'Rütbelerin önemi yoktur, aslında önemli olan tek şey kanıtlanmış etkin savaş gücüne dayanmayan bir rütbenin asla verilmediğidir; ahlak ve adaletle bağdaşmayan, fedakarlık ve mücadele süzgecinden geçmemiş bir rütbenin asla verilmediğidir.' Bu satırların sahibi, Küba Devrimi'nde çok önemli bir rol oynayan Ernesto Che Guevara varken teorilerini pratiğe dökememiş anarşistlerin, hiyerarşi ile ilgili gevezelikleri dikkate alınamazdı. Tıpkı Dostoyevski'nin 'Ecinniler' romanındaki Şatov karakterinin dediği gibi an
Ben Elifnur, 15 Mart 2006'da Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğdum. 2 yaşından beri Kocaeli'nin Darıca ilçesinde yaşamaktayım. 11 yaşındayım. Teknolojik gelişmeleri takip etmeyi, müzik dinlemeyi, puzzle yapmayı, yüzmeyi ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok severim. Bu benim ilk kitabım. Hem kız hem de erkek arkadaşlarımın keyifle, sıkılmadan okuyacağı bir kitap yazmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Gizem, macera, merak içeren kitabım; günlük hayatımızda çevremizi iyi gözlemleme, araştırma ve sonuçlandırma konular
Onun adı Zaman! O ki evrenin tek Efendisidir. Zalimliğini ve tarafsızlığını asla kaybetmeyen Kelam-ı Azamıdır! Be hey gafil insanoğlu! Başlangıcı ve sonu belli olmayan sonsuzluğumda bütün canlıları önümde diz çöktüren,yok eden, senin obur, ruhsuz ve Zalim Efendin benim! Kavramları sen yaratırsın ama yazar olan benim! Be hey gafil kadın! Nasıl olur da benim için Tanrı'nın tuttuğu günlük diyebilirsin? Sen ancak benim yazdırdıklarımdan kendine bir tanrı yaratabilirsin. Bu ise kendinden kaçmaktan b
Bu kitap Türkiyede kekemelik tedavisine yeni bir soluk, yeni bir bakış açısı getiriyor. 20 yıllık bir mesleki birikimle yazılan bu kitapta kekemelikle ilgili her şeyi bulacaksınız. Bu kitabı okuduğunuzda kendi kendinizi tedavi edebileceğiniz gibi yakınlarınıza da yardımınız dokunacak. Bu kitaptan hem kekeme bireyler hem de kekemelik tedavisi ile uğraşan uzmanlar fayda sağlayabilecekler. Bu kitapta kekemeliğin psikolojisi yazıldı. Bilimsel terapi teknikleri, belli bir sıraya göre, uygulamalı olarak anlatıldı
Bulunduğunuz ortamda yüksek sesli çalınan bir müzikten ne kadar rahatsız olsanız da dinlemek zorunda kalabilirsiniz. Ama okuduğunuz bir kitabın sessizliğini sadece siz bozabilirsiniz.
Gökkuşağındaki tüm renkleri içine çek ve karıştır. Hissettiğin o güzelliği doyasıya yaşa. Çünkü Tanrı sana dişlerin gibi ikinci bir şans daha vermez. İyi değerlendir bu hayatı. Dostlarınla paylaş ve mutlu ol.
Tabiatım, avuçlarının içinde, bir elinde çığlıklarım,
Diğerinde kahkahalarım, uğruna ziyan ettiğim bu ses tonunu
Bir ömür ellerinin içinde sakla.
Bıçakla soysam tenimi eksiltsem sevdamı, eksiltsem acılarımı
Benim kaderim ellerinin iliklerinde azalır mı sen söyle Sevdalar yürek ister
Yürekler sevda hiç düşündün mü?
Bir peygamber düşün,
Rabb'ine olan sevdasını anlatabilir mi hiç?
Ne söylese eksik, ne yapsa eksik kalır.
Sevda ne kadar büyük olursa,
Tanımlamak da o denli güç olurmuş.
Bizim sevdamız da bizi aşıp, Rabb'imize ulaşınca
Hiçbir tanımlamaya sığmaz oldu.
İşte bu yüzdendir, sana anlatmaya çalıştığım her sözde eksik,
yapmaya çalıştığım her şeyde eksik kalışım.
İşte bu yüzdendir, sana yazdıklarımın,
Üç beş kırıntıdan ibaret kalışı...
