Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 296 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Bu çalışma, İslâm felsefesinin klasik dönemi olarak kabul edilen IX-XI. yüzyıllarda yaşamış İslâm filozoflarının ahlâk konusundaki görüşlerini, ahlâk adına ele aldıkları temel problemleri merkeze alan; "problem merkezli" bir "giriş"tir. Felsefede "ahlâk", zaman zaman başat problem olarak algılanmış; diğer problemlerle ahlâk ile alakalı olduğu kadar ya da ona zemin hazırlamak için ilgilenilmiştir. Zaman zaman da görmezden gelinerek yok sayılmıştır; "bilimsele" uymaz görülerek felsefenin dışına itilmeye çalı
Tükendi
Bilgi tembelliğine ilaç. Aklını kullanamayanlara reçete. Gel-git yaşayanlara deva. Yan tesiri çok. Boş boş gezenlere faydası yok. İşte böyle bir kitap Akıl Defteri Her söylediğini bil, her bildiğini söyleme. Söz sarrafı ol, çok söz söyleme. Sözü, ya güzel söylemek ya da susmak gerek. Akıl, Rabbimizden bize hediye edilen önemli bir emanet, gönül terazisini şekillendiren güç, ruhtan doğan ışık, görülen ile görülmeyen arasında bağ kuran kuvvet, Allah ile kul arasında rabıta kaynağıdır. Akıl, hayatı ve okunaca
Bu eserde, Hz. Muhammed'in bütün ülkü ve telkinlerini açıklayabilmek için, İslâm dinini ilgileyen problemlerin en önemlilerine dokunulmuştur. Amacımız, bu problemleri asla her yönden çözümlemek değildir. Biz, bütün bunlara dair gereken sentetik bilgileri verirken, bazen bu problemlerin psikoloji, sosyoloji, tarih, mitoloji ve öteki dinlerle bilimler bakımından kaynaklarına kadar inmeye ihtiyaç duyduk. Bunun açık nedeni, Peygamberimizin de, insan uygarlık ve kültürünün evrim zincirinde, bir tarafını geçmişe,
Tükendi
Amerikan idealist felsefe geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri olan Josiah Royce, özellikle yaşadığı dönem itibariyle bireycilik, özgürlük, kötülük ve kötümserlik problemleri gibi düşüncelerin çokça tartışıldığı ve hayatın anlamı, değeri, yaşanmaya değer olup olmadığı ile ilgili yoğun tartışmaların olduğu bir dönemde yaşamıştır. Royce'un yaşadığı dönem, çoğunlukla savaş yıllarıdır. Bu dönemde insanlık büyük trajediler içerisindedir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı'nın onun üzerinde çok olumsuz etkis
Tükendi
Dinî pluralizm problemi, son yıllarda üzerinde pek çok tartışmanın yapıldığı ve güncelliğini sürekli koruyan önemli konulardan biri olarak görülmektedir. Dünya dinlerinden her birinin kendi üstünlük iddialarından vazgeçerek; diğerlerinde de hakikat payı olduğunu kabul etmesi anlamına gelebilecek dinî çoğulculuk bir bakıma yeni bir meşruiyet sorunu doğurmaktadır. Bu sorun da, esas itibariyle dinî ve felsefî boyutuyla birlikte bir takım sosyal ve siyasî bağlantıları bünyesinde bulunduran bir konudur. Bu kitap
Tükendi
Ahmed Hilmi veya daha çok bilinen ismiyle Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865-17 Ekim 1914) tanınmış Türk mutasavvıf ve düşünürü. Vahdet-i Vücud inancının sadık takipçilerinden olan Ahmed Hilmi, çağdaşı maddeci düşünürleri yoğun biçimde tenkit etmiş. anti-maddeci eserler kaleme almıştır. Filibe doğumlu olan Ahmed Hilmi bu nedenle Filibeli Ahmed Hilmi olarak anılmıştır. Babasının görevi(şehbenderkonsolos)nedeni ile de Şehbenderzâde olarak anılır, ilk eğitimini Filibe'nin müftüsünden alan Ahmed Hilmi, da
Tükendi
Bilgi kuramı olmadan bir felsefi sistemin kurulması düşünülemez. Bu durumda ya başka bir filozofun bilgi kuramını kullanmak veya kendi bilgi kuramımızı ortaya koymak zorundayız. Bu eser ikinci yolu seçmeyi tercih etmiştir. Bunun yanında bir varlık kuramına olan ihtiyaç da vurgulanmaktadır. Yine bir varlık kuramımız olmadan felsefî bir sistem kuramayız. "Varlık nedir? Ne tür şeylere 'var' diyebiliriz? Varlığın durumları nedir?" gibi sorular netlik kazanmadan aslında sistemli bilim yapmak da mümkün değildir.
