Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
"Niçin yazıyoruz?" sorusuna verilmiş kişisel bir yanıt Alacakaranlık Günce Erken yaşta yitirdiğimiz Ali Teoman geride yayımlanmamış dosyalar da bırakmıştı. Bunlardan biri, 1992'nin Haziran-Temmuz aylarında tuttuğu bir defterdi. Teoman, son günlerinde, bu defteri temize çekerek ve adını koyarak, yayımlanması dileğiyle, yayınevimize teslim etmişti. Değerli yazarımızın vasiyetini şimdi yerine getiriyoruz. Alacakaranlık Günce, 1992 yazında Paris'te günün ilk saatlerinde tutulmuş, Teoman'ın anlatı dünyasının çek
Tükendi
"...Orhan Karaveli yine güzel bir iş yaptı; "Sakallı Celâl"i yazdı. Yaşamınızı zenginleştirecek renkli bir kişiliği dörtbaşı mamur bir kalem çalışmasıyla sunuyor..." -İlhan Selçuk "...Orhan Karaveli´nin "Sakallı Celâl"i, özgür kalmak için her şeyden fedakârlık eden bir aydının yaşamı... ´Onurlu kuşağın´ bütün özellikleri vardır Sakallı Celâl´de. Bu açıdan da bugünkü kuşağa örnek olmalıdır... Yazar, Sakallı Celâl´in kişiliğinde İmparatorluk´tan Cumhuriyet´e kadar birçok olayı da bize aktarıyor. Belgesel çal
Tükendi
Çocuğum... Cennet davetiyem! Sen bugünlerde dokuz haftalıksın. Bir fasulye tanesi kadar olduğunu söylüyor doktorlar. Organların oluşmaya başlıyormuş. Ne garip değil mi, sen henüz tam oluşmamış olsan da ben seninle sohbet edebiliyorum.Düşünüyorum da; acaba sen bu mektupları okuyabildiğin zamanlarda beraber olacak mıyız? Muhtemelen öyle olacak ama eğer yanında olamayacaksam, şimdiden sana bu mektuplardan çok fazla yazmalıyım. Hakkımda merak edebileceğin birçok şeyi öğrenebilmelisin.Sen dünyaya adımını atmadan
Tükendi
Almanca yazan Franz Kafka'nın, eserlerini Çekçeye çevirecek olan Milena Jesenská'yla "iş ve çeviri" için mektuplaşmaları bir süre sonra tutkulu bir aşk ilişkisinin vasıtası olur. Sevgili Bayan Milena diye başlayıp "siz" diliyle yazılan mektuplar, bir süre sonra artık "Sevgili Milena" diye başlar ve Milena da "sen" diye hitap edilen bir sevgiliye dönüşür. Ancak bu mektuplarda sadece gizli bir aşk ilişkisinin yankısı, kavuşma umutlarının, bir araya gelme planlarının heyecanlı sesi duyulmaz, belki bir o kadar
Tükendi
Oruç Aruoba´dan ´mürekkep = kan´ denklemine yaklaşan bir mektup-kitap: Bir sonraki gece olmayabilecekken, bıçak sırtında yazılmış, bıçak gibi bir metin
Sigmund Freund'un ruh çözümlemeleri konusundaki sayısız önemli çalışmalarından biridir bu kitap. Eserin ana teması, bir kız çocuğunun günlüğü temel alınanak çocuk psikanalizinin tarihsel gelişimi ve dönemin kültürel özelliklerinin çocukların davranış tarzını nasıl etkiler, çocuklar arasındaki ilişkiler örgüsü çevçeveisinde okuyucuya sunuluyor. Çocuktan olgunluğa geçerken çocukların birbirleri, aileleri ve çevresindeki diğer kişilerle olan ilişkilerinin kendilerini nasıl değiştireceğini, nasıl birer yetişkin
Baba figürü özellikle Kafka'da birçok mananın toplamıdır. Baba Tanrı'dır, baba Güç'tür, baba Korkunun Büyüğü'dür. Baba, yaşamı çekilmez kılan ne varsa hepsidir. Babaya Mektup, kendini var ederken yaralar almış, o yaraları sürekli büyütmüş, sonra da o yaraları sarmak isterken içinde yeni yaralar açılmış bir evladın umutsuz çığlığı, yardım dileğidir.
