Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 903 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Evcilik oyunlarında değil miydi bütün keramet? Doktor olan, anne baba olan, hasta olan çocuklar, kimler oyunlarla öğrenmedi ki hayatı, ben de çocuktum benim ne farkım vardı ki! Ben de çocukken öğrenmeye başladım hayatı ve günahkar olmayı.
Tükendi
Daha sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yaşam sürmek ister misiniz? Huzur ve refah içinde olan bir ülkede yaşamak hoşunuza gider mi? Cevabınız "Evet" ise Transandantal Meditasyon tam size göre. Transandantal Meditasyon (TM) herkesin uygulayabileceği çok kolay, çok doğal bir zihin tekniğidir. TM bir yandan bireysel yaşamınızı olumlu yönde etkilerken, diğer yandan şehrinizde, ülkenizde ve dünyada huzurun ve barışın yaratılmasını sağlar. Bu etkiler, bilinciniz tüm yaratılışın kaynağına TM ile açıldığında orta
Tükendi
Sessizlik oldu. Renan donuk bakışlarıyla Canan'ın uzun kirpiklerine, kara gözlerine, bir kızarıp bir kırmızı kesilen yanaklarına baktı. Gözleri büyüdü ve parladı. Teni tuhafça ürperdi. Gövdesi kendiliğinden Canan'ın gövdesine yaklaşıyor, kolları kendiliğinden Canan'ın uzun, bembeyaz boynuna dolanıyordu. Tam da bu sırada tatlı bir duygu Renan'ın bütün gövdesini sarıyor, içini dolduruyor, kalbini kabartıp boğazına kadar getiriyor, onu nefessiz bırakıyordu. Bununla beraber Renan, bir anda Canan'ın ağzına yapış
Tükendi
Osmanlı Devleti'nin kuruluş ve yükseliş dönemlerinin sergilendiği bu eserde; Emir Buhari Hazretlerinin imanını ve teslimiyetini göreceksiniz. Emir Buhari Hazretlerinin uyarısını dinlemeyen ve öfkesine yenik düşen Yıldırım Beyazıt Han'ın Timur'la yaptığı Ankara Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin hezimetini bulacaksınız. Sarı Saltuk Hazretleri ile birlikte Bosna'da Allah'ın rızasını kazanmak için yıllarca süren sabrın, fedakârlığın sonunda kitlelerin İslam'a akın ettiğine şahit olacaksınız. Merzifonlu Kara Must
Tükendi
küçük balık doğdun minicik ne yağmurlar gördün sevdin denizi yosunları veda et şimdi oltadasın
Tükendi
Şükran Hanım hadi gir şu kapıdan, şaka yaptım de... O şen kahkahalarından at yine... Yine her şey düzelir, yeter ki ölüm olmasın de... Sicim gibi yağmur geldi, o ılık havanın ardından. Eşlik mi ediyor, Ahmet Bey'in yüreğine çöken derin hüznüne... Mavi gülleri vardı, odasındaki küçük masanın üzerindeki vazoda... Mavi güller yaz kış açardı... Ahmet Bey, vazosunda sadece mavi güller olsun isterdi. Ara sıra siyah güllerden serpme yapar, fakat siyah güller çok az olduğu için koparmaya kıyamazdı... Mavi güller
Tükendi
?Eyvah kardeşim uyandı! Çabuk elbise dolabına gir, sonra buraya giresi tutar seni görmesin!" ?Hayır, dolaba falan giremem, gönder evden çabucak." ?Göndereceğim ama ya girerse, sürekli birlikte kalıyoruz zanneder." ?Bana bu şekilde anlatsaydın asla öleceğimi bilsem gelmezdim, girmem dolabın içine falan ya gönder evden ya da görsün beni.!" ?Aşkımm nolur, eğer geleceğimi düşünüp azıcık kıymet veriyorsan bana dolaba girmelisin! Lütfen! Bunu benim için yap sadece birkaç dakika sürecek inan bana..." Sessizce
Tükendi
Anne mutfakta yemekle uğraşırken, Ertuğrul, kuzunun tüylerini seviyordu... Kuzu, Ertuğrul'un kulağına eğilip, ?Çok teşekkür ederim..." dedi. ?Beni eve aldığınız için..." Ertuğrul kulaklarına inanamadı! ?Konuşuyorsun sen!" ?Evet..." dedi kuzu sessizce. Ama annene anlatma olur mu? Eğer anlatırsan dilim tutulur ve hayatım boyunca bir daha konuşamam. Konuştuklarımız aramızda sır olarak kalsın...
