Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Anne babalar emreder, çocuklar itaat eder; bu durumdaki ilişki doğaldır. Ama başka yerlerde böyle değildir. İnsanlar patronlarına, yasalara, yöneticilere itaat eder; toplumsal düzen böyle korunur. Peki ama neden itaat etmeli ve ne kadar etmeli? Toplumda ne tür bir itaat, karar verme kapasitesini etkilemez, düşünülmüş bir itaat ve özgür rıza göstermedir? Çünkü itaat ettiğimiz gibi iktidar gücünü toplumun çıkarına ters bir şekilde uygular ve yasalar adil omaktan uzak, zarar vericiyse itaat etmeyi bırakabiliri
Tükendi
Acaba en önemli rasyonalizm ve özgürlük filozoflarının aynı zamanda kaderci oldukları tutarlı bir şekilde gösterilebilir mi? Şayet bu yapılabilirse sorunlu özgürlük kavrayışına müdahalede bulunmayı mümkün kılacak gerekli kavramsal araçlara da sahip oluruz. Bu da bize, mevcut yetiyle sınırlı özgürlük kavrayışını ortadan kaldırmamızı sağlayacak araçları verir. Frank Ruda Özgürlüğün Feshi kitabında kaderciliği tüm Kartezyen rasyonalist görüşlerin temel bir gerekliliği hâline getiriyor. Rasyonalist geleneğin en
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan düşünce hayatımız, Batı düşüncesinin yeni ve bize özgü şekilde sahiplenilmesi, bilim ve terakki anlayışı, aydına yüklenen anlam, siyasal eğilimleri, sanata ve hayata bakışta yeni yaklaşımların arayışı anlamına gelmiştir. Tüm bunlarda yerleşik kavramlara ilişkin yenilenme anlayışı öne çıkmıştır. Düşünürler varoluşla, eylemle ve ahlakla farklı bir ilişki tarzı önermek istemiştir. Ahmet Çapku Çağdaş Türk Düşüncesi Üzerine adlı eserinde Tanzimat sonrasında öne çıkan düşünürlerin
Tükendi
Ahlak bireyin amel aracılığıyla kendini gerçekleştirmesini ifade eder. Bu yönüyle insanın özü ve onu diğer canlılardan ayıran temeldir ahlaklılık. Akıllılık da dâhil olmak üzere tüm insani vasıfların kendisinden neşet ettiği bir niteliktir. Ancak meseleye yüzeysel bakan modernler bunu reddederler, dünya hakkındaki zanlara zemin hazırlayan soyut akıl üzerinde ısrarcıdırlar. Bu ise görecelik başta olmak üzere ahlakla ilgili fikrî karmaşayı beraberinde getirir. Taha Abdurrahman'ın Ahlak Sorunsalı kitabına da y
Eleştirel düşünce, bir toplumun dinamizmini sağlayan, entelektüel hayatı çölleşmekten koruyan, yeni yorumların ve çözüm yollarının ortaya çıktığı bir ortam yaratır. Eleştirel düşünce siyasette çoğulculuğu, ekonomide verimliliği, toplumsal yaşamda birlikte yaşama ortamını, entelektüel felsefi anlamda yeni yorumları, dini anlamda içtihat geleneğinin canlanmasına katkıda bulunur. Aliya İzzetbegoviç'in "Ben olsam, Müslüman Doğu'daki bütün mekteplere eleştirel düşünce dersleri koyardım. Batı'nın aksine Doğu bu
Tükendi
Kriz kendi içinde çözümü barındırır. Yabancılaşmayı beraberinde taşıyan her olay, olgu ve durum krizin habercisidirler. Kendi otantik doğasının dışına yönelik her hamle yabancılaşmayı ve beraberinde krizi tetikler. Mevcut kültürler ideolojik bir yapıya büründüğü andan itibaren krizin varlığına delil olurlar. İdeoloji, süreklileşen bir çatışmayı beraberinde taşır. Bu yüzden ideolojinin olumlu yanından çok olumsuz boyutu daha çok gündeme taşınmalıdır. Türkiye'de ideolojik, siyasi ve sosyolojik krizin nedeni
Bu kitapta bir "yeraltı insanını" iş başında bulacaksınız, sondaj yapan, kazan, gömen birisini. Havasızlık ve karanlığın yaratacağı uzun süreli her sıkıntıya pek fazla aldırış etmeden, onun ne kadar yavaş, dikkatli ve ödün vermez bir inatçılıkla ilerlediğini göreceksiniz, elbette eğer böyle bir derinlik çalışmasını görebilecek gözleriniz varsa; bu belirsiz işinde bile onun mutlu olduğunu söyleyebilirsiniz. Sanki kendisine bir inanç yol gösteriyor, bir teselli onu avutuyor gibi değil mi? Belki de kendi uzun
