Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 237 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
En İnsanoğu, sen kendini ne sanıyorsun? Nerelerden geliyorsun, nereye doğru götürülüyorsun, durmadan devam eden bu yolculuğun farkında mısın? Yoksa sadece oturma odası, yemek odası, yatak odası arasında ömrünü tüketenlerden misin? Sen kimsin, nelerin peşindesin, ne ve kim olmak istiyorsun? İsteklerinin sınırı var mıdır? Hak hukuk tanımadan kasaları cüzdanları dolduruyorsun. Seni hesaba çekecek bir makamın olmadığına inanıyorsun. Sen yanlış yoldasın. Halbu ki sen, yaratılmışların en şereflisi idin. Fakat bu
Tükendi
"Tanrı, varoluşumuzun müşküllerini bizim tarafımızdan anlaşılmaz kılmayı isteyerek, (bu müşküllerin birleştiği) düğümü o kadar yükseğe veya daha kesin bir şekilde, o kadar aşağıya gizlemiş ki, biz ona bütünüyle ulaşamayız. Sonuç itibariyle gerçekten kendimizi bilebilmemiz aklımızın kibirli faaliyeti yoluyla değil, ancak onun sade teslimiyeti yoluyla olur. O halde insan, ne tür bir hilkat garibesi! Ne kadar tuhaf, ne kadar korkunç, ne kadar karmaşık, ne kadar paradoksal, ne kadar harika! Her şeyin hakimi, z
Tükendi
Dünyevileşmenin geçer akçe olduğu bir dönemde; müslümanların dünyayı ahiretin tarlası görerek cennete götürecek amelleri işlemeleri, küfür sistemlerini sarsabilir. İslâmî mücadelernin esasını salih iman ve salih amel teşkil eder. İnançta boşluk, amelde gevşeklik müslümanlara zarar verir. Bilali, kitabında imanın muhafazasının salih amelle ilişkisini belirtiyor. Salih amelin sonucunu da cennete götüren yegane yol olduğunu vurguluyor.
Tükendi
Dünyevileşmenin geçer akçe olduğu bir dönemde; müslümanların dünyayı ahiretin tarlası görerek cennete götürecek amelleri işlemeleri, küfür sistemlerini sarsabilir. İslâmî mücadelernin esasını salih iman ve salih amel teşkil eder. İnançta boşluk, amelde gevşeklik müslümanlara zarar verir. Bilali, kitabında imanın muhafazasının salih amelle ilişkisini belirtiyor. Salih amelin sonucunu da cennete götüren yegane yol olduğunu vurguluyor.
Tükendi
Din duygusu insanlarda fıtridir. Eski Yunan ahlak bilginlerinden Plutarkhos (64-139) şöyle diyor: Tarihte, saraysız, fabrikasız, kalesiz şehirler bulunmuş, fakat mabetsiz şehirler bulunamamıştır. Din; insanla var olmuş, insan yaşamını sürdürdükçe de devam edecektir. İlahi din; alemi yaratan, yaşatan, ezeli ve ebedi olan, sonsuz kudret sahibi Yüce varlığın, peygamberler aracılığıyla insanlara dünyada mutlu, huzurlu ve ahirette sonsuz saadet sağlayacak noksansız, duyurulan esaslarıdır.
Tükendi
Bu küçük çalışmanın, iman ve ahlak buhranında talihsizce bocalayan birçok insanımıza, özellikle de genç kardeşlerimize ilk yardım vazifesi görecek bir pansuman hizmeti yapacağını ümit ediyoruz.
Tükendi
Elinizdeki kitap, hastalık ve musibetlerin hikmetlerine yer verir. Hz. Peygamber´in dilinden mü´min ve musibete ilişkisine değinir. Dünyanın faniliğini, dolayısıyla gönül bağlamaya değmediğini açıklar. Engin bir teselli kaynağı olan Ahirete imanı kısaca ele alır. Tevekkül´ün öz bir açıklamasını yaparak Hz. Mevlana ve Sa´di-i Şirazi gibi ariflerin konuya ilişkin görüşlerine yer verir. Duanın cevapsız ve yankısız kalmayacağını izah ederek bu avantajdan yararlanılmasını önerir. Mü´min için otokritik ve nefis
Tükendi
Şirk ve Zulüm karanlığına karşı direnen, onu aydınlatmaya çalışan muvahhidlerin önüne, zalim ve bağiler engeller koymakta, yeşermekte olan İslam ağacını kurutmaya çalışmaktadırlar. Bilali Arınma Yolu-II de muvahhidlerin susuzluğunu giderecek kaynakları, sığınacakları kaleleri, küfre ve zulme karşı korunma yollarını göstermektedir. Kitabın, Allah davasını dava edinenlerin iman ve amellerinin korunmasına katkısı olur inancındayız.
Tükendi
Bir hukuk biliminden söz edilebilmesi, diğer bilgi alanlarında gerçekleşitirilecek bilimsel faaliyetlerde olduğu gibi, onun konusunu teşkil eden hukukun tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Hukukun, son tahlilde, kendine özgü nitelikleri bulunan normlar bütününe indirgenebileceği kabul edilirse, hukuk normunun bir tanımı yapılmaksızın hukuk alanının kavranmasının mümkün olamayacağı da teslim edilmiş olur.
