Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 660-680 / Aktif Sayfa : 34
Acaba düzgün ve akıcı bir konuşmam olsaydı, dünyanın en büyük tiyatro oyuncularından biri olabilir miydim? On binler, yüz binler, belki de milyonların önünde hiç takılmadan, hiç kekelemeden, dupduru bir konuşmayla sözlerimi savurabilir miydim sahneden? Hikmet, tiyatro aşığı bir çocuk. En büyük hayali, günün birinde tiyatrocu olup sahnelere çıkabilmek... Ama önünde büyük, hem de doğuştan gelen bir engeli var: Kekemelik. Tıpkı büyükbabası gibi o da kekeme. Hiç odasından çıkmayan, kendisiyle tek kelime bile e
Her şeyi paylaşırız burada. Sevincimizi, üzüntümüzü, dertlerimizi. Ama özlemlerimizi, özellikle seni yakan, her düşündüğünde senin burnunun direğini sızlatan, kişisel özlemlerini pek değil. Çünkü biliriz ki, özlem yakar insanı mahpusta. Herkesin dağ kadar büyük ve içinde akacak lav kadar yakıcı olan bir hasreti varken, bir de bizim yanıp tutuşuyor olmamızın altında kalmamalı insanlar. Bu yüzden kaç gündür kimselere anlatamadan, içim içimi yiyerek dolanıyorum koğuşta. Bir başkayım! Bir delişmen bakıyorum her
Tükendi
Türk şiirinde tüm taşları yerinden oynatan ve sadece şiirleriyle değil, yazıları, hikâyeleri ve tüm çevirileriyle kendinden sonraki Türk edebiyatının bütününe etki etmiş bir isim Orhan Veli. Bütün eserleriyle Kırmızı Kedi’de.Külliyatın bu cildi Hikâyeler, İlk Nesirler, Çeviri Hikâyeler, Orhan Veli’nin ilk nesir örneklerinden, telif ve çeviri hikâyelerinden oluşuyor. Necati Tonga ve Tahsin Yıldırım’ın hazırladığı kitabın ilk bölümünde şairin gençlik döneminde kaleme aldığı biri piyes denemesi olmak üzere düz
Tükendi
Ömer Seyfettin, 1884’te Balıkesir Gönen’de doğdu.Askerlik, öğretmenlik ve yazarlık yaparak hayatını sürdürdü. Askerlikten ayrılmasına rağmen Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi’nin savunması sırasında Yunanlara esir düştü.Bir yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbul’a döndü. 1914’te Kabataş Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı.Ölümüne dek bu görevi sürdürdü. Selanik’te yayımlanan Genç Kalemler dergisindeki yazılarıyla ünlendi, I. Dünya Savaşı yılla
Yüzündeki kahverengilikler ve göğsünün tam ortasından aşağı doğru inen beyaz tüyler olmasa, devasa bir kurt olduğu düşünülebilirdi. Boyunu bosunu St. Bernard babasından almıştı ama bu iri cüsseye biçim veren, İskoç çoban köpeği annesiydi. Burnu, herhangi bir kurdunkinden daha uzundu. Adı Buck idi. Sıcak iklimli Kaliforniya’nın Santa Clara Vadisi’ndeki bir çiftlikte son derece rahat bir hayat sürerken kaçırıldı, Alaska’da kızağa koşuldu. Artık yaban hayatının zorlukları ve insanların acımasızlıklarıyla dolu
Nasıl bu kadar çok gezebiliyorum? Evren bana torpil mi geçiyor? Hayat bana hep güzellikler mi sundu, yoksa ben bugünkü hayatıma sahip olabilmek için çok mu azmettim? Bugüne gelene dek hangi yollardan yürüdüm?Bu kitapta pes etmek nedir bilmeyen ve şimdiye kadar 75 ülke ve 500’den fazla şehre giden bir gezginin Kanada’ya göç etme macerasını, Kanada’da yaşadıklarını ve ardından Kanada, Amerika Birleşik Devleri, Karayipler gezi anılarını bulacaksınız.“Hayat ya cesur bir maceradır ya da hiçbir şey!” Helen Keller
Tükendi
14 Nisan 1914 te Beykozda dünyaya geldi. Edebiyata olan merakı ilkokul zamanlarında başlayan Orhan Veli Kanıkın ilk hikâye denemesi, Çocuk Dünyası Dergisinde basıldı. Bunu farklı yıllarda, başka dergilerde çıkan hikâyeleri izledi. Orhan Veli’nin edebiyata ilgisini fark eden lise edebiyat öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar, destek ve yönlendirmeleriyle Kanık’ın ufkunu açarak, kültür ve gelişimine önemli bir ivme kazandırdı.