Tükendi
Eğer yaralamıyorsa bir şiirin mısraları artık; Satırları okunurken yaşlar süzülmüyorsa yanağından... Bir şarkı acıtmıyorsa canını eskisi gibi; Aşk bitmiş; giden unutulmuş... Kuş cıvıltıları ile dolan bahçe sessizliğe gömülmüşse eğer; Ahenkle dans eden saçlar beyaza bürünmüş; Yanaklarda çizgiler belirmiş! Aşılması güç taş duvarlar örülmüş; Kim bilir belki de hayat bitmiş... Âşıklar ölmüş... O bitmez sandığın büyük sevdan, viraneye dönmüş... Artık acıtmıyorsa bir şiirin mısraları; Giden gitmiş... Kalana, haya
Tükendi
Aşk kokar benim şiirlerim; demini yeni alan çay gibi... Bazen burkar insanın yüreğini, yeni ayrılıklar gibi... Bazen çok gerilere götürür, hüzün bırakan yaşanmışlıklar gibi... Bazen tebessüm ettirir, mutlu sonlar getiren kavuşmalar gibi... En çok da giden vefasızları anlatır... Vedasız ayrılıkları... Yağmurla karışan gözyaşlarını... Aşk kokar benim şiirlerim; demini yeni alan çay gibi... TAZE... İlkbaharda gelen toprakla çimenin kokusu gibi... Yeni açılan bir kitabın ilk sayfası gibi... Hüzün, acı, mutluluk
Tükendi
Bugün yağmurdu gözlerim SANA; Bugün kış oldum mevsimlerden... Son kalan yapraktım düştüm dalımdan; Sana açan güldüm gazel oldum BEN... Meltem rüzgârlarıydım oysa ?sadece" SANA esen; Hep bahardım BEN mevsimlerden... Papatyalar kadar canlı; Sadece sana heyecanlıydım... Koklamaya kıyamadığın tomurcuktum GÜL dalımda; Bugün gözlerim yağmur; Mevsimlerden KIŞIM... Güldüm gazel OLDUM; Son yapraktım kalan! Düştüm bugün DALIMDAN... Özgül Yaşar
Tükendi
Sessizce gitmek gerek bazen toz kaldırmadan, bulandırmadan, kırmadan ve daha fazla kırılmadan. Boş yere tüketmeyin ömrünüzü daha fazla değişmez kimse ve değişmeyecekler de. Bugününüzü zehir edenler yarınlarınızda da size huzur vermeyecekler. Ama sizi ağlatanlar kadar anlayanlar da olacak elbet bu dünyada. Sabrınızı, sevginizi ve iyi niyetinizi biraz da onlara saklayın. Hak etmeyen insanları sırtınızda taşıdığınız yetmedi mi? Biraz da size iyi gelecek insanlara şans tanıyın. Birisinden çok büyük dar
Tükendi
Bazen kırılır üzülürsün ağlarsın da Ama kıyamazsın içinde biriktirdiğin mermi gibi Sözleri namlunun ucundan çıkartmaya. Sevgin ağır basar sitemlerin yanında. Yok bir şey biraz canım sıkkın de geçiştirirsin. Mutluluğun üzerine gölge olsun istemezsin Küsmelerin, kalbin de müsade etmez Buyur gel ağlat demez zaten. Sevmiştir sıcaktır tutkuludur da. Pes etmez öyle hemen. Üşümez en soğuk söylemlerde sitemlerde bile. Çünkü sığınmıştır o güvenilir gönül limanına. Huzurun mutluluğun peşinden koşar. Bilir ki cennet
Tükendi
Yürümek lazım mısraların üstünde Şiirin odalarında konaklamak Yüreğini çıkarıp tam ortasına koymak Ki Damardan yazsınlar Sen oturduğun yerden seyret Bırak ödül Şair'e verilsin Senin namın bile anılmasın
Tükendi
Allah'ın da bir hesabı var; silahı Türk'tür... Sürülecek namlusuna mermisi Türk'tür...!
Tükendi
BENİ Ne yalnızlık Ne hasret Ne hastalık Ne gaflet Ne ayrılık Ne gurbet Beni yalnız Beni bir şey Beni aşkın öldürür Beni aşkın güldürür...
Tükendi
Birden Duracaksa, Neden Dönüyor Dünya? Sonra Gideceksen, Neden Girdin ki Hayatıma? Gereksiz Acılarla Bitip Gitti mi Ömrüm? Aslında Kural Hep Böyleydi, Ben Sadece İnanmak İstedim Sana. Sen hiç cebinde bir demet yalnızlık taşıdın mı? Diğer yarını söküp aldılar mı hiç senin? En sevdiğin, en nefret ettiğine dönüştü mü? Sen hiç çaresizce yarım kaldın mı? Gerçek şu ki birçoğumuz yarım kaldık. Birçoğumuzun en sevdiği, başkasını en sevdi. Çoğumuz cebimizde bir demet yalnızlıkla gezdik. Hem de kalabalığın ortasınd
Tükendi
Sevmek içten gelen bir eylemdir. Bunu da göstermek, hissettirmek, yansıtmak gerekir. Hissettiğimiz kadarız İSTİSNASIZ... Öyleyse kalbimizin rengini seçelim. Birini o kadar çok seversiniz ki o sizi sevmeyi unutur! Kalbinizin rengini değiştirir; onu siyaha boyar. Sevmeyi seviyorum, sevilmeyi daha çok seviyorum. Yaşadığımı hissettiriyor. Size de öyle mutlaka, hepimiz de öyle. Ne yazık ki öptüğüm her prens kurbağaya dönüştü. Aşksız; yaprak gibi savrulduğumu hissediyorum rüzgârda. Bazen lodosta bazen ise çok güç
Tükendi
Şahin heyecandan yerinde duramıyordu. Bir an göz göze gelmişlerdi. O bakışlar bir bıçak gibi kalbine saplanmıştı. Bir sıcaklık tüm bedenini sarmıştı. Bu kız akılını başından almıştı. Yıldırım aşkı dedikleri bu olmalıydı. Karşısındaki delikanlı Yeter'i iliklerine kadar ürpertmişti, bu ürperti heyecandan mı, yoksa korkudan mı bilemiyordu. Yanaklarından binlerce, milyonlarca alev topları fışkırmaya başlamıştı. Şahin nihayet gitmişti. Yeter derin bir oh çekmiş, sonra da içinden, ?Ne kadar da çılgın!" diye ge
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 903 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5