Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 620-640 / Aktif Sayfa : 32
İnsanı insanın aynasında görüntüleyen öyküler... Kendimizle aramıza bir köprü kurup o köprüden yine kendimize ulaşmamızı sağlar. Bazı öyküler vardır, kısa bir zamanın içinde uzun bir yolculuğa çıkarır insanı. Bazı öyküler vardır, duygusu bir yerlerden çok tanıdık gelir. Köpekler Akşamı işte böyle öykülerin kitabı. Her öyküsünde kamera başka bir köşeye odaklanıyor ve her köşede yine, yeniden kendimize çıkıyor. İnsanın, üzerine uzun tiratlar yazdığı bir ömrün içinde ansızın durmak, durup da insanı temaşa etme
Tükendi
Ruhlar ve goblinler diyarı İskoçya'dan perili masallar... Gece yarılarında ıslak çimlerde dans eden sessiz topluluklar, denizin altında yaşayan halklar, insanların işlerine yardım eden ama biri kendilerini görürse ortadan kaybolan periler gibi alışılmadık canlılar, İskoç masal geleneğinin vazgeçilmez öğeleridir. İskoç kültürünün periler diyarına inen bu 27 masalla, denizlerden kayalıklara, oradan da doğaya uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz. Cadılardan deniz perilerine, Kızıl Gaddar'dan Şair Tho­mas'a pek ço
Tükendi
Ölüm gerçek, ölüm döşeği tabu, cenaze ortak, yas bireysel... Peki ölüm herkesi eşitler mi? Romanlarından tanıdığımız Émile Zola'dan toplumsal ve ekonomik koşulların ölümü nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seren çarpıcı beş öykü. Aristokrat, burjuva, esnaf, köylü ve işçi ailelerinin bu süreci nasıl yaşadıklarını olanca sadeliğiyle ve toplumsal çerçeveden kopmadan sergileyen beş tablo.
Suç ve Ceza, Budala, İnsancıklar, Karamazov Kardeşler gibi dünyaca ünlü eserlerin yaratıcısı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin kara mizahın en başarılı örneklerinden biri olan Kumarbaz isimli eseri Roulettenburg adlı hayali bir Alman kasabasında dünyanın her yerinden bir araya gelen kumarbazların öyküsünü anlatıyor. Dostoyevski'nin bir parça kendisini de anlattığı düşünülen Kumarbaz romanının Aleksey İvanoviç karakteri; sizleri ruletin, kartların dünyasında bir kumarbazın yaşamına alıp götürecek. Kendi ku
Hallo Dayı'nın ilginç bir hikâyesi. 1930'lu, 1940'lı yıllar. Köy hayatı. Her şeyi ile yokluk. Tarlalarda ekinler kalıçla biçiliyor. Okul yok. Öğretmen yok. Nüfusu çok olan köyde cami var, imam yok. Cuma günü. Köylüler cami önünde vakti bekliyor. Cumayı kıldıracak, cenazeyi kaldıracak hoca yok. Tam da böyle bir zamanda komşu köyden iki kişinin geldiği görülüyor. Köylüler birbirlerini tanıyorlar. Gelen iki kişiden biri Hallo dayıdır. Şaka yollu gülümsemeyle de olsa, Köyün güngörmüşlerinden Hasan emmi Hallo ki
Metnin ve illüstrasyonların yaratıcı şekilde bir araya geldiği Karanlıkta Zikzak, düşüncelere dalmanın ve ayrıntılarında kaybolmanın kitabı. Yüce Yöney ve Turgut Yüksel'den gölgeler, fikirler, anahtarlar üzerine düşündürücü ve sıradışı bir öykü. Zikzak, kendini rüyaların kucağına bırakmaya başlarken duyduğu belli belirsiz sesle gözlerini açtı. Kimseyi göremedi. Bu bir ses miydi, değil miydi? Bu sorunun cevabı için ışığı açıp kitabı okumanızı öneriyoruz. Çünkü o, sadece ışıkla var oluyor.
