Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Melâmi Birliği mensupları. Hepsinin bu gece de, her gece olduğu gibi görevleri, nöbetleri var: -Yerebatan Sarnıç'ında tüyler ürperten esrarengiz toplantı. -Hz. Hızır'ın 2000 yılında öldürdüğü çocuk. -Rical-i gayb erenleri ve Melami Birliği. -İstanbul metro tünellerinde oynanan esrarengiz oyun ve Haçlı koalisyonu. -Çocuk ruhunu çalan çete. -Güneydoğu'daki müthiş enerji. Dünya artık asla aynı dünya olmayacak! -Kehf Suresi ve İstanbul... Boğaz'ın Kızı, asırlardır beklenen çeyizini açıyor... Bir Meczubun Rüya
Tükendi
"Bana o kadar yakınsın ki, Sen´i ben sandım, Sana o kadar yakınım ki, beni Sen sandım", diyerek başlıyorlar söze; Ö. Tuğrul İnançer ve Ahmet Özhan. Musikî ile açıyorlar perdeleri, tasavvuf-irfan iklimlerinden süzdükleri beyitlerle, kültür ve medeniyet menbalarına akıyorlar. Eser bizleri sıradan yaşantımızın seyrinden alıp farklı bir bezme intikal ettiriyor. Aşk bezmine, muhabbet bezmine, edeb bezmine...
Tükendi
ve insandan bahsediyoruz her çağda. İNSAN. en mükemmel yaratı. bu inşâyı çözebilmenin derdinde değil miyiz, âdem'den beri? temeli sevgi, merhamet, saygı, kalbî bakış ve hiçbir dilde karşılığı bulunmayan, gönül. çok karmaşık görünse de insan hep bir yol aradı. yaşarkenki büyüyüşünde, darmadağın etti yolunu karıştırdı... aslında bu yol kendisine, kalbine gidecek yoldur. akıl denen, hayât trafiğini yönlendirirken, sinyalizasyonda bâzı hatâlar oluyor elbette. akıl, insanı dilediği adrese kadar götürür. fakat iç
İlim ehline göre dostluk kurmak vâciptir. Allah "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun." (Tevbe, 119) buyurur. Bu bakımdan İslâm'da dostluğun ayrı bir yeri vardır. Dostluk; nefsi kötülüklerden arındırmaya yardımcı olan, sâlihlerin ahlâkıyla ahlâklanmaya vesile olan ilişkiler tesis etmenin adıdır. Sağlam dostluklar sayesinde inananların kalbi güç kazanır, Allah'a imanları artar. "İmanı en kâmil müminler, ahlâkı en güzel olanlardır. O kimseler ki dostlukları incitmez; severler, sevilirl
Tükendi
Doğuş Devrinde İslâm Tasavvufu adlı bu eser, ilmî mesâîsinin büyük bir kısmını tasavvuf araştırmalarına hasretmiş olan meşhur şarkiyatçı ve ilim adamı L. Massignon'un, Essai sur les Origines du Lexique Technique de la Mystique Musulmane adlı muhteşem eserinin İslâm tasavvufuyla alâkalı kısmının, son devrin yetiştirdiği en önemli ilim adamı ve tasavvuf araştırmacılarımızdan biri olan merhûm M. Ali Aynî tarafından Osmanlıcaya yapılan tercümesinin sadeleştirilerek günümüz Türkçe'sine aktarılmış halidir.
Nefha-i sırr-ı Hudâ'ya urefâ dem dediler O deme mâlik olan kişiye âdem dediler Pîrlere sordu Sezâyî ne durur sırr-ı hayât Remz ile bir nefes edip ana dem dem dediler
On sekiz bin âlem halkı cümlesi "bir" içinde Kimse yok "bir"den artık söylenir dil içinde Yûnus sen diler isen dostu görem der isen Ayândır görenlere işte gönül içinde
Düşdüm ezelde zülfüne dâm olmadan henüz İçtim lebin şarâbını câm olmadan henüz "Ben zülfüne ezelde tutuldum ki henüz tuzak yaratılmamıştı. Yine orada dudaklarının şarabını içtim ki henüz kadeh vücut bulmamıştı."
