Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14
Kur’an vahyinin çoğu bir sebebe bağlı olmadan Resûlullah’a nazil olan ayetlerden meydana gelirken, bir kısmı da bir sebep-sonuç sürecinde cevap niteliği taşıyan ayetlerden oluşmaktadır. Bu ikinci tür ayetler incelendiğinde Kur’an vahyinin belli bir kısmının birincil muhatap olan sahâbenin görüşlerinin ilahî makam tarafından pek çoğuna olumlu karşılık verildiği, çok cüzî bölümünün ise olumlu karşılanmadığı görülmektedir. Sahâbenin dile getirdiği soru, istek ve görüşlerinin ilâhî kaynak tarafından onaylanması
1887-1991 yılları arasında yaşayan bir din âlimi ve mütefekkir olan Muhammed İhsan Oğuz’un eserlerini İlmî bakış açısıyla tetkik etmek, Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki İlmî ve kültürel atmosferi tanıma imkânı vermektedir. Onun bazı itikâdî görüşleri üzerinden hazırlanan bu çalışma öncelikle onun kelâmî konulara hâkim bir âlim ve mütefekkir olduğunu; daha sonra ise Osmanlı’nın muteber kaynakları üzerinden Osmanlı kelâm geleneğini Cumhuriyete aktaran İlmî bir kişilik olduğunu göstermekt
Sağlıklı düşüncenin ilk aşaması; insan, hayat ve kainat gerçeğine bakarak Allah’ın varlığını kabul iken, ikinci ve en önemli aşama ise dünya hayatının yaşama kılavuzunu bulmak ve bu kılavuza teslim olmaktır. Yani dünya hayatı yaratıcının rızasına uygun yaşanmaz ise ahiret hayatı hüsranla sonuçlanır. Dünya hayatının sağlıklı bir şekilde düşünülmesi ve yaşanması iki şeyi bilmeyi gerektirir; dünyanın bilinmesi ve dünya hayatına hükmedecek dinin bilinmesi. Biz insanların, özellikle de dindar olduğunu söyleyen M
İslam düşüncesinde vaz‘ ilmi, fıkıh usûlü, mantık ve beyan gibi ilimlerin içerisinde doğmuş ve giderek müstakil bir yapı hâline gelmiştir. Söz konusu bu disiplin, Arap dilbilimi açısından, delâlet problemi, lafız-mana ilişkisi gibi hususlar bağlamında bir çerçeve çizmek suretiyle dil geleneğinde semantik teorinin önemli bir parçasını oluşturmuştur. Ayrıca vaz‘ ilmi, İslâmî paradigmada bir yönden gerek hüsün ve kubuh tartışmaları, gerek kulun, kendi fiilinin yaratıcısı olup olmadığı meselesi ve genel itibari
Hz. Fatıma'yı tanımak bir anlamda İslam'ı tanımaktır, tanıtmak da İslam'ı tanıtmaktır. Hz. Fatıma İslam'ın ete kemiğe bürünmüş şeklidir. Hz. Fatıma'yı öğrenmek ve öğretmek İslam'ın ve Kuran'ın daha doğru anlaşılmasına vesile olacaktır. Çünkü o, babası gibi yaşayan bir Kuran'dır. Hz. Meryem iffeti ve adanmışlığı ile, Hz. Asiye direnişi ve mücadelesi ile, Hz. Hatice cömertliği ve fedakârlığı ile öne çıkmışlardır. Hz. Fatıma'da ise Meryem'in iffeti ve adanmışlığı, Asiye'nin mücadelesi, annesi Hatice'nin cömert
Tükendi
Ey yüce Allah'ım! Ey nihai idealim, ey insanlığın nihai arzusu! Aczimle senin huzurunda toprağa kapandım, sana secde ediyorum. Yalnız sana tapıyor, sana şükrediyorum ve sadece seni övüyorum, evet, sadece seni! Ey büyük Allah'ım, övgüyü ve hamdı yalnızca sen hak ediyorsun. Ey beşeriyetin sevgilisi, sadece sen, sadece sensin benim kaybettiğim! Lâkin ne yazık ki çoğunlukla senin yerine dünyanın aldatıcı ve geçici metaına yöneliyorum. Onlara gönül düşürüyor ve seni unutuyorum! Buna unutkanlık diyemeyecek olsam
