Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Yaratılıştan gelen kavramlar doğrultusunda herhangi bir şey, ister canlı ister cansız nesne olsun, bir ortamda bulunur. Bu yaklaşımı ileriye taşıdığımızda paralel evrenler ve ana evren söz konusudur. İsimlerindeki bu ayrılık bunların kapsadıkları bölgeleri de birbirlerinden farklılaştırır. Hepsi birden düşünüldüğünde (hepsinin sonlu olduğu kabul edilirse) “Evrenler Arası Bölge”nin mutlaka varlığı gerekir. Günümüz bilimsel verileriyle bu bölge için somut bir değerlendirme yapmak olası değildir. Her bilimsel
Tükendi
“Siyah Beyaz” görselliğin kurtarışlarını hiç düşünmemiştim. İradenin geçerli düşünme olasılığının olmadığı yerdeydim. Bunun nedenlerini kimse tahmin dahi edemezdi. Uçurum kenar ölüm zirvesinin geri dönüşü, akıl oyunlarında bitiyordu. İstedikleri yaşam infazının kurtuluşu Siyah Beyaz sınır çizgi ayarlarında gözlerimin ruhu, onların gözlerindeydi. Her sonun yeni başlangıcı, hayatın nefesinde cehennemin cennetini sunuyordu.Ölüm uçurum kenarlarına hiç gitmeseydim, Siyah Beyaz ölümlerin olamayacağını biliyordum
Tükendi
Tüm dünya ve insanlık tarihi, hepimizin kimlik ve gen haritasını oluşturan en büyük kaynaktır. Başlangıç noktasından bugüne oluşan tüm varlıklar, doğa, buluşlar, keşifler, savaşlar, bilim, sanat ve teknoloji mükemmel bir şifreleme ile hepimizin gen ve zihin rezervuarında mevcut. Hayatlarımızı farklı kılan şeyler ise sonsuz bakış açılarımız, sınırsız zihin algoritmalarımız ve en önemlisi inandıklarımızdır. İnsanoğlu uzunca bir süredir milyarlarca yıl önceden evrene ve gezegenimize gizlenmiş unsurları bulmak,
Tükendi
Yaşanmış, gerçek bir hayat hikâyesi…Kosova’da Osmanlı zamanının son yıllarında Mitroviça kasabasında doğmuş Köroğlu ailesinin bir ferdi olan Zürefa’nın anavatan Türkiye’ye gelmek için verdiği mücadele…Küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmesiyle amcası tarafından Osmanlı terbiye, gelenek ve görenekleri ile yetiştirilmiş, on sekiz yaşına geldiğinde mesleği saraçlık olan Muharrem Saraç ile evlendirilmiş. İki çocuk sahibi iken kocasının genç yaşta ölmesi ile bir yandan çocuklarını büyütmek mücadelesi verirke
Tükendi
Şairim, göğsümde eğreti bir broş gibi onurla taşırım şair kimliğimi.Büyük iddialarım yok artık Dersimi aldım hayattan Kırıklarımla besliyorum şiirlerimi ve demiri yontarak kazanıyorum ekmeğimi yolcuyum herkes gibi bir gece yolcusu biliyorum her yolcunun varması gereken yeri.Bir yalnız korkuluğum ben korkunun ortasında ne yorulmak, ne acıkmak bilirim işçiyim şu sözler son sözlerimdir, unutmayın isterim kim daha çok korkabilir, yalnız bir korkuluktan kim daha korkuluktur, sevgisiz yaşayandan.Bu kitap, her şe
Tükendi
“Birbirlerine çimento olmuşların birlikteliğiydi bu topluluk…Bir milletti, bir kültürdü, bir tarafları Arnavut, bir tarafları Türk’tü ve ne kimse kimseden ayrı, ne de farklıydılar: kısacası insanoğlu insandılar ve dünya üzerinde ne kadar payları varsa, ne eksik ne fazla, sadece o payın derdindeydiler.”