Denizler içerem susuz geçerem Beni kandırası ummân bulunmaz Yitirdim Yûsuf'u Kenân içinde Yûsuf bulundu uş Kenân bulunmaz
Edeb yolun gözleyen Erkânı bilmek gerek Hakk'ı bilmek isteyen İnsânı bilmek gerek
Kimse bilmez ahvâlimi aşk ile yâr olan bilir Yedi iklîm dört köşeye hikmet ile dolan bilir
Nere baksam gözüme sûret-i Rahmân görünür Âşıkım âşık olan cânlara cânân görünür Âşıkın her gecesi leyle-i Mîrâc oldu Belki her bir demine bir nice seyrân görünür
Hak ilmine bu âlem bir nüsha imiş ancak O nüshada bu âdem bir nokta imiş ancak O noktanın içinde gizli nice bin deryâ Bu âlem o deryâdan bir katre imiş ancak
Bir ağaçtır bu âlem meyvesi olmuş âdem Meyvedir maksûd olan sanma ki ola ağaç Bu âdem meyvesinin çekirdeği sözüdür Sözsüz bu âlem âdem bir demde ola târâc
Bu sözleri sanma her insân anlar Kuşdilidir bunu Süleymân anlar Bu sırr-ı mübhemi ârifân anlar Çünki câhillerden pinhân eyledik
"Yûnus Emre ile Aşk Yolculuğu" ismiyle yayımladığımız bu yeni eserimiz, Yûnus Emre konusunda en yetkin çalışmalara imza atan Mustafa TATCI'nın 25 yıllık emeğinin ürünü olarak okuyucuyla buluşuyor. Akademik çalışmaların geniş kitlelere yayılamamasından hareketle, herkesin anlayabileceği bir tarzda hazırlanan bu yeni eserimiz, ciltli olarak basıldı. Daha kolay taşınıp okunabilmesi için cep-boy olarak basılan bu eserimiz, Yûnus'un daha doğru anlaşılmasına vesile olacaktır. Eser, Yûnus'un günümüz insanınca dah
Tükendi
İnsan ister hakim, ister devlet adamı, ister fen adamı, ister sanatkar, ilahiyatçı, şair, edip ve başka meslekten olsun, içinde bir vicdan dünyası bulunabildiği ölçüde insandır. Bu bakımdan devlet idaresi de; adalet icra edebilmek de; bir sanat eseri vücuda getirebilmek de; aslında, insan ruhunun bir ilahisidir.
Mektup günümüzde o eski ihtişamlı yerini kaybetmiş görünse de, insanlık tarihinin şimdiki teknolojik imkanların mevcut olmadığı uzun asırları boyunca en mühim iletişim aracı olmuştur. Allah yoluna davetin mücadeleli ve çetin tarihinde de mektupların çok hayatî bir rol oynadığı görülür. Tasavvufta da mektubun çok önemli bir irşad ve tebliğ vasıtası hâline geldiğini görürüz. Nasıl ki sözün girdiği her biçim -bilhassa şiir gibi- sûfîlerin elinde hakikatleri anlatmak için birer vesile olmuşsa, mektuplar da öyle
Ubeydullah Ahrâr (rahmetullahi aleyh) anlatıyor: "Bir aziz zât, dünyadan ayrıldıktan sonra Şâh-ı Nakşibend Hazretleri'ni rüyasında görmüş ve ona: «–Ebedî kurtuluşumuz için ne yapalım?» diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevâbı vermiş: «–Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun!» Yani, son nefeste nasıl ki tamamen Hak Teâlâ'yı düşünmeniz lâzımsa, hayatınız boyunca da o şekilde uyanık olunuz!"
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed'den kılan; İslâm, îman ve Kur'ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ'ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ'ya, O'nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Muhterem kardeşlerimiz! Bu fânî âlemde hepimiz çeşitli sûretlerde ilâhî imtihanlardan geçiyoruz. Hak katı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10