Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Felsefe, yeni gerçeklere açık olan, onları irdeleyen ve eleştiren; her konuyu kökünden ele alarak aydınlığa kavuşturmak isteyen derinlemesine düşüncenin çabasıdır. Başka bir deyişle, varlığın tümü gibi, felsefenin bulguları ve açıklamaları da sürekli olarak ortaya çıkan, değişikliğe uğrayan, bir bölümü ortadan kalkan ve bir bölümü bir başka biçimde varlığını sürdüren şeylerdir. Ama bütün bu değişmenin altında, süregelen ve kalan bir şey de vardır. Bu kalan şey, son sözü söylediklerini ileri süren çeşitli fe
Tükendi
... Çalışmanın bütününe yakın bölümünde kendine özgü ve "mozayik" yöntemi diye adlandırılabilecek bir yöntemi uygulayan Benjamin, bütün bir dönemin kültür tarihini, genelde dikkat edilmeyen ayrıntılardan (döşeme biçimlerinden, giysilerden, akşam saatlerinin iş dönüşü kalabalığından, dedektif romanlarından, sokakların ışıklandırılmasından vb.) yola çıkarak, geliştirdiği kavramları ve dünya görüşünü "yaşayan" bir organizmanın kalıbı içerisinde sergiler. "Pasajlar"ın bu kitapta toplanan metinleri, Walter Benja
Cicero (MÖ 106 - MÖ 43): Romalı büyük devlet adamı, hatip ve düşünür. Gençliğinde felsefe ve hukuk eğitimi aldı. Hitabet (Retorik) sanatındaki üstünlüğüyle consullüğe dek yükseldi. Roma'yı birey, geleneksel toplum düzeni ve devlet üçgeninde ele alan konuşmaları, felsefi ve teknik eserleriyle her çağın insanını etkilemeyi başarmıştır. Cicero Kader Üzerine'de kader (kaçınılmazlık, determinizm) ve özgür istenç sorunuyla ilgili Yunan felsefe okullarının birbiriyle çatışan farklı görüşlerini aktarıp yorumlarken
Cicero (MÖ 106 - MÖ 43): Romalı büyük devlet adamı, hatip ve düşünür. Gençliğinde felsefe ve hukuk eğitimi aldı. Hitabet (Retorik) sanatındaki üstünlüğüyle consullüğe dek yükseldi. Roma'yı birey, geleneksel toplum düzeni ve devlet üçgeninde ele alan konuşmaları, felsefi ve teknik eserleriyle her çağın insanını etkilemeyi başarmıştır. Cicero Kader Üzerine'de kader (kaçınılmazlık, determinizm) ve özgür istenç sorunuyla ilgili Yunan felsefe okullarının birbiriyle çatışan farklı görüşlerini aktarıp yorumlarken
19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başlarındaki düşünce hayatında önemli rol oynayan felsefî akımlardan biri şüphesiz pozitivizmdir. Auguste Comte tarafından sistemleştirilen bu akım birçok ülkede yayılmış ve taraftarlar bulmuştur. Comte'un yeni bir ilim olarak sosyolojiyi kurması ile pozitivizmin etki alanı daha da genişlemiştir. İngiltere'de John Stuart Mill ve Herbert Spencer gibi temsilciler bulan pozitivizm, bu iki ülke ile olan tarihî ve kültürel ilişkimiz oranında yurdumuzda da etkisini göst
Tükendi
Türkiye'de ve Türkçede felsefenin yer etmesi, felsefe dilinin yalınlaşması için çalışmalara imza atan, Türkiye'nin kurucu felsefecilerinden Macit Gökberk'ten önemli bir kaynak kitap Felsefenin Evrimi. Üstelik Herakleitos'tan Hegel'e yirminin üzerinde filozoftan örnek metinlerle... "Felsefe tarihi, felsefeyi oluşturan belli başlı filozofların sürüp giden bir tartışmasıdır diyebiliriz. Sorunların ortaya konuluşu ile bunların çözüm denemeleri, bu filozofların yapıtlarında gerçekleşmiştir. Felsefenin tarihi boy
Diego Tatián, daha önce Türkçeye çevrilmiş iki kitabı, makale ve öyküleriyle tanınan bir Arjantinli düşünür ve edebiyatçıdır. Yabanın İhtiyatı'nda bu kez, "politikasızlaştırılmış" bir dünyada yepyeni bir politikanın ve yeniliğin engellendiği her durumda da "impolitik" bir direnişin imkânını arıyor. Bu, her türlü yönetim ve hakimiyet arzusuna karşı bir özgürleşme pratiğidir: Hiç deneyimlenmemiş bir ortaklıkta politikacıları ve politika sanatını terk etmektir. Önderlik mantığını merkezsiz, bürokrasisiz, hiyer
