Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 564 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Kimseye gücenmem Akşam olunca biraz şiire dadanır Hafiflerim belki biraz ...
Laf zaaftan, söz ise özden beslenir. Onun için lafla gaf, sözle gönül yapılır. Hülâsa laf, söz olunca iletişimdeki tüm dengeler değişir çünkü söz çok tesirli bir güçtür hem de çok. Fakat sözü kullanmak bilgi ve maharet ister. Günümüz dünyasında lafla değil, sözle yürümektedir peynir gemisi. Elinizdeki bu eser on bölümde iletişimin inceliklerini gözler önüne sermektedir. Eserde kelimelerin işlevi, ikna, manipülasyon, hakaret, algı, gerçeklik gibi konular iletişim süreci içerisindeki fonksiyonları açısından a
İlk Afrika romanlarından birisi olan Lejyoner, Tuquabo'nun şahsında Eritreli askerlerin sömürgeci İtalyan ordusuna katılarak, Libya'da Araplarla savaşmalarını ve sonrasını anlatır. Hailu, cesaret ve yiğitlikle bilenen bir Habeşli askerin, Eritre'nin bir köyünden yola çıkıp Kızıldeniz'den Akdeniz'e, Libya çöllerine uzanan yolculuğunu olağanüstü betimlemeleriyle okura sunar. Lejyoner, Avrupa sömürgeciliğinin yıkıcı portesini çizer. Hailu tıpkı Frantz Fanon ve Aime Cesaire gibi sömürge egemenliğinin temelindek
Romanın Türk edebiyatında tanınmaya başladığı yıllar, Osmanlı Devleti'nin dağılma dönemine rastlar. Böyle dönemlerde devlet beka mücadelesi verirken mensupları kendi gelecekleri için endişeli bir bekleyişe dururlar. Bu bekleyiş üretimin bitişi anlamına geldiği için bir durağanlığı da ifade eder. Yıkılış psikolojisi, geri kalmışlık ezikliği yabancı kültürlere karşı bireyi ve devleti dirençsiz hâle getirir. Bu, öz kültürüne karşı güvenin zedelenmesi neticesini doğurur. Sonuçta dış etki en derin bir şekilde hi
Zirve soyut bir kavram. Ama yaşam içinde sayısız somut karşılıkları da var. Öyleyse bunun değişik ölçekte bize yansıyan duyguları da olacaktır. Ben somut olan ve galaksi içinde irili ufaklı sonsuz zirvelerin insana verdiği duyguları yazmaya çalışıyorum. Öznel olarak bendeki karşılığını yani. Bir başkasına bir şey söylemese de öznel olarak bana söylediklerini yazmaya çalıştım. Bunun için dağın bende bitmediğini gördüm. Kent, kuşkusuz yaşam ve savaş alanımız olmalı. Ne var ki insan, sıkça yenilenmeye ve onarı
Annemi Bir Uğultuya Yasladılar Ahmet Sarı'nın yedinci öykü kitabıdır. Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak adlı ilk öykü kitabından, Kendi İmdadına da Koşup Gelen Hızır adlı son öykü kitabına kadar Sarı'nın temel izledikleri korku, dehşet, tekinsiz olana yönelmelidir. Takıntılı ve hastalıklı figürlerin garip olaylarını; anormallikler psikolojisine kapılmış karakterlerin trajik, garip tuhaf öykülerini gördük bu hikayelerde. Yeri geldiğinde küçürek öyküler halinde vurucu bir antalımla ele alınan bu öykülerin
Zeynep Sati Yalçın'ın öyküleri; insan olmanın sancılı gerçeğinin, hayatın çelişkili yanlarının, kimi zaman gerçekçi kimi zaman da gerçeküstü bir dünyadaki izlerini sürüyor. Akışı hiç durmayan hatta hiç yavaşlamayan bu tuhaf çağın, yanaşacak bir kıyısı olmadan savrulan insanlarıdır yazarın kahramanları. Yaşamın bir sevda olmaktan çıktığı insanlar için bilincin körleşen yanlarında, bir şeylerin unutulması kendiliğinden fışkıran bir kaynaktır, kaçınılmazdır. Unutmak da hatırlamak gibi ağır bir sancıdır. İnsan;
Elinizdeki bu eser, onuncu yüzyılda yaşamış bir Arap edebiyatçısı olan Bediu'z-Zaman el-Hemezani'nin klasik Arap edebiyatının anlatı türündeki başyapıtlarından biri olan Makamat (Makameler) adlı eseri üzerine olup yazarın elli bir makamesinin Türkçe çevirisini içermektedir. el-Hemezani tarafından ilk kez bir anlatı türü olarak edebiyata kazandırılan makame türü, kısa hikaye formatında olup daha ziyade yazarın sahip olduğu dil berecilerini sergilemeyi hedrefler. Çoğunlukla dilencilerin maceraları üzerene ku
