Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
-Şiirler-Ayakları çıplak, yüreği kıvılcım çocuk,Sarıl az sonra çıkacak mermisine tüfeğinin,Dokun, zemheriden de soğuk çeliğine,Değsin ellerin soğuğun kederine,Baksın gözlerin, bir neslin emeğine,İnan, bir gün değecek hepsine.Sen, üşüdün Mehmet…Ama ısınacak, bir nesil sayende…Puslu gecenin, kutlu sancısı,Acılı haykırışlar, inlerken yüreğinde,Dayan, Mehmet, dayan…Ezan-ı Muhammed aşkına,…Gözün arkada kalmasın Mehmet,Ufacık bedeninin gayreti,Değecek annenin yaşlarına…Ve değecek elleri Habib-i Zişan’ın,En muhtaç
"kim bilir kaç yangından çıkagelmişken çıkamazsın gün olur, tek bir sorudan hiçbir hayat çevrilemez başka bir dile ağır cümlelerde kurulur insan"
Tükendi
uzun boylu değilim uzun lafın kısası türünden ağzımda lafları yuvarlar dururum anlaşılmaz. yakışıklı ve bilge birilerine benzetse de birileri ben haddimi bilirim dalga geçerim kendimle. bir ayağım çukurda üstelik çukurda olan ayağımın baş parmağı kırık. nedenini bilmem ama kadınlar sever beni ama kadınların sezgisinin gücünü bilirim adamdan anlarlar, her ne kadar adamdan saymasam da kendimi.
Derdini dünyaya sığdıramazsın, Dünyayı kalplere sığdıranlar var… Söylediklerimden hiç anlamazsın, Bütün canlılarla konuşanlar var… Her şeyin sahibi Hak’tır bilesin, Tek istediğim budur kenden gelesin. Dönüşü olmayan yere gidersin: Ahirette olup yaşayanlar var… Ah bir yunus olsam deryaya dalsam, Boş bir dünya bilmem nasıl anlatsam, Yolum çok uzundur menzile varsam: Oturduğu yerde gidenlerde var...
Dokunaklıdır koruyarak sevmeler Kimi kayıp şehirler Karıncalara öykünür Öngörüler ilkeldir hep bu yüzden Efsanevi duyguların insafında Körüklenirken kordan yalaz Tüten dumanın Savrulduğu Çekip gittiği O yer Rüzgâr dağlarının burçları Nefes kesici ve büyüleyici manzara Öyle ki Yer çekimsiz
Dağ başında bir evin var, radyo çekmiyor Cızırtının içinden duyduğun kelimeleri kendi kendine mırıldanıyorsun. Müziği kendi başına dinlerken bu sese doğru ilerlediğini sanıyorsun ama müziğine sepet dolusuyla itiraz dileyen paparazziler bir dağın tepesinden teleferikle iniyorlar. Konuyorlar evinin çatısına. Camlarını karartıyorlar makinalarıyla, kapandığını sandığın o hâlde basına çıkıyorsun. Yalnızlık dediğin bir döngüdesin ve dinleyen yok bu sefer. Bir gün pazara iniyorsun, suratında flaş patlı
Tükendi
mahir değilim gün yaprağa dokunur ve unuturum adsız iç çekişlerini şehrin kürüye kürüye beyazlar mı düşler çocuğum şeffaf taslarda yıkasalar kalbimi ayaklarım bilir mi göğün başladığı yeri
gür bitkiler gür karanlıklar bırakıyor ve ben hep aynı şekilde kapatıyorum avucumu kabul sürekli öfke sürekli sürekli bakıyorum kum üstünde donan dalgaya
"Zannetme ki güldür, ne de lâle, Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle..." Ahmet Hâşim, modern Türk şiirinin kurucu şairlerinin başında gelir. Hayattayken yayımlanmış iki şiir kitabı olsa da Hâşim'in Türk şiirinde yarattığı etkinin bir benzerine rastlanamaz. Başta Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Nurullah Ataç gibi isimler olmak üzere, onun getirdiği yenilikleri anlayan ve şiirlerini ayrı bir yere koyanların sayısı azımsanacak gibi değildir. Bugün değerinin daha iyi anlaşıldı
Pars şiirleri bir tükenişin poetik anlatısı olmasının yanı sıra bir özgürlük ağıdıdır. Acımasızca soyunu kuruttuğumuz bu hür ve görkemli vahşiyi içimizden de uzaklara sürmüş ve çoraklaşmışız meğer. Bugün kapımızı çalan küresel yangınlar, salgın hastalıklar ve bunların neticesinde bize sunulan bireysel özgürlüklerin kısıtlandığı ve kontrol edildiği distopik gelecek, bir zamanlar acımasız bir gururla doğayı alt ettiğini sanan insanın, aslında alt ettiği ve yok ettiğinin kendi hürriyeti olduğunu fark ettiriyor
2021 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’ne değer görülen Emre Söylemez, 1993 yılında Muş’ta doğdu. Şiirleri Kurgan, Dergâh, Buzdokuz, Petroleus ve Sadeimge gibi dergi ve e-dergilerde yayımlandı. Hoş Koku, imgeyi bilginin özü olarak gören, özgünlüğü kusursuzlukta değil hayatın ve dilin aksayan yönlerinde arayan, kapitalist tüketim toplumunun deneyimlerini temsil eden nesneleri, sözcükleri ironiyle dönüştüren genç bir şairden geleneksel ritimlerin dışında kurgulanmış bir ilk kitap. “iyi bir eleştiri duymak ist
Tükendi
Neo-epik işlere savaşmamaktan Evlendim çocuklarım oldu savaşmamaktan Sırf param yok diye neler çektim ben savaşmamaktan Daha da kötüsü başkasının memleketinde Yaşıyor gibi yaşadım şu mübarek 36 seneyi savaş Mamak’tan Keçikıran’dan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’den Kars’ın kahraman milisleri Abdullah Beyler Dedem İsmail Bey’den dedem Laz Osman’dan Dedem Ağamalı’dan dedem Omar’dan Bir babam ağlardı bir ben savaşmamaktan Annemin yumrukları için Ben bu işlerin neo-epik işlerine
Son Şiirleri (1959-1963) Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı"... Tadımlık YİNE İYİMSERLİK ÜSTÜNE Sağlığımda açıldı kosmos yolu, Moskovada açılış törenindeyim. Avucumda bir çocuğun sarışın eli, bir yılbaşı ağacı önündeyim. Biliyordum, yaşına bile gelmeden, gözlerinde sırça toplar yanan çocuk, yolcu füzeleri güneşe doğru, yıldızların arasından, balıklar gib
İnananlar güçlüğü elbet yener bilirsin Size ümit bağlayan gelecekler sevinsin Peygamberime âşık, özlenen bir nesilsin. Gel evladım, durma gel yollar seni bekliyor Boşa geçmesin zaman yıllar seni bekliyor. Ve Tunalar, Dicleler, Niller seni bekliyor Haydi yavrum koş yetiş! İller seni bekliyor.
