Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
"İyiliğe iyilikle, kötülüğe adaletle cevap ver.”Kim demiş felsefenin yalnızca anlaşılmaz cümlelerden ve sıkıcı kitaplardan ibaret olduğunu?Filozofların insanın varoluşuna, arayışlarına ve nasıl daha mutlu bir birey olabileceğine dair fikirleri, binlerce yıldır insanları da içine almaya devam ediyor. Filozoflarla Beş Çayı serisinde, sizin de parçası olduğunuzu hissedeceğiniz bir sohbet eşliğinde, farklı coğrafyalardan filozofların yaşamları ve fikirleriyle günümüz insanına nasıl seslendiğine şahit olacaksın
İslam Ahlak Felsefesi, hem tarihsel hem de sistematik bir disiplindir. Tarihsel olarak o, genel islam felsefesi içindeki ahlak konuları ile özdeştir. Sistematik olarak ise, çağdaş ahlak felsefesinde ele alınan sorunların, İslam ahlak felsefesi perspektifiyle değerlendirilmesidir. Metninde her iki yön birleştirilmeye çalışılmakla birlikte, ilk yarıda daha ziyade tarihsel bilgiler verilmekte, ikinci yarıda sistematik problemler irdelenmektedir. Bu bağlamda, önce İslam ahlak felsefesinin temel kaynakları ve
Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. Erkek akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise henüz on sekiz yaşlarında; fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir. Bu sebepten ötürüdür ki kadınlar bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar, çünkü her zaman içinde bulundukları anı sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzere olanı görürler, ge
Tükendi
"İlacı zehirden ayıran şey dozudur..." Francis Barret'in "hekimlerin ve filozofların prensi" olarak tanımladığı Paracelsus, ardında çözülmesi güç bir felsefe ve 8.2 sayfalık bir külliyat bırakarak bu yaşamdan ayrılmıştı. Bugün hâlâ Doğu'da ve Batı'da, onun gizemli yazılarını okuyan onlarca bilim insanı, karşı karşıya oldukları derinliğin sınırını belirlemekte zorlanmaktadır. Elinizdeki kitap, tıp, eczacılık, simya ve felsefe alanlarında kurduğu düşünsel yapı ile modern hekimliğin ortaçağ kaynaklarından bir
Tükendi
Daha eski ateizmleri irdelediğinizde, en sağlam (seküler ya da dinsel) kanaat­lerinizden bazılarına son derece kuşkuyla bakıldığını görürsünüz. Bu olasılık sizi rahatsız ediyorsa, aradığınız şey düşünmekten kurtuluş olabilir." Marquis de Sade gibi Tanrı'dan nefret edenlerden Arthur Schopenhauer'in mistisiz­mine, Bertrand Russell'ın matematikte hakikati arayışından Jakobenizm ve Nazizm gibi seküler politik dinlere, John Gray Ateizmin Yedi Türü'nde büyük akılların kur­tuluş, ilerleme ve kötülük sorunlarını a
Tükendi
Büyük Fransız filozof Henri Bergson bu kitapta Lucretius'un de Rerum Natura yani Eşyanın Tabiatı şiirini yorumluyor. Bunu yaparken de bir şiirin ya da bir felsefe metninin nasıl yorumlanacağını filozofça bir tavırla öğretiyor. Eşyanın Tabiatı şiirinin edisyonlarından yapısına detaylı olarak ele alındığı bu çalışmada, Lucretius'un etkilendiği Epiküros ve Demokritos'un felsefeleri, Lucretius'un bunları nasıl ele alıp aştığı, nasıl bir kozmoloji, nasıl bir felsefe ortaya koyduğu ince ince işleniyor. Kitapta
Bazı eserleri artık klasik statüsü kazanmış olan büyük Rus düşünürü Nikolay Berdyaev (1874- 1948) özellikle tarih ve toplum felsefesi, felsefi antropoloji, ontoloji ve etik alanlarında yoğunlaşmış çok yönlü ve interdisipliner bir filozof. İnsanın Yazgısı, Berdyaev'in felsefesini, dünya görüşünü, ilgilerini ve mesajını bir bütün olarak yansıtan zengin ve görkemli bir kitap. Berdyaev, felsefenin asıl konusunun "varlık" ve "insan" olduğunu vurgular. Şu halde hakiki felsefe ontolojiye ulaşmalıdır; doğa bilimler
