Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Beş asır boyunca Müslümanlar'ın önderliğini temsil eden Abbasi halifeliği, İslam tarihinde Osmanlılar'dan sonra en uzun ömürlü devlettir. Abbasiler, uzun süre Müslümanların siyasi hayatına hakim olmuş, son anına kadar da İslam dünyasının manevi liderliğini sürdürmüştür. Bu tarihi süreçte dini, sosyal ve kültürel alanda çok büyük değişimlere şahit olunmuştur. Değişimlerin yaşanılan sürecin siyasi hayatıyla doğrudan irtibatı bulunmaktadır. Binaenaleyh asırlar boyunca gerek İslam aleminde, gerekse o dönemin bi
Düşünce dünyası ve sınırlarının genişletilmesi, kavramlar ve terimlerle sağlanır. Hukukun ve fıkhın hem teoriye hem de pratiğe dönük iki yönü vardır. Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, bu iki alanla uğraşanlar, ayrıca düşünceyle ilgilenenler için bir başvuru ve başucu kaynağı olarak sürekli okunması gereken bir kitaptır.Müslüman bir ferdi anlayabilir.
Mu’tezile, Bağdat’ta Me’mun döneminde başlayan iktidarının ardından Hanbeli terörünün büyük zulümleriyle karşı karşıya kaldı. Esasen bu baskı, “mevali” denilen Müslüman toplulukların İslam’a açılım maksadıyla getirdikleri yeni yorumlara karşı, Arapçı bir tepkiyle adeta “bu din bizim, ne şekilde anlaşılacağına da biz karar veririz” şeklinde bir refleks ile yapılan bir engizisyon idi. Mu’tezile düşüncesi devlet kurumlarından kovulmakla kalmadı, halkın üzerindeki etkisi de yok edilmek istendi. Mu’tezilî bilgin
İslam düşüncesi külli perspektif sahibi klasik yöntemlerle, faydayı ve işlevselliği önceleyen çağdaş yöntemler arasında sıkışmış durumdadır. İlahiyat eğitimi alanında meseleye bakıldığında gerek müfredat gerekse dini algı bakımından pek çok sorunun olduğu görülmektedir. İşte böyle önemli bir konuyu gündeme getirmek, farklı görüşleri ortaya koymak ve değerlendirmek amacıyla düzenlenen "Gelenek ve Modernite Arasında İslam Yorumları" konulu toplantı yapılmıştır. Bu kitap toplantı konularının derlemesiyle ortay
Şehrimiz Konya tarihin her döneminde tebarüz etmiş bir beldedir. Şehrin kucaklayıcı, birleştirici ve iyiliği teşvik edici yapısı, alimlerin ilminin artması yanında şehrinde öne çıkmasını sağlamıştır. Tarihi boyunca dünyanın farklı bölgelerinden ilim talep eden insanları çekmeyi başarmış Konya, her zaman çekim merkezi olmuştur. Bu zenginliğe paralel olarakta bir çok Alime ev sahipliği yapmıştır. Bu kitap Şehir ve Alimleri sempozyumunda sunulan bildirilerden oluşturulmuştur. 
Bugün bölgemizde İran ile Suudi Arabistan arasında Şii-Selefi, İran ile diğer İslam ülkeleri arasında Şii-Sünni çatışmasına zemin hazırlandığı ve yine modern Selefilikte bir aşırıyorum olarak görülen Işid/Daiş’in temsil ettiği cihadi selefiliğin tüm dünyaya saldığı korku üzerinden İslamofobianın hortlatılması esasen hep dinin yorumları olan mezheplerin sağlıklı bir şekilde anlaşılıp değerlendirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu da kelime anlamı barış ve huzur olan İslam dininin tüm dünyada yanlış anlaşılmas
Çalışmada hukuk tarihi, anayasa hukuku, devletler hukuku ve ceza hukuku alanında önemli başlıklar yer almaktadır. Ülkemizin kıymetli akademisyenlerince toplamda 8 başlık halinde sunulan çalışmada kamu hukukunda hem geçmiş hukukumuz hem de güncelliğini koruyan problemler ele alınmış; neticede ortaya konulan sorunlar ve bunlara yönelik çözüm önerileriyle çeşitli konulara yeni bir bakış getirilmiştir.