This book entitled ‘Imām al-Juwaynī’s Lumaʾ al-Adillah fi Qawāid ʿAqāid Ahl al-Sunna wa al-Jamāʿa (The Luminous Proofs behind the Principle Creeds of the People of the Sunnah and the Majority of Scholars)’, or in short, ‘Imām al-Juwaynī’s Lumaʾ al-Adillah - The Luminous Proofs’ is an attempt to provide the reader with an English introduction and translation of a classical Arabic work in the subject of ʿilm al-Kalām. The Lumaʾ al-Adillah was written by the Ashʿarī Imām ʿAbd al-Mālik al-Juwaynī with the aim t
Yaşayan Türk tarihçilerinin önde gelen isimlerinden Halil İnalcık 70 yılı bulan akademik hayatında Osmanlı tarihinin bütün dönemleriyle ilgilenerek özgün çalışmalar yapmış ve siyasi tarih, kurumlar tarihi, iktisat ve hukuk tarihi gibi farklı uzmanlık isteyen alanlarda dikkate değer çalışmalar ortaya koymuştur. Elinizdeki kitap İnalcık Hoca'nın TDV İslam Ansiklopedisi'nde yer alan Osmanlı idare ve okonomi tarihiyle ilgili maddelerinin kitaplaştırılmış halidir. Devlet, eyalet idaresi, maliye ve okonmi olmak ü
Muhammed Hâdî Ma‘rifet ÖrneğiKur’an ilimleri, Kur’anın hem tarihini hem de tefsiri açısından önemli birçok meseleyi içine alan bir üst kavramdır. Kur’an ilimleri meseleleri ise her ne kadar tefsir eserlerinde belli ölçüde ele alınmış olsa da bu sahaya tahsis edilmiş eserlerin söz konusu meseleleri çok daha kapsamlı bir şekilde ele aldığı açıktır. Bu çalışma, Şii geleneğin Kur’an ilimleri meselelerine yaklaşımını, ulumü’l-Kur’an eserlerini esas alarak bütüncül bir şekilde ele alma amacıyla hazırlanmıştır. Ça
Batı ile etkileşimimizin en sıcak olduğu dönemde yaşamışlardır. Müsteşriklerin eleştirilerini ve İslam dünyasındaki savunma refleksli itirazları değerlendirebilen hem dışarıya hem de içeriye fikirleri ile katkıda bulunmuş isimlerdir. Kur’an’ın daha iyi anlaşılmasındaki usul önerileri ve tartışmalı konulardaki çözümleyici görüşleri ile yaşadıkları dönemde ve sonrasında çokça konuşulmuşlardır. Bu çalışmada Abduh’un, Kur’ân’ın anlaşılması noktasındaki özgün düşüncelerini müşahede edince tefsirini tamamlayamama
Tarihte olduğu gibi günümüzde de din insanlığın sahip olduğu ortak değerlerin başında gelmektedir. Tarihin değişik dönemlerinde inançsız bir toplum oluşturmak için yapılan baskılar gönüllerden din duygusunu söküp atamamış,baskılar sona erince insanlar içlerinde gizledikleri dinî duyguları dışa vurmaktan geri durmamışlardır.Bu derece önemli bir kurum olan din hakkında doğru ve sağlam bilgiye sahip olmak hem insan hem de müslüman olmanın bir gereğidir. İnanç esasları dinin genel çerçevesini oluşturmakta ve an
Elinizdeki "Levâmiu’l-Ukûl" adlı ilmi çalışma, "Râmûzu’l-Ehâdîs" kitabının açıklamasıdır. O Allah'a hamdolsun ki, her şeyi içinde toplayan büyük âlemin gerektirdiği hususları kendinde bulunduran insanı, âlemin küçük bir kopyası olarak yarattı ve dilediği kimseyi yüce Rabbi'n elçisine hizmet etmek için kandilini yakarak, sünnet nurlarından aydınlatıcı nurla nurlandırdı. Ona, ilmi eserler hazinesinin her şeyi açan anahtarını lütfetti. Râmûzu’l-Ehâdîs şerhi ile muradımız, onda gizli kalanları meydana çıkarmak
Elinizdeki "Levâmiu’l-Ukûl" adlı ilmi çalışma, "Râmûzu’l-Ehâdîs" kitabının açıklamasıdır. O Allah'a hamdolsun ki, her şeyi içinde toplayan büyük âlemin gerektirdiği hususları kendinde bulunduran insanı, âlemin küçük bir kopyası olarak yarattı ve dilediği kimseyi yüce Rabbi'n elçisine hizmet etmek için kandilini yakarak, sünnet nurlarından aydınlatıcı nurla nurlandırdı. Ona, ilmi eserler hazinesinin her şeyi açan anahtarını lütfetti. Râmûzu’l-Ehâdîs şerhi ile muradımız, onda gizli kalanları meydana çıkarmak