"Siz bilinçdışınızdakileri bilince dönüştürene kadar, onlar sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz." Psikanalizin en tartışmalı ve belki de ilerleyen dönemlerde daha fazla anılacak isimlerinden Carl Gustav Jung, 20 yüzyılın en önemli filozof-psikiyatrlarındandır. O bir ruhçözümlemecisidir. Freud'dan ayrıldıktan sonra kurduğu analitik psikoloji ekolüyle bir devrim yaratan Jung, günümüz psikolojisinde de halen kullanılan psikolojik tipler, kolektif bilinçdışı, kompleksler ve çağrışım tes
Tükendi
Adalet sorunu insanların yapmaları gerekenle ilgilidir, fakat bunun pratikte anlamı; bu ödevlerin kesin bir bağlam üzerine oturtulmasıdır.Kesin bir bağlam üzerine oturtulması demek, bu yapılması gereken ödevlerin, hak ediş, karşılıklılık, eşitlik veya ihtiyaç gibi ilkelerle yanıtlanması demektir.Adelet, böylece, bir çeşit bütünlük ve birleşim sağlayan bazı unsurların meydana getirdiği bir takımyıldızı halini alır.Ancak adaletin bu bütünleşmesi sınırlıdır; tıpkı küçük bir mahalle gibidir.
Tükendi
Peter Watson'ın muazzam araştırmasının ürünü olan Fikirler Tarihi insanlık tarihinin, insanın yaratıcılığının kapsamlı bir dökümü. İki milyon yıl önce çakmaktaşı baltanın icadıyla başlayan bu tarihte, imparatorların ve kralların, bakanların ve generallerin değil, insanlığın uzun koşusunun mihenk taşları olan fikirlerin hikayeleri anlatılıyor. İlk diller, ilk sözcükler, tanrılar, kurbanlar, takvim, zaman, sanat, para, yazı ve ekonomi, mucitler, filozoflar, müzisyenler, dini liderler, şairler, yazarların hay
Yaşadığımız çağ bize emsalsiz miktarda bilgi, bir o kadar da karmaşa getiriyor. Düşüncelerimizi sağlıklı biçimde kurmak, safsatalara düşmekten kaçınmak hiç olmadığı kadar zor. Eleştirel düşünce başlı başına bir disipline dönüşmüş durumda. Yasin Ramazan, tüm bu keşmekeş içinde yolunu kaybetmeden tutarlı düşünceler üretmeye çalışan okura rehberlik etmeyi hedefliyor. Düşünmenin Alfabesi nasıl mantıklı düşüneceğinizi öğretmeyi hedeflese de bir mantık kitabı değil. Teorikten ziyade pratik, anlayarak yola koyulma
Tükendi
"İtaat etmemek" belki de 21. yüzyılın en çok tartışılan, en çok korkulan, en çok ihtiyaç duyulan eylemlerinden biri. Fransız felsefeci Frédéric Gros bu kitabında ekonomik boyun eğişten toplum sözleşmesine, siyasi kabullenmeden vicdani redde, Diogenes'ten Thoreau'ya, Antigone'den La Boétie'ye, Foucault'dan Arendt'e bireysel ya da toplumsal itaatsizliğin felsefi kökenlerini inceliyor. Yazarın sık sık ele aldığı edebi ve felsefi metinlerle taçlanan bu düşünsel yol alışta, tarihin her aşamasında yer almış itaa
Tükendi
Devrimciye Aforizmalar Doğu'dan ve Batı'dan Aforizmalar Goethe Aforizmalar Günü Yakala Kahramanların Cep Aynası Mark Twain Aforizmalar Akıllı Yaşama Sanatı Bilgelik ve Cahillik
Tükendi
Prof. Dr. Mehmet S. Aydın1943'de Elazığ'da doğdu. 1966'da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu ve 1967'de felsefe dalında doktora öğrenimini yapmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İngiltere'ye gönderildi. Edinburg Üniversitesi'ndeki doktora çalışmasını 1972'de tamamlayarak yurda döndü ve Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi'nde felsefe asistanı olarak göreve başladı. 1973-1975 yılları arasında yaptığı askerlik görevini müteakip Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne ata
