Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 237 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Kitap, hem ilahiyat öğrencilerine hem de İslam inancı hakkında delilere dayalı özlü bilgiler isteyenler için kaleme alınmıştır. Kitabın "Giriş" bölümünde Din- İslam ve iman kavramları ve bunlar arasındaki ilişiler açıklanmıştır. İman salt bilgiden, salt ikrardan ve zahirî teslimiyetten ibaret olmadığı üzerinde durulmuş, imanın insanın iç aleminde ne gibi değişikliklere yol açtığı incelenmiştir. İcmali iman-tafsilî iman, taklidî iman-tahkikî iman ayrımları açıklanmıştır. Kitabı "giriş"ten sonra 6 bölüm iz
Tükendi
Şeyhulislam İbn Teymiyyenin şerhedilen el-Akidetul-Vasıtıyye isimli eseri; insanların bidatlere daldıkları bir zamanda ehl-i sünnet akidesini (sahabe, tabiîn, tebe-i tabiîn ve dört imamın izlediği tertemiz yolu; yani selef-i salihînin yolunu) anlatmak ve bidatlere karşı muhafaza etmek için yazılmış, küçük, sade, ifadeleri çok açık olan ve büyük bir âlimin kaleminden çıkan mübarek bir eserdir. Elinizdeki şerh ise günümüzde ehl-i sünnetin en büyük alimlerinden biri kabul edilen Şeyh İbn Useyminin senelerdir
Tükendi
Elinizde ki eserin metni Necmeddin Ömer en- Nesefi (v:537/1142)'ye aittir. Kendisi hanefi fıkıhçı ve kelamcıdır. Tazıldığı tarihten itibaren büyük bir rağbet görmüş ve islam düntasına hızla yayılmış, üzerine elli civarında şerh yazılmıştır. Nesefi Akaidi Osmanlı medreselerindeve Ezher-i Şerif'te asırlar boyunca ders kitabı olarak okutulmuş, günümüzde de islam ülkelerinin çeşitli üniverstelerinde ve daha başka ilim çevrelerinde akaid sahasının ana kitabı olma vasfını korumaktadır. Risalenin en önemli özelliğ
Ben, gerçekte İslâmı, çok dikkatli bir inceleme ve araştırmadan sonra benimsemiş olan bir çeşit muhtediyim. Kalbim de, kafam da bu yolun dışında başka bir selamet ve emniyet yolu olmadığını söylüyorum. Sadece gayrimüslimleri değil, Müslümanları da İslama davet ediyorum. Bu davetin gayesi İslam yolundan hayli uzaklaşmış olan şimdiki sözde Müslüman toplumu idame ettirmek değildir. Benim davetim şudur: Gelin dünyanın her yerine yayılmış olan zulme ve kargaşaya son verelim. İnsanın insana tahakkümünü kökünden k
Tükendi
Muhabbetullah Sevgi konusunda eski ümmetlerden, felsefeye meyledenlerden ve aykırı yollara gidenlerden bazıları hakikî sevgiden sapmışlardır. Ya da sevginin hakikatini anlamamışlar veya yanlış anlamışlardır. Ki ehl-i sünnet ve’l-cemaat’in orta yolunun dışına çıkıp ifrata-tefrite sapanlarla (bidatçilerin tüm çeşitleriyle, Müşrikler, Mutezile, Kaderiyye, Mürcie gibi fırkalarla, yoldan çıkmış tasavvufçularla, İslam devletini yıkmak isteyenlerle) cihad da dahil mücadele eden Rabbanî âlim İbn Teymiyye rahime
Tükendi
İslâm inançlarını, Kur'ân dışındaki kaynaklardan değil, sâdece Kur'ân'dan ?Kur'ân âyetlerine ekleme veya çıkarma yapmadan? ortaya koymak gerekir. Maalesef İslâm târihinin çok erken dönemlerinden itibâren gerek itikâdî, gerekse amelî konularda Kur'ân'ın açıkça ortaya koyduğu meselelere pek çok ekleme veya çıkarma yapılagelmistir. Bunun neticesi olarak da, Allâh'ın açık bir şekilde ortaya koyduğu îmân umdeleri; karmaşık, çelişkili ve anlaşılmaz bir hâle getirilmiş, Allâh'ın çizdiği hudûdun dışına çıkarılmış v