İslâm felsefesini Yunan, Yeni-Eflâtuncu veya Helenistik felsefenin tercüme edilmesinden doğmuş bir felsefe olarak görmek, Orta Çağ ile Batı felsefesi arasında bir köprü olduğunu iddia edip onun özgün yönlerini görmezden gelmek, büyük ölçüde oryantalistlerin bakış açısıdır. İslâm felsefesi, sadece geleneksel birikimi aktaran bir felsefe değil, bu felsefeyi yorumlayan, bu düşüncelerden hareketle özgün düşünceler ortaya koyan bir felsefedir. Dolayısıyla İslâm felsefesi anlaşılmadan Batı ve diğer felsefelerin a
Bu kitapta Rasim Özdenören, demokrasi, diyalektik, rasyonalizm, pozitivizm, hümanizm, bilim, kültür, gelenek ve özgürlük gibi kimi kavramların bir Müslüman tarafından nasıl kavranması gerektiğine dair öneriler getirmenin ötesinde, ele alınmayan diğer önemli kavramların irdelenmesine ilişkin bir usûl de sunuyor.
Tükendi
Farabî bu eserinde yaşadığı dönemde ve toplumda bilinen ilimleri sayar. Yani miladî X. asır ve II. Abbasî dönemi. Arap uygarlığı olgunluğunun ve gelişiminin zirvesine ulaştığında, önceki iki asırda göz alıcı ürünlerini vermeye başladığında ilmî ve felsefî eserler Yunancadan, Süryanîceden, Farsçadan ve Hindçeden Arap diline tercüme edildi. Tercüme edilen bu ilimler haricî ilimler olarak isimlendirildi. Çünkü Araplar bundan önce söz konusu ilimlere aşina değillerdi. Bunlar geometri, aritmetik, felek (astronom
Tükendi
1910 yılından itibaren Dârulfünûn'da ders vermeye başlayan Babanzâde Ahmed Naim, Dârulfünûn'da verdiği felsefe dersleri için hazırladığı notlarını 1329/1913-4'te Hikmet Dersleri adıyla, 1330/1914-5 yılında ise yaptığı ciddi miktardaki ilave ve değişiklikle birlikte, bu defa Felsefe Dersleri ismiyle yayınlamıştır. Elimizdeki nüshaları itibariyle her ikisinin de tamamlanamadan eksik kaldığı anlaşılan Hikmet/Felsefe Dersleri bileşkesi, bir tür telif-uyarlama olmasına rağmen, Ahmed Naim'in felsefe tasavvurunu t
İnsanın ürettiği ve sürekli beslediği bir disiplinin, içinde yaşadığı bağlamı destekleyecek ve onu yaşanabilir kılacak kavramlar dünyasının dışında kalması ne kadar acı vericidir. Son yüzyıllarda Teoloji dahil birçok dinî disiplinin başına gelen felaket budur. Teolojinin klasik yapısında tabiatüstüne referansla kurduğu kavramlar dünyası, bugünün insanının zihin dünyasına hitap etmemektedir. Bu kitap, bir zamanlar ilimlerin tacı olarak kabul edilen Teolojinin, modern düşünceye başlangıç kabul edilen 17. yü
Batılı olmayan aydınlar çoğu zaman kendi kimlik algılarını bile üretme kabiliyetini kaybederek dışardan ithal etmek zorunda kalmış, entelektüel ve akademik olarak Batı'ya bağımlı hale gelmiştir. Kitap Cemil Meriç'in ?Kendimize dönmek, bir manada, İbn Haldun'a dönmektir," sözünde dile gelen fikrî yöneliş için taze birikimler ortaya koymakta ve İbn Haldun'u anlama yolunda yeni bakış açıları denemektedir.