Tükendi
Her çağ kendine özgü felsefi bir kaderi paylaşır. Mengüşoğlu?na göre zamanımızın problemleri artık yeniden tanımlanmalıdır. Bugünkü felsefe birbiriyle ilgisi olmayan kadim bir tin (geist) felsefesiyle yola çıkamaz. İlk bakışta, özneye hiçbir ?autonomie? (özerklik) tanımayan felsefeler sonunda insanı silikleştirmiştir. Akıl ve tabiat ikiliğinde hapsolmak yerine insan varoluşsal ve somut bir bütün olarak görülmelidir. O içinde bulunduğu ?varlık şartları? altında değerlendirilmeli ve bu sayede özgürlüğün imkân
Erasmus 1536'da hayata veda ettiğinde, arkasında bıraktıkları arasında Deliliğe Övgü kendisine sonsuzluk bahşeden en önemli eseri oldu. Zaman zaman Erasmus'un yaptığı şakaları kaldıramayan bazı ilahiyatçılar yasaklatsa da Deliliğe Övgü yüzyıllar boyunca halk tarafından çok okundu ve sevildi. Çünkü Erasmus'un Deliliği, yani Stultitia'sı bir tanrıçadır, hem de lütfuna ereni dipsiz kuyuların karanlığından güneş ışığına çekip çıkaran ve yaşamı zevklere boğan bir tanrıça, yani bir kadın. Giyinişi, düşüncesi, da
Insanoglu tahminen bir milyon yasindadir. Buna mukabil yazma sanatinin bulunusundan beri 6.000 yil geçmis bulunmaktadir. Ziraatçiligin sahneye çikisindan beri geçen zaman ise bundan daha uzun degildir. Halbuki insanin fikir ve tasavvurlarinin sekillenmesinde esas muharrik kuvvet olan "Ilmi Düsünce"nin yasi henüz 300 civaridir. Ilimden, iktisadi hayat üzerinde müessir bir teknigin inkisafindan itibaren geçen zaman ise, ancak 150 yil civaridir. Fakat bu kadar küçük bir yasa sahip olmasina ragmen teknik, bu ço
"İdeoloji olarak ırkçılık, politik-toplumsal-kültürel alanda sürekli yeniden üretilir. Görünen ve görünmeyen araçlar ve kanallar aracılığıyla aktarılır, güncelleştirilir. Görünen ya da biçimsel kanallar düzeyinde ırkçılığın aktarımı ve yaygınlaştırılması, politika, eğitim ve kitle iletişim araçları yoluyla gerçekleşir. Irkçılığın yeniden üretimini yoğunlaştıran başlıca araç, eğitimdir; ders kitaplarıdır, bu anlayışı yaymak amacıyla hazırlanan eğitim-öğretim araçlarıdır. Bir ulus devlet, dünyada uluslarara
Tükendi
Uzun zaman önce Parminedes "to gar auto noein estin te kai einai: Düşünme ve varlık aynıdır" demişti. Düşünce tarihi boyunca çok çeşitli yorumlara konu olmuş olan bu söz sonunda bir varlıkbilim meselesi olarak kabul edildi ve rafa kaldırıldı. Descartes dünyanın ve insanın varoluşu üzerine büyük yalnızlık içinde yirmi yıl boyunca sürdürdüğü düşünmesini "cogito, ergo sum: düşünüyorum, o halde varım" diye sona erdirdi. Bu, "kuşku duyuyorum, demek ki varım" kestirmesiyle solipsizm (tekbencilik) uçurumundan kurt
Tükendi
Sir Francis Bacon (1561-1626), zenginlik ile yoksulluk, ün ile düşüş, tutarlılık ile tutarsızlık, akıl ile boş inanç arasında dalgalanan bir çağda yaşadı. Bacon'un yetenekleri, ilgilerindeki evrensellik, araştırıcılık çağının pek az kişisnde vardır. Geçmiş gelenekleri ve yöntemleri tanır, çoğunu benimser ama bununla kalmaz, o geleneklerle yöntemlerin hepsini umulmadık yeni gözlemlerle, kökten değişikliklerle aşmasını bilir. Bacon, "Denemeler"inde, değişik alanlardan edindiği gözlemler ve deneylere dayanarak
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9