Çağdaş Azerbaycan edebiyatından otuz tane öyküyü Türkçeye kazandırdık. Bu yazarlar günümüzde edebî hayatlarına devam eden modern öykü yazarlarıdır. Elinizdeki kitapta Azerbaycan'ın şehirlerine, köylerine kahramanların gözünden seyahat edecek, Azerbaycan kültürünü yakından tanıyacaksınız. Çağdaş Azerbaycan öykülerini zevkle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Binlerce yıldır suyu, bol ve kolay erişilebilir bir kaynak olarak görüyoruz. Ancak su kıtlıkları hızla, zengin veya fakir, tüm devletler için kalıcı bir gerçeklik haline gelmekte. Peki, eğer su bu kadar değerli ve kıtsa, neden bu kadar kötü şekilde yönetiliyor? Edward Barbier, kötü su yönetiminin, su kıtlığı kadar mevcut su krizine neden olduğunu savunmaktadır. Miadını doldurmuş idari yapılar, suyun devamlı olarak düşük fiyatlandırılmasıyla da birleşince, suyun aşırı kullanımı ve eksik değerlemesine yol açm
Depremlerle yeryüzünün şeklinin değişmesi, kıtaların kayması gibi yüzyıllardır süregelen göçlerle de insanların yaşadıkları yerler ve dolayısıyla yaşam biçimleri değişmekte. Sadece göç edenlerin değil, göçü kabul eden topraklardaki insanların da hayatları derinden etkilenmekte. Diller, dinler, renkler hepsi birbirine karışmakta, sınırlar yaşamak için çırpınan insanları durdurmakta zorlanmakta. Peki coğrafya hakikaten kader midir? İnsanlar hayatta kalmak için doğdukları toprakları terk edip başka topraklara
kaybet ama gerçekte kaybet bulmak için buradan ayrıl
Çağdaş Urdu Edebiyatı Seçkisi’nde şiirden gezi yazılarına, mizah-hiciv yazılarından öykülere uzanan geniş bir yelpazede özgün örnekler veriliyor. Toplumun her kesitinden seçilen insan ve yaşam manzaralarının resmedildiği düz yazılar Urdu edebiyatını tanımaya yardımcı olurken, mizah ve hiciv yazıları da bu edebiyatın zenginliği hakkında önemli ipuçları veriyor. Toplumsal geleneklere bağlılığın yanı sıra bireysel eğilimler ile duyguların iniş çıkışına şahit olacağımız bu kitapta, Urdu edebiyatının önde gelen
Safiye Gölbaşı, ilk kitabı Serazat'la başarılı, sessiz bir giriş yapmıştı öykü dünyamıza. İyi çalışılmış, usta işi öykülerdi hepsi de. Kurduğu kendine has öykü evreni, dildeki ustalığı, kelime seçimi, yalın ve duru anlatımı, duygu yönelimine bağlı olarak bazen şiirle, bazen masalla boy ölçüşen çağıltılı söyleyişiyle kendi yatağında akan yeni bir öykü ırmağının ipuçlarını vermişti. O günden bugüne öykü ırmağını daha bir derinleştiren Safiye Gölbaşı, şimdi yeni bir kitapla selamladı okuyucusunu: Seyircisiz Gö
Arkamı dönüp yürüdüm. Aydınlık geceydi hatırladığım. Dünya yeni bir oluşun eşiğindeydi sanki. Öyle hissediyordum, içim kıpır kıpırdı. Bir yanardağ kaynıyor ya da kabuk kırılıyordu. Coşkulu, güçlü bu çağrıyı ilk kez duyuyordum. Kararımı vermeliydim. Ne olacaksa olmalıydı. "Biri suya atladı, yardım edin!" diyen ses ayaklarıma dolandı. Durdum. Artık bu oyunlara son vermek gerekiyordu. Yardımcı karakter olarak yaşamaya devam mı edecektim yoksa hayatımın kahramanı olmayı mı seçecektim? Geriye bakma diye bir ses
Anton Pavloviç Çehov (1860-1904) öykü ve oyun yazarıdır. Dünya edebiyatının klasikleri arasında sarsılmaz bir yeri vardır. Çehov, bir röportajında öncü olmayı başarabilmiş yazarların anlatım tekniklerini mükemmelleştirdiğine vurgu yaparak "Büyük insanlar bir yerlere doğru giderler ve bizi oraya çağırırlar." der. Bugün Çehov'un kendisi de sözünü ettiği o öncü yazarlardan birisi olarak anılmaktadır. O, eserlerinde kahramanlarının iç dünyasındaki değişim sürecini anlatır. Öykülerinde çok farklı sosyal katmanla
Yazılı ifadenin kelimelere bağlı olduğu açıktır; edebiyat ırmağındaki güzellik algısı, bu bağdan doğmuş sözel öğeler sayesinde akıp gidiyor. Her kuşağı besleyen ve her döneme özgü bilinci ayakta tutan ise kelimelerin İnsan zihninde yoğrulması olmuştur. Sevap Defterinin, kısa ama özlü bir bölümü halinde 1992 yılında çıkan ilk baskısı, bilgiyi duyum halinde ve beğeni tarafından korunmuş şekliyle ihtiva ediyordu. Yine öyledir. Bu kitabı oluşturan denemeler, şiirin yeşerdiği ocağın aklına ve duygusuna birlikte
1947 doğumlu Amerikalı filozof Noël Carroll, çağdaş sanat felsefesinin önde gelen yazarlarından biridir, alanında birçok eseri bulunmaktadır. Korkunun Felsefesi veya Kalbin Paradoksları adlı bu kitabında çağdaş sanat sorunlarından sanat eseri ile alımlayıcısı arasındaki ilişkiyi özelde korku türünün alımlayıcısıyla ilişkisi üzerinden ele almaktadır. Kitapta ağırlıklı olarak korku türündeki roman, hikâye ve filmlerin geleneğinin ve tarihçesinin yanı sıra türün kendine has dönemlerini inceler. Yazar, kitabını
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 564 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5