Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 237 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Risale-i Nur, ahir zaman müminlerinin en fazla ihtiyaç duyduğu imanî meselelerde derinliğini arttıracak, Kur'anî ufkunu geliştirecek mükemmel bir kaynaktır. Bir Kur'an tefsiri olması itibariyle, insanın aklının yanısıra kalb, ruh ve diğer bütün duygularına da hitap etmektedir. Üstelik ahlâkın bütün boyutlarına ışık tutmakta ve birçok ferdi ve sosyal probleme çözümler sunmaktadır. Bu bağlamda, bu eser külliyatını rahatça okumak ve istifadeyi azamî kılmak için üzerinde birtakım düzenlemeler yapıldı. Mesela:
Lâilâhe İllallah Peygamberlerin getirdiği ve İslâmın yerleşmesi, pekişmesi ve korunması için özen gösterdiği tevhidin gerçekleşmesi, köklerinin sağlamlaşması ve dallarının uzaması için şu unsurların bulunması gerekir: Birinci madde: İhlâsla yalnızca Allaha ibadet etmek İkinci madde: Bütün tağutları inkâr etmek ve onlara tapanlardan veya onları dost edinenlerden uzak durmak. Üçüncü madde: Şirkin her çeşidinden ve mertebesinden sakınmak ve ona giden yolları kapatmak.
Adı, Bilâl-i Habeşi, köle bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Ömrünün en güzel yıllarını köle olarak yanında çalıştığı adamın zorbalığıyla geçirdi. İmanla özgürlüğe kavuştu ve kalbindeki tüm câhili putları kırdı. Gönlünü ilahi emirlere ve hareketlerini peygamberi yaşama adadı. Dünya hayatının yaklaşık son otuz yılını asil, saygınlık, haysiyet ve erdemlikle geçirdi. Çünkü , bu vakitler sevgililer sevgilisine (s.a.v) âşık olmuştu. Bir gün Habibullah (s.a.v.) bu dünya hayatını tamamlayıp gidince yet
İnsanın gerçek doğumu yaşanmakta olan hayatın derinliklerinde ve yeryüzünde bıraktığı olumlu etkinin ortaya çıkması sayesinde gerçekleşir. Bu etkinin gücü, insanın güçlü bir şahsiyete, parlak bir aklî niteliğe, güçlü ve uyumlu bir iradeye sahip olmasına bağlıdır. İşte o zaman insan, sosyal hayatında güçlü, zeki ve faal bir konuma gelebilecektir. Zorlukları ortadan kaldıracak, ümitlerin yeşermesine vesile olacak ve büyük gayeleri ortaya çıkaracak, insana gizli bir güç kazandıracak olan ve onu istenen seviye
Tükendi
Davet ve tebliğ çalışmaları içinde hayatını idame ettiren bir yazarın kaleminden günümüz davet ve tebliğ çalışmaları için yol gösterici bir özelliği olan Cennetin yolu, iyiliği emretme kötülükten sakındırma ibadetini hatırlatan bir eser olarak istifadenize sunulmuştur. Kitapta verilen ana mesaj; tebliğ et cennete git olarak özetlenebilir. İslami davet ve tebliğ çalışmaları ile ilgili yaklaşımların güncelleştirildiği bir çalışma olarak, bir sorumluluğu hatırlatma ve bu sorumluluğun ayrıntılarına inen bir ki
Bu eser, ezberlenebilmesi için sade bir ders kitabı olarak yazılmıştır. Ne çok uzundur ne de çok kısa. Açık ve sade bir üsluba sahiptir. Ayrıca ifadeleri anlaşılır olup konuları da belli bir düzene göre sıralanmıştır. Yayınevimiz de gençlerin, ehl-i sünnet itikadının temellerini doğru kaynaktan ve doğru bir şekilde öğrenebilmesi amacıyla, özellikle bu eseri yayınlamayı tercih etmiştir. Çünkü yazar, Allâme İbn Useyminin en önde gelen talebelerinden biri olup bu konuda saygın bir yeri vardır.