İlâhî muvahhidlerin bakış açısına göre, yaratılış âleminin ve insanın yapısı ve bu iki temel unsurun bağlantısı hakka dayalıdır ve bu üçgenin hiçbir köşesinde bâtıla yer yoktur. Kur’ân’daki birçok âyet varlık nizamının hak ekseni üzerine kurulduğuna, bâtılınsa ‘‘suyun üzerindeki köpük gibi’’ olduğuna ve sonsuza kadar ayakta kalamayacağına işaret eder. Bazıları bu hak üzere oluşu, âlem ve Âdem’in yaratılışındaki geometri olarak tefsir eder, kimisi bunu kâinatın düzeninin yapısının zorunluluğu sayar, başk
İnsanın, İslami dünya görüşünde ilginç ve şaşırtıcı bir öyküsü vardır. ?İslam'ın insanı' sadece geniş tırnakları olan, iki ayak üzerinde yürüyen ve konuşma kabiliyetine sahip dik duruşlu bir hayvan değildir. Bu varlık, Kur'an açısından bu birkaç sözcükle tanımlanabileceğinden çok daha derin ve gizemlidir. Kur'an insan hakkında hem methiyeler düzmüş, sitayişlerde bulunmuş hem de sitem ve serzenişlerde bulunmuştur. Kur'an'ın en güzel övgüleri ve en büyük serzenişleri insan hakkındadır; onu gökyüzü, yeryüz
Tükendi
İslam mücadesinde Allah’a verdikleri sözleri yerine getiren sayısızca İsimsiz kahramanlardan sadece bir kaçıdır bu romanın kahramanları. Allah’a verdikleri sözlerini en güzel şekliyle yerine getirdiler. Genç yaşlarında hayatlarını islam’a adayan bu kahramanları yad etmek Arkada kalan dava arkadaşlarının görevidir.Onların pak kanlarının bereketiyle Nicelerinin yetiştiğini bilmek, onlara olan şükranlarımız ziyadeleştirmektedir. Her bir Müslümanın elinden geldiğince islam’a hizmet etmek için yarıştığı Bir zama
Ebû Hüreyre, benzeri diğer tarihî şahsiyetlerden oldukça farklı bir konuma sahiptir. Onun hayatından çok, rivayet ettikleri, nakilleri, hadisleri, eserleri esas alındığı için hayatı ihmal edilmiş veya rivayetleri kadar ilgi görmemiştir. Öte yandan mevcut tarih metinlerimiz, Ebû Hüreyre hakkında tek bir hayat profili çizmemektedir. İslâm Tarih literatüründe Ebû Hüreyre ile ilgili birbirini nakzeden rivayetler peş peşe sıralanmış; metinlerde bir paragraf öncesinin bir paragraf sonrasıyla çeliştiği sanki kimse
İnsanlar bu alemde toplum halinde yaşayan tek canlı türü olmasa bile bu toplumdaki ilişkileri ahlak kurallarına göre düzenleyen tek örnektir. Bu, insanın yaratılıştan sahip olduğu akıl ve vicdan duygularının zorunlu bir sonucudur. Özgür iradeye sahip insanlarda ahlaki erdemlerin bulunmaması veya yeterince etkin olmaması durumunda, Âdem kıssasında meleklerin de vurguladığı “kan döküp fesat çıkaracak” yaratıklara dönüşmeleri kaçınılmazdır. İşte bu sebeple Yaratıcı tarafından dünyayı imar etmekle görevlendiril
Bu eserde “Türk Müslümanlığı” veya “Türk İslamı” denilen, Türklerin kendilerine has “İslam yorumları” ve bunun Cumhuriyet’e, Atatürk’e uzanan etkileri ele alınmaktadır. Çizgi bellidir: “İtikadda Mâturidî, amelde Hanefi” sözü ile ifadesini bulan, İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ve İmam Mâturidî’nin şekillendirdikleri “akılcı İslam” olarak bilinen anlayış ve onun takipçileri çizgisidir. Bu ekol veya çizgi, Türkistan mıntıkasında Hoca Ahmet Yesevî ile devam etmiş; Anadolu’da ve Rumeli’de ise onun öğrencisi olan de
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14