Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16
Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı? Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı. Ne diyordu ince şeylerin annesi Ötekini oku, derinde dipte duranı. Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş Geride kalmanın cezasıyım diyor- Biliyor musun, hoyratlık değil de İncelik yakıyor canımı... Bu kalabalıkta bu tenhalık-- Sevgilim, bütün sözlerimi Mazlumların rüyasından seçtim ben. Budur, düşünmeden bildiğim Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Yaslı ve tedirgin değiliz Aynı gemide değiliz İyice keskinleşmiş, geçiştirilmiş o ses Bize nasılsa ulaşır. Dağılmış izmaritlerin teneke kutuların Erkeklerin her yere kan sıçrattığı hayatın Erkeklerin ve hayatın -belirtili isim tamlaması- Ve seyyar tuvaletlerin Karaköy altgeçidinde korktuğum çocukların Korkuttuğum evsizlerin içinden aynı saatte hiç aşınmadan.
bir sarımlık tütün bir tutam çayır bir uçumluk düş döktüm çantamı hayat güzel yok artık üzecek yerleri amaçsız yürüdüm şükür ateşlendim unuta unuta dinlendim üflendim sönerse söner şu avuç kadar ateş sönsün dedim ne taşıdım ne taşırdım onca yıl gezdirdiğim çantaları eskittiğim çantalar eskittiğim çantalar içinizde yalnızca tutuşmamış kibritlerim var
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını Damlasın gözlerine sonsuzluk usaresi Dalgınlık evlerinin en güzel melikesi Sevemem; tozlu raflar arasına girmeden Çöllerim kandır benim Sevemem; karanlığı bir daha devirmeden Aşkım isyandır benim
İnsansa Güzeldir 4
Tükendi
“Azizim Taşer… Bilmem Yelken dergisini bir süredir benim yönettiğimden haberin oldu mu? ... Dinamo’dan tut Dağlarca’ya, Aziz Nesin’den Tarık Dursun’a ya da Ceyhun Atuf’a kadar çeşitli arkadaşların yardımı ile tam bir amatör dergisi kişiliğiyle yapıyoruz bu işi… Senden özellikle tiyatro konularında yazılar rica edecektim fakat Baki Süha’nın Cumhuriyet’te yayınladığı şiirleri okuyunca utandım ben ki daha bir bacakken 1943’teki, Hürriyet (kitabındaki) şiirlerini okumuş ezberlemişimdir, Suat Taşer’in öyle bir
Tükendi
Bursa şehrim olsan benim Şehre küstün olmam senin ... Ben Pırpırella kuşuyum Koca çınardan tazelenen dal gibi İfadesiyim yeniden dirilmenin Doğmayan çocuğun ölmemesiyim Acı gün göstermemek için Çifte kaşıkla karıştırıyorum Şeker atmadığım hayatımı
Her bir ağrının devamı çağrıdır...
Tükendi
Bir fikir ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy'u İstiklal Marşı'mızın yazarı olarak tanıyoruz. Unutulmaz "Çanakkale Şehitlerine" şiiriyle de gönlümüzde ayrı yer edinen şairimizin "Safahat" kitabı, nesiller boyunca başucu eserlerimizden biri olmuştur. Bütün şiirlerini topladığı "Safahat", aynı zamanda pek çok manzum hikâyeyi de bünyesinde barındırmaktadır. Safahat'ta yer alan, başta "Küfeci", "Seyfi Baba" gibi unutulmaz manzum şiir-hikâyeleri, genç nesillere aktarmak için aslına sadık kalarak günümüz Türkçesi'yle
Tükendi
Her mısrası dehanın gümüş çivileriyle çakılmış, sapasağlam şiirler! gidiyorum bu, en görmüş geçirmiş okuru bile hayretlere gark edecek nitelikte bir kült kitap! Ah Muhsin Ünlü, Modern Türk Şiiri'nin keçiyollarında, uçurumlarında, zirvelerinde hünerli bir samuray, muzip bir derviş, fiyakalı bir çita gibi dolaşıyor. Daha önce yayınlanmamış şiirlerin de yer aldığı bu genişletilmiş baskıyı kıvançla sunuyoruz.
