Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 149 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Kendi rüyasının tabirini ve kendi gerçeğinin adresini arayanların romanı, Ten Cehennemdir. Kaybolduğu yollarda kutsal emanetin peşinde olanların, Osman Kemâlî Efendi gibi âlemi baştan sona alevler içinde görenlerin romanı. Doğuştan gönlü titrek ve yaralı bir kız, Kevser. Ve Ali, aşkı her kârın üzerinde gören, aşka gönül veren bir genç. Ortak zevklerde ve arayışlarda birleşen bu iki insanın nahif aşkı, Kevser'in bir gözünü kaybetmesiyle hicranlı bir öyküye dönüşüyor. Osman Kemâlî Efendi sevgisini gönüllerin
Tükendi
Rumeli Alperenleri, Cezbi'nin Velayetname-i Seyyid Ali Sultan isimli menakıbının, Mustafa Tatcı ve Sevda Urfa tarafından günümüz okuruna adapte edilmiş halidir. Bu menakıpta, derviş gazilerin Rumeli fetihleri, manevi cepheleriyle beraber ele alınmıştır. Cezbi'nin kaleme aldığı menakıptan da açıkça anlaşılacağı üzere Osmanlı fetih hareketi bir işgal hareketi değildir. İlahi bir takdir ile gerçekleştirilmiştir. Yoksa karıncayı incitmeyen ve varlığa Hakk'ın nuruyla bakan gönül ehli tasavvuf erlerinin, dervi
Tükendi
İsmini İncil'de çok gizemli bir şahsiyeti anlattığı söylenilen ‘Hakikat Ruhu'ndan alan bir belgesel dizisinin çekimleri için uzun zamandır Anadolu yollarındadır karı koca. Ama Samandağı'ndayken kocasını Titus tünelinde kaybeden kahraman, bir yandan onu arar, bir yandan bu ismin peşinden giderek yoluna devam eder. Yıkık kiliseler, ıssız su yolları, mağaralar, unutulmuş yatırlar geçer. Farklı beldelerde karşılaştığı birbirinden ilginç her kişi ve yaşadığı her hikaye, sevgilisiyle hakikatine dair yeni bir per
Yaşadığı çevrede tek başına İslam'ın kalbine yaklaşmakta olan kahramanımın gündelik hayatında gezdirmeyi istedim okuru. Yorganın altında, rüyalarda, iddialı bir kuaför salonunda, kalabalık teras partisinde, ıssız ağaç kovuğunda giderek başka birinin sesi yankılamaktadır. Ölmek üzere olan bir babaannenin sonsuzluğa bakan yüzünde zaman ve mekandan bağımsız bir zaman aralamaya çalıştım okur için. Ayın hilalden dolunaya ve tekrar hilale dönüşünü günbegün izleyerek açık uçlu bir yolculuğa çıktım okurla birlikt
Tükendi
"Yeryüzünün çile sınırında yaşayan çocukları vardır. Sargılarını kendileri sarar, gözyaşını göğüslerine akıtırlar. Fakat gariptir onlar, kendi manâ dillerine ne kadar yakın olduklarını bilmeden, cehennemin ortasında cennetin eşiğinde yaşarlar. Yalnızlık zekâları gelişmiştir, hep biraz yabancıdırlar görünüşte. İçinden ise hep aşina, hep hemhâl olurlar. Her şeyle. Maya'yı çocuk olmadan büyümek zorunda kalan bu ihtiyar çocuklara yazdım. Bir dil yolculuğudur bu benim için. Ki sonraki bütün romanlarımın da maya
Seyyid Muhammed Nuru'l-Arabi'nin yaklaşık 80 risaleden oluşan külliyatının elinizdeki bu 4. cildinde Seyyid'in yazmış olduğu 27 Arapça risaleden 25 tanesine yer verilmiştir. Kalan 2 risale Vâridat Şerhi ve Envaru'l-Muhammediyye Şerhi'nin muhteviyatı geniş olduğu için ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Arapça risalelerinin 19 tanesi bizzat kendisinin telif ettiği eserler olup kalan 8 tanesi ise Muhyiddin-i Arabi, Necmeddin-i Kübra, Abdüsselam ibn Meşiş, Şeyh Bedreddîn ve Seyyid Şerif Cürcânî Hazretlerinin
Dünya kurulduğundan bu yana insanlara yol gösteren, onlara ışık tutup yollarını aydınlatan, nereden gelip nereye sefer ettiklerini anlatan bilge dedelerimiz olmuş. Bu bilgelerden bazıları büyük eserler bırakmış, aradan geçen yüzyıllara rağmen unutulmayıp bizlere yol göstermeye devam etmişler. Bilge dedelerimizin bazıları kardeş ülke olan Azerbaycan topraklarında yaşamış, aynı milletin evlatları olan iki devletin yani Türkiye ve Azerbaycan'ın en eski ve güçlü bağlarını kurmuşlar. Haydi, şimdi bu bilgeler