"İnsanlar Denize Atlamak istiyor. İki saat Yüzebilirlerse kıyıya ulaşabilirler. Geri dönmektense Boğulmayı tercih ediyorlar. Geri dönmek Ölüm Fermanı demek. Ben Hayatta Kalmak istiyorum." İkinci Dünya Savaşı'nın öncesinden bugünün Kuzey Afrika'sına, ülkelerinden kaçan ve başka bir yere sığınabilmek için açık denizlerde hayatlarını tehlikeye atan beş gencin ürkütücü yolculuklarının hikâyesi. Her biri, huzur ve güvenlik bulmak için bildikleri her şeyi nasıl geride bırakmak zorunda kaldıklarını yürek yaka
Tehlikeli akıntılar, köpekbalıkları, fırtınalar, yerliler, kaçınılmaz beyaz adam, yamyamlar, kelle avcıları... Jack London'ın kendi maceralarından ilham alarak yazdığı Güney Denizi Hikâyeleri, emperyalizm ve egzotik yerler arasındaki etkileşime dokunaklı bir şekilde bakarken okuru 1900'lerin başındaki Güney Pasifik'e ve onun tropik manzaralarına götürüyor. Jack London'ın usta kaleminden çıkan trajikomik, sürükleyici öykülerle Güney denizlerini keşfedin... ?O bir maceracı ve eylem adamıydı... Öykülerindek
Kaptan David Grief'ın tehlikeli ve egzotik Güney denizlerindeki maceralarını anlatan Güneşin Oğlu, Jack London'ın 1912 tarihli romanı. Sekiz ayrı hikâyeden oluşan bu romanda Kaptan Grief, yirminci yüzyılın başlarında sömürgeci atalarının izinden giden, adaları ve kaynaklarını sömüren maceracılar, dolandırıcılar, korsanlar ve fırsatçılarla karşılaşıyor. London'ın Güney denizlerine yaptığı yolculuktan esinlenen bu hikâyeler, Güney Pasifik denizlerinin canlı, ara sıra da korkutucu olabilen bir portresini çizm
Epey, geçmişin çukurundan aileye ve "ben"e dair ayrıntıların çıkarıldığı, anlamın seyrini aksatmayan parçalarla örülmüş, sinematografik bir öyküler toplamı. Murat Çelik, zamanı, kitaba adını veren tek sözcükle, gürültü etmeden incitiyor. Hafızanın yaralarını sarmak için sakin karşılaşmalar kurguluyor ve uyanmadıkça bitmeyen rüyalara davet ediyor bizi. Tamamlanmaya hevessiz, uyumsuz, pürüzlü ve mağrur! Epey, fısıltılarla tuz buz olacak bir yapboz. Parçalardan birini mutlaka kaybedeceksiniz ve asıl hikâye
"İnançsız biri değildim; inancı kaybolmaya başlayan biriydim. Beni öne sürmüş çocukluğum vardı. Bir kentim yoktu. Kenti olmayan insan ne yazabilirdi ki? Son cümlesinin rüzgârın sesi olduğunu bildiğim kitabımın önceki cümlelerinin ne olduğunu bilmiyordum. Annem haklıydı: Yazamayacaktım. Üzerinden silginin acımasızca geçtiği üç harfli bir kelimeydim: Ben." Mahsum Ece, Dağılmalar'da yer alan öykülerinde şimdiki zamanı ve geçmişi birbirinden ayıran çizgiyi yok ediyor, böylece karakterlerinin hafızaları,
Tükendi
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, "Müslüman aleminin tek romanı" olarak tanımladığı Hayy Bin Yakzan, düşünce sınırlarını zorlayıcı ve insan aklının derinliğini göstermesi adına son derece önemli bir yapıt. Hikâyenin kahramanlarından olan filozof, kendi yurdunda oturduğu bir sırada arkadaşlarıyla birlikte civardaki bir yere gezintiye çıkar. Karşılarına olgun yaşta, dinç, gösterişli ve bilge bir kişi çıkar. Adı Hay b. Yakzân olan bu kişi Beytülmakdis yöresinden olduğunu söyler. Filozofla bilge kişi çeşitli ilmî mesel
Tükendi
Viyana Genesis el yazması, Bizans resim sanatında zenginlik ve asaletin göstergesi olan purpura rengi kodekslerden üretilmiş ve konusunu Tevrat'tan alan günümüze ulaşabilmiş tek el yazmasıdır. Tevrat sahnelerinin Ortodoks Bizans inancında kendisine yer bulması; bunun da ötesinde, Viyana Genesis el yazması örneğinde Yeni Ahit konularına yer verilmeden sadece Tevrat sahnelerinin betimlenmiş olması, henüz yeni kurumsallaşmakta olan bir inancın gelenekle kurduğu ilişki anlamında önemlidir. Bu çalışmanın öncelik
Tükendi
