Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Bilim tarihi çalışmaları bize sadece eskilerin ne yaptığını anlatmaz. Aynı zamanda belki daha da önemlisi yeni bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasına basamak ve sıçrama noktası teşkil edebilir, yeni ufuklar açabilir. Bu eserde bir zamanlar İslâm medeniyetindeki bilimsel gelişmelerin, hızını, zengin içeriğini ve daha önceki medeniyetlerin bilim tarihine kıyasla çok daha uzun bir geçmişe sahip olduğunu, ayrıca Batı’da bilimin gelişimine kaynaklık ettiğini okuyacaksınız. Şu bir gerçektir ki Müslü
Hz. Ebû Bekir’in hilâfeti dönemi İslâm tarihinde önemli bir yer tuttuğu gibi, onun hayatı ve şahsiyeti de Müslümanlar için önem arz eder. O, Resûlullah’ın en yakın arkadaşı, Resûlullah’tan sonra ilk devlet başkanı ve Müslümanların ilk halifesidir. Resûlullah’ın vefatından sonra ortaya çıkan ihtilâfların halledilmesinde önemli rol oynamış, irtidad hareketlerini bastırmakla Müslümanların birliğini güçlendirmiş, fetih hareketleriyle İslâm’ın yayılmasını sağlamıştır. Kur ʾân-ı Kerîm’i bir Mushaf hâlinde toplama
Câbir b. Zeyd, 21/641-642 tarihinde Uman’ın Nezvâ bölgesinin Fark köyünde dünyaya gelmiş, ilmini geliştirmek için söz konusu dönemde önemli bir ilim merkezi olan ve çok sayıda sahabinin yaşadığı Basra’ya yerleşmiş, 93/711-712 tarihinde bu şehirde vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir.Hz. Âişe ve İbn Abbas dâhil birçok sahabinin rahle-i tedrisinden geçen Câbir b. Zeyd, önemli bir fakîh ve müfessirdir. Çok sayıda sahabi ve tâbiî âlimin övgüsüne mazhar olan müfessirin siyasî/itikâdî görüşü hakkında farklı bilgi
Tükendi
İslâm’a girişiyle Müslümanların güçlendiği, ikinci halife Hz. Ömer, ufku açık, dinî ilimlere ve kültüre vâkıf, dirayetli, gerektiğinde istişare etmesini, gerektiğinde inisiyatif kullanmasını bilen, adaletiyle ünlü bir şahsiyettir. Onun hilafeti dönemi İslâm’ın doğu, kuzey, batı ve güney istikametinde çok hızlı ve geniş bir şekilde yayıldığı bir zaman dilimidir. O dönemde fethedilen bölgeler bugüne dek Müslüman toprağı olarak kalmıştır. Bu kitap, İslâm tarihinde, hakkında en çok yazılan şahsiyetlerden biri o
Günümüz dünyasında en çok gündeme gelen ve tartışılan değerlerin başında insan hakları gelmektedir. Tarihin hiçbir döneminde bugün olduğu kadar hak ve özgürlükler bu denli tartışılmamıştır. İslâmiyet’e göre haklar aslen kazanılır. Kanunlar hakkı kazanmak için değil, korunmasını sağlamak içindir. İslâm hukukunda, kanunlarla yasaklanmayan her konuda insanların hak ve hürriyetleri vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de peygamberlik öncesi ve sonrasında sürekli hakkın savunucusu olmuş, haksızlığa uğrayan mağdur k
Hakim Cemal’in şu ifadelerine daha önce rastlamış mıydınız: “Sonra Malcolm kardeşim evrak çantasına gitti, onu açtı ve bir avuç kâğıt çıkarıp bana salladı. ‘Bunlar ne biliyor musun? Bunları bana kimin verdiğini biliyor musun?’ Malcolm, bu soruları cevaplayamayacağımı biliyordu ama bu kâğıtların önemli olduğunu biliyordum. ‘Ben Arabistan’dayken’ devam etti, ‘Prens Faysal ile tanıştım. Bu adam bana özel jet uçağını gönderdi. Bu ülkedeki siyah insanlar, Afrika’daki siyah insanlar ve onlara en iyi nasıl hizmet
İctihad, kaynaklardan hüküm çıkarabilme bilgi ve gücüne sahip olan yetkin bir müctehidin belli bir yöntemle sonuca ulaşma çabasını ifade eder. Fakat bu sonuç acaba gerçekten doğru mudur? Müctehid çok nitelikli ve yetkin bir hukukçu olmasına rağmen yanılmış olamaz mı? Doğruluğun ve yanlışlığın ölçüsü nedir? İctihada açık bir konuda Allah nezdinde önceden belirlenmiş hüküm var mıdır ve bu hüküm bir tane midir? İctihad ile varılan sonuç yanlış ise bunun bir sorumluluğu bulunmakta mıdır? Yanlış olan bu sonuca g
