Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 149 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
"Siz hiç içinizde, en derininizde taşıdığınız bir şeyinizi kaybettiniz mi? Öyleyse Salyangoz'a kulak verin. Size kaybettiğiniz o şeyi nasıl bulacağınızı gösterecek..." Salyangoz güneşli ve çok güzel bir güne uyanır. Gözlerini ovuşturup kalkar fakat gücünün giderek azaldığını, kabuğunu taşıyamadığını fark eder. Ona güç veren bir şeyi kaybetmiş olmalıdır... Çocuğunuzla "Kaybolmuş Ümidini Arayan Salyangoz"un sayfalarında gezerken, küçük salyangozun yaşadığı ormandan ümit toplayacaksınız. Çocuğunuz bu ke
Devr edip geldim cihana yine bir devran ola Ben gidem bu ten sarayı yıkıla vîran ola - Niyazî-i Mısrî Nereden gelip nereye gidiyoruz? Ne haldeydik ne hale döneceğiz? Gelen ve giden bir varlık var mı? Mevcût tek bir vücuttan mı ibaret? Yol ne, yolcu kim? Sorular, sorular, sorular... İslam'ı şerîat, tarîkat, marifet ve hakikat makamlarıyla yaşayıp sülûk çıkaran ehlullah, bu soruların cevaplarını tefekkür edip halen yaşayarak öğrenmişler, tecrübelerinden bir kısmını da devir/devriyye, devriyye-i ferşiyye/de
Gönül ehli kişiler yaşadıkları iç tecrübeleri "mantıku't-tayr/kuş dili" kavramıyla anlatmışlardır. Madde aleminden manaya göçen bu ruhanîlerin kanat sesleri için "remzî dil", "işaret dili", "mana dili" gibi terkipler de kullanılmıştır. Batı dillerinde "metafor" diye adlandırılan bu sembolik dilin bizde en mükemmel örneğini Yûnus Emre vermiştir: "Çıkdım erik dalına onda yedim üzümü" mısraıyla başlayan meşhur şathiyye, metaforik dilin zirvesi kabul edilebilir. Soyut hakikatleri anlatmanın zorluğu herkesçe bil
Gönüller sultanı, aşk ve irfan kaynağı, Hazret-i Pir-i Sani-i Halveti, Seyyid Yahya-yı Şirvani, Kaddesallahu Sırrahu'l Fettahi... "O, nakiblerin nakibi, neciblerin necibi, şeyhlerin şeyhi hem seyyidlerin seçkinlerindendir." Halîfelerinden Hazret-i Pir, Dede Ömer Rûşeni (k.s.a.) Efendimiz işte böyle tarif buyuruyor Seyyid Sultanımızı...Yedi iklim dört kıtada, her manada canlara okunan Vird-i Settar'ı var iken, anadili olan Türkçe'nin yanısıra Arapça ve Farsça eserlerini okuyan hakîkat taliplerini maye-i tev
Peygamber Efendimiz (a.s.) bir hadîs-i şerîfinde "İndirilmiş olan kitaplardaki bütün sırlar Kur'an'da, Kur'an'da olan bütün sırlar Fatiha'da, Fâtiha'daki bütün sırlar başındaki Bismillahirrahmanirrahîm'de, Bismillahirrahmanirrahîm'de olan bütün sırlar başındaki "ba" harfinde, "bâ" harfindeki bütün sırlar altındaki noktada vardır." Hazret-i Ali, "İşte o nokta benim." demektedir. Ve'l-hasıl bütün âlemlerin sırrı bir noktada saklıdır. Nokta, eşyanın hakîkatinin kaynağıdır. Noktayı anlayan kendini anlar. Ken
Tasavvufi menakıbnameler kültür tarihi araştırmalarında ilk müracaat edilecek kaynaklardandır. Arap ve İran edebiyatında din ve devlet büyükleri hakkında yazılan umumi tabakat kitaplarından farklı olarak bizim edebiyatımızda müstakil menâkıbnâmeler daha fazla rağbet görmüştür. "Cihangir'de Bir Aşk ve İrfan Ocağı" da müstakil sufi tezkireleri içinde değerlendirilmesi gereken bir eserdir. Besnili Nehci Mustafa Efendi'nin samimi bir üslupla kaleme aldığı bu menakıb, Burhaneddin Cihangiri'nin hayatı ve menkıbel
"Gönülde yerleşip karar eden hayır ve şer, ne kadar varlık varsa onları yerinden kaldırıp bela külhanında aşk ateşiyle yakıp yok etmek şarttır. Gönül gözünü ağyara(başkalarına) bakmaktan, dert, bela, mihnet ve gam perdesiyle örtmek gerektir ki, o gönül hanesi halvet olup temizlensin. Gönül, Hakk'dan gayrı şeylerden arınınca onda, tecelliyat mumu parlar. Gönül hanesi temizlenip aydınlanınca, Cenab-ı Hakk'ın didarı bu gönülde müşahede olunur. Bu gönüle her gün nice kere Hakk'ın nazarı değer. Rabbani nazargah