"On Fasılda İnsan Olmak" adıyla yayınladığımız bu eser, İlyâs İbn İsâ'nın, Akşemseddîn Hazretleri'nin Risâle-i Nûriyye adlı eserinden ilhamla "Kitâb-ı Nûriyye" adını koyduğu ve II. Selîm'ie takdîm edip, içindekilerle meşgul olmasını istediği bir nev'i ledünnî ve vefkî incelikleri içeren önemli bir nasihat kitabıdır. İlyâs Çelebi'nin en hacimli eserlerinden biri olan kitap on bölüm üzerine yazılmıştır. Şehzâde Selîm'e meşayıhın mübarek vakitlerde meşgul oldukları dualarla ilgilenmesi için, kendilerine yard
Tükendi
"Seyr ü Sülûk Mektupları" adıyla yayınladığımız bu eser; Üsküdarlı Halvetî şeyhi Mehmed Nasûhî Efendi'nin dervîşi İbrahim Ağa'ya gönderdiği mektuplardan oluşmaktadır. İbrahim Ağa dervişliğe intisap ettiği günden irşâd olduğu ana kadar yaşadığı bütün manevî hal ve makamları, görmüş olduğu rüyâları azîzin emriyle kendisine yazmış, Üsküdarlı Azîz de bu mektupların cevaplarını yazıp İbrahim Ağa'ya bildirmiştir. Enderunlu İbrahim Ağa'nın "Mürâselât" veya "Mektûbât" adıyla bir araya getirdiği tezkireler seyr ü
Tükendi
Türk tasavvuf tarihinin en önemli simalarından biri olan İsmâil Hakkı Bursevî'nin kaleme almış olduğu bu eser, kendisine sorulan 7 sorunun cevabından oluşuyor. Namazın beş vakit olmasının sebebi, namaz rekâtlarının sayısı, gündüz kılınan namazlarda kıraatin sessiz gece kılınanlarda ise sesli olmasının sebebi, hutbenin cuma namazında önce, bayram namazında ise sonra okunmasının hikmeti, bayram namazlarındaki ziyâde tekbirlerin hikmetleri gibi konular etrafında sorulan sorulara İsmâil Hakkı Bursevî'nin verdiğ
Tükendi
"Bilmelisin ki, bu madde âleminde olan görüntüler hayâl ve gölgeden ibârettir. Buna sakın ve asla meyl ve iltifat etme! Bir âlemin hâli bir üst âleme intikâl etmeyince bilinmez. Bu âlemin hayâl olduğunu, Hakk'ın âlemleri sana keşf olduğu zaman anlayabilirsin. Çalış ki, bilesin. Hakk'ın en büyük nimetine ancak çalışanlar erişebilir." "Şimdi sen eğer Hak tâlibi ve sâdıklarından isen, gönül evini Hakk'ın mâsivâsından koruyup ağyâra yol vermemelisin! Dâimâ Hak'tan âgâh ve Hakk'a âgâh olmalısın! Ancak bu şekild
Vasıl olmaz kimse Hakk'a cümleden dûr olmadan Kenz açılmaz şol gönülde ta ki pür-nur olmadan Sür çıkar gayrı gönülden ta tecelli kıla Hak Padişah konmaz saraya hane ma‘mur olmadan Bir devasız derde düşdi bu dil-i Şemsi müdam Hakk'a makbûl olmak ister halka menfûr olmadan Tokat-Zile'de doğan ve ömrünün büyük kısmını Sivas'ta geçirdiği için "Sivasî" unvanıyla anılan Şemseddîn-i Sivasi, 16 yüzyılın önemli alim ve arif zatlarından biridir. Hazret-i Sivâsî, Sivas'taki dergâhında ve Meydan Camii'nde 33 yıl boy
Tükendi
Hz. Peygamber'in "Din, nasihattir" hadisinden hareketle tarihimizde "nasihatnâme" adıyla birçok eser kaleme alınmıştır. Nasihatnâmeler dinî, ahlakî ve toplumsal konularda insanları iyiye ve güzele sevk etmeyi amaçlayan, didaktik bir üslup çerçevesinde İslâm'ın ahlak ve irfân boyutuna dikkat çeken eserler olarak karşımıza çıkar. 17. yüzyılın önemli mutasavvıflarından olan, yaşadığı Çanakkale ve civarında manevî kişiliğiyle insanların gönlünde yer eden Ahmed Câhidî Uşşâkî'nin Nasihatnâme'si ise; kâmil bir m
