Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Gölgesinden başlayarak Kurudu ağaç Yaprakları önce kuş Sonra ağrılı bir boşlukla kokar
Tükendi
Uçsuz Otlar Vahşi Bir Ağit Beyazlik Gibi Kalsin Sende, Ümit Beklenmiş Ve Unutulmuş Bir Peygamber Olan Gözlerimden Ellerimdeki Kani Silecek Kadar Birikti Toprak Ölmüyorum. Başkasi Yaşiyor Yerime
Aldırma can, Kıyılarda kaldım diye Aldırma... Boynunu bükme öyle Kanatlar kırılınca böyle Kanatlar kırılınca!.. Benim de kanatlarım kanıyor Gözüm uzaklarda, Ah bir bilsen... Avuçlarım nasıl yanıyor.
Tükendi
Şiirler arasında, Japon ‘haiku’larıyla benzerlikler içeren ve üç mısra olanlar var. Kitaptaki şiirlerden bazıları şöyle: İlk Giden, Onlar Gibi, İnsanlar ve Evler, Parkta Sonbahar, Köy, Ay, Huzur ve Hüzün, Önce Yağmur Vardı, Tek Başına, Biliyorlar.
Tükendi
Elinizdeki bu divandaki şiirleri henüz medrese talebesi iken kaleme alımaya başladım. O sırada yaşım yirminin altında idi. Bu dönemin şiirleri daha çok klasik şiirlerin diline yakındır. Bu nedenle bu dönemin şiirlerinde fazla miktarda Arapça ve farsça kelimler yer almıştır. Otuzlu yaşlardan sonraki şiirlere gelince bunlar daha sade bir dille yazılmıştır. Bu çerçevede kullanılan dilde Arapça ve farsça kelimelerin sayısı bir hayli azalmıştır. Ancak şekil bakımından şiirlerin tamamına yakını klasik vezin ve ka
Nereye gideceğim öyle mi? Anadolu’ya! Senin dünkü Boğaz nöbetçilerinin, bugünkü hürriyet ve istiklâl kahramanlarının bulundukları yere! Niçin gideceğim öyle mi? Senin için, senin çocukların için; seni kurtarmak için, senin esîr ve mazlûm çocuklarını kurtarmak için ey İstanbul!” Mehmed Emin Yurdakul İsmini Gazi Mustafa Kemal Paşa’dan alan 1928 yılında yayımlanan bu eser Mehmed Emin’in yazı ve şiirlerinden oluşmaktadır. “Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gi
2018 yılında aramızdan ayrılan İzzet Yasar’ın tüm şiir kitapları ile dergi sayfalarında ve çekmecesinde kalmış şiirleri Kuş Bakışı adı altında toplandı. Kuş Bakışı, şairin 1969-2018 yılları arasında yayımladığı Kanama (1974), Yeni Kuş Bakışı (1979), Ölü Kitap (1982), Dil Oyunları (2002), Asla Yazamayacaksın O Şiiri (2007), Başka Akıl Peşinde (2010), Şifa ile Taburcu (2018) kitaplarının yanı sıra daktiloya çekilip yayımlanmamış ya da çıktığı dergilerde kalmış şiirlerinden oluşuyor. Çağdaş şiirimizin son elli
Leyla Paslanmaz Söylendiğinde boyun büken kelimeler vardı Doğu gibi annem gibi ölüm gibi Her yer insandan birkaç adım sonraydı Saatler insanı birkaç dakika geçe çalmaktaydı Leyla Tanrı'nın ellerindeyken Henüz hiç yemin edilmemişken Hıçkırmak yokken sevdanın sözlüğünde Onun aşkına diye başlanmamışken hiçbir söze Bir kadının adı haykırıldı ilkin erkeğin dilinden Dünya Leyla diyerek döndü Döndü dünya Leyla diye diye Önce çamur vardı Leyla'nın o beyaz elleri bile çamurdandı Sonra insanın bütün
Haziran 22 Ve Allah böyle diledi “Yoktur benden başka padişah.’’ Sonra yüzünü Ay’da gösterdi. Kimdir benden başka insana dost? Kimdir tapılacak ilah Âşık olunacak yâr Kimdir çocuklarımdan daha güzel Kim dayanabilir vanilyalı dondurmaya Dürüst olmak gerekirse ikram bana aittir Kimse anlayamaz beni Her ne kadar Haziran’ın 22’si olsa da
Tükendi
