Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Altıkırkbeş Yayın efsane serisi SERİ K.'ya tedirgin bir gülümseme eşliğinde yeni bir halka ekliyor. Kafka'nın Kadınları adlı özgün bir makalenin de eklendiği bu metin, Kafka'nın mektuplarının ilk cildini oluşturuyor... Geç artık, çok geç.
Tükendi
Baki Muhabbet, Ömer M. Koç Koleksiyonu'ndaki eski harfli mektuplardan bir seçmedir. Bu kitapta 1890-1960 yılları arasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun ve Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi'nin siyasî, askerî, edebî, kültürel ve entelektüel hayatında önemli rol oynamış devlet adamı, asker, edebiyatçı ve sanatçıların resmî ve kişisel yazışmaları, mektupları bir araya getiriliyor. Mektupların farklı zamanlara ve farklı kişilere ait olması, içerik ve yazı özelliklerindeki çeşitlilik, okura birçok değişik, karakteristik
Tükendi
Yeni kitabını yazma telaşında olan şehirli genç bir yazar... Ve ücra bir köyün uzak bir noktasında yalnız yaşayan yaşlı bir bilge... Yolları kesişir. Genç Yazar'ın yazmayı düşündüğü kitap tamamen değişir. Kitabının sadece son bölümü kendi kalemindendir. Aslında o bölümü de kendisi yazmak istemez. Ama çok sarsıcı bir sürpriz sonrası, kitabı tamamlamak zorunda kalır. Domatesin Eziğini Seçen Adam, usta yazar Vehbi Vakkasoğlu'nun kaleminden, Anadolu irfanının tatlı örneklerini bulacağınız etkileyici bir anı rom
Eski kültür bakanımız Suat Çağlayan'ın anılarında küçücük dokunuşların insanıın yaşamını nasıl da değiştirebildiğinin en güzel örneklerini görüyor,yakın tarihimize bir yolculuğa çıkıyor. Yaşadım diyebilmenin yolu cebinizde ne denli anı'lar biriktirdiğinize bağlı. Çocukça telaşı , insanca sıcaklığı bilgece duyarlığı Bu topraklarda o güzel insanlarla geçmişe kısacık bir yolculuk... Paylaştıkça çoğalan , çağlayan bir anlattı yaşadıkça -Mehmet Öz
Daha insancıl, daha adil bir düzen istedim. Direndim, insanları daha mutlu görebilmek için. Yaşam da bu değil mi zaten? Ben de yaşadım bir insan gibi. Kimseye boyun eğmedim. Alnımın teriyle ekmek paramı kazanıp namuslu bir insan gibi yaşadım. Yıldız Sertel, Ardımdaki Yıllar'da zorunlu sürgünlüğün gönüllü sürgünlüğe dönüştüğü bir hayatı, kendi hayatını anlatıyor. Kadıköy ve Moda'nın güzel zamanlarında, devrin aydınlarının, gazetecilerinin, siyasetçilerinin uğrak yeri olan o manzaralı evde geçen çocukluğu...
Tükendi
"......bazen öyle bir vak'a, öyle müthiş bir hadise oluyor ki, bizim iğne ile kuyu kazarak yaptıklarımızın üstünden bir sel gibi geçiyor, silip süpürüyor. İn san kendini bırakırsa ümitsizliğe düşmek işten bile değil. Fakat geçen sel de olsa kum kalıcıdır." Biz hele elimizden geleni yapıp tohumu ekelim de, büyütecek, yetiştirecek sahibidir," dedirtip, gayret kemerini tekrar kuşandırıyor. Bunun için ne kadar şükretsek azdır. Düşünüyorum da bu işlerin sonu hayır olmasa, müspete gitmese kendi yolunda olanları
Tükendi
Zamansız bir klasik olarak her yıl giderek daha fazla okura ulaşan "Martı", yazımının üzerinden geçen yarım asra yakın süreyi, onunla büyüyen Türk okurlarla birlikte kutlayacak! "Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!"
