Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 640-660 / Aktif Sayfa : 33
Burada her şey, herkes birbirine gülümsüyor. Hiçbir ihtiyar, hiçbir çirkin, hiçbir düşünceli insan resmi yok. Adeta bu fotoğrafhaneye sevinçsiz hiçbir insan ayak atmamış. Yahut fotoğrafçı, bir muvaffakiyet sırrı olarak, makinesinin karşısında candan gülümseyemeyecek müşterisinin fotoğrafını çekmemiş Saba'nın öyküleri, şiirleri gibi içimize apayrı bir hüzün veriyor. Gençliğimizi, bütün mutlulukların yarım olduğunu, insanoğlunun yalnızlığından ne etse kurtulamayacağını, dünyamızın sevgiden, anlayıştan uzak
Bazen biten bir aşk, bazen mahallenin meczubu, bazen de çocukluğun dinmez görüntüleri var öykülerde. Arka plan hüzünlü ama umutlu, düşsel ama gerçek, geçmiş ama gelecek dolu. Üç bölümlü ayrışma içinde belki tümden gelecek, belki de bir evin duvarındaki resimlerden tüme varacaksınız. "Sokaklarda yaşıyordu. Varlığı, içimi acıtıyordu. İki çöp kutusunun arasında kartondan bir kulübesi vardı. Mahalledeki kızlar, yanından geçerken korkar kaçardı. Kızları kenara sıkıştırdığına ve tecavüz etmeye çalıştığına dair h
Ben de en az aşk kadar saçmayım... Aşkın kaç yüzü, kaç hali vardır? Stefan'la Ayşe'nin aşkı gibi bir çeşit köpeklik midir, yoksa ancak rüyalarda rastlanılan bir mucize mi? Profesör Numan'ın inandığı gibi çözümsüz bir problem midir, yoksa Ceren'in sandığı gibi bir yanılsama mı? Belki iki âşığın giriştiği bir düello ya da hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir ütopyadır! Hem hastalık hem direniş, hem av hem de avcı olmaktır aşk... Aşk rüzgârın söylediği bir şarkıdır Polisiye romanlarıyla tanınan Ahmet Ümit, bu kez
Bir tecavüz olayının ardından işlenen tüyler ürpertici cinayetler ve bu cinayetlerin ardından anlaşılmaz bir biçimde ortadan kaybolan bir adam... İki arkadaş arasındaki iddialaşma sonucunda girilen esrarengiz İnli Kaya mağarasında yaşananlar, yıllar önce işlenen bu cinayetler ve Musa'nın kaybolmasıyla ilgili sorulara yanıt olabilecek mi?
Tükendi
Olimpiyat Çocuk Köyü çocukları yepyeni bir dünyayla karşılaştırıyor. Her yeni macerada çocuklar spora bir adım daha yaklaşıyor adeta. Çocuklarla hem öğrenebileceğiniz hem de eğlenebileceğiniz bir kitap olarak karşınıza çıkıyor.
Tükendi
Usta Yazarların kaleminden çocuklar için öykü kitabı Sihirli Hikayelere Yolculuk.
Yazmak Dünya'ya Haykırmaktır.
Vasquez'i, arkadaşını yüreklendiren bir canlılıkla konuşurken duymak gerekirdi. Vasquez sözlerine şöyle son verdi: "İşte oğlum, tam kırk yıldır, Dünya'nın tüm denizlerinde, miço, tayfa, tayfabaşı olarak dolaştım. Şimdiyse emeklilik yaşı geldi ve bir fenerin bekçiliğinden daha iyisini düşünemezdim kendim için, üstelik de ne fener!.. Dünyanın Ucundaki Fener!.." Gerçekten de bu uzak adanın bir ucundaki, tüm yerlerden uzak bu fener için bu ad çok uygundu!
