Uçsuz Otlar
Vahşi Bir Ağit
Beyazlik Gibi Kalsin Sende, Ümit
Beklenmiş Ve Unutulmuş Bir Peygamber Olan Gözlerimden
Ellerimdeki Kani Silecek Kadar Birikti Toprak
Ölmüyorum. Başkasi Yaşiyor Yerime
Aldırma can,
Kıyılarda kaldım diye
Aldırma...
Boynunu bükme öyle
Kanatlar kırılınca böyle
Kanatlar kırılınca!..
Benim de kanatlarım kanıyor
Gözüm uzaklarda,
Ah bir bilsen...
Avuçlarım nasıl yanıyor.
Şiirler arasında, Japon ‘haiku’larıyla benzerlikler içeren ve üç mısra olanlar var. Kitaptaki şiirlerden bazıları şöyle: İlk Giden, Onlar Gibi, İnsanlar ve Evler, Parkta Sonbahar, Köy, Ay, Huzur ve Hüzün, Önce Yağmur Vardı, Tek Başına, Biliyorlar.
Elinizdeki bu divandaki şiirleri henüz medrese talebesi iken kaleme alımaya başladım. O sırada yaşım yirminin altında idi. Bu dönemin şiirleri daha çok klasik şiirlerin diline yakındır. Bu nedenle bu dönemin şiirlerinde fazla miktarda Arapça ve farsça kelimler yer almıştır. Otuzlu yaşlardan sonraki şiirlere gelince bunlar daha sade bir dille yazılmıştır. Bu çerçevede kullanılan dilde Arapça ve farsça kelimelerin sayısı bir hayli azalmıştır. Ancak şekil bakımından şiirlerin tamamına yakını klasik vezin ve ka
Nereye gideceğim öyle mi?
Anadolu’ya! Senin dünkü Boğaz nöbetçilerinin, bugünkü hürriyet ve istiklâl kahramanlarının
bulundukları yere!
Niçin gideceğim öyle mi?
Senin için, senin çocukların için; seni kurtarmak için, senin esîr ve mazlûm çocuklarını kurtarmak için
ey İstanbul!”
Mehmed Emin Yurdakul
İsmini Gazi Mustafa Kemal Paşa’dan alan 1928 yılında yayımlanan bu eser Mehmed Emin’in yazı ve
şiirlerinden oluşmaktadır. “Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz
çocuk gi
2018 yılında aramızdan ayrılan İzzet Yasar’ın tüm şiir kitapları ile dergi sayfalarında ve çekmecesinde kalmış şiirleri Kuş Bakışı adı altında toplandı. Kuş Bakışı, şairin 1969-2018 yılları arasında yayımladığı Kanama (1974), Yeni Kuş Bakışı (1979), Ölü Kitap (1982), Dil Oyunları (2002), Asla Yazamayacaksın O Şiiri (2007), Başka Akıl Peşinde (2010), Şifa ile Taburcu (2018) kitaplarının yanı sıra daktiloya çekilip yayımlanmamış ya da çıktığı dergilerde kalmış şiirlerinden oluşuyor. Çağdaş şiirimizin son elli
Leyla Paslanmaz
Söylendiğinde boyun büken kelimeler vardı
Doğu gibi annem gibi ölüm gibi
Her yer insandan birkaç adım sonraydı
Saatler insanı birkaç dakika geçe çalmaktaydı
Leyla Tanrı'nın ellerindeyken
Henüz hiç yemin edilmemişken
Hıçkırmak yokken sevdanın sözlüğünde
Onun aşkına diye başlanmamışken hiçbir söze
Bir kadının adı haykırıldı ilkin erkeğin dilinden
Dünya Leyla diyerek döndü
Döndü dünya Leyla diye diye
Önce çamur vardı
Leyla'nın o beyaz elleri bile çamurdandı
Sonra insanın bütün
Haziran 22
Ve Allah böyle diledi
“Yoktur benden başka padişah.’’
Sonra yüzünü Ay’da gösterdi.
Kimdir benden başka insana dost?
