Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
“İnsanın savaşı mutlak sona kadar devam eder, adımladığı dünya adlı bir duvardır, bulduğu tüm çatlaklardan sızarak kendini arayacaktır elbette. Zaman bir boşluktur içinde, aslında yurtsuzdur insan ama yerini bilir. Bilir ve korkuyla ümit arasında bir yerde bekler yine de. Âdemoğlunun kulağına fısıldanan sır öyle söyler; dünya meydanında herkes yenik, mağlup olmayansa yalnızca ölümdür. Zaman eskidir, insan ölümlü.” Kelimelerle dolu bir kuyunun ortasında, dünyada bir yerde, zamanlardan bir zamanda… Ölümlü, ro
“Uzunca bir süredir devam eden hastalığı, gün geçtikçe umudunu köreltiyordu Cemile’nin. Artık yüzünün rengi solmuş, gözlerinin feri gitmişti. Ağaran saçları ise canlılığını kaybetmiş, sanki mısır püskülünün son demleri gibiydi. Cehresine çöken ağırlık nedeniyle olsa gerek alnındaki kırışıklıklar ve göz kenarlarındaki kaz ayakları, sanki tomruk görünümünde oluklar meydana getirmişti. Yanaklarının içe doğru çökkünlüğü, Cemile’ye âdeta ihtiyar bir insan görüntüsü veriyordu…” Portakal çiçeklerinin arasında, lim
Deizm Nedir? Ateizm, Materyalizm, Panteizm ya da Agnostizm … Toplumdaki yükselen din karşıtlığının farkında mısınız? Akıl Tanrı’nın varlığını idrak için yeterli midir? Yüzde yüz iman var mıdır? Sizdeki ölüm korkusu mu, yok olma korkusu mu? Kur’an, İncil ve Tevrat; Bu kitaplardan hangisini veya hangilerini anlayarak okudunuz? “Belki hayat Matrix Felsefesi’nde olduğu gibi bir oyundan ibaret…” “İnsanlar maymundan evrimleşmemiştir. Kur’an’da belirtildiği üzere bazı insanlar maymuna çevrilmiştir belki!” “Bir dam
Bu kitap başlıbaşına bir "kadın"ın hikâyesi. Bu hikâye başlıbaşına Türkiye'nin en dramatik tarihi. Bugüne kadar farklı tarihi romanlarıyla okurla buluşan Demet Altınyeleklioğlu, bu kez "kadın" hareketinin sembol isimlerinden Şükûfe Nihal'i kaleme alıyor. Sustum Anne - Açmayan Tomurcuğun Romanı, hayatının son yıllarında "susma" kararı almış, şair, yazar, Darülfünun'un ilk kadın mezun mezunlarından ve Türkiye'nin ilk kadın coğrafya öğretmeni Şükûfe Nihal'in hikâyesi olduğu kadar, birbirinden tanınmış edebi
Büyük eserler yaratmış olanların ve uzaktan küçücük gözüken dünyalarında derin sarsıntılar yaşayan sıradan kadınların aşkları ve acıları var bu kitapta. Bu kitabı okuduğunuzda sadece sanat ve bilim dünyasının görünmeyen yüzünü değil, kendinizden bile sakladığınız duyguları bulacaksınız. Beethoven tek bir kadını çok sevdi hayatında. Ona mektuplar yazdı, onun için besteler yaptı. Adını hiç kimseye söylemedi. Kimse bilmedi onun sevdiği kadının adını. Juan Ramon Jimenez, karısı Zenobia'ya âşıktı. Ka
1957 yılında kırk dört yaşında Nobel Ödülünü alan Albert Camus (1913-1960), yaşamı boyunca şu sorunun yanıtını aradı: "İnsan toprakla nasıl bağdaşabilir, yoksulluğu yüzünden acı çekerek, ama güzelliğini koruyarak saçma ve yücelik için nasıl yaşayabilir?" Camus´ye göre sanat `yalancı bir lüks´ ve bencil bir edebiyatçının yapıtı değildir. Sanat yaşayabilir, kullanılabilir bir durumdadır; gerçeğe sadık ve onun üzerinde olduğu için, hiç uysallaşmayan saçmalığı ve hiç yok olmayan umudu ile insanın durumunu teped
Devam Ağacı, Murathan Mungan’ın çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda yaptığı dokuz konuşmanın metinlerini bir araya getiriyor. Mungan’ın genel olarak hayatta ve sanatta kendine dert edindiği meselelere, temel ölçütlerine, yazı dünyasının temalarına ilişkin aydınlatıcı ipuçları taşıyan, sosyolojik bir kadraja alınmış metinler bunlar. Devam Ağacı metinleri okura kendi dünyasını oluşturabilmiş yaratıcı bir sanatçının yoluna devam ederkenki ısrarını gösteriyor; yıllara yayılmış hassasiyetlerin, dikkatlerin