Türk-İslâm tarihinin en önemli simalarından olan Hoca Ahmed Yesevî, taşıdığı ahlak felsefesini Hikmetler'iyle insanlara ulaştırmaya çalışan, toplumu "ahlak" ile fazîletlendirmeye gayret eden öncü şahsiyetlerden... Onun hikmetleri, maneviyat bahçesinden güller dererek insanlığa aşk ve irfân aşıladığı kadar aynı zamanda insanlığın en temel problemlerinden biri olan "ahlak" düzleminde değerler sunuyor. Telif edildiği zamanı ve mekânı aşıp büyük bir coğrafyaya ve yüzyıllara hitap eden Yesevî Hikmetler'i, şüphes
Tükendi
Türk-İslam tarihinin en önemli simalarından olan Hoca Ahmed Yesevî, taşıdığı ahlak felsefesini Hikmetler'iyle insanlara ulaştırmaya çalışan, toplumu "ahlak" ile fazîletlendirmeye gayret eden öncü şahsiyetlerden... Onun hikmetleri, maneviyat bahçesinden güller dererek insanlığa aşk ve irfân aşıladığı kadar aynı zamanda insanlığın en temel problemlerinden biri olan "ahlak" düzleminde değerler sunuyor yüzyıllardır. Yesevi düşüncesinden ahlâk modelleri çıkarma gayesi, Bilgelik Pınarı'na ilham kaynağı oluyor. B
Tükendi
Sinân Ümmî Halvetî, İlâhîler ve Kutbu'l-Maânî (Manâların Zirvesi) adıyla yayınladığımız bu eserde, 16. ve 17. yüzyıllarda Antalya'nın Elmalı kazasında yaşayan büyük Hak âşıkı Yûsuf Sinân Ümmî el-Halvetî'nin hayatı ve ilâhîleri ile Kutbu'l-Maânî (Manâların Zirvesi) adlı risâlesinin metnine yer verilmiştir. Bu gönüller sultanı azîz, nutk-ı şerîflerinde Yûnus'un ve üstadları Eroğlu Nûri ve Vâhib Ümmî'nin izine basarak İslâm'ın marifet ve hakikat yönünü, Kur'ân'da ve Resûl-i Ekrem'in manâsında billurlaşan vahde
Benim küçük dostlarım, Siz sanıyorsunuz ki burada yazılanların hepsi birer hikâye. Çitlembik ve Sarıncak dede de aslında birer hikâye kahramanı... Fakat size bir sır vermeliyim, yaklaşın yamacıma: Sarıncak dede aslında yıllaaaar yıllar önce gerçekten yaşadı. Asıl adını unuttuğunu söylüyor ama ben biliyorum ne olduğunu: Sarı Saltuk. Evet, eskiden ona Sarı Saltuk diyorlardı. Sarı Saltuk çok cesur ve yürekli bir kahramandı. Ayrıca bizim Nasreddin Hoca'nın da arkadaşıydı. Şehir şehir, ülke ülke gezerek insanlar
Tükendi
arihimizin en büyük isimlerinden biri olan Ahmed Yesevî'nin hikâyeleri yüzyıllar boyunca dilden dile dolaştı. Yüzyıllar önce yaşayan çocuklar bu hikâyelerle büyüdüler, büyükler bu hikâyelerle büyülendiler. Eskiden gönüllerimiz nasıl Ahmed Yesevî ile hayat bulduysa, şimdi de Yesevî'nin hayat dolu nefesi içimizi ısıtacak. Ahmed Yesevî'yi en iyi tanıyan, onun hayatını ve fikirlerini araştırarak bizi onunla buluşturan Hayati Bice'nin kaleminden "Yesevî Ata'dan Öyküler"i okumak size çok iyi gelecek...
Tükendi
Necmüddin Ömer Nesefî'nin kaleme aldığı Akaidü'n-Nesefiyye, ehl-i sünnet itikadının en temel eserlerinden biridir ve günümüze kadar birçok alim ve arif tarafından bu esere şerh ve haşiyeler yazılmıştır. Elinizdeki eser, Melami Piri Seyyid Muhammed Nuru'l-Arabi tarafından Akaidü'n-Nesefiyye'ye vahdet-i vücud idrakiyle yapılan açıklamalardan oluşmaktadır. Eser, Muhammed Nuru'l-Arabi'nin Ustrumca Melami Dergahı'nda yaptığı Akaidü'n-Nesefiyye derslerini, Ustrumcalı Şahkoloszade Ömer Efendinin yazıya geçirmesiyl
Tükendi
Arzu, kocasıyla birlikte yaşadığı Üsküdar'dan Türkiye'ye, dünyaya açılan bir eksende hem gündelik hayatın akışını, hem iç dünyasının gidişatını kökünden değiştirecek zorlu bir yolculuğa talip olmuştur. Hiç ummadığı bir anda karşısına çıkan ‘Bir'idir ona ayna tutan. Kendindeki ‘İki'liklerin ötesini görmeye çalışan Arzu, bir süre sonra içinde yaşadığı her şeyin etrafında da tezahürleri olduğunu keşfedecektir. Darbeler, ölümler, iftiralar, yeniden dirilişler... Hayat ne içerde ne dışarıda bundan sonra eskisi g
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 149 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5