Tüm gezegenimizin sürdürülebilirliğini büyük ölçüde etkileyen günümüz piyasa ekonomisi, sadece öteki türlerin değil yaşayan her şeyin kontrolünden ve metalaştırılmasından kâr sağlayan, insanla diğer türler -tohumlar, bitkiler, hayvanlar ve bakteriler- arasındaki kategorik ayrımları bulanıklaştıran bir melezleştirme süreci olarak ortaya çıkmaktadır. İnsan sonrası kuramı, "insanın sahnesi" olarak bilinen biyogenetik çağda, insanın evrende bütün bir yaşamı etkileme gücüne sahip jeolojik bir kuvvet hâline geldi
Tükendi
Avrupalı denizciler uçsuz bucaksız denizlerde yol alırken, Peru, Çin, Japonya gibi ülkeleri ziyaret edip oraların kültürlerini öğrenirler. Fakat bir gün işler umulduğu gibi gitmez ve rüzgâr onları daha önce keşfedilmemiş bir adaya sürükler: Bensalem. Burada oldukça nazik karşılanan ve ağırlanan denizciler, haklarında hiçbir şey bilmedikleri bir toplulukla ilk defa karşılaşırlar. Onları neyin beklediğini bilmediği bu adadan bir an önce ayrılmak isteseler de gemilerinin aldığı hasar ve erzak sıkıntısı bir sür
"Ya engellerimizi kaldırıp köklerimize dönebilseydik?" Psikedelik literatürün klasiği Keyifli Evrenbilim, Alan Watts'ın bilinç değiştiren etkenlerin "arayış içinde olan bir kişinin felsefi düşüncelerine eşlik ettiğinde keyfî değil, güçlü bir kavrayışa yardımcı olabileceği" anlayışının keşfidir. Bu kitap bir eserden ziyade hem Watts'ın kişisel deneylerinin sürükleyici bir anısı hem de varoluşun doğası ve kutsallık üzerine kafamızda dönüp duran soruların derin bir meditasyonudur. Britanyalı din filozofu,
Her biri yoğun felsefi ve varlık problemini içeren faslardan oluşan elinizdeki metin varlık-mahiyet ayrımı ile başlar, bu ayrım temelinde zorunlu-mümkün varlık ayrımı yapılır, Zorunlu Varlık'ın birliği ispatlanır; Zorunlu Varlık'ın bilme keyfiyeti mutat Meşşâî doktrine göre açıklanır; bilgi temelli yaratma açıklaması yapılır; Tanrı'nın varlığına dair burhan-ı innî ve limmîden bahsedilir; ruh-beden düalizmi temellendirilir; nefsin güçleri görece ayrıntılı olarak ele alınır; vahiy ve mucizenin mutat Meşşâî aç
Bedenine vurulan kölelik zincirlerinden özgür düşünceleriyle kurtulmuş bir filozof... Epiktetos, tahminen MS. 55 yılında Frigya'da köle olarak dünyaya geldi. Gençlik yıllarını, 5. Roma İmparatoru Nero tarafından azat edilmiş, zenginliği ve gaddarlığıyla ün salmış Epaphroditos'un kölesi olarak geçirdi. Köleyken bile zihnini felsefi sorular kurcalıyordu. Aynı dönemde Stoacı Filozof Musonius Rufus'tan ders aldı. Özgürlüğüne kavuşmasının ardından kendini felsefeye adamışken 11. Roma İmparatoru Domitianus taraf
"Yaşadığın bütün deneyimlerin amacı seni gerçeğe götürmektir." Patanjali, yogayı anlatan en eski kitap kabul edilen Yoga Sutralar'ın yazarıdır. Anlattığı sekiz basamaklı yolla, ruhani özgürlüğe ulaşmanın tekniğini sunar. Patanjali'nin felsefesine göre hayatın amacı insanın kendi özünü görmesidir. Özü görmenin yolu, üzerine düşünmek değil pratik yapmaktır. Onun sunduğu pratikler, kişinin kendini tanıyıp öğrendiği bir kullanım kılavuzudur adeta. Böylece beden ve zihnin kontrolü, arzuların kaynağı, cehal
