Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Çağdaş kapitalizm gençlere, kimi zaman iç içe geçen iki seçenek sunar: Gününü gün et ve/veya düzenin basamaklarında hızla yükselmeye çalış! Yaşayan önemli filozoflardan ve eylem insanlarından Alain Badiou, Gerçek Yaşam - Gençliği Yoldan Çıkarmaya Yönelik Bir Çağrı'da derlenen konuşmalarında, her iki seçeneğin de yaşamın gerçekliğini örten bir yanılsama olduğunun altını çiziyor. Tıpkı yüzyıllar önce Sokrates'in yaptığı gibi, sadece yaşı değil ruhu her daim genç olanlara eleştirel ve özgür düşüncenin ka
Orhan Duru’dan Öykü Yazmanın Sırları Öykü Yazmanın Sırları’nda öyküyü öykü yapan öğeleri; modern öykünün özelliklerini ve inceliklerini; anlatı geleneğimizin ana hatlarını ve gelişimini; günümüz öyküsünün niteliklerini anlatıyor Orhan Duru. 1950 Kuşağı’nın öykümüze kattıkları, amaçları, arayışları ve etkilenmeleri çerçevesinde kendi anlayışlarının, yöntemlerinin altını çiziyor. Türkçede adını koyduğu Bilimkurgu’nun dünyadaki gelişimini, önemini ve bizdeki izdüşümlerini gösteriyor. Öykü Yazmanın Sırları, oku
Tükendi
"İnsanlar... Birbirini atlatan, çekiştiren, yiyip yutan insanlar... Kalp kapılarının, gök kapılarının, Allah`a giden bütün yolların, servetlerle, şöhretlerle, şehvetlerle, menfaatlerle kapandığı bir cemiyette sen ne yapabilirdin çocuğum, ne yapabilirdin?" Bu kitabı, sadece bir neslin nasıl mahvedildiğini yakinen bilmek için değil, herkesin Yönetim`den öcü gibi korkup sustuğu bir dönemde, hakikati doğrudan doğruya ve dobra dobra haykıran korkusuz bir adamın meydan okuyuşlarını görmek için okuyacaksınız. Bu
Tükendi
Bu elinde tuttuğun, tarihin kimsesiz yerlerinde güdümlendirilmiş bir hançerdir; yalnız kalbine hassasiyet gösteren… Pimi çekilmiş bir el bombasıdır, birazdan kendisiyle birlikte seni de patlatacaktır. Geleceğin insanına taşımak üzere omuzlarına bütün bir insanlığı yüklenenlere… İnsanda mumla, milim milim YENİ İNSAN’ı arayanlara… İçindeki mikroskobik YENİ İNSAN nüvelerinin hatırına sana; her şeye rağmen yine de sana…
Tükendi
"Orman Koruma Kanunu gibi Atatürk`ü Koruma Kanunu yapıyorlar. Atatürk`ün hatırasına saygısızlık olsa olsa bu kadar olur... Zavallı Atatürk, seni bu hale düşürenler düşman değil dostlarındır. O "Kemal" isminin kuyruğuna takılan "ist"ler, "pist"ler yok mu? İşte onlar öldürdüler. Ve kanunla korunacak hale getirdiler." Bu kitapta bir dönemin tenkidini nüktelerden okuyacak ve bugün de değişmeyen garip hale gülmek mi ağlamak kim gerektiğini bilemeyeceksiniz. Gerçeklere değil, putlaştırılan insanlara alkış t
Sevgili Dost! Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'in
Sesler ve görüntüler, kalıcı izler mi? Büyük, baş edilmez bir korku bana onları toplattırıyor öteden beri. Toplamaktan vazgeçebilecek ölçüde dinginlik bulacağım bir eşik çizeceğim, umudum beni hırpalıyor, yoruyor. Beklemekse, içeride bir yerde, ola ki henüz uzakta, kendimin bekçisi, korkuluğu, totemi olabilirim de. Kendimin maketi, taşlaşmış gövdesi, hareketsizliğinde kıpır kıpır ifadesi. Bir tek bilgi yetiyor ama, dik tutmaya çalıştığım duyguları yıkmaya: Nöbeti devraldım, devredeceğim, bunu yadsısam bile:
İtiraf edeyim ki, ilişkiler içinde en çok hastalıklı olanları severim, ateşimin yükselmesini, sayıklamalarımı, kâbuslarımla hayallerimin birbirine karışmasını, en dokunulmaz yerlerimde hissettiğim sızıları, Hastalığının bütün kıvrımları hastalığımın bütün kıvrımlarıyla öpüşen bir kadınla denizaltıma binip çıktığım yolculukları, solgun bir sabah vakti insanların arasından ayrılışımı. Hiçbir yere gitmeyen bir denizaltının içinde, hiç kimsenin gitmediği yerlere gitmeyi. Birçoğumuz çıktık bu yolculuğa. Evet, se
Vakit geceyarısını epey geçiyor, uzak pencerelerdeki bütün ışıklar teker teker sönmüş, tek tük köpek havlamaları... Bir yerlerde çocukları öldürüyorlardı Ölmeden önce o çocuklar nasıl da son kez kederle bakarlar dünyaya. Barıştan, dostluktan, iyilikten yana olanlardan değilim, vahşetse vahşet, kavgaysa kavga, ölümse ölüm, bütün bunlara varım, ama çocukları öldürmek niye, iktidar için dövüşülecekse iktidarı isteyenler dövüşmeli, ölecekse benim yaşımdakiler ölmeli. Ölüm gecenin içinde yürüyor. Gece alabildiği
“İslâmla Damgalanmış Varoluş” İsmet Özel’in Türk yazısı ile neşrolunan çift kapaklı yedinci kitabıdır. Türkler bir yurda değil, bir vatana kavuştuklarında ata binme ve silah taşıma hakkını olduğu kadar salahiyetini de merkezi yönetimden alıyorlardı. Müslüman olmanın bir teminat bilindiği çağdı. Bu toprakta özel mülkiyete ihtiyaç duyulmaksızın ve toplumda bir polis teşkilâtının gözetimine başvurulmaksızın asayişin berkemal yürümesi imkânı veriyordu. Bu kültürün şimdi iz bırakmaksızın ortadan kalkışına hay
Sanat salt estetik bir mesele değil, aynı zamanda bir direniştir. Camus’nün 1957’de gerçekleştirdiği Nobel konuşması ile Uppsala Üniversitesi’nde verdiği konferansı bir araya getiren bu kitap, eserlerini 20. yüzyılın büyük tarihî değişimleri sırasında inşa eden sanatçıların karşı karşıya geldiği güçlükleri ve onların toplumdaki yerini tartışıyor. Yaratma Tehlikesi, “sanat için sanat” ve gerçekçi sanat yaklaşımlarını irdeleyen, her çağın sanatçısına yönelik yankı uyandırıcı bir direniş çağrısı.
Bu dünya artık beyaz değil, hiçbir zaman da tekrar beyaz olmayacak. Baldwin’in, 1940’larda ve 1950’lerin başında, henüz yirmili yaşlarındayken yazdığı ve bu kitapta bir araya getirilen denemeler, Sivil Haklar Hareketi’nin şafağında, Harlem’deki gündelik yaşamdan muhalif romana, filmlere ve yurtdışındaki Afro-Amerikanların deneyimlerine kadar ABD’de siyah olmanın karmaşık durumunu araştırıyor ve sanatçının siyah bir adam ve bir Amerikalı olarak kimlik arayışının da samimi bir portresini ortaya koyuyor. Otobi
Ben edebiyatçı değil, yazarsa hiç değildim. İçimden geldiği gibi kalbimde yaşayan sözcükleri sayfalara aktarıyordum... Anlatacaklarım belki uzun olacak ama hepsi doğru ve hepsi gerçek yaşanmışlıkları içeren birçok hikâyeden oluşuyor. Bana anlatılanları olduğu gibi çarpıtmadan yazıp, bütün her şeyi sizlere aktaracağım... Zaman zaman üzülecek, bazen sevinecek ama her hikâyede kendinizden bir şeyler bulacaksınız.