Selçuklulardan itibaren gelip yerleştiğimiz bu topraklarda, yani Anadolu ve çevresinde yer alan topraklarda, yaklaşık bin yıldır yoğurduğumuz ve üst üste koyarak zenginleştirdiğimiz, kendimize özgü değerlerimizin ifadesi olan şiirler, hikâyeler, masallar söylendi, anlatıldı, yazıldı. Bunlar, bu topraklarda yaşayan insanların dünyalarını yansıtan, bize özgü metinlerdi. Zaman zaman yabancı sesler de duyulmadı değil ama insanımızın gönlünde yatan aslan her zaman var olmayı sürdürdü. O aslanın sesine tercüman o
Marx'ın ?'Kapitalizm , gölgesini satamadığı ağacı keser .''cümlesi ile Efendimizin ?'Hurma sizin halanızdır. ?' Hadis-i Şerif'ini aynı gün öğrendim. İlkini anlayacak kadar eleştirel bakışım gelişmemişti henüz.Efendimin cümlesinin anlamını içimde hazır buldum. Her ağacı o gün bugündür akrabam bildim. Ağaçların en çok gövdesine sarılmayı sevdim. Ağaçların gövdesine sarılmayı sevdim . Çünkü canımın canı Annem bulduğu her toprağa ağaç dikerdi. Annemin, hayatın acılarına karşılık bir teselli olarak ağaç
Kelimenin yara olduğunu biliyor muydunuz? Rengin hile anlamına geldiğini; doğrusunun naif değil nahif olduğunu; birçoğumuzun yaptığı ama adını bilmediği o davranışa tefeül dendiğini… Kelimeler hiç bilmediğimiz anlamlara gelebiliyor veya zamanla değişebiliyor. Bu kitapta 333 kelimenin macerasına tanıklık edeceksiniz. Dostun gerçek anlamını, düğün, düğüm ve düğme arasındaki ilginç bağlantıyı, hüznün ve aşkın nereden geldiğini, sitârenin ne olduğunu, börüye neden kurt dendiğini öğreneceksiniz. Ayrıca
Vezir olmanın adam olmaya yetmediğini hikâyelerden öğrendik, kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını, her işte bir hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi, hatta ‘insan' olmayı hikâyelerden öğrendik. Bu miras yarınlara taşınmalıydı. Kimi kalın ciltli kitapların sayfaları arasında saklanmış, kimi dilden dile asırlardır dolaşagelen bu hikayeler asla unutulmamalıydı. Yarınların çocukları soba başında ısın
Bir sarı çiçek bulmalı şimdi.Oturup başına bir türkü söylemeli : ‘'Ben bağrımı toprak sandım taş imiş / Meğer taşa tohum ekilmez imiş .‘'  Bir sarı çiçek olmalı şimdi.Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı : ‘'Taş taş değildir bağrındır taş senin / Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin.'' Adam çiçek kokmalı o an, çiçek türkü yakmalı.Adamın yüzü sararmalı mahcubiyetten, Çiçeğin yüzü ağarmalı aşktan . Çiçek yüzünü adama dönmeli, adamın yüzü çiçeğe dönmeli. Adamala çiçek bir olmalı. Er
“Geçmişinde çok uzun yıllar yalnızca ‘gerçekçi’ olmuş, romantizmi neredeyse hiç yaşamamış Türk romanı, modernist/postmodernist biçimcilikte ilk kez ‘romantizm’le tanışmaktadır ve bu bana göre estetik düzlemde gerçekleşen bir devrimdir ve her devrim gibi de heyecan vericidir.” Yıldız Ecevit bu kitabında uzun yıllar bir tek “gerçekçi” biçim öğeleriyle üretmiş, yalnızca içerik/konu alanında yaratıcı olabilmiş ve çoğu zaman da okurunu gerek siyasal gerekse etik düzlemde yönlendirmeyi kendine amaç edinmiş Türk e