Bazı insanlar, gerçekleri inkâr etmekten hoşlanır, bazıları da gerçeğin ne olduğunu bilmez, bilemez, ya da onun ne olduğunu araştırmaksızın, bir geleneğin telkinlerine uyarak türlü yanlış düşünlere inanmakla yetinirler. Buna karşılık, inkâr ya da tasdik edilmiş olmakla değer ve doğaları değişmeyen gerçekler de vardır. İnsan zihni, en yüce bir düşünü, âdileştirebildiği gibi, en bayağı ve âdi bir düşünü de yüceltebilir. Bir zamanlar geçerli paraların, bir başka zamanla, kalp akçalar durumuna düştükleri gibi,
Tükendi
İnsanlara Huzur ve Manevi Şifa Reçetesi Sunacak Muhteşem Bir Kitap. Nice kere, bir şey istersin verilmez; fakat hemencecik yahut bir zaman sonra ondan daha hayırlısı verilir, ondan hayırlısı verilmek üzere o verilmez, geciktirilir. Nice şeyler vardır ki sen istersin onu; fakat verilse zarar görürsün. Şu halde güzelliği sende kalacak şey istemelisin. İstek, bir şeye karşı içten gelen yönelme duygusudur; arzudur, dilektir, rağbettir, meyletmektir. O duygunun gerçeğe dönüşmesini sözle ya da gönül diliyle bel
Tükendi
"Kalpler yalnızca Allah'ı zikretmekle huzura kavuşur." "Zikir; anma-hatırlama, belli duaları belli bir sayı ve şekilde okuma, Allah'ı dil ve kalb ile yâdetme ve hayatı duyarak yaşayıp varlığın koridorlarında gezerken hemen her nesneden Allah'a ait bir mesaj alma demektir. Kur'an-ı Kerim'de Allah (c.c.) kullarına şöyle buyurmaktadır. "Ey insanlar! Allah'ı çokça zikredin." -Ahzab / 41-48- "Öyleyse siz Ben'i zikredin ki Ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin." -Bakara / 152- Manevi ala
Tükendi
İman-amel ilişkisi sorununa Kur’an-ı Kerim ekseninde cevap aramanın ne denli önemli olduğu aşikârdır; ancak iman-amel ilişkisi Kur’an açısından ele alınacaksa, imanın ve dinin gayesi ışığında işlenmeli; iman-amel etkileşimi açısından tahlil edilmeli; iman ile amelin birbirlerine ne tür bir etkide bulunduğu ortaya konmalıdır.
Tükendi
Mâtürîdiyye Akaidi adı altında istifadeye sunduğumuz eser, Hanefiyye ve Mâtürîdiyye âlimlerinden Buharalı Nûreddin es-Sâbûnî'nin (ö. 580/1184) el-Bidâye fî usûli'd-dîn isimli kitabıdır. Müellif önce el-Kifâye adıyla hacimli bir eser yazmış, sonra bunu hulâsa ederek el-Bidâye'yi meydana getirmiştir. Bu sebeple kitap takdire şayan bir itina ve dikkat ürünü olmuştur. İncelenmesinden de kolayca anlaşılacağı üzere klasik kelâm kitaplarının hemen bütün konularını içeren eserin dili sağlam, tertibi güzel, ifadesi
İnsan Kitap ve Peygamber ahlakıyla eğitilirse melekleşmeye ; buna zıt bir ahlakla yetiştirilirse hayvanlaşmaya meyli artar. İslam Dini'nin Kaynağı Kur'an ve Hadis, insanın ruhsal ve fiziksel yapılarına uygun olanı emreder; buna ters düşen ve zararlı sayılanı men eder. Aile ve toplumu Sünnetüllah doğrultusunda eğitir. Hiçbir din ve kuruluş , hiç bir ilim adamı ya da terbiyeci İslam Dini kadar ferdin hayatıyla ilgilenmemiştir. Hiçbir sosyolog , eğitimci ve pedagog Rahmet Peygamberi Hazreti Muhammed (a.s.) Efe