Tükendi
Yazar kitabında özellikle İslam davetçilerine seslenerek tevhidi öncelemeleri ve ona gereken önemi vermeleri çağrısında bulunmaktadır. Pek çok davet yolcusu tevhidin değerinden ve peygamberlerin davetindeki yerinden gafil olmanın sonucu olarak ikici ve üçüncü dereceli konuları tevhidin önüne geçirmişlerdir. Bu da davetteki önemli bir sapmadır. Yazar kitabını tevhid davetinde izlenmesi gereken metodlara ilişkin bilgiler vererek sona erdirmektedir.
Tükendi
Ehl-i sünnetin salim yolundan sapan bir çok fırka sünnet ve hadisi akîdede hüccet olarak kabul etmemiş, bir çoğu da hadisin akîdede kabul edilebilmesi için birçok mesnedsiz şartlar öne sürerek akîde sahasında sünneti geçersiz kılmışlardır. Ehl-i sünnetten bu konuda bidat fırkalarına reddiye veren bir çok ilim adamları bulunmaktadır. Bu kısa kitapçıkta da müellifimiz hadis karşıtı bu görüşe cevap vermekte delilleri ile ahad haberin, özellikle takviye edilmiş ahad haberin akîdede de tıpkı amelde olduğu gibi h
Tükendi
İslam beldelerine şöyle bir bak! Türbeler, makamlar, kabirler, mezarlar göreceksin. Şiddet anlarında sığınılacak; sıkıntılı durumlarda barınılacak yerler haline getirilmişler. Yaşı küçük olanlar bu türbe ve makamlar üzere yetişmiş; büyükler de bu hal üzere yaşlanmıştır. İslam ülkelerinde nicelerini gördük. Akraba, kardeş, komşu, dost... İyi şeyler yaptıklarını sandıkları halde dünya hayatında sapıtıp gitmişlerdi. İşte bu sebeple elinizdeki kitap hiçbir ortağı bulunmayan bir ve tek olan Allaha ibadet etmeler
Tükendi
İmanın, tevhid ehlinin ve insanlığın ulaşabileceği en son makam ve mertebelerden olan bu yüce dereceyi açıklamamızın amacı, bu mertebeye varıp rabbe dönüş makama ulaşmayı sağlamaktır. Rabbine dön çağrısına muhattab olmaktır. İşte bu, belirtileri ve özellikleri hoşnutluk ve teslim olmak olan itminan derecesidir. Nefs-i Mutmainne derecesine ulaşıncaya kadar kulluk yoluna aralıksız devam ederek, güvenip iman etmek mertebesinde olmak demektir. İtminan, ızdırabın mukabilidir. Korku ve krizin zıddıdır.
Tükendi
Ölüm, Allah'ın emri, takdiri ve yaratması iledir, tesadüfen başımıza gelen bir olay değildir. Herkes ölüm emri geldiğinde Allah'a teslim olmak durumundadır. İnsan, dünyanın aldatıcı heveslerine kapılarak çoğu zaman ölüm gerçeğini unutur, arzuları istikametinde hayatını sürdürür ve aldanır. Ölüm gerçeğini hatırından çıkarmayan kul ise daima kendisini gözetip ölçülü davranır ve kazanır. Ölüm hastalığına yakalanmaktan başlayarak, sekerat, son nefes, ölüm, cenaze işlemleri, cenaze namazı ve ölüye karşı vazife
"Ben Allah'a iman ettim" diyen biri aslında şunu demiştir: "Ben Allah'ın varlığına, Tek oluşana, ölüm ötesi hayatta yaptıklarımın hesabını vereceğime, onun koyduğu emir ve yasakların beni en mutlu sona eriştireceğine o kadar eminim ki, zerre kadar güvensizlik duymadan bunu tasdik ediyorum." Hakikâtte de iman etmişlerin durumu bu şekilde midir? Yoksa "iman ettim" derken bunun bilincinde olunmuyor mu? Veya iman konusunda artık sıradanlaştırdığımız bir riyakârlık mı söz konusudur? İman etmenin göstergeleri var
Tükendi
