Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Adın Türkülerimde Türkülerin sevda açar, Türkülerin kan gülüm Dalın kırık, kökün çiçeğe sürgün Kahrında soldukça çocuksu yüzün Adını sesledim türkülerimde... Ekmeğin havada kuş Uğruna kavga verdin İşliklerde yenildin, öldün dirildin Sözün sözdür caymazsın Uykularda aymazsın Öfkeni sesledim türkülerimde... Harcını namus bildim Deli tayım, kısrağım Tınazlarca savrulan acısı dağlar halkım Ozanınım işte gör yerde mi kalsın ahım Sevdanı sesledim türkülerimde...
Tükendi
Çocukluğumdan beridir kırk yıldır okuyup yazsam da düşünce ve edebiyat dünyasına yirmi yıl önce hece şiiri ve türkülerle dalmıştım. Tarifi zor duygulardı. Zihnimin farklı düşüncelere daldığını, yüreğimin hopladığını hissediyordum. Anadolu'nun farklı kültürel motifleri, ozanların haklı haykırışları beni derinden etkilemişti. Türkü sevdası beni hece şiiri ile tanıştırdı. Bu alanda teknik ve edebi bilgiler okudum, ustalardan ders aldım. Derken türkü dünyasının etkisi beni de hece şairi (Ozan) yapmıştı artık. Y
Tükendi
Hazirandı seni son gördüğümKirazlar meyveye durmuştuBenim içinse zamanSon saatimdir Ankara
Tükendi
Kadın-Erkek ve Karı-Koca, kadın ve erkek cinsiyetlerinin psikolojik ve fizyolojik süreçlerinden, karı-koca ilişkilerinde erkeklerle kültürel temelli konuşmalara uzanan bir Doğu-Batı sentezini bilim ve kültür çerçevesinde meraklılarına sunmaktadır. Bir yandan 19. yüzyıldaki kadın-erkek cinsiyetlerinin anlamlandırılması ve geçmişten günümüze ulaşan değişimleri ile aynılıkları üzerinde durulmakta iken diğer yandan karı-koca ilişkilerinde alışık olmadığımız bir sahneyi, kadınlar ve evlilikler hakkında erkeklerl
Tükendi
Kişisel Gelişimi meslek edinmiş girişimciler için alanında uzman taraflarca, girişimcilik sürecinizi başlangıç noktasından sizi tatmin edecek başarı seviyesine taşımaya yardımcı bir yol haritası hazırlamak amacıyla kaleme alınan bu kitapta sizlere destek olacak birçok konuya açıklık getirildiğini göreceksiniz.Bu süreci bizzat deneyimlemiş yazarlarımız tarafından oluşturulan eserimiz koçluk yolculuğunda karşılaşılabileceğiniz tüm zorluklar ve bu zorlukların getirdiği fazladan maddi yüklerin, zaman, emek ve
Tükendi
Beste Bekir, edebiyat hayatına dokuz yaşında hece ölçüsü ile yazdığı anne ve öğretmen konulu şiirlerle başladı.İstanbul Erkek Lisesinde okumuş olan şair/yazar başarılı bir eğitim hayatına imza attı. Lise yıllarında katıldığı şair İbrahim Minnetoğlu anısına yapılan şiir yarışmasında "Bana Kendini Getir Gelirken" isimli şiiriyle üçüncülük kazandı.Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı ile Alman Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olan Beste Bekir, çeşitli özel eğitim kurumlarında Almanca, Türkçe ve ede
Tükendi
Umudumu bekliyorum derinliklerden gelen sessizlik ufkunda sanki mızraklanmıș yollarım hançerlerle saplanmıș evlat hasreti gönlümde. Gözlerin seyrelmiș geleceğin hayalinden bir güneș doğacak ufukta aydınlığı yeșertecek bizi belki bir fidan gibi tekrardan açacağız.