İnsanlık tarihi tekerleğin icadından bu yana sayısız teknolojik, bilimsel keşif ve yeniliğe şahitlik etmiştir. Özellikle geride bıraktığımız son elli yıldır bilim ve teknoloji alanında belki de tüm zamanlar boyunca gerçekleştirilenlerden çok daha fazla ivme kaydedilmiştir. Bu bağlamda moleküler biyoloji ve genetik mühendisliğinin öncülüğünde biyoteknolojide ve tıpta meydana gelen büyük gelişmeler, insan ve toplum sağlığını ilgilendiren konularda hem umut veren başarılı sonuçlar alınmasını sağlamış hem de di
Bir fıkıh usulü çalışması olan bu eser, usulün temel konularından sünnet bahsiyle ilgilidir. Dolayısıyla teorik bir incelemedir ve sünnetin temellendirilmesine yönelik tartışmaları içerir. Bu arada çağdaş dönemdeki tartışmalara da mukayese bakımından yer verir. Sünnet-vahiy ilişkisi, haber teorileri, hadis-fıkıh ilişkisi gibi konuları ele alır. Bu minvalde kadim kökleri olan kavramların ve kuramların mefhumlarını koruyarak sahih bir şekilde güncellenmesini yapacak çalışmalara bir yol haritası olabilir. Araş
Benî Hâşim ve Benî Ümeyye arasında, İslâm öncesinde, bu iki kabileye isimlerini veren Hâşim ve Ümeyye ile birlikte baş gösteren çekişmeler, İslâm döneminde de devam etmiş, ilk Abbâsîler dönemine dek sürmüştür. Zaman zaman aralarında iyi ilişkiler de cereyan etmiştir, iki kabile arasındaki evlilikler, düşmanlarına karşı birlikte savaştıkları dönemler buna en güzel örnektir. Mücadele iki kabile arasında cereyan etmiştir ama bu olayların dinî, siyasi, iktisadi, sosyal ve psikolojik sebepleri mevcuttur. Hatta b
Bektaşilik yaygın, çok eskilere giden bir inanç kurumu olduğundan kısa bir açıklama ile anlaşılabilecek türden değildir. Kendi içinde derli toplu bir "bütün" olmasına karşılık ayrı ayrı kurumları, bölümleri vardır. Bektaşilik'in "gizli bir topluluk" olmadığının en açık kanıtı geniş bir halk katma yayılan şiiridir. Genellikle Ali insan, On İki İmam, yaşayış, sevgi, Tanrı, insanın yüceliği, mutluluk bg. konuları işleyen bu şiir yalnız Aleviler arasında değil, kimi sünnî kuruluşlarca da benimsenmiştir Bağımsız
Tükendi
A. Ragıp Akyavaş, ilk tahsilini Şam’da Saint-Vincent-de Paul Fransız mektebinde yapmış, bilâhare İstanbul’da Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’ne devam etmiş, pederinin asker olması dolayısıyla tekrar Şam’a dönüp Şam Askerî İdadîsi’ne girmiştir. Daha sonra İstanbul’a gelerek Pangaltı Harbiyesi’nden mezun olmuş ve 1912 senesinde mülâzım rütbesiyle ordu saflarına katılmıştır. Balkan, Süveyş Kanalı, Çanakkale ve Romanya cephelerinde beş defa vurularak, kan dökerek düşmanla göğüs göğüse çarpışmıştır. A. Ragıp Akyava
"Bazen tarihte bazen coğrafyada bazen dünde bazen bugünde “Kardeş Şehirler”i tanımak ister misin? Öyleyse bu kitaplara kulak ver. Özel Kutusunda 12 Kitap Kardeş Şehirler Mekke Kardeş Şehirler Bağdat Kardeş Şehirler Buhara Semerkant Taşkent Kardeş Şehirler İstanbul Kardeş Şehirler Kahire Kardeş Şehirler Kazan Kardeş Şehirler Kudüs Kardeş Şehirler Kurtuba Gırnata Kardeş Şehirler Medine Kardeş Şehirler Şam Kardeş Şehirler Saray Bosna Kardeş Şehirler Tebriz
Etnik kökeni ne olursa olsun, İster Alevi Olsun, ister bir başka inanç ve düşünce sistemine bağlı bulunsun pek çok insan pek çok yazar ve araştırmacı Alevilik gerçeğini hep merak etmişler; bu nedenle de onunla ilgilenmek gereğini duymuşlardır. Bu kitabın çıkış noktası da yazarın Alevilik konusunda yıllarca karşı karşıya kaldığı soruları ve cevaplarını bir kitapta toplama düşüncesinden doğmuştur.