Tükendi
Kabul etmek gerek, Hegel kötü ününü en çok kendisine borçlu. Bu ün böyle bir ihtişama başka nasıl sahip olabilirdi ki! Hegel'in Gözyaşları, Hegel'in yaklaşımının üstünü örten bir yığın yorum ve önyargının arasından, onun dediklerine doğrudan ulaşmayı deniyor. Olivia Bianchi, Hegel'den alıntılarla, filozofun düşüncesi içinde bir güzergâh oluştururken, okuyucuya kendi namına, şimdi ve burada düşünmesi için fırsatlar sunmayı da ihmal etmiyor. Baribeaud'nun resimleri ise, mutlağın o muzaffer, kendinden emin ve
John Locke, George Berkeley, David Hume ve Immanuel Kant aynı metafizik soruların peşinden gitmiş ve bu sorulara bazen benzer, bazen de apayrı cevaplar vermişlerdir. Bu kitapta hem bu soruların doğası hem de bu dört büyük filozofun cevapları ve aynı zamanda aralarındaki bağlantılar göz önüne serilmiştir. • Var olan şeyler nelerdir? • Cisimler var mıdır? • İnsan zihni nasıl ve neyi bilebilir? • Nedir filozofların bahsettiği töz denen şey? • Nelere töz diyebiliriz? • Ünlü nedensellik sorunu nedir? • Bir empi
Tükendi
İslam düşünce dünyasının zirve şahsiyetlerinden olan Teftâzânî İslâmî ilimlerin birçok alanında çok büyük eserler vermiş olup belâgat alanında da zirveyi tutmuş; Sekkâkî ve Kazvînî ile beraber Abdülkâhir el-Cürcânî ve Zemahşerî sonrası belâgat düşüncesini büyük oranda etkilemiş ve bu alanda çok kıymetli eserler vermiştir. Teftâzânî'nin belâgat ilmine dair üç eseri olup bunların ilki hâlihazırda tercüme edilen ve el-Mutavvel diye bilinen eseridir. Diğerleri ise el-Mutavvel'i ihtisar ettiği Muhtasaru'l-Meânî
"Bu kitap çağdaş felsefenin en yararlı kitabı haline gelecektir, çünkü okuru sayaçlarını sıfırlamaya, ve düşüncenin durmadan daha çok beslendiği kaos karşısında, kendi "zar atımını" denemeye çağırıyor. Düşünceyi, direniş gücünün en güvenilir göstergesi olan şen ciddiyetiyle kendi sınırlarına doğru götüren, açık, yoğun ve zor; bizatihi açıklığı, çembersi mantığı, sarmal gelişimi yüzünden zor bir kitap." -Raymond Bellour- (Magazine Litteraire) Tadımlık 1. Bir Kavram Nedir? Basit kavram yoktur. Her kavramı
"İnsan doğasının totalitesi sadece tarihte verilidir. Tanıyabildiğimiz insan, sadece gerçekleştirilmiş imkânların koşulları altında tanıdığımız insandır." – Wilhelm Dilthey Doğan Özlem Dilthey Üstüne Yazılar'da tarihte bir "mutlak anlam" değil, daima değişen bir "anlamlar çokluğu" bulunduğunu söyleyen Wilhelm Dilhey'ın düşüncesini tinsellik, tarihsellik, yaşama, tarihsel akıl ve insanın bütünlüğü gibi kavramlar çerçevesinde inceliyor. Dilthey'ın düşünce ve kültür tarihinde ortaya koyduğu felsefi devrimi ir
Tükendi
Dünyayı değiştiren düşünürleri yakından tanımak, ortaya koydukları muazzam eserlerden yapılmış seçkilerden hareketle düşüncelerine nüfuz etmek isteyenlerin her zaman ellerinin altında bulundurmaları gereken bir seri. Set içindeki Kitaplar: • Dünyayı Değiştiren Düşünürler 1 Felsefenin Şafağı: Hint, Çin, Avrupa, Yunan, Roma ve Rönesans Avrupası • Dünyayı Değiştiren Düşünürler 2 El-Kindi'den İbn Sina'ya, Gazzali'den İbn Haldun'a İslam Felsefesi – Mutezile – İhvan-ı Safa Din-Felsefe Tartışmaları • Dünyayı
Tükendi