Tükendi
Ladin
Tükendi
Saat gece yarısını çoktan geçmiş, insanlar çoktan uykularına dalmıştı. Sokakta bir tek Yılmaz ve küçük cevizi vardı. Cevizi yerden alıp, ceketinin iç tarafıyla iyice sildi. Böylece cevizin kaymasını önleyecekti. Sonra cevizi iki parmağının arasında iyice sıkıştırdı. Taşla bir hamle daha yaptı. Ceviz kayıp yine kırılmaktan kurtuldu. Bu defa çok sinirlendi Yılmaz, bağırmaya başladı. O hışımla elindeki taşı yere çarpıp sonra tekrar aldı. Bu kez ceviz yerine kendi eline vurmaya başladı. Sol elinin parmaklarına
Tükendi
Hikmet Amca “Evladım bu devirde helal lokmaya dikkat etmek her
şeyin önünde gelir, hizmet haram mal ile olmaz. Kul hakkına riayet
etmedikten sonra bin kere hacca gitsen, bin tane cami yapsan fayda
etmez. Devletin malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır, iki günlük
saltanat için bu vebale girilmez” dedi. Ahmet başını kaldırıp, Hikmet
Amca'ya baktı, sorusuna cevabı almıştı. Hikmet Amca gözüne bakarak
bir daha söyledi “Bu vebale girilmez evlat”Ahmet, Hikmet Amca'nın elini öpmek istedi. Hikmet Amca öptürmedi
Tükendi
Dilerim ki iyilik adına kurduğumuz tüm hayaller gerçeğe dönüşür...Küçük bir çocukken okulda ya da evde beni üzen, kıran herhangi bir şey oldu mu, akşam olmasını bekler, yatağıma uzanır, gözlerimi kapar ve hayal kurardım. Aslında beni kırmak istemediklerini, özür dilediklerini düşler, mutlu bir şekilde uykuya dalardım. Belki de bu yüzden hala kimseye kırgın kalamaz, anında yumuşarım. Bu bir oyundu aslında benim için “Affetme Oyunu…” Biraz daha büyük bir çocuk olduğumda ise bunun doğru olmadığını fark ettim v
Tükendi
“Genel” sözcüğü sadece 5 (beş) harften oluşmuş olsa da, kapsadığı konuya göre gerçek içeriğinin sınırları çok ileridedir. Buna etki eden çok sayıda değişken vardır. En başta geleni içinde yaşanılan gök cisminin içinde bulunduğu evrendir. Burada “evren” ana kümedir. İçindeki alt kümeler ve onların içindeki elemanlar ise “genel” sözcüğünün canlılar bazında var olduğu gök cisimleridir. Şöyle bir yaklaşımla, “genel” sözcüğünün, sözcüklerin (anlam ve içerik bakımından) ana kümesi olduğu söylenebilir. Bu sözcük h
Tükendi
Öylesine bir anahtar ile açılabilir miydi bir hayatın kapısı?Değişir miydi gerçekten kara alın yazısı?Pencerenin kenarında izlediğim o insanlar bana da gönderemez miydi tozpembe mutluluklarının biraz olsun tozundan?Sahi bir gün çalar mıydı kapım halimi hatırımı sorar mıydı bir tek insan?EVET BİR GÜNÇaldı kapı ve o geldi, her şey onun gelişi ile değişti...
