair gelmez!" der. Hüsn-ü Aşk'ın yazarı, dâhî şairimiz Şeyh Galib de ilhamını Attâr'dan aldığını söyler. Hz. Att
Ruhları Arındıran Eser Bir müminin bu dünyadaki huzuru ve öte âlemdeki sonsuz saadeti, dupduru bir gönle, yatışmış bir kalbe ve dingin bir ruha sahip olup olmamasına bağlıdır. Bir bakıma uygulamalı psikoloji el kitabı niteliğindeki bu eseri yazar, inananlar her iki dünyada da gerçek anlamda mutlu olsunlar diye kaleme almıştır. Efendimiz aleyhisselâmın "Kendini bilen Rabbini bilir!" sözünden yola çıkan kitap, kendini gerçekten bilmek isteyene, insanın ruh hâllerini bütün yönleriyle gösteriyor. İnsana berr
Kelam ilmi, çıkış noktası itibariyle dini esasları savunma faaliyetidir. Ancak zaman içerisinde naslar tarafından ortaya konulan Allah ve alem tasavvurunu ayrıntılı biçimde işleyerek sahih ve muhkem bir dünya görüşü oluşturma yönünde ilerlemiştir. Elinizdeki eser, bir yandan kökleri Hz. Peygamber dönemine kadar uzanan bu sürecin tarihsel seyrini kişiler, görüşler ve eserler üzerinden gözler önüne sermektir. Diğer yandan da bu tarihsel süreçte oluşturulan sistematiğin kendine özgü karakteristiğini ve ayırıcı
Cemâlnur Sargut hepimizin sıkça sorduğu günlük soruları tasavvufî bakış açısıyla cevaplıyor. Sargut'a göre; Tasavvuf, insanın çevresiyle kurduğu ilişkiyi Allah'la irtibat olarak algılaması ve buna göre yaşamasıdır. Tasavvuf, Hz. Peygamberimiz'in (s.a.s) devrinde yaşanmış ve mükemmel hâline ulaşmış ahlâkî değerlerin günümüze uygulanmasıdır. Tasavvuf, Kur'an'dan ve sünnetten ayrı değildir. Tasavvuf, zaman ve mekândan bağımsızdır. Tasavvuf, insanlık âlemine barış ve huzur getirecek yegâne global lisandır
Tükendi
Bu kitap, 18 Ekim 1976 - 3 Ağustos 1978 tarihleri arasında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğü'nde Diriliş Muştusu başlığıyla ve yazarın imzasıyla yayınlanan yazılar ile Ekim 1979 - Eylül 1980 tarihleri arasında aylık Diriliş Dergisi'nde çıkan başyazılardan oluşmuştur.
Tükendi
Hüccetü'l İslam İmam-ı Gazâli muhteşem eseri İhyâ-u Ulûmi'd-Din'in özü olduğunu söylediği bu eseri için şunları söylüyor: Her şeyden önce şunu bilmelisin ki; ilmin semeresi olan hidayetin eveli ve ahiri, zahiri ve bâtını vardır. Hidayetin nihayetine ancak başlangıçtaki sağlamlıkla ulaşılabilir. Aynı şekilde hidayetin bâtınına da ancak zahirine vakıf olduktan sonra erişilebilir. İşte ben sana hidayetin başlangıcını gösteriyorum ki, onunla nefsini tecrübe edesin, kalbini onunla sınayasın! Eğer kalbini hidayet
Büyük ruhaniyetli alim Haris el-Muhasibi, Hasan-ı Basri hazretlerinin talebesi Cüneyd-i Bağdadi başta olmak üzere birçok ünlü sufinin hocasıdır. Abdülkadir Geylani ve İmam Gazzali gibi maneviyat üstadlarının da ilham aldıkları seçkin bir mutasavvıftır. Bütün İslami ilimlerde zamanının en bilgili kişisi olarak kabul edilmiş, ayrıca kendisi ilim çevrelerince de âlimlerin ve sûfîlerin kutbu olarak görülmüştür. İnsan psikolojisini en iyi bilen, nefsin aldatmacalarını ve ruhun hastalıklarını çok iyi teşhis ede
İslam medeniyetini anlamak için kuşkusuz İslamın müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevi hayatta belirgin kılmıştır.İşte Armağan Kitaplar bu anlama faaliyetini gerçekleştirmek için yayınlanmaktadır. İslâm Târihinde ve özellikle de Türk-İslâm târihinde, yönetim mekanizmaları, sosyal hayat anlayışı, insan ve diğer varlıklarla ilişkiler, mîmârî, güzel sanatlar, edebiyat ve din bilimleri başta olmak üzere hayâtın
‘Aşktan Söyler Bu Dilim' Mustafa Tatcı'nın yirmi yıla yakın bir süredir bazı gazete, dergi ve televizyonlarda yaptığı konuşmalardan ve henüz yayımlanmayan geniş versiyonlarından derlenmiş bir söyleşiler güldestesidir. Tatcı, bu konuşmalarında Türk Tasavvuf Edebiyatının ince ayrıntılarının yanında Yûnus'un kimliğini, divanını, Türkçe'ye yüklediği manâyı, düşüncelerinin derinliğini didik didik etmekte, konuyla ilgili neler yapıldığını ve nelerin yapılması gerektiğini anlatmaktadır. ‘Aşktan Söyler Bu Dilim'in
Tükendi
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
Ey evladım! Allah'ın nimetlerini itiraf etmediğin sürece kurulman imkansızdır. Nimetleri itiraf seni tevhide gark eder, daha sonratevhitte fani olursun ve ondan başkasını görmezsin. Allah'tan şikayetçi olan O'nunla mücade eden kimse O'nu nasıl sevebilir? Aşk sevgi ve yakınlık bu gibi fiillerle bira arada bulunmaz.
Tükendi
Tasavvufun öncülerinden sayılan Hallac-ı Mansur, 9. yüzyıldan zamanımıza gelen süre içerisinde fikirleri yaşayan bir düşünce adamıdır. İnsan- ‘Tanrı' kavramını "Enel Hak" şiarıyla özdeşleştiren fikir aşamasını ortaya koyması ve bunu kişiliğinde kaynaştırması sonucu, İslam'ın bağnaz kesimince saldırıya uğrayarak hayatıyla ödemiştir. Mansur, ardıllarını yüzyıllar boyu etkilemiştir. Tavasin onun zindanda yazdığı eserlerinden biri ve ayrı zamanda günümüze ulaşan tek eseridir. Elinizdeki basıma Hallac'ın Vasiyet
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16