Tükendi
Alphonse Daudet (1840-1897): Tüccar bir ailenin çocuğu olan Daudet, ailesinin iflas etmesi üzerine eğitimini yarıda bırakıp Paris'te edebiyat çevrelerine katıldı. Şiir, roman, hikâye, mektup, anı-mektup türlerinde eserler verdi. Değirmenimden Mektuplar ile dünya çapında ün kazandı. Gençliğinde yazlarını Fontvielle değirmeninde geçiren Daudet, bu eserde Provence hikâyeleri anlatır, bugün kaybolmaya yüz tutmuş bir kültür ve dilin edebî kaydını tutar. Genç Daudet'nin yazdığı, aradan geçen zamana rağmen, canlı
Tükendi
Felice'ye Mektuplar, farklı şehirlerde yaşayıp, yu¨zyu¨ze çok az kez buluşmalarına rağmen iki kere nişanlanıp evliliğin kıyısından dönen Kafka ve Felice Bauer'in 1912 ile 1917 yılları arasında su¨ren ilişkilerini Kafka'nın gözu¨nden anlatıyor. Felice'le ilişkisinden aldığı umut ve gu¨çle Kafka, u¨retken bir döneme girip Hu¨ku¨m, Gözlem, Amerika, Ceza Sömu¨rgesinde, Dönu¨su¨m gibi eserlerini yazmış olsa da, edebiyat tutkusu, zamanla yaşanan hayal kırıklıkları ve son olarak da hastalığının başlangıcıyla ilişk
"... zira yazar, insan kardeşlerini kurtarmak için kendini paralayan kimsedir." Calvino yalnızca önemli bir yazar değil aynı zamanda önemli bir editör ve yayıncıydı. PaoloPasolini'den İtalyan Komünist Partisi'ne, ElioVittorini'den çocuk okurlarına, Umberto Eco'dan edebiyat eleştirmen-lerine, dergilere, gazetelere yazdığı edebiyat, felsefe ve siyaset konularını ele alan bu 40 yıllık mektuplar okurların olduğu kadar, yazmaya heveslilerin, yazarların ve yayıncıların da ilgisini çekecek nitelikte. Sararmaya ve
Tükendi
Montesquieu (1689-1755): Aydınlanma döneminin önemli düşünürlerindendir. Kanunların Ruhu isimli eseri başta olmak üzere siyaset kuramına büyük katkılar yapmış, iklim teorisiyle bu alana antropolojik bir soluk getirmiştir. Devlet tanımları, devletin işleyişi, despotizm, toplumsal katmanlar, kölelik vs. gibi konularda geçerliliğini asla yitirmemiş temel önermelerin sahibidir. Bunların başında günümüz anayasalarını da şekillendiren ?kuvvetler ayrılığı" ilkesi gelmektedir. İran Mektupları, dünyayı keşfetme arzu
Epeyce günlük tuttum. Günlerimi, anlarımı kırık ayna parçalarından izlemeye çalışıyorum; yaşamımdan yanısıyanları, yansımaları. Hepsi de bir başka öbekte toplanan görüntüler. "Yeme-İçme Günlüğü" bana başka bir esin kaynağı oldu. Okuduğum kitaplarda (öykü, roman, şiir), gazetelerde, dergilerde yemeye-içmeye ilişkin rastladıklarımın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, doğurduğu düşünceleri, çağrışımları yazmaya çalıştım; kimi zaman aralıklarla, çoğu zaman aralıksız. Ayrıca, çarşı pazar gezmelerimd
"Sevgili Yengeciğim, Sana bu gece upuzun bir mektup yazmak içimden geldi. Hani işim gücüm yok da gevezelik etmek ihtiyacındayım sanma. Bilakis yarısına kadar gelmiş pek kolay bir hikâye (aman beni bitir kardeş) diye gözümün içine bakıyor. Lakin üstümüze ancak sevgili bir dostla görüşmeye feda edilecek nefis tembelliklerin çöktüğü rahat zamanlar olur ya, işte onlardan bir tanesinin içindeyim..." Kemal Tahir'in 1940'larda Piraye'ye yazdığı 15 mektup, 1 kartpostal ve bir not ile Nâzım Hikmet'e yazdığı 1 kar
Tükendi