Tükendi
Ben Nilüfer. Adımı annem koymuş, nilüfer çiçeğini çok sevdiğinden. Bu çiçeğin en ilginç yanı çamur ve bataklıkta bile yetişebilmesiymiş hatta bataklığa rağmen hiç kirlenmez, çevresinin kirinden etkilenmezmiş hoş ben etkilendim, ama kirlenmedim. Ve tıpkı adını aldığım nilüfer çiçeği gibi her gece kapanıp, sabah hiçbir leke olmadan yeniden açarım.Her insan gibi benim de kalabalık içim. Her insan gibi sorularım var ve her insan gibi sorunlarım fakat hiçbir insanın başına gelmeyecek, kolay kolay hazmedilmeyen
Tükendi
Hissediyorum Biraz Daha Var Yaşanacak Zamanım Hala Bu Küçük Dünyamın Başına Buyruk Tanrısıyım Yüreğimi Dolduran Sevinçler Kadar Yaşama Sevdalıyım Hala Yaşadığım Bu Sebepsiz Hayatı Affediyorum Acılarımı Ebedi Yalnızlığımı Karanlığımı Hayırsız Gençliğimi Hatalarımı Günahlarımı Alınyazımı Da Sonuna Kadar Bağışlıyorum Bana Sormadan Alnıma Nedensiz Yazanı Da Hala İçimden Geçen Eskimiş Köhne Trenleri De Ruhumu Çiğneyen Taşıyamadığım Ağır Yükleri De Suskun Dilimi Kirli Ellerimi Günahkâr Bedenimi Gerçekleri Görmeye
Tükendi
…..Sadece duygu kesilmişti kadın. Rüzgarla koyun koyuna iç içe dans ediyordu. Arada saçları dağılıyor eteği havalanıyordu. Rüzgâr yüzünü, koynunu yalıyordu. Bir anafor bir girdap içinde dönüyor, kayboluyor kâh dibe vuruyor, kâh yok oluyor, kâh kendi oluyordu. Rüzgâr ipek bir şal gibi tenine yapışıyor, okşuyor, hayal ötesi alemlere taşıyordu kadını. …Ruhunun bütün yüklerinden kurtulduğunu hissetti aldığı kararla. Gelgitlerden kurtulmuştu. Yeni bir rota çiziyordu hayatına. Yaşayamadıklarını yaşayacak, hisse
Tükendi
“Aşkın Yüreğimin içinde En yaramaz çocuk gibi Oradan oraya koşturmasını Seviyorum Aslında özgürlüğümü Daha çok seviyorum Ama O en yaramaz çocuğa Kıyamıyorum Ve Başıma ve yüreğime Ne geliyorsa O en yaramaz çocuk Yüzünden geliyor En yaramaz çocuk benim Gerisi hayat… Artık uslandım.” Koto Serdar Bulgu
Tükendi
Mucizelerin Adı Asil Kanlı TürklerGeçmiş tarihlerde yaşanmış, tarihe damga vurup iz bırakan bazen kazanması bazen de kurtulması hayal ve imkansız olan mucizevi zamanlar olmuştur. İşte böylesi durumlar karşısında başarmanın tek yolu ideali uğruna ölümü göze almaktan geçer.Türk analarının ellerinin güzel kokusunu alıp ciğer ve yürekleri dolup taşan korkusuz evlatlar, dünyada az sayıda olağanüstü durumlarla karşılaştıklarında mayalarında, ruhlarında, karakterlerinde yüksek merhamet, kahramanlık, hayattan bezip
Tükendi
13 yıldır Hollanda’da yaşayan Özden Karababa’nın kitabı İstanbul'un Yüzleri geride bırakılmış bir aşka ödenen vefa borcu.   Yazar, kendisi gibi İstanbul’u içselleştirilmiş, şehre âşık olmuş, şehrin sunduğu güzellikleri, tezatlıkları, sürprizleri hisseden şehri tüm değişimiyle, geçmişiyle hatırlayan, ülke ve dünya sorunlarıyla bilinçli olarak yüzleşen on renkli ismin hikayelerini derledi.  Arzu Kaprol, Aylin Yazıcıoğlu, Cem Mansur, Ergün Gündüz, Mercan Dede, Sanem Oktar, Serra Yılmaz, Talat Kırış, Ufuk Tarh
Tükendi
Tüketim sadece insanların gündelik hayatında fiziki ihtiyaçlarını karşılamak için güdülerine göre hareket ettiği bir eylem mi yoksa geçici hazlarını sağlamak için başvurdukları bir sosyal arınma aracı mıdır? Tüketiciler üretimi belirleyen ve bilinçli satın alan rasyonel bireyler midir yoksa şirketlerin ve markaların istediği düzene ayak uyduran, reklamcılık endüstrisinin pasif özneleri midir? Tüketim ürünlerine ne tür anlamlar yüklenmekte ve hangi amaçlarla satın alınmaktadır? Tüketimin sosyal kodları neler
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8