Kimdir tapılacak ilah
Âşık olunacak yâr
Kimdir çocuklarımdan daha güzel
Kim dayanabilir vanilyalı dondurmaya
Dürüst olmak gerekirse ikram bana aittir
Kimse anlayamaz beni
Her ne kadar Haziran’ın 22’si olsa da
Tuli emel ocağından kelimeler çıkardım
ellerim ondan siyah efendim
ulu çarşıların büyük gövdeli çınarlarıdır adını anmanın serinliği
Ağzıma almak korkarım günah mı efendim
ya bu şerha şerha yükselen yakarak ne varsa
gönlümden kopan bir ah mı efendim
Anladım
Bir iş var rüzgâr serserisinde
Bugün nasıl inceciksin
Yanağın yavruağzı
Gözlerin yirmisinde
De ki aşikâr nisan tarzı
Anladım bir kalbe indireceksin
Saçların yakalamış o yazı
Nerdeyse aşka hükmedeceksin
Dudağın gurup öncesinde
Üç fazla kırmızı
Bu bahar gecesinde
Bilmem kimi öldüreceksin
İtalyan şiirinde Hermetizm denince ilk akla gelen isim olan Ungaretti Batık Liman'daki şiirlerde Carso cephesinde savaşırken şahit olduğu ölüm ve kendisine bir şekilde bulaşan ölüm duygusu etkisinde geçmiş hülyasını dile getirir. Bulunduğu yerden geçmişe her bakışı oralardan bir şeyleri taşıyıp durur. Şairin kendisini açarkenki yalın öz ve nostaljik dilinin kaynağı çocukluk ve ilkgençlik dönemlerinin İskenderiye'sine özlem ve aitlik duymasından gelir. Oradan kopmuş olmanın güvensizliği içindedir sanki ama ş
Birtürk Özkavak, bu kitabında; duru, kendi yolunda akıp giden, ama içine girilebilir ve onunla yol alınabilir bir şiiri kuruyor. Yan yana geldiklerinde birbirlerini bütünleyip renk çeşitliliği oluşturan dengeli görüntüler çıkarıyor gözlerimizin önüne. Bir taraftan şiirlerden bölümler okuyor, diğer taraftan da o görüntüleri birleştirip içtenliğin fotoğrafını bütünlüyoruz. Pek çoğumuzda özlem olarak yer etmiş şeylerin hak edişini kendi beni üzerinde somutlayıp, bizi de yolculuğuna yoldaş ediyor.
Rahmi Emeç
bir buz parçası gecem gündüzüm
dolanı dolanı bir noktayım artık
taş bile taşa tozunu verirken
senden bir haber gelmiyor.
ellerim,
o eski bozkır söylencesi:
bir sırdı; çaldı kapıyı gitti diyor.
ayağ göçürdün
toprak kattın
taş bağladın
kanatlarım o yüzden uçamıyor.
bin rüyayı bir tek rüyada gördüm
yedi sabah içre dönsem de
acı geçiyor
acı geçiyor
acı elbette geçiyor
acı çekmiş olmak geçmiyor
Muhit Kitap kütüphanesi gün geçtikçe büyüyor.
Mehmet Aycı, yeni kitabında şiirinin duru lirizmini sürdürüyor. Güneşli Perçem kimi yerde hayatın saklı güzelliklerine işaret ederken bazense bize hayatın yalnız acı çekerek anlaşılabileceğini söylüyor.
Üzülünce iyileşen yaralar vardır
Sonra anlarsın bunu, şimdilik büyü..
Şiir yazmanın duygusu, kişiliği bir başkadır.
Biraz nüktedan, biraz dram, biraz hazırcevaplık çokça duygusallık gerektirir.
Bakış açısı farklıdır etrafındaki her şeye. Doğaya, insana, hayvana hatta nesneye.
Bir bakarsınız nesneye can vermiş, dile getirmiş, bir de bakarsınız canlıyı nesneleştirmiş.
Şair olmak, yumuşak huyluluk, merhamet ve sevgiyi bolca harmanlamaktır kendinde. Her şeye ve herkese saygılıdır, ağaca bile…
İşte bu kitapta da bunları hissedecek ve sevginin ve acının bütünleşmesine tanık ol
Çağdaş Amerikan şiirinin öne çıkan şairlerinden Charles Simic, usta çevirmen, şair Nazmi Ağıl’ın özenli çevirisi ve sunuşuyla ilk defa Türkçede.
Aralarında Pulitzer Ödülü de bulunan birçok ödülün sahibi Charles Simic, sadeliği ve doğallığı şiirlerine yansıtıyor. Kelimelerin kıv ılcımlarını şiirlerine taşıyan şair, Yaklaş ve Dinle diyor.
Yaşlı çift otları ayıklıyor
Yan yana bahçede,
Köpekleri hemen arkalarında
Yardıma hevesli, kuyruğunu sallıyor.
Dünyada olan bitenden
Tamamen habersiz yaşamak
Ömür bo
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 200-220 /
Aktif Sayfa : 11
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.