Tükendi
"Metin Şerhine Giriş", Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi'nde "Metinler Şerhi" dersi hocası Ali Ekrem Bolayır (1867-1937) tarafından kaleme alınmış ve kendi döneminde ders kitabı olarak okutulmuştur. Ali Ekrem, Türkiye'de klasik metinlerin yorumlanması konusunda Ömer Ferit Kam (ö. 1944) ve Ali Nihat Tarlan (ö. 1978) ile birlikte önemli bir merhaledir. Ali Ekrem eserinde "klasik Türk edebiyatı" veya yaygın adıyla "dîvân şiiri" ve "tasavvuf edebiyatı"nın konuları, hayal dünyası ve temel kavramları hakkında kısa
Ninni çaldım beşiğine Devlet konsun eşiğine Bilirim ne çok düşün var Çiçek çiçek öpüşün var Bir gül gibi gülüşün var Uyu ninni uyu ninni Uyuyacak yavrum ninni Büyüyecek yavrum ninni Ninni benim yavruma ninni Ninni, hemen her milletin edebiyatı içinde ve değişik adlarla bilinen bir kültürel ögedir. Fakat ninni söyleme ve yerli yerinde kullanma bakımından Türk milletinin bambaşka bir yerde olduğunu söylemek gerekir. Sanatkâr ruhlu Türk annelerinin doğaçlama olarak söylediği binlerce orijinal ninni; s
Tükendi
"Hayır, boyumuz uzadığında değil, Her koşulda sevebilmeyi öğrendiğimizde büyüyoruz. Mesela Müstesna... Adını sevmeyen bir kedi. Bu yüzden bir türlü büyüyemedi. Ta ki o yolculuğa çıkana kadar..." Minik kahramanımıza, burnunda yer alan kalp şeklindeki tatlı lekeden dolayı Müstesna demişler. Çok güzel bir özellik ve isim değil mi? Gelin bir de bunu Müstesna'ya sorun! Minik kedi, burnundaki leke yüzünden ve sokak sakinleri kendisine Müstesna ismini taktıkları için kendisini hiç sevmez. Aynalardan kaçar, u
Tükendi
"Uydurulmuş rivayetlerin, uydurulmuş dinlerin, saltanatlara kapıkulu edilmiş ritüellerin, meleklerin cinsiyeti üstüne tartışan Bizans dindarlarının yanından arızalı bir rüzgâr gibi geçerim. Bir "Hayatı Kullanma Kılavuzu"nun aşkında sokaklara, caddelere, batan güneşe, kızaran sabaha, küçük kız çocuklarının saçında uçuşan kurdelelere bakarım. Olan biteni fark edebilenler için çok işaretler, ayetler asılıdır gerçekten bu hayatın surlarında, bilirim..." Bir yanda bitmek bilmeyen bir karakışın ortasında Asmalım
Hiçlik denilen Tûr'a çıkıp aşk ile yan da Bî-lafz u hurûf "Zat"ınla konuş sen de Kelîm ol "Üsküdar'ın Üç Sırlısı"ndan biri de, Halvetî-Melamî meşrebli bir bankacı olan Şevket Turgut Çulpan Efendi'dir. Turgut Baba, 14 Mart 1910 tarihinde Üsküdar'da doğmuş, yine burada 30 Temmuz 1990 tarihinde vefat etmiştir. Turgut Baba'nın 1951-1974 yılları arasında Rahmânî bir cezbe ile yazdığı nefesler ve "Noktacıklar" adını verdiği diğer yazılar kendisi tarafından daktilo edilerek iki ayrı ciltte toplanmıştır. Bu şi
18. asırda İstanbul'da yaşayan İbrahim Hâs, dönemine ve tasavvuf tarihine kaynaklık eden eserler kaleme almış önemli mutasavvıflarımızdan biridir. Has'ın dîvan, menakıbname, tezkire, mektup, silsilename ve şerh türünde yazdığı eserler, muhteva bakımından çok güçlü olduğu kadar, dil itibariyle de 18. yüzyıl Türkçesi'nin en güzel örneklerindendir. "Erenlerden Aşk Sözleri" adıyla yayınladığımız bu kitap, çoğu tarikatler öncesi dönemde yaşayan sûfîlerin sözlerinden yapılan bir derlemedir. İbrahim Has'ın birçok
Tükendi