Teşekkürler;
Öncelikle, bana hayal kurma, düşünme ve bunları yazıya dökme yeteneği veren Yüce Allah'a sonsuz hamd ve şükürler. Hayat yolumda yürürken karşılaştığım, birlikte yürüdüğüm ve yüreği benimle atan, iyi insan olma yolculuğumda feyz aldığım insanlar; iyi ki varsınız. Hayatta kötülük olmasa iyiliğin kıymeti bu kadar bilinmezdi. Bana kazandırdığınız tecrübe, saçımdaki beyazlar, yüzümdeki kırışıklıklar ve yüreğimdeki kırık sevgi parçaları için size de teşekkürler...
"Hayat, en beklenmedik şeylerin en beklenilecek zamanda gelmesidir. Zaman, tüketirken bazı şeyleri; izlemek ise en büyük suçtur. Her zaman üzgün yaşayıp iyi şeylere inanmayanlara..."
Yanımda olmaman zor geliyor tabii. Ama zaten hiç yanımda olmadın ki. Bu yüzden çabuk alışacağım, biliyorum. Zaman geçince insan daha kolay kabulleniyor. Belki de bir süre sonra tamamen aklımdan silinip gideceksin. Zamanın sırf bu yüzden çabuk geçmesini istiyorum. Yoksa yaşlanmaya falan niyetim yok. Ama sen de haklısın tabii, seni sevdiğimi ben söylemeden nereden bilebilirsin ki?
1965 yılında Konya Cihanbeyli ilçesi Yeniceoba Kasabası'nda dünyaya geldim. 1988 yılında Selçuk Üniversitesi Niğde Eğitim Yüksek Okulu Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldum. Aynı yıl öğretmenliğe başladım. Farklı yerlerde çalıştıktan sonra 2014 yılında geldiğim Muğla Milas'ta yaşamakta ve öğretmenliğe devam etmekteyim. İkisi kız ikisi erkek dört çocuk babasıyım. Uzun zamandır amatör ruhla uğraştığım şiirlerimden oluşan bir seçkiyle siz değerli okuyucularımın karşısına İkinci Adam Yayınları'nın sağladığ
?Güçlü kalemi ve imgeleriyle, şiir dünyasına yeni bir soluk getiren bu gence dikkat edin; adından çok söz ettirecek..."
Kahraman TAZEOĞLU
Seher, bir İstanbul edasıyla izliyordu şimdi Aras'ın gidişini... Yağan sağanağa aldırmadan! Aras dönüp bakmamıştı bile ardına; kimi bıraktığını ve neleri hiç'e saydığını hesaba katmadan... Oysa biz'di onun asıl aslı! Fakat Seher'in bu acımasız hiç'liklerle dolu dirayetlerine daha fazla dayanamamıştı. Sonunda olan olmuş ve ölen ölmüştü. Kalan da gidiyor
Panikatak, depresyon, obsesyon gibi psikolojik sorunlar bir birikimin sonucudur. Hangi ilacı kullanırsanız kullanın, hangi doktora giderseniz gidin, içinizdeki birikimi temizlemediğiniz müddetçe huzura kavuşamazsınız. Bu kitap kendi kendine yardım kitabıdır. Yazar 22 yıldan beri panik atak vakaları ile yaptığı çalışmaları bu kitapta toplamıştır. Çok ilginç vaka örneklerini, panik atak çözümü için bir çok farklı terapi tekniklerini bu kitapta bulacaksınız. Kitapta akademik, zor, anlaşılmaz teknik terimler ku
Sandal yavaş yavaş suyun akıntılı olan yerine doğru gidiyordu. Etraf sisliydi... Sandala bağlı küreklerinin uçları suyun içinde küçük dalgalanmalar oluşturuyordu. Metin gözlerini açtı. Sağına soluna hızlıca baktı. Tahtalar gördü. Hızlıca doğrulduğunda çevreye baktı. Sisten uzağı göremiyordu. En son hatırladığı söz, Leyla'nın:
?Seni seviyorum... Lütfen bizi bırakma..." sözüydü.
İnsanın yükü dili, şairin yükü dili ile kalemidir. Bazı insanlar diline sahip olabilirler belki ama şairler ne diline ne de kalemine sahip olamazlar maalesef. Lakin şairler boş konuşmazlar, aksine nükteli, dokunaklı ve anlamlı konuşurlar. İşte bu yüzden sürekli dilinin ve kaleminin rahatsız ettiği birileri karşılarına çıkar. Birileri karşılarına çıktıkça şair bülbül olur şakımaya başlar. Şair bülbül misali şakıdıkça birileri karşısına çıkmaya devam eder. Müthiş bir döngü oluşur ve şair şakır bülbül olur, m
Toplam 903 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 40-60 /
Aktif Sayfa : 3
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.