Tükendi
26 Mart 1928’de İkdam’da “Bize Göre” başlığı altında yazılarını yayımlayan Ahmet Hâşim, 1928 yılının Eylül ayı içinde Paris’e yaptığı seyahate dair izlenimlerini de aynı gazetede “Seyahatte” başlığı altında yayımlar. Şair, bu yazılardan yaptığı bir seçkiyi 1928 yılının sonlarına doğru Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları adıyla kitaplaştırır. İki bölümden oluşan kitabının ilk bölümü günlük meselelere eğilen yazılardan oluşurken, ikinci bölüm isminden de anlaşılacağı üzere şairin Paris’e yaptığı seyahatle i
NAUTILUS KİTAP ÖDÜLÜ: YEŞİL YAŞAM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALTIN ÖDÜLÜ 2017 Azın Bereketi, kentsel Japonya'daki ana akım yaşamı doğa, sanat, arkadaşlar, lezzetli yemekler ve bol zaman gibi lükslerle çevrili bir yaşam için terk eden on erkek ve kadını anlatıyor. Geleneksel Doğu tinsel bilgeliği ve kültüründen yararlanan bu öncüler, modern yaşamın stresinden, tüketiminden, meşguliyetinden ve teknoloji bağımlılığından kurtulurken geçirdikleri derin kişisel dönüşümleri anlatıyor. Bu kitap, onların mutluluk ve geçim
Genç Meslektaşıma Mektuplar, yazarak gitmek duygusundan yola çıkılarak biçimlendi. Hayatını yazıya adayan birinin yazan/yazmak isteyen birilerine ulaşan sesine büründü adım adım. Bu da, gene, okurken/yazarken kendini var etti. Bu anlamda mektup, mektup yazma duygusu anlatabilmenin, iletişim kurabilmenin bir yolu olarak ne denli önem taşıdığını da gösterdi bana. Yayımlandığı mecrada da karşılığını yoğunca bulan mektuplar yalnızca yazıya/edebiyata değil hayata, sinemaya, müziğe, felsefeye, kentlere bizi taşıy
Makaleler 2 – Dil-Destan-Tarih adlı eser, Ahmet B. Ercilasun’un 2007-2021 yılları arasındaki makale ve bildirilerinden oluşmaktadır. İlk baskısı 2007’de yapılan Makaleler 1’de ise Ercilasun’un 2007 öncesi çalışmaları yer almaktaydı. Eseri yayına hazırlayan Ekrem Arıkoğlu’nun ifadesiyle bütün bu çalışmalar “kitaplardan taşanlar”dır. Eserde 41’i dil, 10’u destan, 9’u tarihle ilgili, 13’ü ise “Edebiyata ve Kitaplara Dair” 73 çalışma bulunmaktadır. Son bölümdeki birkaç çalışma, 2007 öncesine aittir. Okuyucular,
Onca acı, onca yoksulluk, onca korku, onca kan ve gözyaşı, onca ölüm her sabah ve her akşam evlerimize ve sofralarımıza konuk olurken suyla, zeytinle, hurmayla açtığımız oruçtan, yazla gelen bolluk ve bereketten, tabiattan taşan haz ve güzellikten söz etmek vicdanımızı kanatıyor. Orta Doğu yangın yeri, Gazze kan revan içinde yine. İnsanlığımız Gazzeli çocukların kumsalda oynarken kurşunlanan günahsız bedenleriyle kirleniyor. Savaşla, sürgünle yerlerinden yurtlarından edilmiş, dört bir yana dağılmış, sokakta
Statü Endişesi, hepimizin içini kemiren ancak pek nadir ifade edebildiğimiz bir korkuyu su yüzüne çıkarıyor: Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü korkusu ve başarısızlığımızın toplum tarafından acımasızca yargılanacağı hissi. Bir başka deyişle, evrensel bir endişeye, statü endişesine ayna tutuyor. Alain de Botton, yine zarafet ve incelikle statü endişemizin nereden kaynaklandığını ve onu yenmek için neler yapabileceğimizi anlatıyor. Felsefecilerin, sanatçıların ve yazarların yardımıyla, statü en
Nobel Ödüllü yazar Toni Morrison, Ötekilerin Kökeni'nde on dokuzuncu yüzyılda kaleme alınmış tıp makalelerinden, köle ve efendilerin günlüklerine, oradan da köleliği romantize eden, ayrımcılığı araçsallaştıran, yabancı olmanın ve yabancıya dönüşmenin farklı yönlerini vurgulayan edebi eserlere kadar çok geniş bir yelpazede ufuk açıcı bir gezintiye çıkarıyor bizleri. Ernest Hemingway, William Faulkner ve Flannery O'Connor gibi yazarların eserlerine ötekilik sorunu açısından yaklaşırken kendi eserlerini ve kiş
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5