Gelin hep beraber çeşitli yaşamları ziyaret edelim, bazen hayatların, bazen de olayların içine dalalım. Hikâyelerin içerisinde illa sosyal mesajlar aramayalım. Amacım, birlikte yaşanabilecek, belki de yaşanmış hayatları ziyaret etmek. Yazım diline fazla takılmadan, sokaktan beslenen, ‘evet ya bizim mahallede de böyle birisi yaşamıştı' diyeceğimiz, yani içimizden çıkan hikâye kahramanlarının oluşturduğu bir kitap yazmak istedim. Biraz yaşanmışlık, biraz izlenim ve sokaktan gelmenin bana verdiği yetkiye dayan
Tükendi
"Tarih kitaplarında ne kolaydır zamanı anlamak? Sayfaya bir çizgi çekilir. Üzerinde kertikler... Şurası Milat... Milattan Önce, Milattan Sonra... 1200, 1300, 1400, 1500... 1900... Aralarda daha küçük eşikler. Zaman tarih kitaplarında üzeri çentikli düz bir çizgidir. Dilbilgisi kitaplarında da kolaydır zamanı anlamak. Di'li geçmiş, miş'li geçmiş... Geldim, geldin, geldi... Gelmişim, gelmişsin, gelmiş... ..... Ceviz ağacı, tarih kitaplarındaki zaman çizgileri üzerinde gösterilmeye değmeyecek kadar ince çentik
"Yazın uzun günlerinde daha fazla çalıştığı halde akşamları evine eskisi gibi bitkin ve takatsiz değil, büyük bir coşku ve neşeyle gelirdi. Yürürken koşar, söylerken güler, önceleri, geldiği zaman bir parça dinlenmek için üzerine düştüğü sandalyelerin hiçbirinde oturamaz, evin içinde sürekli dolaşır dururdu. Yüzünde, parıldamak için zamanın en küçük müsaadesini bekleyen gençliğin canlı rengi görünmeye başladı. Yirmi yaşındayken, insanı aciz bırakma kudreti olan böyle bir tebessümün karşısında hiç bulunmadın
Tükendi
Serçelerin kışın pencere kenarlarına konarak yiyecek beklediğini anlatan o kadar çok çocuk öyküsü var ki... Bazen, belki de hep günlük güneşlik zamanlarda, o minicik serçelerin çoğul cıvıltıları ve zıp zıp zıplayarak yürüyüşleri, bir sevinç duygusu uyandırabilir insanda. Bülbülün, kanaryanın sesi bile bir hüzün nağmesi değil midir her zaman? Peki bu duyguları yaratan ne? Önce kuş, uçmak, özgürlük ve insansal sınırlılık düşüncesi mi getirip oturtuyor, kuşların özellikle akşamüstü uçuşlarına hüzün ve gariplik
Tükendi
Çehov Hayatım'da ait olduğu soylu sınıftan ve alışılmış uğraşlarından gına getirip işçi sınıfına karışmayı seçen genç bir adamın hikâyesini anlatır. "Sermayenin ve eğitimin sağladığı ayrıcalıkları" reddeden Misail Poloznev, rızkını bedensel emek sarf ederek çıkarmaya karar verir. Onun bu "devrimci" hareketi toplumun bütün kesimleri tarafından tepkiyle karşılanır. Hatta yerleşik düzeni sarsan bu cüretkâr adım karşısında en düşük mevkideki işçi bile kendini tehdit altında hissetmektedir. Misail'in evlenip bir
Ekspresyonizm Almanya'da Birinci Dünya Savaşı öncesinde gelişmiş, sanat dallarının hepsinde etkili olmuştu. Edebiyat akımı olarak 1909 civarında Berlin'de başladı ve ardında izi 1920'lere dek sürülebilecek bir miras bıraktı. Ele avuca sığmayan, tarife gelmeyen ekspresyonizm naif bir esrikliğin, sinik bir kuşkuculuğun, Nietzsche'ci bir bireyciliğin ve sosyalist kardeşliğin idealizminin yanı sıra kent yaşamının dehşetini, uygarlığın çöküşüne ilişkin kıyamet öngörülerini, ilkel içgüdülerin yüceltilmesini ve li
"Zaman zaman içinde Kalbur saman içinde Develer top oynarken Eski hamam içinde Hamamcının tası yok Hamamın kubbesi yok..." "Masal her çeşit insanın 'örnek edilmeye değeni' ile kaçınılması, şerrinden korunulması gerekeni'ni dinleyicinin karşısına çıkaracaktır. Boy ölçüşen iki zıt güçten olumlunun, sonunda üstünlüğü alması masalın kanunundandır; çünkü masal iyimserdir. Kusurları büyütmemek, cezalar üzerinde fazla durmamak, ürpertici ayrıntılardan kaçınmak, kötüleri korkunç olmaktan çok gülünç göstermek ... gi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 620-640 / Aktif Sayfa : 32