Tükendi
Orta Çağın en önemli isimlerinden birisi olan Endülüslü filozof İbn Rüşd, XIII. yüzyıldan itibaren Latin ve Yahudi dünyasını oldukça derinden etkilemiştir. Latin Batı dünyasının Aristo yu öğrenmesindeki en önemli isimlerinden bir tanesidir. Bugün bile şerhleri Aristo yu anlamamızda önemli kaynaklar arasında sayılmalıdır. Bundan dolayı Büyük Şarih lakabıyla da anılmaktadır. İbn Rüşd gerek şerh türü eserleri gerekse telif eserleriyle felsefi analiz ve eleştirinin en güzel örneklerini sunmuştur. Elinizdeki bu
Tükendi
Bu kitap, işleri aktif olarak değiştirme davetiyesidir. Müslüman birey ve toplumlardan olumlu değişimi başlatabilecek tek alan olan alternatif gelecekleri keşfetmelerini, kendi kaderlerini umutları, arzuları, değerleri ve kuralları çerçevesinde şekillendirmek için, içinde bulundukları anda hareket etmelerini rica ediyor. Kitabın hedeflerinden birisi de dinamik ve gelişen bir İslâm medeniyeti inşa etmek için taslak plan önermektir. Medeniyetler kendi temel kavramsal fikirleri üzerinde yükselir. Bir medeniyet
Öteki Yayınevi, çağdaş Batı dünyasının toplumsal yaşamında köklü dönüşümler yaratan, insana ve topluma bakış açılarını kökünden sarsan Freudun temel eserlerinin tamamını Türkçe okuruna sunmaktadır. Sadece psikoloji değil; sosyoloji, antropoloji, kriminoloji, tıp, estetik ve eğitim gibi birçok konularda okuru ilgilendiren Öteki Freud Dizisi, profesyoneller için olduğu kadar amatörler için de eşsiz bir başvuru ve esin kaynağı olacaktır.
Tükendi
Öteki Yayınevi, çağdaş Batı dünyasının toplumsal yaşamında köklü dönüşümler yaratan, insana ve topluma bakış açılarını kökünden sarsan Freudun temel eserlerinin tamamını Türkçe okuruna sunmaktadır. Sadece psikoloji değil; sosyoloji, antropoloji, kriminoloji, tıp, estetik ve eğitim gibi birçok konularda okuru ilgilendiren Öteki Freud Dizisi, profesyoneller için olduğu kadar amatörler için de eşsiz bir başvuru ve esin kaynağı olacaktır.
Tükendi
Farsça kaleme alınan diğer 16. yüzyıl ahlâk kitapları arasında Türkçe yazılmasıyla öne çıkan Kınalızâde'nin Ahlâk-ı Alâî'si, hem din felsefe hem de İslâm toplumlarındaki siyaset ahlâk ilişkisini anlamlk açısından önemli bir kitap. Kitapta ahlâk, kişisel ahlâk, aile ahlâkı ve devlet ahlâkı olmak üzere üç ana başlık altında tasnif ediliyor. Osmanlı siyasetini meşru bir zemine oturtmanın yanında siyaseti ahlâki terimlerle kavramlaştırarak bir ?siyaset ahlâkı" ortaya koymaya yönelen, bir taraftan da Machivelli'
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 296 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6