Tükendi
Özel hukuk kısmı “İnşaat Sözleşmesinin Türleri Bakımından İş Sahibinin Bedel Ödeme Borcu”, “Çocuğun Kişivarlığının Aile İçinde Korunması İçin Alınabilecek Önlemler”, “Evlatlık İlişkisinde Yardım Nafakası”, “Karşılaştırmalı Hukuk Işığında Türk Hukukunda Hakkaniyet Sorumluluğu”, “Avukatlık Ücretine İlişkin Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk”, “Tele Çalışanın Geçirdiği İş Kazasında İşverenin Hukuki Sorumluluğu”, “Yargıtay Kararları Işığında İhbar Tazminatı”, “A Global Overview On Resolving Employment Dispute
Tükendi
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi arapça bölümü öğretim üyeleri tarafından ders kitabı olarak hazırlanan bu kitap, yıllardır çeşitli ilahiyat fakültelerinde okutulmaktadır.
Tükendi
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi arapça bölümü öğretim üyeleri tarafından ders kitabı olarak hazırlanan bu kitap, yıllardır çeşitli ilahiyat fakültelerinde okutulmaktadır.
Tükendi
İlme son derece önem veren, cehalete çok kızan Arif Hikmet’in asıl şöhreti, şiirlerinden gelmekle beraber, nesirde de oldukça başarılıdır. Kendisini zorlamadan, hızlı ve kolay yazı yazması, yazdıklarında tekrara düşmemesi, ifadesindeki samimiyet ve şiir dilini ustalıkla kullanması, şair olarak en önemli özelliklerindendir. Hikmet ve tasavvufa dair şiirleri çoğunlukta olup, gazelleri oldukça beğeni toplamıştır. Arif Hikmet Bey, şahsiyeti ile insanları kolayca etkisi altına alırdı. Çok güzel konuşur ve şiir o
Avrupa merkezcilik, Batılı sosyal bilim paradigmasının merkezinde yer alan bir tutumdur. Avrupa merkezci yaklaşımlar, Batı’da üretilen bilimi merkeze aldığı gibi Batı dışı yaklaşımları göz ardı etmekte ve böylece sosyal bilimler üzerinde bir hegemonya oluşturmaktadır. Sosyal bilimciler akademik faaliyetin çeşitli düzeylerinde Avrupa merkezci bilgi üretim ve yayımı mekanizmalarının parçası olmaya zorlanmaktadır. Bu kongrenin en önemli amaçlarından birisi bu Avrupa merkezciliği yeniden düşünmek, eleştirmek ve
2010’dan itibaren Uluslararası Batı Anadolu Beylikleri Tarih, Kültür ve Medeniyeti Sempozyumları her yıl belirli bir beyliğe ayrılarak düzenlenmektedir. 2012 yılında Menteşoğulları Beyliği ile ilgili sempozyum düzenlenirken, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve İslam Tarihçileri Derneği’nin ortak girişimiyle Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikler sempozyumlarının da düzenlenmesinin yerinde olacağına karar verilmişti. Bu minval üzerine Necmettin Erbakan Üniversitesi öncülüğünde ve paydaşlığında ilki 11-13 Eylül 2014
