Laf zaaftan, söz ise özden beslenir. Onun için lafla gaf, sözle gönül yapılır. Hülâsa laf, söz
olunca iletişimdeki tüm dengeler değişir çünkü söz çok tesirli bir güçtür hem de çok. Fakat
sözü kullanmak bilgi ve maharet ister. Günümüz dünyasında lafla değil, sözle yürümektedir
peynir gemisi.
Elinizdeki bu eser on bölümde iletişimin inceliklerini gözler önüne sermektedir. Eserde
kelimelerin işlevi, ikna, manipülasyon, hakaret, algı, gerçeklik gibi konular iletişim süreci
içerisindeki fonksiyonları açısından a
İlk Afrika romanlarından birisi olan Lejyoner, Tuquabo'nun şahsında Eritreli askerlerin
sömürgeci İtalyan ordusuna katılarak, Libya'da Araplarla savaşmalarını ve sonrasını anlatır.
Hailu, cesaret ve yiğitlikle bilenen bir Habeşli askerin, Eritre'nin bir köyünden yola çıkıp
Kızıldeniz'den Akdeniz'e, Libya çöllerine uzanan yolculuğunu olağanüstü betimlemeleriyle
okura sunar.
Lejyoner, Avrupa sömürgeciliğinin yıkıcı portesini çizer. Hailu tıpkı Frantz Fanon ve Aime
Cesaire gibi sömürge egemenliğinin temelindek
Romanın Türk edebiyatında tanınmaya başladığı yıllar, Osmanlı Devleti'nin dağılma dönemine rastlar. Böyle
dönemlerde devlet beka mücadelesi verirken mensupları kendi gelecekleri için endişeli bir bekleyişe dururlar.
Bu bekleyiş üretimin bitişi anlamına geldiği için bir durağanlığı da ifade eder. Yıkılış psikolojisi, geri kalmışlık
ezikliği yabancı kültürlere karşı bireyi ve devleti dirençsiz hâle getirir. Bu, öz kültürüne karşı güvenin
zedelenmesi neticesini doğurur. Sonuçta dış etki en derin bir şekilde hi
Zirve soyut bir kavram. Ama yaşam içinde sayısız somut karşılıkları da var. Öyleyse bunun
değişik ölçekte bize yansıyan duyguları da olacaktır.
Ben somut olan ve galaksi içinde irili ufaklı sonsuz zirvelerin insana verdiği duyguları yazmaya
çalışıyorum. Öznel olarak bendeki karşılığını yani. Bir başkasına bir şey söylemese de öznel
olarak bana söylediklerini yazmaya çalıştım. Bunun için dağın bende bitmediğini gördüm.
Kent, kuşkusuz yaşam ve savaş alanımız olmalı. Ne var ki insan, sıkça yenilenmeye ve
onarı
Annemi Bir Uğultuya Yasladılar Ahmet Sarı'nın yedinci öykü kitabıdır. Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak adlı ilk öykü kitabından, Kendi İmdadına da Koşup Gelen Hızır adlı son öykü kitabına kadar Sarı'nın temel izledikleri korku, dehşet, tekinsiz olana yönelmelidir. Takıntılı ve hastalıklı figürlerin garip olaylarını; anormallikler psikolojisine kapılmış karakterlerin trajik, garip tuhaf öykülerini gördük bu hikayelerde. Yeri geldiğinde küçürek öyküler halinde vurucu bir antalımla ele alınan bu öykülerin
Zeynep Sati Yalçın'ın öyküleri; insan olmanın sancılı gerçeğinin, hayatın çelişkili yanlarının,
kimi zaman gerçekçi kimi zaman da gerçeküstü bir dünyadaki izlerini sürüyor.
Akışı hiç durmayan hatta hiç yavaşlamayan bu tuhaf çağın, yanaşacak bir kıyısı olmadan
savrulan insanlarıdır yazarın kahramanları. Yaşamın bir sevda olmaktan çıktığı insanlar için
bilincin körleşen yanlarında, bir şeylerin unutulması kendiliğinden fışkıran bir kaynaktır,
kaçınılmazdır. Unutmak da hatırlamak gibi ağır bir sancıdır. İnsan;
Elinizdeki bu eser, onuncu yüzyılda yaşamış bir Arap edebiyatçısı olan Bediu'z-Zaman el-Hemezani'nin klasik Arap edebiyatının anlatı türündeki başyapıtlarından biri olan Makamat (Makameler) adlı eseri üzerine olup yazarın elli bir makamesinin Türkçe çevirisini içermektedir.
el-Hemezani tarafından ilk kez bir anlatı türü olarak edebiyata kazandırılan makame türü, kısa hikaye formatında olup daha ziyade yazarın sahip olduğu dil berecilerini sergilemeyi hedrefler. Çoğunlukla dilencilerin maceraları üzerene ku
Çağdaş Azerbaycan edebiyatından otuz tane öyküyü Türkçeye kazandırdık. Bu yazarlar
günümüzde edebî hayatlarına devam eden modern öykü yazarlarıdır.
Elinizdeki kitapta Azerbaycan'ın şehirlerine, köylerine kahramanların gözünden seyahat
edecek, Azerbaycan kültürünü yakından tanıyacaksınız. Çağdaş Azerbaycan öykülerini zevkle
okuyacağınızı düşünüyoruz.