Edebiyat dünyasının baş tacı Tolstoy'un en büyük hayranlarından birinin Gandhi olduğunu biliyor muydunuz? Pasif direnişçilerle beraber kurduğu kırsal yaşam topluluğuna "Tolstoy Çiftliği" adını verdiğini? Gandhi'nin Tolstoy'a yazdığı ilk mektubunun nedeninin, onun Hintli bir devrimciye yazdığı, Hindistan'ın özgürleşmesi için tek yolun şiddeti reddetmek ve sevginin yasasına boyun eğmek olduğunu söyleyen mektubunu tercüme etmek ve yayımlamak için izin istemek olduğunu? Peki Gandhi mektup yayımlanırken han
Tükendi
Muhteşem Süleyman devrinde Alman İmparatoru Ferdinand'ın elçisi sıfatıyla Türkiye'ye gelen Felemenk asıllı diplomat Busbecq, 1555 – 1562 yılları arasında 7 yıl Türkiye'de kalmış, bu zaman zarfında Kanunî'nin şehzadeleri arasındaki taht mücadelelerine ve Şehzade Bayezid'in bu mücadeleden mağlup çıkmasına tanık olmuştur. Türklerin Macaristan'a akınlarını diplomasi yoluyla engellemek amacıyla faaliyet gösteren elçinin, Türkiye izlenim ve tanıklıklarını aktarmak üzere arkadaşı Nicholas Michault'ya hitaben Latin
"Ah nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için." Uçurtma Avcısı, Bin Muhteşem Güneş, Ve Dağlar Yankılandı romanları ile tüm dünyada milyonlar tarafından okunmayı sürdüren Khaled Hosseini'den olağanüstü bir ağıt! Hosseini'nin, 2015 yılının Eylül ayında, Avrupa'da güvenli bir yere ulaşmaya çalışırken Akdeniz'de boğulan ve cansız cesedi kıyıya vuran üç yaşındaki Suriyeli mülteci Aylan Kurdi'nin hikayesinden esinlenerek kaleme aldığı Deniz Duası, mülteci sorununa son derece çarpıcı bir bakış getiriyor. Suriy
Yazarın hazırlık, ortaokul ve lise yıllarını geçirdiği Galatasarayı Sultânisi´nde yaşadıklarından, olağanüstü hâfızasında sakladıkları ile birçok Galatasaraylı hakkında kıymetli ve tafsilâtlı bilgiler ve resimlerle dolu bir eser.
Eğitim tarihimizde, kısa ömürlerine rağmen büyük iz bırakan ve üzerinde en çok konuşulan kurumlardan biri: Köy Enstitüleri. Bakanlığı döneminde, 17 Nisan 1940'ta çıkan kanunla Köy Enstitülerinin kurulmasını sağlayan bir eğitimci: Hasan Âli Yücel. Yücel, 1938-46 arasındaki Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Köy Enstitüleri'nin yanı sıra, iz bırakan pek çok başka esere ve uygulamaya da imza atmıştı: I. Neşriyat Kongresi, ilk Milli Eğitim Şûrası, Doğu ve Batı Klasiklerinin çevirileri, İslam ve Türk Ansiklopedil
Tükendi
Kısa süren yaşamında dev eserler bırakmış Kafka, bu eserinde bu sefer babasıyla hesaplaşıyor. Hayatında yaşadığı tüm başarısızlıklar ve güvensizlikler için babasını suçluyor ama bir yandan da babasına duyduğu korku öylesine büyük ki mektubun bir bölümünde babasını suçlarken, bir başka bölümünde aslında babasının da masum ve en az kendisi kadar suçsuz olduğunu söyleyip babasını temize çıkarmaya çalışıyor. Kitap dikkatlice okunduğu zaman, okurlar aslında bundan önceki kitaplarında sık sık babasına gönderme y
Tükendi
Celal Bayar yaklaşık üç yıl kaldığı Kayseri Cezaevi'ndeki günlerini anlatırken, geriye dönüşler yaparak, Yassıada anılarını da aktarıyor. "... vaktiyle bu avluda ağaçlar varmış. Zemin de toprakmış. Yassıada davaları başladıkları sırada hapishanenin tamir ve ıslahı ele alınmış, bir subay bu işle vazifelendirilmiş. Uzağı gören insanlar! Mahkemenin 450-500 kişiyi mahkûm ederek buraya göndereceklerini derin bir ferasetle daha o zaman anlamışlar! İşte bu tamir sırasında avludaki ağaçlar kesilmiş, toprak yere Erc
Onüç Günün Mektupları, Türk şiirinin büyük ustası Cemal Süreya´nın 1972 Temmuz´unda, Okmeydanı SSK Hastanesi´nde yatan eşi Zuhal Tekkanat´a yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor.