18. asırda İstanbul'da yaşayan İbrahim Has, dönemine ve tasavvuf tarihine kaynaklık eden eserler kaleme almış önemli mutasavvıflarımızdan biridir. Has'ın dîvân, menâkıbnâme, tezkire, mektup, silsilename ve şerh türünde yazdığı eserler, muhteva bakımından çok güçlü olduğu kadar, dil itibariyle de 18. yüzyıl Türkçesi'nin güzel örnekleridir. Elinizdeki kitap, İbrahim Has'ın bazı sûfîlere gönderdiği mektuplardan oluşmaktadır. Derin bir tasavvuf kültürüyle kaleme alınan bu mektûplar, vahdet-i vücûda doğru seyr
Karşılaşmalar, Semih Kaplanoğlu'nun 1996 – 2000 yılları arasında, aynı isimli gazete köşesinde kaleme aldığı öykülerden oluşuyor. Alışılagelmiş günübirlik konularla değil, insanı merkeze alan birtakım nesnelerle ve olaylarla ilgileniyor Kaplanoğlu öykülerinde... Kimi zaman İstanbul'un kuytu bir sokağını; bazen eski bir evin taşlığını, meyve bahçesini ve belki hazin hikayesini; bazen bir tren garında edinilen ilginç bir dostluğu; bazen elindeki kamerayla yağmurlu günlerde yürüyen sıradışı bir insanın kamera
Çağımızın en başarılı yönetmenlerinden biri olan Semih Kaplanoğlu'yla yapılan bir nehir söyleşi, Yusuf'un Rüyası. Kitap, birçok ödül alan Yumurta, Süt ve Bal filmlerinden yola çıkmasına rağmen şiirden belgesele, beyaz perdeden festivallere kadar önemli duraklardan geçiyor. Kaplanoğlu'nun çocukluğundan bugüne kadar renkli hayatından, edebiyatla ilişkisinden, sinema serüveninden ve film anlayışından izler taşıyan kitap "Semih Kaplanoğlu sineması"nın arka planındaki arayışı ve çabayı da gözler önüne seriyor.
Tasavvuf, Anadolu şehirlerinin kültürel yapısının şekillenmesinde önemli dinamiklerden biridir. Yüzyıllar boyunca sûfîlerin gayret ve himmetiyle oluşan bu güçlü medeniyet, edebiyattan folklore, mimarîden musikîye kadar toplumu besleyen bütün damarlara kaynaklık etmiştir. Anadolu'nun her şehrinde olduğu gibi İzmir'de de güçlü bir tasavvuf geleneğinin varlığı hissedilir. Ünlü seyyah İbn Battuta'nın 1300'lü yıllarda anlattığı Rifâî tekkesinden, çağımızın önemli mutasavvıflarından olan Lütfi Filiz'in anlattığ
Tasavvufi mirac-nameler, insanın kendini ve Rabb'ini bilme yolculuğunu yani sülûkunu anlatan eserlerdir. Türk edebiyatı tarihinde manzum veya mensur olarak pek çok miraciyye kaleme alınmıştır. Muslihüddin Vahyi'nin eseri de bu örneklerden birisidir. Vahyi'nin 414 beyitlik manzum bir eseri olan Miracü'l-Beyan, sûfilerin seyr ü sülûk çıkarırken yaşadıkları hal ve mertebelerini özlü bir biçimde dile getirmektedir. Bu eserde mirac terimi, sadece Hz. Peygamber'in manevi urûcu anlamında değil, genel manada ve öz
Tükendi
"İbrahim Has, yaşadığı dönemin eli kalem tutan sufilerinden birisi olduğu halde hayatı hakkında pek fazla bilgimiz yoktur. Sufiler Tezkiresi, Divanı ve Silsilename'siyle tasavvuf tarihi ve edebiyatı araştırmalarında ihmal edilmemesi gereken eserler yazan müellifin, eserleri üzerinde çalışmalar yapıldıkça yeni bilgiler elde edilecektir. İbrahim Has'ın çok kıymetli bir eseri olan ve ‘Tasavvufi Konuşmalar' adıyla yayınladığımız bu eser, sufi sözlerini bilen fakat bu sözleri hal haline getiremeyip işin felsefe
Tükendi
"Uzun süren araştırmalarımız neticesinde izine rastlayamadığımız birkaç risalenin haricinde elde ettiğimiz, Nuru'l-Arabi hazretlerinin külliyatının bu ilk cildini yayımlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Geçen zaman içerisinde elde ettiğimiz veriler ile doğru zamanın şu an olduğuna inandığımızdan külliyatın neşrine karar verdik. Seyyid Muhammed Nuru'l-Arabi hazretlerinin eserlerine ulaşmak için yapılan araştırmalarımızda devlet, belediye, üniversite ve ulaşabildiğimiz tüm özel kütüphanelerde çok hassas çalışma
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 149 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4