Tuli emel ocağından kelimeler çıkardım ellerim ondan siyah efendim ulu çarşıların büyük gövdeli çınarlarıdır adını anmanın serinliği Ağzıma almak korkarım günah mı efendim ya bu şerha şerha yükselen yakarak ne varsa gönlümden kopan bir ah mı efendim
Anladım Bir iş var rüzgâr serserisinde Bugün nasıl inceciksin Yanağın yavruağzı Gözlerin yirmisinde De ki aşikâr nisan tarzı Anladım bir kalbe indireceksin Saçların yakalamış o yazı Nerdeyse aşka hükmedeceksin Dudağın gurup öncesinde Üç fazla kırmızı Bu bahar gecesinde Bilmem kimi öldüreceksin
Tükendi
İtalyan şiirinde Hermetizm denince ilk akla gelen isim olan Ungaretti Batık Liman'daki şiirlerde Carso cephesinde savaşırken şahit olduğu ölüm ve kendisine bir şekilde bulaşan ölüm duygusu etkisinde geçmiş hülyasını dile getirir. Bulunduğu yerden geçmişe her bakışı oralardan bir şeyleri taşıyıp durur. Şairin kendisini açarkenki yalın öz ve nostaljik dilinin kaynağı çocukluk ve ilkgençlik dönemlerinin İskenderiye'sine özlem ve aitlik duymasından gelir. Oradan kopmuş olmanın güvensizliği içindedir sanki ama ş
Birtürk Özkavak, bu kitabında; duru, kendi yolunda akıp giden, ama içine girilebilir ve onunla yol alınabilir bir şiiri kuruyor. Yan yana geldiklerinde birbirlerini bütünleyip renk çeşitliliği oluşturan dengeli görüntüler çıkarıyor gözlerimizin önüne. Bir taraftan şiirlerden bölümler okuyor, diğer taraftan da o görüntüleri birleştirip içtenliğin fotoğrafını bütünlüyoruz. Pek çoğumuzda özlem olarak yer etmiş şeylerin hak edişini kendi beni üzerinde somutlayıp, bizi de yolculuğuna yoldaş ediyor. Rahmi Emeç
Tükendi
bir buz parçası gecem gündüzüm dolanı dolanı bir noktayım artık taş bile taşa tozunu verirken senden bir haber gelmiyor. ellerim, o eski bozkır söylencesi: bir sırdı; çaldı kapıyı gitti diyor. ayağ göçürdün toprak kattın taş bağladın kanatlarım o yüzden uçamıyor. bin rüyayı bir tek rüyada gördüm yedi sabah içre dönsem de acı geçiyor acı geçiyor acı elbette geçiyor acı çekmiş olmak geçmiyor
Muhit Kitap kütüphanesi gün geçtikçe büyüyor. Mehmet Aycı, yeni kitabında şiirinin duru lirizmini sürdürüyor. Güneşli Perçem kimi yerde hayatın saklı güzelliklerine işaret ederken bazense bize hayatın yalnız acı çekerek anlaşılabileceğini söylüyor. Üzülünce iyileşen yaralar vardır Sonra anlarsın bunu, şimdilik büyü..
Şiir yazmanın duygusu, kişiliği bir başkadır. Biraz nüktedan, biraz dram, biraz hazırcevaplık çokça duygusallık gerektirir. Bakış açısı farklıdır etrafındaki her şeye. Doğaya, insana, hayvana hatta nesneye. Bir bakarsınız nesneye can vermiş, dile getirmiş, bir de bakarsınız canlıyı nesneleştirmiş. Şair olmak, yumuşak huyluluk, merhamet ve sevgiyi bolca harmanlamaktır kendinde. Her şeye ve herkese saygılıdır, ağaca bile… İşte bu kitapta da bunları hissedecek ve sevginin ve acının bütünleşmesine tanık ol
Tükendi
Çağdaş Amerikan şiirinin öne çıkan şairlerinden Charles Simic, usta çevirmen, şair Nazmi Ağıl’ın özenli çevirisi ve sunuşuyla ilk defa Türkçede. Aralarında Pulitzer Ödülü de bulunan birçok ödülün sahibi Charles Simic, sadeliği ve doğallığı şiirlerine yansıtıyor. Kelimelerin kıv ılcımlarını şiirlerine taşıyan şair, Yaklaş ve Dinle diyor. Yaşlı çift otları ayıklıyor Yan yana bahçede, Köpekleri hemen arkalarında Yardıma hevesli, kuyruğunu sallıyor. Dünyada olan bitenden Tamamen habersiz yaşamak Ömür bo
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11