Tükendi
Kur’an Allah’ın hitabıdır, onunla kullarına hitap etmekte, onlara doğru yolu göstermekte, onları kurtuluşa çağırmaktadır: “Kuşkusuz bu Kur’an en doğru olana iletir, dünya ve âhiret için yararlı işler yapan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsrâ 17/9) Kur’ân-ı Kerîm’in doğrudan ilk muhatabı Peygamberimiz olmuştur. Cebrâil’den vahyen aldığı bu ilâhî kelâmı insanlara tebliğ etmiştir. Ayrıca onunla ilgili beyan ve uygulama görevini de yerine getirmiştir. Hayatı, Kur’an’ın ete kemi
Tarihte ve günümüzde insanlık Allah ile kul arasında olan ilişkinin boyutlarını, Yaratıcının dünyadaki varlıklarla olan irtibat noktalarını, sonsuz ilim, kudret ve iradesi karşısında insana ait olan irade ve kudretin sınırlarını bilmek istemektedir. Söz konusu bağlantı noktaları içinde şer konusunun incelenmesi büyük önem arz eder. Şer meselesinin İslâm düşüncesindeki anlamı, önemi ve işgal ettiği yerin tespiti açısından Sünnî kelâm ekolünün kurucu ve çok önemli temsilcilerinden biri olan Mâtürîdî’nin konuy
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünnetinin Müslüman kimliğinin oluşumundaki yeri gayet açıktır. Müslümanların ürettiği insan merkezli değerlerin özünde de sünnetin izi daima görülmüştür. Sünnet, birlikte yaşama ihtiyacının gereği olan hukukun teşekkül etmesinde de temel bir kaynak olmuştur. İlk İslâm toplumunun, karşılaştıkları hukukî problemlerin çözümünde merci kabul ettikleri bu esas, sonraki kuşaklar tarafından da hem lafızları hem de hedefleri açısından ele alınıp uygulanmak suretiyle hayatın merkezi
Mevlânâ, büyük bir sûfî düşünür, mutasavvıf ve ahlâkçı olarak kendinden önceki fikrî mirası toplayıp kendi gönül ve fikir dünyasında Kur’an ve hadisler ışığında yeniden yorumlamış ve kendi mistik tecrübesiyle zenginleş- tirerek âdeta hazmedilmesi kolay ahlâkî öğüt ve fikir tabletleri şeklinde muhataplarına sunmuştur. Böylece o, din, felsefe, ahlâk, tasavvuf, edebiyat alanlarında unutulmaz bir şan, şöhret kazanmıştır. Mevlânâ’nın ahlâk öğretisi, gönlü, ruhu merkeze alıp insanı akıl ve aşk temeli üzerinde
İslâm sanatı, bütün tezahür şekillerinde İslâm’ın varlık ve hayatı algılayış ve anlamlandırış biçimini yansıtır. İslâm sanatı, İslâm maneviyatı ve dünya görüşünün biçimler alanındaki bir açılımıdır. Diğer bir ifadeyle İslâm sanat eserleri, onları ortaya koyanların inanç ve hayat tarzlarının en somut göstergesidir. Bu itibarla İslâm’ın beş temel esasından birisi olan hac ibadeti, edebiyat ve mûsiki alanında ilham kaynağı olmuştur. Hacı uğurlama-karşılama törenlerinde ve hac ibadeti sırasında icra edilen Kur’
Sıbyan mekteplerinde 19. yüzyılın ortalarına kadar yazarı ve yazıldığı tarih belli olmayan Elifbâ Cüzü kullanılarak önce Kur’an öğretimi yapılmış, Kur’an okuma belli bir seviyeye geldikten sonra Osmanlı Türkçesi ile yazılmış metinlerin okunmasına başlanmıştır. 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı Türkçesi öğretiminin geçmişe nazaran daha önemli hale gelmesi ile Osmanlı Türkçesi öğretimini önceleyen yeni elifbalar hazırlanmıştır. Aynı elifba ile hem Osmanlı Türkçesi’nin hem Kur’an’ın öğretilmesinin mah
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8