Seyyahlar ve Kâşifler Kitabı; insanlık tarihinin en namlı seyyah ve kâşiflerini hikâyelerle selamlamayı amaçlıyor. Bu selam, artık geri gelmeyecek günlere, serüvenlere, efsanevi yolculara yakılmış içli bir ağıt olarak düşünülebilir. Ama, pekâlâ bir davet olarak da! Çünkü hikâyeler, bizim için hâlâ kahramanları çağırmanın aklımıza gelen en güzel yollarından biri. Aykut Ertuğrul'un yayına hazırladığı Seyyahlar ve Kâşifler Kitabı'nda günümüz öyküsünün yetenekli isimleri; yolu, yolculuğu, bütün anlamlarıyla sey
Açılmaya açılmaya açılmayı unutmuş bir kapı nereye açılır? Yaşamaya yaşamaya yaşamayı unutan insanlar nasıl nefes alır? Peki insan, bir tren istasyonunda yâhut bir dağ evinde, ölümden başka neyi bu kadar çok bekleyebilir? Güray Süngü, neredeyse ezbere bildiğimiz bir manzaraya yeniden bakmayı teklif ediyor. İnsana, onun bu dünyadaki hikâyesine ve yazgısına. Giderek bir aynaya dönüşüyor sonra bu manzara. Acıları, aşkları ve zaaflarıyla insanın, karanlık geceleri ve apaydınlık sabahlarıyla hayatın, istasyon
..Biralar gelince Hasan'a diyorum ki: Hasan, BİRAYI BOĞAZINDAN, KADINI İSE BELİNDEN TUT; ASLA TERSİNİ YAPMA. "Vay" diyor, gülüyor, bir süre düşünüyor, sonra yeniden "vay" diyor. Biraz daha düşündükten sonra "çünkü birayı belinden tutarsan bira ısınır" diyor. Evet Hasan... Uykusuz dergisindeki mizahi yazıları ve Youtube kanalı KALT'taki videolarıyla adından söz ettiren Erman Çağlar, yaşlı bir komşudan çocuk misafire kadar, kurduğu sosyal ilişkilerin detaylarıyla, patlayan kahkahaların nedeni.
Kırıntılarını yakaladığım hikâyelerin peşine düşmek, arkalarından koşmak, benzer olayları yaşamış kişilerle konuşmak, o konuşmaları yapabilmek için bir sürü kişiyi aracı kılmak ve hiç bilmediğim yerlere seyâhat etmek, kolay kolay bulunmayan kaynakları edinmek, anlamadığım dilleri çözmeye çalışmak, eve perîşan bir hâlde gelmek ve nihâyetinde topladığım her şeyi masama yayıp onları, onlara has bir kurguda bir araya getirip birbirine yoldaş kılmak zor bir serüvendi. Hatta ilk başta cesâret edemediğim, yazmayı
İnsan kendisine sorar. İnsana sorulmadan önce, insan kendisine sorar. İnsana sorulmadan önce, bir yazar bir öykü yazar, o öyküde yaza, anlatıcının ağzından öykü karakterine sorar. Hayat bir cevapsız sorular yumağıdır. Hayat Abdullah Harmancı'nın öykülerinde anlattığı düşün kalkan, seven, bakan, izleyen, korkan, jürinin önünde şarkı söyleyen, kitapları ve çicekleri seven, baharda gökyüzüne karışan, pusuda bekleyen, serçeyi sıkı tutan karakterlerin yaşadığıdır. Hayat, bize, hepimize, ezelden ebede kadar sorul
Tükendi
Bir öykü tutulması... Etkisi uzun süren, derinlere işleyen, şaşırtıcı yollara girip beklenmedik sonlara çıkan öykülerin tutulması... Gündelik hayatlarımızda tahayyül etmediğimiz kişilere, olaylara, mekânlara çıkıyor kitap. Kökünü bu dünyadan alıp dallarını göğe uzatıyor, okura göklerden bir hayal âlemi sunuyor. Fakat bu hayal âlemi dönüp dolaşıp içimizdeki gerçeklere dokunuyor. Hayal ile hakikat arasında bir dünya çıkıyor ortaya. Okura kendi dünyasından çıkıp başka dünyaları adımlamayı, farklı pencerelerden
Tükendi
Aşkı yazmadan anlatmayı deneyen bir genç kızın hikâyesi... Bir gün bir yayınevine elinde ilginç, benzeri görülmemiş bir dosyayla bir genç kız gelir. Yayınevi kitabı bastığı takdirde sadece kendi mütevazı tarihinde değil, yayıncılık tarihinde de bir ilke imza atmış olacaktır. Ayrıca ciddi tepkilerle yüzleşmeleri de söz konusudur. Hayata dair ilginç diyaloglarla örülü, aşkı ve insan ilişkilerini sorgulayan, soluksuz okunacak bir serüven. Yazılmamış bir aşk güncesinin kitabı nasıl basılır?