Tükendi
Ben söylemiştim. Bu kadın melek gibidir ama şeytan da eninde sonunda bir melektir demiştim. Bu kadın aslında kendi halinde işinin başında, etliye sütlüye gerekmedikçe karışmayan biridir. Tek hassas olduğu taraf yalan. Tahammül edemez, tiksinir, hatta fışkırır. O zaman neden gör gözüne parmak sokar gibi olmayana ergi metodunu kullanıyorsunuz. Yokken var, gelmeyeni burda, olmayanı birazdan sunacak gibi yapıyorsunuz. Tam beş yıl hazırlanıp para biriktirerek planladığımız bu seyahati burnumuzdan getirmek için e
Tükendi
"Oturdum. Ne yazayım diye düşünmeye başladım. Acaba hikâye mi yazsam? Hikâyede konunun pek o kadar mühim olmadığını söyleyenler de çıktı. Ama ne olursa olsun, bir vaka lazım. O vakanın bir başı, bir sonu olması lazım. Üstelik vaka da alışılmış, bıkılmış vakalardan olmamalı. Küçük burjuvanın hayatını anlatan, onun zaaflarını, onun adiliklerini dünyanın en büyük kahramanlıkları, en asil heyecanları gibi gösteren hikâyelerden illallah dedik artık. Bütün ıstıraplar aşktan doğuyor. Oysaki öte yandan milyonların,
Daha ziyade kadın hakları ve kadının toplumdaki yerini konu alan ilk Kazak hikâyelerinde pek tabii olarak destan ve kıssa geleneğinin izleri görülmektedir. 1917 Bolşevik Devrimi'nden sonra ise "kadın" izleği daha bir önem kazanır. Lakin Devrim'in ilk yıllarında buna komünizm, kolhozlaşma, eşitlik, hürriyet, ilericilik, halkların dostluğu gibi izlekler de eklenir. Bu durum otuzlu yıllara kadar devam eder. Stalin'in tam bir dikta yönetimi uyguladığı otuzlu yıllarda edebiyatın çehresi de tamamen değişmiştir.
Afgan yazarların birçoğu yazar kimliğinin yanı sıra gazeteci, politikacı, aydın, rejisör, tiyatrocu, aktivisttir. Afganistan Ahmet Zahir, Rehnevard Zeryâb, Halit Hüseynî, Pervin Pejvak, Ekrem Osman, Atik Rahimi gibi ses sanatçıları, senaristler, yazarlar, aydınlar yetiştirmiş bir iklimdir. 1979 öncesi Afganistan'da Avrupa gibi modern bir sosyal hayat vardı. Uluslararası güç mücadelesinin ortasında kalan ülke son kırk yılında çok zor şartlar altında hayatını devam ettirmektedir. İşgal, dış müdahale, iç savaş
Kırgızların çağdaş edebiyatı 1917 yılında Ekim devriminin ardından 1920'li yıllardan sonra şekillenmeye ve oluşmaya başlamıştır. Zamanla Sovyetler Birliği'ne dâhil olan diğer edebiyatlarda olduğu gibi Kırgız edebiyatı da büyümüş, gelişmiş ve dünya edebiyatları arasındaki yerini almıştır. Türkiye'de çağdaş edebiyat alanında Cengiz Aytmatov'u yediden yetmişe herkesin tanıdığını ve okuduğunu biliyoruz. Elbette ulu yazarımızın sadece Türk edebiyatında değil, dünya edebiyatındaki yeri de eşsizdir. Ancak Kırgız
Yirmi yazardan kırk dokuz öykünün bulunduğu bu eserde Kırım Tatarlarının kültürüyle alakalı birçok unsura ulaşmaktayız. Kırım Tatarlarının 20. yüzyılın başında vatanlarındaki hayatları, sürgündeki yıllar ve sürgün sonrası vatana dönmeleri birçok hikâyede işleniyor. Arap, Latin, Kril alfabesiyle basılmış birçok kitap, dergi, gazeteleri inceleyerek ulaştığımız eserler içinden bir seçki yaptık. İlk yaptığımız çalışmanın üzerinden altı yıl geçti. Altı yıl sonra tarihe yeni bir not düşüyoruz. Titiz bir çalışmanı