Vâlâ Nureddin ‘Vâ-Nû’, günümüzde sadece Nâzım Hikmet’in yakın dostu ve biyograficisi olarak hatırlanıyor. Oysa çok uzun yıllar “Türkiye’nin bir numaralı fıkracısı” kabul edilmiş, hem inanılmaz genişlikteki ilgi alanıyla hem de kıvrak Türkçesiyle özellikle kendinden genç birkaç kuşak aydının büyük bir zevkle takip ettiği iyi bir yazardı. Fıkracılık mesaisini, 1920’lerin ikinci yarısından 1960’ların ortalarına kadar kesintisiz olarak, belli bir dünya görüşü etrafında sürdürmüş istisnai bir kalem adamıydı. Hep
Vâlâ Nureddin ‘Vâ-Nû’, günümüzde sadece Nâzım Hikmet’in yakın dostu ve biyograficisi olarak hatırlanıyor. Oysa çok uzun yıllar “Türkiye’nin bir numaralı fıkracısı” kabul edilmiş, hem inanılmaz genişlikteki ilgi alanıyla hem de kıvrak Türkçesiyle özellikle kendinden genç birkaç kuşak aydının büyük bir zevkle takip ettiği iyi bir yazardı. Fıkracılık mesaisini, 1920’lerin ikinci yarısından 1960’ların ortalarına kadar kesintisiz olarak, belli bir dünya görüşü etrafında sürdürmüş istisnai bir kalem adamıydı. Hep
İnsanın (tüm tanrıları, tüm devletleri, tüm kanun koyucuları, özetle, bu dünyanın belirleyeni erkek olduğuna göre, erkeğin) gerek kendisiyle gerekse dışı bildiği her şeyle kurduğu marazlı ilişkiden hareketle, insanın ve tüm canlıların esenliği için biricik çözümü doğada ve dolayısıyla uygarlık eleştirisinde arayan metinlerden oluşacak Kısacası dizimizin ikinci kitabı, Yürümek. Adını bugünün terminolojisiyle ilk “çevre aktivistleri” arasında anabileceğimiz, Amerikan aşkıncılık akımının önde gelen temsilciler
Tükendi
İnsanın (tüm tanrıları, tüm devletleri, tüm kanun koyucuları, özetle, bu dünyanın belirleyeni erkek olduğuna göre, erkeğin) gerek kendisiyle gerekse dışı bildiği her şeyle kurduğu marazlı ilişkiden hareketle, insanın ve tüm canlıların esenliği için biricik çözümü doğada ve dolayısıyla uygarlık eleştirisinde arayan metinlerden oluşacak Kısacası dizimizin ilk kitabı, Yaban Elması. Adını bugünün terminolojisiyle ilk “çevre aktivistleri” arasında anabileceğimiz, Amerikan aşkıncılık akımının önde gelen temsilcil
Tükendi
Bazen geçmişte, bazen gelecekte kaybolmak istiyorum. Hayatı, son bir beş dakika gibi, her bir dakikanın kıymetini bilerek yaşamak istediğimizde, saklamaya çalıştığımız, bastırdığımız bütün duygular ayaklanır. "Geniş zamanlarda" gizli yerlere kapatılmaya razı olsalar da, duygular bu kadar "dar ve kıymetli" bir zamanda yaşanmak, hissedilmek isterler. Hayatı o son beş dakika gibi yaşadığımızda, hayatın "son beş dakika" olduğuna karar verdiğimizde anlarız aslında kiminle olmak istediğimizi. Gerçek duygularımız
“Geçmişinde çok uzun yıllar yalnızca ‘gerçekçi’ olmuş, romantizmi neredeyse hiç yaşamamış Türk romanı, modernist/postmodernist biçimcilikte ilk kez ‘romantizm’le tanışmaktadır ve bu bana göre estetik düzlemde gerçekleşen bir devrimdir ve her devrim gibi de heyecan vericidir.” Yıldız Ecevit bu kitabında uzun yıllar bir tek “gerçekçi” biçim öğeleriyle üretmiş, yalnızca içerik/konu alanında yaratıcı olabilmiş ve çoğu zaman da okurunu gerek siyasal gerekse etik düzlemde yönlendirmeyi kendine amaç edinmiş Türk e
Tükendi
Ömrün en dolu on yılı, otuzlardan kırklara varmaya çalışırken geçendir sanırım. Hayatı sorguladığın, sınırlarını zorladığın, yavaştan ağırlaşan bedenine rağmen ruhunun çılgınca hareketlendiği yıllar… Benim için ilk yarısı bildiklerimi unutmak, geri kalanı yerlerine yenilerini koymakla geçti... Sonuna varmadan daha gerçek, daha canlı, daha özgür, daha ben gibi hissettim. Üç ile başlayan yaşların bitişinde, yapılacak pek çok hatayı yaptım, pek çoğundan caydım... Başka kaderleri sakince izledim... Öğrendikleri
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6