Tükendi
Armin T. Wegner bir yazar ve cesur bir insan hakları savunucusuydu, Ermeniler tarafından, halklarının yaşadığı dramı, soykırımı dünyaya duyuran insanlardan biri olduğu için "adil" olarak tanınmıştır. Armin, 1933'te Hitler'e yazdığı, antisemit yasaları suçlayan bir mektubundan ötürü 1967 yılında İsrail'de de "adil" olarak tanınmıştır. Gabriele Nissim bu kitabında onun olağanüstü hayatını ele alıyor: Wegner, Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusundaki hizmetinin ardından 1920'lerin ortalarında komünist o
Tükendi
1966-1971 yıllarını kapsayan Günlükler´in ikinci cildinde Max Frisch, öykü taslaklarını, yolculuklarındaki izlenimlerini, Vietnam, İsrail Savaşı, Yunanistan´daki askeri hükümet, Fransız Mayısı vb dönemin siyasal olaylarını ele aldığı notları bir araya getirerek anlatı, kurmaca, çözümleme, sorgu ve soruşturma tekniklerini yazı tekniğine dahil ediyor. Özellikle, insanı didik didik edip sorgu sandalyesinde afallatan, sarsıcı bir zeka örneği sergilediği ünlü "soruşturmalar"ı ile toplumsal, siyasal, psikolojik b
Kâzım Karabekirin Edirne Hatıraları ilk defa okuyucu karşısına çıkıyor. Kâzım Karabekir Balkan Savaşı sırasında, kurmay binbaşı rütbesiyle, Edirnenin muhafazası için teşkil edilmiş olan Mevki-i Müstahkem Kumandanlığının birimlerinden olan, Onuncu Fırkanın kurmay başkanı olarak görev yapmaktadır. Edirnenin Bulgarlar tarafından kuşatılması ve düşüşü süresince bu görevini sürdürmüş, savaşın Edirne bölümündeki safahatı ile ilgili bütün olaylara doğrudan şahit olduğu gibi, özellikle kurmay başkanı olduğu Onuncu
Tükendi
Önemli olan, sözcüklerin arasındaki ifade edilemeyen beyaz alandır. (…) Bizim çabamız söylenebilen her şeyi dile getirmek olmalı; dil, giz olmayan her şeyi yontup atan bir keski gibi ve her şeyin söylenmesi bir uzaklaşma anlamına geliyor. Bu nedenle dile getirilen her şeyin bir zaman sonra belli bir boşluğa gömülmesi ürkütmemeli bizi. (…) Dil, keski kullanan heykeltıraş gibidir: boşluğu, söyleneni, gize karşı, canlı olana karşı öne çıkarır. Gizi parçalama tehlikesi her zaman mevcut; diğer bir tehlike de, gi
Tükendi
"...gökyüzünde tek başına dolaşan, bir yerden kalkmış bir yerlere gitmekte olan bir avcı uçağının sesiyse duyduğum, hemen o pilotun yerine geçerim ve kırk yıl öncesinde kalmış bir hikaye yeniden başlar: ilk alacakaranlık uçuşuna çıkmışım, karanlık çökmüş, üstümde yıldızlarla dolu gökyüzü, altımda sarı, soluk ışıklarıyla köyler şehirler... Bunları hep sonra anlatacağım." Şiir ve edebiyat üzerine ufkumuzu genişleten yazılarıyla, kitaplarıyla, hazırladığı antolojilerle tanıdığımız Mehmet H. Doğan´ın vaktiyle b
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7