Türkçenin zaman içerisinde kollara ayrılarak lehçeleri oluşturması, malzemesi dil olan edebiyatın da kendi içerisinde birtakım sebeplerden ötürü farklı gelişim göstermesi, Türk edebiyatını da kollara ayırmıştır. Özbek edebiyatının da kendine özel gelişim göstermesi bakımından Türk dünyası edebiyatları arasında önemli bir konumu bulunmaktadır. Temelini Alişir Nevaî, Hüseyin Baykara, Babür gibi değerlerin attığı Çağatay edebiyatından alan Özbek edebiyatında, Milli Uyanış Döneminde cedidizmin etkisiyle tercüme
Rus edebiyatının efsaneleri Puşkin'i, Çehov'u, Dostoyevski'yi, Gogol'u ve diğer klasik yazarların eserlerini muhtemelen dünya yüzünde tanımayan yoktur ancak her asrın kendi efsaneleri olmalı. Zaman değiştikçe her şey onunla birlikte değişiyor. Mesela Çehov'un Rusyası ile Dina Rubina'nın Rusyası aynı değil. İşte bu nedenle eski Rusya'yı tanıyan okuyucular için bugünlerin Rusya'sını tanımaya fırsat veren bu kitabı hazırladık. Seçkide çağdaş Rus edebiyatının yedi meşhur yazarının eserlerini derledik. Eseri Rus
Öykü ustası Poe modern anlamda korku, gerilim ve polisiye türlerinin de öncüsüdür. Yoklukla, kayıplarla, hastalıklarla, alkolle ve sanrılarla cebelleşmesine rağmen, hem dünya edebiyatı hem de Batı kültürü üzerinde derin bir etki bırakan olağanüstü öyküler ve şiirler yazmıştır. Poe'nun kâh fantastik kâh gotik kâh gizemli öğeler içeren "Morgue Sokağı Cinayetleri" adlı öyküsü yazarın eşsiz üslubunu ve insanın içinde pusuda bekleyen karanlığı keşfedeceğiniz bir klasik. "Sarhoş, yoksul, ezik, dışlanmış Edgar Al
1955 yılında yayımlanan Yaprak Fırtınası, Latin Amerika edebiyatında büyülü gerçekçilik diye anılan akımın ustası Gabriel García Márquezin ilk önemli yapıtı. Bu uzun öykünün vurgulanması gereken bir özelliği de, Márquezin yalnızca Yüzyıllık Yalnızlık değil, daha sonraki yapıtlarının da arka planını oluşturan düşsel Macondo kasabasının ilk kez bu kitapta ortaya çıkmış olması. Dev bir muz şirketinin sömürüsünden artakalan çürümüşlük kokusunun kol gezdiği bu kasabada yapılmaması gereken bir cenaze töreninin ö
"Annemin sesi kulağımda: Dönüp dönüp bakma ardına nem kaldı diye. Yuvamda sıcağın kaldı, vermem!" Hayatın önüne geçemediğimiz acıları, umutla sarıldığımız mutlu anları ve sonu gelmez sıradanlıkları arasında yol alırken kendimizle, sevdiklerimiz ve sevmediklerimizle aslında "hayatla" hesaplaşmalarımız sürüp gidiyor. Kırlangıç Sabahı öyküleri, bir yandan hayatın bizden daha büyük olduğunu kulağımıza fısıldarken diğer yandan bunun aramızı açmasının "çocukça" olduğunu söylüyor. Hangi yaşta olursak olalım bir ço
Tükendi
Yayımlandığı yıl Tarık Dursun K.nın acemi güzellik olarak nitelediği Cumartesi Yalnızlığı, 46 yıldır okurla bağını korumayı sürdürüyor. Yılların ustası Selim İlerinin en genç kitabı! Oradan geçtikçe Sait Faiki düşünürdü, çipil çipil mavi gözleri ansırdı. Üzülürdü biraz da, gelip burada oturmadı diye. Hemen top alanının yanındaydı kahve, çatıya sığınmış bir çardak vardı önünde, çardak boyu sarmaşıklar. Hele güzün büsbütün güzel olurdu ortalık, kızılyapraklar kaplardı her yanı. Mermer masalara birer kan leke
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 640-660 / Aktif Sayfa : 33