Antikçağ Yunan felsefesinin iki büyük düşünürü Herakleitos ve Sokrates gökyüzünde birer yıldız gibi parlamış, içinde yaşadıkları toplumlara düşünce ve eylemleriyle ışık saçmış, felsefi düşünceleriyle tüm dünyada derin ve silinmez izler bırakmışlardır. Herakleitos ve Sokrates'in yaşamlarına yön veren ve onları tüm yaşamları boyunca etkileyen öğe her insanın içinde gizli olarak bulunan tanrısal ses, uyarıcı ses Daimon'dur. Tanrı'yla olan gizli bağı temsil eden Daimon, Herakleitos için ruhsal alın yazısı,
Ömer Türker bize ahlâk alanının bir bilim olarak kurulmasından hareketle pratik felsefeyi yeniden inşa etmeyi hedeflediği devasa bir proje sunuyor. Bu projesinde felsefe tarihinde şu ana kadar yapılan çalışmaları da karşısına alarak ahlâkîliğin aslî anlamına odaklanıyor. Dizinin bu ilk kitabında ahlâkın olgusal bir incelemesinin nasıl olması gerektiğini ortaya koyuyor. Türker'in metafizik ve felsefe tarihi konularındaki birikimini arkasına aldığı ve tamamlanmasını büyük bir heyecan ve merakla beklediğimiz b
Wittgenstein'ın analiz eden, anlamaya çalışan ve bir tür öz farkındalık üzerinden terapi yapan felsefi tutumu; onun, felsefe dışındaki alanlarda da bir model olarak kabul görmesine imkân tanımıştır. Örneğin onun geç dönem düşüncelerinin etkilerini; antropolojiden siyaset kuramına, sosyolojiden postmodernizme kadar oldukça geniş bir yelpazede izlemek mümkün. Bu kitap ise konunun Türkçede neredeyse tamamen ihmal edilmiş bir yönü üzerine: Din felsefesi! Ülkemizde -hepimizin bildiği ve yaşadığı üzere- genel ola
Tükendi
Platon (İÖ 427-347) Batı geleneğindeki ilk büyük felsefe sistemi kurucusudur. Büyük hayranlık duyduğu Sokrates'in 399'da ölüme mahkûm edilmesi üzerine Atina'yı terk etti; ustasının yöntem ve öğretilerini yaymak amacıyla Sokrates'in ana karakter olduğu diyaloglar yazmaya başladı. İlk felsefe okulu olan Akademia'yı kurduktan sonra kendi görüşlerini temel alan kitaplar yazdı. Platon 12 kitaptan oluşan son yapıtı Yasalar'da, toplum görüşüne yeni boyutlar katar; devletin temelini oluşturması gereken yasaları sı
Tükendi
Amerika'ya özgü varoluşun edebi ve felsefi olarak dillendirilmesinde belki de en etkili olan düşünür Emerson'dır. O, sadece Avrupa edebiyat, kültür ve düşünce gelenekleriyle, Antik Yunan ve Roma'yla bağ kurmakla kalmamış, daha kapsamlı ve geniş bir ilgiyle Hint ve Orta Doğu klasiklerine dair hayli derin ve kuşatıcı okumalar da yapmıştır. ?Nasıl yaşamalıyız?" sorusu etrafında geliştirdiği ve son derece veciz ifadelerle kaleme aldığı bu denemeler toplamı hem onun çok yönlülüğünü ortaya koyar, hem de döneminin
Sokrates, kendinden sonraki bütün düşünce sistemlerini değiştirmiş bir filozoftur. Bunun en önemli kanıtı ise "halkı dinden uzaklaştırdığı" gerekçesiyle kendini idama mahkûm eden Atina Mahkemesi'ndeki tarihi savunmasıdır. Öğrencisi Platon tarafından kayda geçirilen bu savunma çağları aşan bir "manifesto" metni olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Sokratesi'in Savunması, klasik bir eser değildir. Antik Yunanda mahkemelerin yapısı ve işleyişini ele alır. Sokates felsefenin temelleri hakkında bilgi verir ve aynı
Felsefeci ve psikanalist Jonathan Lear, iki ilgi alanını birleştiren şu soruyu inceliyor: "Psikanaliz, insan varoluşuna, etik yaşama dair anlayışımızda ne fark yaratır?" İnsanların bilinçdışı güdülenim ve fantazilerle yaşadıkları gerçeğini de hesaba katarak, daha insani bir etik geliştirmek üzere kullanabilir miyiz psikanalizi? Yıllar içinde uygulana uygulana yerleşen erdemler yoluyla "iyi bir karakterin" nasıl oluşturulabileceği meselesini öne çıkaran Aristoteles etiği ile, zihnin bazı etkinliklerin amaçsı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6