Sevgili okurlarım; kitabımda anlatmak istediğim mevzu, imanı zayıf olan insanların nasıl bir boşlukta olup, sınavlarını kaybettiklerini ve imanı güçlü olan insanların ise, nasıl bir sınavdan geçerlerse geçsinler en sonunda feraha erdiklerini Allah'ın izniyle görüyoruz. İşte bu sebeptendir ki tek dayanağımız olan Mevlaya sığınıp neticesini ve mükafatını ondan bekleyip cennette Cemalullahi'ni görmeyi umut etmeliyiz. Ama bu umut öyle körü körüne bir umut olmamalıdır. İnsanoğlunun yaratılış sebebi asla unutulma
Tükendi
"Yunus Emre'yi anlamak" demek, bir medeniyeti ve onun temel dinamiklerini anlamak demektir. Müslüman Türk milletinin İslâm Medeniyetini nasıl okuduğu, onun ilke ve esaslarını, inanç olarak, ahlâk olarak, kültür ve medeniyet unsuru olarak kendisine nasıl mal ettiğini, nasıl derûnîleştiridiğini Yunus Emre'nin diliyle ifâde edilişini anlamak demektir. Bunun içindir ki, "Yunus Emre" ismi, beraberinde İslâm'ın insanlığa armağan ettiği Medeniyeti çağrıştırmaktadır. Yunus Emre'nin şiirleri İslam Kütür ve Medeniyet
İslamiyet Allah'a iman üzere kurulu bir dindir. Kuran-ı Kerim ve hadisler bütün Müslümanların sorumlu olduğu iman ilkelerini beyan etmiş olsa bile esas mesele Allah'a imandır ve öteki konular doğrudan veya dolaylı olmak üzere Allah'a imanın gereği sayılan hususlardır. Bu nedenle İslam Allah'a iman, o imanın gereği olarak da Allah'a kulluk ve kulluğun neticesi olarak O'nu tanımayı ifade eden geniş bir anlama sahiptir. Sufiler hakikate dikkatlerini vermiş, fakat hakikatin ancak şeriat üzerinden gidilen bir şe
Tükendi
Gazali Âdâp Kitabında; bireyin önce yaratıcısıyla, daha sonra kendisi, ailesi ve toplumun farklı kesimleriyle olan ilişkilerindeki uygun davranış biçimlerini öğretiyor. İbadetlerden, kişisel yaşantıya; insanî ilişkilerden, sosyal sorumluluklara kadar hayatın birçok alanına dair geniş bir âdâb-ı muâşeret öğretisi sunuyor. Edebi, ahlâkın en yüksek seviyesi kabul eden Gazali, çalışmasının önemini şu cümleyle özetliyor: Ahlâkın en yücesi, yapılacak işlerin en güzel ve değerlisi dini yaşarken âdâba riayet etme
Âlimler, İslâm tarihi boyunca itikat meselelerine son derece önem vermiş ve bu mevzuda birçok eser üretmiştir. Bu kitap İmam Kuşeyrî'nin (k.s) Âlemlerin yaratıcısı Allah, Allah Teâlâ'nın sıfatları, rızık şefaat, kader, Kur'an'ın özellikleri, iman gibi itikadi konularla ilgili üç risalesinden oluşuyor. Çalışmada Kuşeyrî'nin üç eseri tercüme edildi. el-Fusûl 'l Usûl risalesinde itikad ile ilgili meseleler anlatılrken el-Lüma' 'l-İtikâd risalesinde dinin temel meseleleri izah ediliyor. Son risale olan el-Kasîd
Tükendi
Bulundukları zamana ve mekana Hz. Muhammed Aleyhisselam'dan bir işaret olarak yansıyamayanlar kendilerinde bu mecali bulamayanlar buldukları yerde ilk bakışta Hz. Muhammed Aleyhisselam ümmetinden bir ümmet olarak görülmeye ve bilinmeye tahammül edemeyenler müslüman olduklarını idda ettikleri halde şeref ve izzeti başka kimliklerde ve görünümlerde arayanlar elbette Muhammedi izzetin ağırlığını taşımaya mecal bulamayacaklar elbette bu izzetsizliğin bahanelerini bulacaklar kurallaştıracaklar kitaplaştıracaklar
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 237 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5