Türkçe destekli olarak cümle çeşitleri ve cümle kurulumunu temin amacıyla hazırlanmış ve Arapça Cümle Yapısı ele alınmıştır. Her baskıda yenilenerek gelen bu kitapta büyük bir yazar komisyonluğunda hazırlanıp, bir çok üniversitede ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Şimdiye kadar biri ulusal (2011, Ankara) diğeri uluslararası (2013, Konya) olmak üzere 2 kongre ile İstanbul, Konya, Aydın ve Isparta gibi çeşitli illerde 9 çalıştay ve çok sayıda panel ve konferans düzenlenmiştir. Uluslararası 2. Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi için ana temayı "Helal ve Sağlıklı Beslenmede Farkındalık ve Sürdürülebilirlik" olarak belirlenmiştir. Bu kitapta üretici, tüketici, diyetisyen, gıda mühendisi, aile hekimi ve psikiyatristler kadar eğitimciler, psikologlar NLP uzmanları ile fıkıh, h
Unutulmamalıdır ki, Hulefa-i Raşidin dönemi Hz. Peygamber'den (sav) sonraki İslâm tarihi sürecinin en önemli kısmına tekabul etmektedir. Gerek ilk Müslümanlar'ın siyasî, sosyal ve dinî faaliyetleri, gerekse İslâm dininin pek çok kıtada yayılış tarihinin iyi ve doğru anlaşılabilmesi, bu zaman diliminin sağlıklı bir şekilde anlaşılmasıyla doğrudan ilgilidir. Kanaatimizce bütün bir İslâm tarihi sürecinde olduğu gibi, ilk dönem hadiselerinin de aynı şekilde hiç bir ön yargı taşımadan, samimi gayr
İslâm tarihinde Muaviye b. Ebû Süfyanın Hz. Hasandan halîfeliği devralmasıyla başlayıp Mervan b. Muhammedin öl-dürülmesine kadar geçen döneme Emevî Asrı adı verilir. Gerek Hz. Peygamber (sav) devrinde yaşamış sahâbe ile ondan sonraki nesil arasında bir zaman köprüsü olması, gerekse bu süreçte meydana gelen hadiselerin Müslüman-ların zihninde derin izler bırakmış olması sebebiyle, Emevîler devleti İslâm tarihinin üzerinde en fazla tartışma yapılan dönemini teşkil eder. Bu tarihi sürece dair akademik, entelle
Her geçen gün hızlanan hayatlarımızda, bugün artık yönteme ve yöntemli düşünmeye yer yok. Yöntem modern dünyanın malumat yığını altında ezilen günlük hayatımızın kurbanı oldu desek yeridir. Bu ise ister istemez Kur’an’ı anlama gayreti gösteren her mümini etkiliyor. Yaşanan tecrübeler göstermektedir ki malumat çokluğu asla doğru yorumun garantisi değildir. Haliyle yorum bahsinde yeterli donanıma sahip olmayanlar, çoğu zaman görüşlerinde yanılabilirler. Bunu en aza indirecek husus ise hiç şüphesiz ilimde deri
19 yüzyılın sonlarında İslam dünyasının sorunları üzerine kafa yoran Cemaleddin Afgani’nin hayatı ve kişiliği sadece tarihçilerin inceleme konusu olmaktan daha fazla bir anlama sahiptir. Onun faaliyetleri İslam dünyasının hem siyasi hem de fikri süreçleri üzerinde önemli izler bıraktı. Çok yönlü kişiliğe sahip olan Afgani, yazdıkları ve söyledikleri ile günümüzdeki tartışmalara katkı sunmaya devam eden nadir figürlerden biridir. Anwar Moazzam’ın yıllar süren incelemelerinden bir kesit sunan “Cemaleddin Afga
Küçük kız, yolculuğun sonunda Kâinatın Güneşi'ni tanıyor ve O'ndan daha önemli bir bilgi, O'ndan daha önemli bir iş, O'ndan daha kıymetli bir insan olmadığını öğreniyor. Hz. Muhammed'in sevgisiyle tüm kötü huylarından kurtulup yeni bir kimlik kazanıyor. Bu ise küçük kıza, yani Zehra'ya tevekkül sahibi olmayı, saygıyı, kendinden kötü durumdakileri düşünmeyi ve daha pek çok güzel duyguyu hediye ediyor.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6