Vahyin inşa ettiği hayatın merkezinde Allah vardır. Merkezinde Allah'ın olduğu bir hayatın iki kanadı vardır: Tevhid ve Adalet. Tevhid kanadı insan-Hâlık ilişkisini, adalet kanadı insan-mahluk ilişkisini temsil eder. İnsan ancak bu iki kanat sağlam olursa, sonsuz saadet menziline doğru uçabilir. Bu iki kanatla uçarsa, gerçek özgürlüğe kavuşabilir. O özgürlük, insanı ayartıcı benliğinin isteklerine boyun eğdiren değil, ayartıcı benliğin köleliğinden kurtarıp Allah'a kul kılan sahici, kalıcı ve değer üretici
Tükendi
Dinler, insanlara dünyada huzurlu ve mutlu bir hayatın yolunu gösterirken,ahirette de kurtuluş vaad etmektedirler.Genel anlamda din iki yapıdan oluşmuştur.Bunlar inanç konularından oluşan Usulud-din ile pratik kısmını teşkil eden Furuud-din dir. Kelam ilminin ana konularını oluşturan usulud-din içersinde günahkavramı önemli bir yer teşkil eder. Daha çok iman-amel ilişkisiyle ortaya çıkan günah,insanın olumsuz yönünü ifade etmekte ve bütün dinlerde yer almaktadır. Hıristiyanlıkta günah,asli günah ve fiili
Tükendi
Yeryüzündeki varlıkları,bir tarafta insan ,diğer tarafta da diğer varlıklar olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür.İnsanların dışındaki tüm varlıklar;taş,toprak,su,ağaçlar,bitkiler ve hayvanların ekseriyeti insanların hizmetine sunulmuştur.Güneş,Dünyaya gönderdiği ışık ve ısısıyla,Ay ve Yıldızlar parlaklığıyla,Dünya,dağlar ,denizler,ovalar,nehirler,pınarlar,bitkiler,ağaçlar ve hayvanlarıyla insanlara hizmet sunmaktadır.Bu sayısız nimetlerin hepsi sadece insanın zevkini okşamak için midir?Veya bunlara karş
Tükendi
Allaha imân; Sadece Allahın varlığına inanmak, yani Allah vardır demekten ibaret değildir. Eğer bundan ibaret olsaydı şeytan, müşrikler ve tevhid inancı olmayan kâfirler de mümin sayılırdı. Çünkü bunların hiçbiri Allah yoktur demiyor ve hepsi Allahın varlığını kabul ediyor. O halde Allaha imân nedir? Allaha imân; Allahın zatını, sıfatlarını, fiillerini, hükmünü ve Hz. Muhammedin Risaleti ile getirdiklerini tasdik edip teslimiyet göstermektedir.
Tükendi
Allah Bir Kul huvallahü ahad Söyle, Allah Birdir. Söyleyen: Allah Allaha gerçek iman, gören gözlerle aydınlıkta onun varlığına ermektir. Ona kendini vermektir. Ondan hakikatler dermektir. Hakka erenler, böyle kişilerdir işte. Bizi, bu kullarından eyle ya rabbi! Meçhullerin karanlığına cesaretle yürüyenlere bir gün hak doğar. Ümidimiz bu olsun. Hakkın girdiği yerde batıl duramaz. Tesellimiz bu olsun. Hakta birlik vardır, batılda çokluk. Biri varlık, biri yokluk. Var olmaktan korkan, yokluğa kurbandır. Yok
Tükendi
Her çağın kendine has ve yapısına uygun problemleri olduğu açıkça bilinen gerçeklerden biridir. Konumuz açısından de çağımızın ortayaq çıkardığı problemler, -imanın muhafaza edilmesininbüyük öneminden dolayı- küçümsenemez. bu durum, bizleri imanı tahlikeye sokan düşünce, davranış, tavır ve tutumlar üzerine eğilmek zorunda bırakmıştır. Konunun bütün detaylarıyla incelenebilmesi, şu an için, imkanlarımızı aşan bir iş olmakla birlikte, mümkün olan çerçevede ele alınmasının da ihmal edilemez bir hal aldığını aç
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 237 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8