Kur´an´a göre inanma, sadece taklit yoluyla aktarılan veya mantıki olarak çıkarılan bir sonuç, bir görüş, kanaat, düşünce, kabul değildir. İnanma, dini anlamda iman objeleri olan Allah ve ahiret hayatına karşı duygusal yaşantı dediğimiz ahlaki varoluşsal bir durumdur.
Ey menekşem, bir gün Diğerlerine benzemeyen bu kitabın sayfalarını çevirdiğinde Hayır duada bulun benim harflerime... Zira bir zamanlar sana yazdığım her bölüm... Şiir oldu.
Tükendi
İnsanın üzerinde düşündüğü egzistansiyel değer taşıyan ilk ve önemli konulardan biri de ölümden sonra hayat problemidir. Temelde sorgulayan ve merak eden doğasının bir gereği olarak insan, ´insan ölünce ne olur?´ sorusu üzerinde yoğunlaşan pek çok eskatolojik sorudan ne ödün vermiş, ne de geri durmuştur. Bu eserde, ölüm sonrası bireysel ruhun kimliğini yitirmeden, kendi olarak varlığını sürdürdüğünü öngören bir ölümden sonra hayat anlayışının; daha çok felsefe ve teolojinin ortaklaşa üzerinde durduğu ruhun
Tükendi
Kutsal Metinlerde Zaman, Zamanın Yönü, Zamanın Enerjisi, Zamanın Değişkenliği, Işınlanma, Zaman Gizemleri, Zaman Yolculuğu ve Gezmenleri
Tükendi
Toplumumuzda dejenere olan kavramlara ne yazık ki 'imân' kelimesi de katılmıştır. Hemen herkes kendisini 'ben de müslümanım' deme zorunluluğunda görmektedir. Ancak ezici çoğunluğu 'ben de müslümanım' diyen bu toplum, ne yazık ki imân esasları, İslâm şeriatı karşısında lakayd davranmakta, bir çokları kendi yanlış düşüncesini düzeltme yerine imânın ilkelerini inkâra kalkışmaktalar. 'İnsanlar imân ettik demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar' ilahî buyruğunda ifade ettiği gibi iman, mükellefiyet, hak ve sorum
Tükendi
Mümin-Kâfir Vecdimin Penceresinden Bir Pırıltı Binbir Işık MÜMİN - KÂFİR: Diyalog tarzında kaleme alınan eserde, iman ve küfür kutuplarını temsilen Mümin ve Kâfir isimli iki hayali kişi, çeşitli konularda tartışır ve birbirilerine fikrî üstünlük kurmaya çalışır. Gerçekte ise Mümin, karşısında sadece soru sormaya, itiraza ve inkara memur Kâfir vasıtasiyle her inanmış insanın sahip olması gereken sâf iman ve fikir diyalektiğini temsil eden ve ortaya koyan ideal tipten bir örnektir. İnsan, İspat, Akıl,
Tevhi son hak dininin ve zamanında hak olarak indirilen tüm dinlerin en temel vasfı, öze ve gayesidir. Zira Allah katında din İslam´dır ve islem tevhid dinidir. Birincisinden sonuncusuna kadar, kutlu tevhid mesajının taşıyıcıları, resuller çizgisinin başlangıcı ve sonuç noktasıdır tevhid mücadelesi tarihidir. Bütün doğrular tevhide ulaşıldığı, bütün sapmalar da ondan uzaklaşıldığı içindir. Bundan dolayı Allah´ın insanlığa son mesajı Kur´an baştan başa tevhid le doludur. Ve O, tevhid in en şaşmaz ve yegane
Tükendi
Dr. Halûk Nurbaki, bilimin arkasına, bilimin maskesi altında saklanarak İslâmî değerlere saldıran insanların bilimden ne kadar nasipsiz olduklarını çekinmeden haykırdı. Marksist ve ateistlerin bilim adına uydurdukları yalanları ortaya koyarak bilim adına onlara kırmızı kartlar gösterdi. Kitap değişik zamanlarda yayınlanmış şu an ulaşılması zor olan, hatta mümkün olmayan yazılardan oluşmaktadır.
İslam Cenab-ı Hakk`ın insanlığa olan rehberliğinden ibarettir. O, herhangi bir insan topluluğunun dini olmadığı gibi muayyen bir ülkeye de ait değildir. Cenab-ı Hakk`ın bütün peygamberleri, her asırda her yerde bu gerçek dini vaz etmişlerdir. Bunlardan sonuncusu, en sonuncusu, mütekamil ve tamamlanmış olan en yeni şekli, Hz. Muhammed (S.A.V)`e vahyedilmiştir. O, bu misyonu en mükemmel bir biçimde yerine getirmiş ve İslam`ın temeli üzerine muhteşem bir medeniyet tesis etmiştir. Doğu veya batı aleminden hangi
Tükendi
Dr. Halûk Nurbaki, bilimin arkasına, bilimin maskesi altında saklanarak İslâmî değerlere saldıran insanların bilimden ne kadar nasipsiz olduklarını çekinmeden haykırdı. Marksist ve ateistlerin bilim adına uydurdukları yalanları ortaya koyarak bilim adına onlara kırmızı kartlar gösterdi. Kitap değişik zamanlarda yayınlanmış şu an ulaşılması zor olan, hatta mümkün olmayan yazılardan oluşmaktadır
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 237 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11