Arzularım muayyen bir haddi aşınca Ve kulaklar sözlerime sağırlaşınca Bir ihtiras duyup vahşi maceralara Çıkıyorum bulutları aşan dağlara. Tanrıların başı gibi başları diktir, Bu dağları saran sonsuz bir genişliktir, Ben de katıp vücudumu bu genişliğe, Bakıyorum aşağılarda kalan hiçliğe. Bu dağların bir rakibi varsa rüzgârdır. Rüzgâr burda tek başına bir hükümdardır. Burda insan duman gibi genişler, büyür. Bu dağlarda ıstıraplar, sevinçler büyür. Buralarda her düşünce sona yakındır, Burda her şey bizden uza
Tükendi
Herkeste seni arıyorum sanki Herkeste senden bir parça Bulduklarım ne ki umduklarımın yanında? Ne de çabuk değişiyor dünya Ayak uyduramıyorum artık.
Tükendi
"Bahar şiirle karşılansın diye devşiriyorum iklimleri, Deviniyorum da bununla. Ekmek, un, papaya yapıyorum, Kesilmiş üçgenlerden. Yarım kalmış cümlelerden, düş. Ben bu şiiri kaybettim, Pan, flütünü çaldığında. Kesirler kaldı hayranlık duyduğum paydadan." Şiirde öyle merkezi bir hal var ki; Atlaslardan çıkıp biraz boşluğa bakmak, Anahtar çoğu zaman. Şiirde keskin bıçak yarasını iyileştiren şifalı merhem var. Damıtılmış dizelerin saf kokusu, Eter'e varan Simya'nın yolu. Şiirde dünyanın boşluğu var. Kanat çırp
Tükendi
Bu kitapta Hidayet Karakuş'un 55 yıllık şiir serüveninden süzülerek özenle seçilmiş şiirlerinden oluşan özel bir seçki sunuyoruz.
Tükendi
Evde Kalmış - Şiirler Kitap Açıklaması Nadir Göktürk, kendine özgü müziğiyle pek çoğumuzu etkilemiş, şarkılarının çoğu belleğimize kazınmış Ezginin Günlüğü'nün kurucularından, besteleriyle gruba haklı bir şöhret kazandıran ustalardan. Besteci, söz yazarı, müzisyen kimliğiyle pek çok unutulmaza imza atan Nadir Göktürk bu kez bir şiir kitabıyla çıkıyor sevenlerinin karşısına. Kitaptaki şiirlerin kimi, kitap adının taşıdığı anlama uygun: Evde tutmuş onları yıllardır, saklamış, paylaşmamış. Yıllardır başka şiir
Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Fakat anlatır. Her şeyi söylemenin mümkün olduğu o yeri bulur, yola viran olur ve sonunda oraya varır. Her nisan bir yaş daha genç, her bahar biraz daha âşık bir adamdır o ve ne kadar sever insanları, yaşamayı, güzel havaları… Anlatır, anlatır; öyle bir anlatmaktır ki onunki sonunda Türk şiirinin en güçlü şairlerinden biri olur. Dünyayı bambaşka gözlerle baktığı bir pencereden seyrettikleriyle anlatma
Bir uçurumun kenarındayım sanki Martı sesleri karışmış dalgaların sesine Denizin gölgesinde kaybolmuş hasret yağmurları Efil efil cemreye düşmüş özlemin sancıları Kırık bir saatim ben duvara asılı Varlığımla yokluğum arasında kaybolmuş her anı Zaman taciri değilim ben Zamansızların en büyük zaafı.
Tükendi
Gözlerim kararıyor Bu ne körlük Ne de görgüsüzlüktü Bu belki bir buğu Belki de bir düştü Bir kuş gördüm Yuvasına düşkün Bir ağaç tanıdım Dalına küskün Gözlerimde bir buğu Yavaş yavaş adımlarla Gelen insanlar Seçemiyorum tenini Duyamıyorum sesini
Tükendi
BEN BUYUM Bir söz vardır beni tarif eder Olduğu kadar olmadığı kader Benim bütün yazdığım şiirler Elimin dilimin döndüğü kadar. Eksik kusur aramayın dostlar Olmadığı kader olduğu kadar Benden daha iyi yazanlar var Devede kulaktır sadece Oktar. Mehmet Oktar
özlüyorum zaten yanındayken de özlüyordum ki kâh içime alıyorum kokunu gözlerini gülümsemeni kâh yanımda oturtuyorum her halini yine de senin yerini tutmuyor o kahrolası uzaklık duygusu işte elimi uzatıp dokunmadığımdan oluyor hepsi nedense
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16