Binlerce yıldır suyu, bol ve kolay erişilebilir bir kaynak olarak görüyoruz. Ancak su kıtlıkları hızla,
zengin veya fakir, tüm devletler için kalıcı bir gerçeklik haline gelmekte. Peki, eğer su bu kadar değerli
ve kıtsa, neden bu kadar kötü şekilde yönetiliyor?
Edward Barbier, kötü su yönetiminin, su kıtlığı kadar mevcut su krizine neden olduğunu
savunmaktadır. Miadını doldurmuş idari yapılar, suyun devamlı olarak düşük fiyatlandırılmasıyla da
birleşince, suyun aşırı kullanımı ve eksik değerlemesine yol açm
Depremlerle yeryüzünün şeklinin değişmesi, kıtaların kayması gibi yüzyıllardır süregelen
göçlerle de insanların yaşadıkları yerler ve dolayısıyla yaşam biçimleri değişmekte. Sadece
göç edenlerin değil, göçü kabul eden topraklardaki insanların da hayatları derinden
etkilenmekte. Diller, dinler, renkler hepsi birbirine karışmakta, sınırlar yaşamak için çırpınan
insanları durdurmakta zorlanmakta.
Peki coğrafya hakikaten kader midir?
İnsanlar hayatta kalmak için doğdukları toprakları terk edip başka topraklara
Çağdaş Urdu Edebiyatı Seçkisi’nde şiirden gezi yazılarına, mizah-hiciv yazılarından öykülere uzanan geniş bir yelpazede özgün örnekler veriliyor. Toplumun her kesitinden seçilen insan ve yaşam manzaralarının resmedildiği düz yazılar Urdu edebiyatını tanımaya yardımcı olurken, mizah ve hiciv yazıları da bu edebiyatın zenginliği hakkında önemli ipuçları veriyor. Toplumsal geleneklere bağlılığın yanı sıra bireysel eğilimler ile duyguların iniş çıkışına şahit olacağımız bu kitapta, Urdu edebiyatının önde gelen
Safiye Gölbaşı, ilk kitabı Serazat'la başarılı, sessiz bir giriş yapmıştı öykü dünyamıza. İyi
çalışılmış, usta işi öykülerdi hepsi de. Kurduğu kendine has öykü evreni, dildeki ustalığı,
kelime seçimi, yalın ve duru anlatımı, duygu yönelimine bağlı olarak bazen şiirle, bazen
masalla boy ölçüşen çağıltılı söyleyişiyle kendi yatağında akan yeni bir öykü ırmağının
ipuçlarını vermişti.
O günden bugüne öykü ırmağını daha bir derinleştiren Safiye Gölbaşı, şimdi yeni bir
kitapla selamladı okuyucusunu: Seyircisiz
Gö
Arkamı dönüp yürüdüm. Aydınlık geceydi hatırladığım. Dünya yeni bir
oluşun eşiğindeydi sanki. Öyle hissediyordum, içim kıpır kıpırdı. Bir
yanardağ kaynıyor ya da kabuk kırılıyordu. Coşkulu, güçlü bu çağrıyı ilk
kez duyuyordum. Kararımı vermeliydim. Ne olacaksa olmalıydı. "Biri
suya atladı, yardım edin!" diyen ses ayaklarıma dolandı. Durdum. Artık
bu oyunlara son vermek gerekiyordu. Yardımcı karakter olarak
yaşamaya devam mı edecektim yoksa hayatımın kahramanı olmayı mı
seçecektim? Geriye bakma diye bir ses
Anton Pavloviç Çehov (1860-1904) öykü ve oyun yazarıdır. Dünya edebiyatının
klasikleri arasında sarsılmaz bir yeri vardır. Çehov, bir röportajında öncü olmayı
başarabilmiş yazarların anlatım tekniklerini mükemmelleştirdiğine vurgu
yaparak "Büyük insanlar bir yerlere doğru giderler ve bizi oraya çağırırlar."
der. Bugün Çehov'un kendisi de sözünü ettiği o öncü yazarlardan birisi olarak
anılmaktadır. O, eserlerinde kahramanlarının iç dünyasındaki değişim sürecini
anlatır. Öykülerinde çok farklı sosyal katmanla
Yazılı ifadenin kelimelere bağlı olduğu açıktır; edebiyat ırmağındaki güzellik
algısı, bu bağdan doğmuş sözel öğeler sayesinde akıp gidiyor. Her kuşağı
besleyen ve her döneme özgü bilinci ayakta tutan ise kelimelerin İnsan
zihninde yoğrulması olmuştur. Sevap Defterinin, kısa ama özlü bir bölümü
halinde 1992 yılında çıkan ilk baskısı, bilgiyi duyum halinde ve beğeni
tarafından korunmuş şekliyle ihtiva ediyordu. Yine öyledir.
Bu kitabı oluşturan denemeler, şiirin yeşerdiği ocağın aklına ve duygusuna
birlikte
1947 doğumlu Amerikalı filozof Noël Carroll, çağdaş sanat felsefesinin
önde gelen yazarlarından biridir, alanında birçok eseri bulunmaktadır.
Korkunun Felsefesi veya Kalbin Paradoksları adlı bu kitabında çağdaş
sanat sorunlarından sanat eseri ile alımlayıcısı arasındaki ilişkiyi özelde
korku türünün alımlayıcısıyla ilişkisi üzerinden ele almaktadır. Kitapta
ağırlıklı olarak korku türündeki roman, hikâye ve filmlerin geleneğinin
ve tarihçesinin yanı sıra türün kendine has dönemlerini inceler. Yazar,
kitabını
Toplam 564 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 80-100 /
Aktif Sayfa : 5
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.