1929-1935 Yılları Arasında Yazdığı, Ama Sağlığında Yayımlanan Kitaplarına Almadığı Şiirleri. 1937-1951 Yılları Arasında Yazdığı, Ama Sağlığında Kendi Derlediği (Ve Ancak Ölümünden Sonra Basılabilen) Kitaplarına Almadığı Şiirler. Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı"... Tadımlık YENİ SANAT Döndü Bin bir volt bin bir amperle döndü motör Kudurmuş bir rüz
Önce Geceyi, Sonra Beni Soy Üzerinden! Ten Harami Sıcağı, Gülüşün Tomurcuk Sav Başından Kendini, Lut’u Unut! Güzel Adamları Var Çıkmaz Sokakların Çıkmaz Sokakların İnsanları Karanlıkta Göz Kırpma Bana, Göremem Sıcağına Bağlıyorum Ağzını Akıntıların Tenini, Tenimle Giydireyim, Utanma İki Dilin Bir İnsan Ettiği Yerdeyiz Söndür Sihirli Lambasını Alaaddin’in En Utandığımız Yerlerimizle Bütünleşiriz Kalabalığı Sağaltarak
Tükendi
80 kuşağının en önemli şairlerinden biri olan Turgay Kantürk, Türk şiir geleneğini ve çağdaş dünya şiirini harmanlayan şiirleriyle, kişisel bir dil geliştirerek döneme damgasını vurdu. İlk kitabı İlk Gibi Son’la 1991’de Behçet Necatigil Şiir Ödülü’ne değer görülmüştü. Sonraları Siyah Eşya (1994), Ay için Küçük Şeyler (1996), Göl Felaketleri (1997), Alfabe Meleği (1997), Seçme Şiirler (1999), Tuzak Kitap (2000), Hayat Siyah Ölüm Beyaz (2004), Yanlış At (2005), Peri Çıkmazı Bütün Sihirler 1991 2010 (2011), Ve
Annemi Sorarsanız İyi, Topuklarına Kadar Mavi Kendini İkinci Bir Dile Hazırlıyor Sığırcıklar Yuva Yaparken Karnının Altına Kimsesiz Bir Dağı Öpmenin Türkçesi Şalvarın Üstüne Dağılmış Renkler Gibi Komşularına Dağıttı Bütün Kederini Ve İçimizdeki Komşu Halklara Üzüldü En Çok Şimdi Herkes Onu Geceye Eklenmiş Bir Saat Sanıyor Büyüdü Tohum, Uykuma Kunduzlar Uğradı Nereye Adım Atsam, Uçurum Hep Orada Başladı
Kedinin Şairi, yalın bir dille şiir örgüsünü oluşturan Özgün E. Bulut’un bugünü eksen alarak yarına doğru uzanan şiirlerinden oluşan bir toplam. Kibir dilinden uzak, sözün büyüsüne, sözün gücüne değer veren şiirlerden oluşan Kedinin Şairi, hayata bakış açısı ve tutunduğu yer itibariyle de insanı kucaklar, ona sımsıkı sarılır. kedim yüzüme bakar durmaksızın o hep çok başına ben hep tek başıma onun ülkesi ev benim ülkem yangın o bir pati ile dünyaları getirir ben çok okşayışla bir şiir bile söyleyemem
Şiir idrak edilenin sınır dışına vurulan kanattır. İnsan şuurunun anlam havzasından taşan ve anlaşılmaktan ziyade duyumsanmaya ayarlı bir cihet taşır. Şiir; örülmüş saçlarını yazıdan çok müziğe kenetler. Bu kenetlenen çentik bir doru tay ve kızgın nal kadar ebedîdir. Şiir potansiyel olarak bir nükleer başlık kadar güçlüdür. Aklımıza gelebilecek her endüstriden daha güçlü bir potansiyeldir bu bahsettiğim. Size bir sır: Büyük şairleri okumak fazla sıkıcıdır. Şiirin hayata temas edenine az rastlanır. Bir tebes
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5