Zamanın yavaş ilerlediği kendi halinde bir Anadolu kasabasında yaşayan sıradan bir lise öğrencisinin insanların tuhaf ve gülünç denebilecek halleriyle ilgili gözlemleri... İsmi meçhul öğrenci, günleri şaşırarak bir Pazar sabahı erkenden okula gider. Haliyle okulda kimse yoktur. Pazar sabahlarına has o boşluğu doldurmak, o günü yaşamak bir sorundur. Eve gitmek istemez. Kısa süreliğine de olsa boşluğa düşer. Gününü nasıl değerlendireceğini düşünürken okulu, okul arkadaşları, öğretmenleri ve çevresindeki insa
Stefan Zweig, yazdığı onlarca eserle dünya edebiyatına büyük bir miras bırakmıştır. Onun hisli, gözlem ve empati gücü yüksek bir yazar olduğunu eserlerindeki başarısında görmek mümkündür. Elinizdeki kitapta Stefan Zweig'ın en çok okunan Satranç, Amok Koşucusu, Lyon'da Düğün, Olağanüstü Bir Gece, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Korku, Yakıcı Sır ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı sekiz hikâyesini bulacaksınız. Yıllar içinde daha fazla okunan, okundukça daha fazla sevilen bir yazar olarak ismi her
Tükendi
Ağaç Diken Adam, yaşamının son otuz yılını, yüzlerce hektarlık çorak bir alanı tek başına yeniden ağaçlandırmaya adayan ve bunu başaran olağanüstü bir karakterin hikâyesi. Aynı zamanda, doğanın, insan emeğini nasıl da fazlasıyla ödüllendirdiğinin hikâyesi. Jean Giono'nun bu muhteşem öyküsü gerçek mi? Elzéard Bouffier gerçekten yaşadı mı? Fark eder mi?
"Her insanın hikâyesi anlatanla okuyan arasında değiştiği gibi, yaşayan ile şahit olan arasında da çok değişkenlik gösterebilir. Bu güzel ve çirkin arasındaki belli belirsiz sınırın sanatçı tarafından estetik bir uğraşla gösterilmesine benzer. Bir psikiyatrist ya da dinleyici olarak bu hikâyeleri işitmiş olmak, insana ve insanlığa dair anlatma ve haykırma isteğini tetikler. Bu hikâyeler,bu özellikleri ile diğer insanların duygu yüklü kasalarının birer şifresi gibidir." İbrahim Taymur yıllarını hastaları il
Elma Yayınevi, daha önce üç kitaplık bir seri halinde yayımladığı Jules Verne'in eşsiz öykülerini şimdi tek kitapta sunuyor okuyucusuna. Jules Verne meraklılarına, koleksiyonculara, bir zamanların birbirinden heyecanlı serüvenlerine ve daha birçok sıradışı hayata tanık olmak isteyenler için özel tasarımı ve Dünya Klasiklerine yakışan kapağıyla Öyküler-Jules Verne sizlerle... Türkçede ilk defa Elma Yayınevi tarafından yayımlanan bu öyküleri okurken göreceksiniz ki Jules Verne'nin sonsuz hayal gücü bir kez
"Öldükten sonra unutulmaktan korkuyorum; aynı zamanda yaşadıklarım yeryüzünden silinsin de başka hiçbir canlı yaşadıklarımı yaşamasın istiyorum. Çektiğim fotoğraflardan bir sergi açacaktım, torunlarıma, benden sonraki neslime kalacak, sanatla büyüyen çocuklarıma armağanım olacaktı. Fotoğraf makinemi bile alamadan ölüyorum. Bedenimden önce hayallerimin öldüğünü fark ettim..." Geleceğe dair hayalleri olan ama yine de ölmek isteyen bir gencin öyküsünden alınan satırlar bunlar... Neydi acaba onu ölüme sürükleye
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 660-680 / Aktif Sayfa : 34