Yaşama sevincini hiçbir zaman kaybetmeden ve mücadeleden yılmadan geçen 83 yıllık bir hayatın öyküsü... 11 yaşında görme yeteneğini kaybeden eğitimci, yazar, çevirmen, avukat Gültekin Yazgan'ın engel tanımayan azminin ve mücadeleyle geçen yıllarının öyküsü... ... Kitabı okumaya başladım; okudukça kör yazar benim gözümde devleşti. Türkiye'nin gizli kahramanlarından birini keşfetmiştim. Gültekin Yazgan bir Cumhuriyet aydını, olgun bir insan ve gerçek bir "savaşçı"ydı. Bir insanın kör olması benim gözümde on
Tükendi
Yaşama tutunmak zorunda kalırsam, bu mektubu paramparça edeceğim ve her zaman yaptığım gibi sessizliğimi, bilinmezliğimi korumaya devam edeceğim. Ancak bu mektup şu an elindeyse, bil ki artık ölmüş olan bir kadının, hayatını en başından son anlarına kadar sana adamış olan bir kadının hayat hikâyesini dinliyorsun. Sözlerim seni korkutmasın sakın. Bu ölü kadın artık hiçbir şey istemiyor; ne sevgi ne acınma ne de bir teselli... Sadece tek bir şey istiyorum senden; şu an sana sığınan acımın bana söylettiği her
"Tanrım! Yaşama'ya yeni yeni başlayan bu çocuk çıldırmış!" "Hadi can, susayım gayrı. TV. de varsa, bir Western seyreder, akşam İnegöl Köftecisi'nde zıkkımlanır, erkence yatağa girerim!" Vüs'at O. Bener'in kişiliğinin, sevgisini yaşama biçiminin, duygusal tepkilerinin, yazınsal kaygılarının, ciddiyet dolu alaycılığının, yakın çevresi ve toplum gözünde kendisini tartmalarının, ülkesine ilişkin endişelerinin örnekleriyle dolu, Bener'deki gerçek-kurmaca oyununu aydınlatan bir kitap Canım Tavşancığım. Orhan Koç
Tükendi
Anne Frank 12 Haziran 1942 ile 1 Ağustos 1944 arasında günlük tutmuştur. Mektupları, radyoda sürgün olan Kültür ve Bilim Bakanı Bolkestein'in konuşmasını dinleyene kadar sadece kendine yazdı .Bolkestein, savaştan sonra Hollanda halkının Almanlardan gördüğü zulme şahitlik eden tüm belgelerin toplanıp yayınlanması gerektiğini söylüyordu. Örnek olarak da günlükleri veriyordu. Bu sözler Anne Frank'ı çok etkiledi ve savaştan sonra bir kitap çıkarmaya karar verdi. Günlükleri bu kitap için temel olacaktı. Anne F
Tükendi
Orjinali Fransızca olan kitap 20 dile çevrilmiş ve Afrika Yayıncılar Birliği Ödülü "Noma"yı almıştır. Batı Afrika'da roman için şunlar yazılmıştır: Bu kitap Afrika Edebiyatı'nda kadınların durumunu samimi bir şekilde ortaya koymakla kalmıyor, edebî nitelikleriyle de kıtamızı aşarak en iyi romanlardan biri olarak önemli bir yeri hakediyor. Senegalli kadın hakları öncüsü ve yazar Mariama Bâ'nın yazdığı bu roman, daha yeni dul kalmış Afrikalı bir kadın öğretmen olan Ramatoulaye'nin ağzından bazen özlem, bazen
Honore de Balzac (1799-1850): Elli bir yıllık bir ömre inanılması güç bir hızda, 100´ü aşkın kitap içeren İnsanlık Komedyası´nı sığdıran 19. yüzyılın "anıtsal" romancısıdır. Romandaki mektup geleneğinin yanı sıra içerdiği müzikal unsurlarla da günümüzün pek çok okur-yazarını şaşırtacak olan Modeste Mignon´sa (1844), yazarın anıtsal yapıtının "Özel Yaşamdan Sahneler" bölümünde yer almaktadır.
Önce Gala ve ben, Sonra ben, Sonra diğerleri, Gala ve ben. "Bir deliyle aramdaki tek fark, benim deli olmamamdır" diyen bir adamın öyküsü bu kitapta anlatılan. Bu kitap bir dahinin günlük yaşamının, uykusunun, sindirim sisteminin, çoşkularının, kendinden geçişlerinin yaşamının ve ölümünün diğer tüm insanlarınkinden farklı olduğunu kanıtlayacaktır. İşte bu yüzden, bu benzersiz yapıt bir dahinin yazdığı ilk günlüktür.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10