Tükendi
Tanrı’nın EliTanrı’nın eli dokundu bana,Tanrı’nın eli,Önce ceplerimi yokladı,Ayaklarıma baktı,Kuruş bulamadı,Tanrı’nın eli dokundu bana.Gecenin kör karanlığında,Yorgundu ayaklarım,Gücüm dahi kalmamıştı,Boğazım yanıyor, bu bir felaket,Horhor meydanında yattım,Haşim İşcan’a yakındım,Gündüzüm karanlık, gecem karanlık,Ve Tanrı ekmeği uzattı,Ve Tanrı karpuzu uzattı,Ve Tanrı doyurdu.
Tükendi
“Dünyam ve Gölgesi’’ eserimde her şey çeker sizi. Yürüyüp de geldiğinizde, bitmek bilmeyen yollardan, unutmaya yüz tutmuş birçok cümle gelir aklıma. Köşede sıkışmış birçok anı, kelimeler, dokunmadığınız kareler… Ve uzadıkça uzar yolunuz. Bazı zamanlar geriye dönmek gerekir içinizden. Tekrar tekrar başa dönersiniz elinizde olmadan. Havada kalır bazı anılar. Tüm rastlantıları, tüm unutulmuşlukları, tüm söylemleri toparlayıp yolun sonuna ulaşmaktır nihai olan. O zaman hedefimiz bile şaşırıp kalır. İnsan bazen
Tükendi
Gözden ırak Anadolu köylerinde yaşanmış gerçek bir hikâyeden alınmış bir romandır. Romanda kişiler, isimler ve yerler hayal ürünü olsa da yaşanmışlıklar gerçek hikâyeleri yansıtmakta olup, romanımızın kahramanı Hasan’ın anlatımıyla siz değerli okuyuculara sunulmuştur.Firar benim yazmış olduğum üçüncü romanım olsa da yayınlanan ilk romanım olup içinde kendimi bulduğum bir eserimdir. Yöresel olarak yaşanmış hikâyeler ve yaşanmışlıklar içerisinde sizlerin de kendinizi bulacağınız ümidiyle siz okurlarıma bir ar
Tükendi
Öylesine gezegenler vardır ki, her anlam ve yapıda içinde barındırdığı canlıların tamamı için yaşama uygun. Söz konusu canlılar yaşamlarını hangi anlamda olursa olsun değiştirmek için hiçbir çaba ve uğraşa gerek duymazlar. Çünkü gezegenleri istedikleri her şeyi kendilerine sunar. Ayrıca “deney” gibi bazı kavramlara bu yüzden sahip olmazlar. Bu durumda bu canlıların “insanlarla” canlılık anlamında karşılaştırılmaları çok fonksiyonlu ve çok yönlüdür. Oysa Dünya, içinde barındırdığı canlıların tamamı ile bu ge
Tükendi
Neden mutluluk çok uzakta? Neden hüzün var bu yürekte? Neden kuşlar bu kadar özgür? Neden insan bir o kadar tutsak?Neden?..
Tükendi
Tıbbi entomoloji disiplini halen eksikli olarak biyolojinin tekelindedir ve tıp bu konudan bihaberdir, bu kitapla bir çifte eksiği tamamlıyorum. Kitap kendi alanında, Türkçede tektir, yabancı dillerde de, hem böceği hem de hastalıkları derinlemesine ele alan tek tıbbi entomoloji kitabı olmakla, benzersizdir ve bu konuda az sayıda kitap bulunmaktadır. Konu sıralamasında hastalık değil böcek sistematiği sırasına uydum, kitabın adındaki ağırlık noktası, "entomoloji"dir.Yolun henüz başında olmamıza karşılık, ki
Tükendi
Yanmak ve Erimek (Suz u Gudaz), Muhammed Nev-i Habuşani tarafından, Babür Hükümdarı Ekber Şah’ın (1556-1605) döneminde yaşanan ve oğlu Şehzade Daniyal’ın isteği üzerine yazılmış olan bir kadının öyküsünü anlatır. Bu eserin tercüme edilmesinin nedeni, kadının idealini ve aşka duyulan inancın birleştirebilen gerçeğini, her ne şekilde olursa olsun, inanılmaz olduğunu düşünenlere, gerçeğe dönüştürmektir. Umarım artık Türk edebiyatında bulunabilen ve tarihin bir noktasını anlatan bu eser, dünyadaki tüm kahraman