İbn Rüşd şerhleri ve yorumlarıyla, tarihin en önemli filozoflarından Aristoteles'i Avrupa'ya ve dünyaya yeniden anlattı. Kitapları farklı üniversitelerde ders olarak okutulan düşünür, akıl ve vahiyi uzlaştırmak istedi. Toplum yaşamında ve devlet yönetiminde kadının varlığının önemini vurgulayan İbn Rüşd'ü kimi kesim filozof, kimi kelamcı, kimi "yorumcu" olarak andı. Hayata, insana ve topluma dair eserleriyle zamanı ve mekânı aşan İbn Rüşd, hem Doğu hem de Batı dünyası tarafından büyük saygı görmekte ve ilgi
Tükendi
Modern felsefenin kurucusu olarak kabul edilen Fransız filozof Renê Descartes, analitik geometrinin temelini atmıştır. Descartes, "Şüphe etmediğim tek şey şüphe ettiğimdir," düşüncesinden yola çıkarak felsefesini "şüphe" üzerine inşa etmiştir. Düşünür, insanlar arasındaki en önemli değerlerden birinin sağduyu olduğunu söyler. Descartes'a göre iyi düşünceli olmak yeterli değildir, önemli olan düşünceyi rasyonel bir biçimde ortaya çıkarmak ve kullanabilmektir. Bu kitap, Descartes'ın felsefesinden, sözlerinde
Her türlü öğretinin mutlak sorgulanması gerektiğini savunan Alman filozof Friedrich Nietzsche, kendisinden sonra gelen felsefecileri en çok etkileyen isim olmuştur. İnsanın aşılması gereken bir varlık olduğunu söylemiş ve bugün bile çok konuşulan üstinsan kavramını ortaya çıkarmıştır. Eserlerinde insan, ahlak, öğreti, toplum, bilinmezlik ve inanç konularını ele almıştır. Bu kitap, Nietzsche'nin felsefesinden, sözlerinden, fikirlerinden ilham alınarak yazıldı. Onu anlamak, sözlerini modern çağa göre yorumla
İnsanın, kendisi dışındaki herhangi bir varlıkla münasebeti, tabii olarak, ahlaki bir cihete de sahiptir. Bu bakımdan Ebû Bekir er-Razi’nin de bu risalede üzerinde durduğu gibi, tabîb doğrudan insanla muamelede bulunduğundan ahlâki bir çerçeveye ihtiyacı vardır. Tıbbın ahlâkî-felsefi boyutları, tabibin sâhib olması gereken ahlâki vasıflar Müslüman bir tabib için zorunlu olarak kendi idrak tarzımıza, tefekkürümüze dayalı olması gerektiğinden, bizden öncekilerin bu bağı nasıl kurduğunu tüm boyutlarıyla ortaya
Felsefi düşüncenin ifade edilişinde nesrin yanında şiir ve romanın da azımsanmayacak derecede önemi vardır. Düşünürlerin görüşlerini aktarmada bir araç olarak kullandığı söz konusu edebi türler hemen hemen birçok toplumda kullanılagelmiştir. İslam felsefesinde de İbn Sina, Sühreverdi, İbn Tufeyl gibi filozoflar tarafından temsil edilen felsefi roman geleneğinin 13. Yüzyıldaki en önemli temsilcisi hiç şüphesiz İbnü’n Nefis(ö.1288) ve onun Fâzıl b.Nâtık(er-Risaletü’l Kâmiliyye fi’s-Sireti’n Nebeviyye) adlı es
Elinizdeki bu çalışmada, Fârâbî’ye ait olduğu ileri sürülen iki yapıtın notlarla birlikte çevirisini bulacaksınız. Bunlardan Felsefenin Temel Önermeleri başlığı altında çevrilen ilki Fârâbî’ye ait olduğu en çok tartışılanıdır. Bazı belirtilerden hareket eden H. Cerr (Geor) yapıtın Fârâbî’nin öğrencilerine; S. Pines ise İbn Sînâ’ya ait olabileceğini savunmuşlardır. Birinci yapıt (Felsefenin Temel Önermeleri) daha çok tasavvufî (mistik) ilâhiyat üzerinde yoğunlaşır. Burada ana konu bir varlık kuramı oluşturma
Elinizdeki bu çalışmada Aristotelesçi “zaman” kavramının antik dünyadan başlayarak islam dünyasında devam eden serüvenini Sekstus Empirikus,Aristoteles, Yahya B.Adi,İbn Sina, Fahreddin Er-Razi’ye ait metinler ile bulacaksınız. Bu serüvenin anlatımında tarihsel sıraya uymuş olmakla birlikte , bunun tek istisnası Sextus Empiricus’tur. Sextus Empiricus, Aristotales sonrası “Kuşkuculardan olmakla birlikte ilk sıraya yerleştirilmiştir. Bunun nedeni, Aristotelesçilerin zaman kavramı konusunda kendi açıklamalarına
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7