Tükendi
Sümer Dili… Sümerce / Sumerce / Şumerce ya da Sümerlice dili yakın bir çağa gelinceye dek bilinmiyor, tanınmıyordu. Bu dilin gerçek adı ise Kenger Dili ya da Sümerce deyişle eme-gir’dir. Emegir, ana dili(miz) demektir.Sümer Dili dünyanın bilinen en eski dilidir.Sözlüğümüz Sümerce’de (Sümerlice’de / Kengerce’de) bulunan bütün kelimeleri değil, bunların yalnızca en önemli 900 kadarını içine almaktadır. Çünkü ulaşabildiğimiz kaynaklarda ancak bu kadar açıklanmış sözcük bulabildik. Olanaklarımız elverdikçe, oku
Tükendi
Bu kitapta Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki iki savaşı anlattım.Azerbaycan-Ermenistan arasında (1991-1994) Birinci Karabağ ve 27 Eylül-9 Kasım 2020 İkinci Karabağ savaşını açık kaynaklardan özetledim.Her savaş, küçük veya büyük, hangi çapta olursa olsun gelecek savaşların şekillenmesinde etkilidir, büyük savaşların kısmen provasıdır. Askerler her savaşta alınan dersleri bilmeyi önemser ve kullanır. İHA/SİHA’ların, hava savunması yetersiz olan kara unsurlarını nasıl yok ettiğini bu savaşta gördük. Savunma
Tükendi
Düşünce şeklimiz hayatımızın nasıl ilerleyeceğini çizer. Daha önceki başarısızlıklarımız, bizi tekrar tekrar yaşayacağımız başarısızlıklara da itebilir, o başarısızlıkları deneyim olarak görüp başarıya da ulaştırabilir.Anı yaşamayı öğrenin. Bir konsere gittiyseniz tüm konserin videosunu çekmeye çalışmak yerine konserin tadını çıkarın. Bir arkadaşınızla kafede buluştuysanız elinizdeki telefonları bırakıp sohbet edin. Çocuğunuza televizyon izletmek yerine onunla yere oturup oyunlar oynayın. Geleceğiniz için s
Tükendi
Taşlar Çiçek Açıyor – Karı, koca, kardeş bir arada yaşarken, Aydın’dan üniversite öğrencisi olan bir kız gelir. Ailenin yeğenidir. Onun gelişi eve bir canlılık getirir. Yanlış yola düşmek üzere olan kardeşi yanlıştan da kurtarır.Hayatımızın En Güzel Günleri – Biri Tıp Fakültesi, öbürü Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan iki gencin, üniversite bitirme aşamasında yaşadıkları heyecanları ve aşkları işleyen oyun, mutlu sonla biter.Düş Yorgunları – Kendi yeteneklerini aşan düşler peşindeki iki komşunun, yaş
Tükendi
“Bir ilkbahar sabahı, Güneşle uyandın mı hiç?Çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç?” diye başlamıştı dostluğumuz yıllar önce. Rahmetli eşinin kendisi için yazdığı şarkı hala hepimizin dilindedir. Sevgili Tülay Mutlu ile dostluğumuz o yıllardan günümüze sürdü. Özenli dili, kusursuz telaffuzu, eşsiz zerafeti ve edasıyla her zaman çevresinde hayranlık uyandırdı. Güzel şiirlerini bilirdim, bir romana başladığını söylediğinde sevindim. Lütfedip gönderdiği bölümleri zevkle okudum. Kendi zerafetindeki üslubu,
Tükendi
Cazgır cazgır bağırana aldırmaSağ duyulu ol kendini kandırmaŞüphe ile yaklaş söylenene inanmaİnsan ol, insan kal, kimseyi aldatma!
Tükendi
Ufuk çizgisi maviydi,Gün batımı hep turuncuVe kırmızıydı tüm karanfiller.Ben seni seviyordum, sen bilmiyordun.Sevinçlerim oluyordun ara sıra, sen hiç bilmiyordun.Sonra herhangi biri oldun.Bütün sevinçlerim bittikten sonra.Yağmurlar yağdı serin haziran akşamlarına...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9