Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 339 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Yazar bu kitapta "Dört Kapı Kırk Makam"ı tarihsel boyutuyla, mitolojik kaynaklarıyla, onu besleyen değerleriyle, inanç, felsefe ve bilimsel akışın bu öğreti üzerindeki etkileriyle de ele almış ve onu hem bilimsel hem ritüel, hem de Batıni yönüyle irdelemiştir.
Tükendi
Tanrı böyle buyurdu, Erkek kadına dokunduğunda Kadının bedeni ikiye parçalanır Kadın erkeğe dokunduğunda
Tükendi
Pek çok panel,sempozyum ve konferansa,ayrıca radyo ve Tv programlarına konuşmacı olarak katılan yazarımızın bu kitapta,alevilikle ilgili çokça sorulan yanıtı merak edilen 115 soruya yanıt veren bir çalışmasıdır.
Tükendi
Alevilik, sadece güncel politik değil, teolojik ve tarihsel bağlamda da, üzerine hâlâ çok tartışılan bir olgu. Alevi-Kızılbaş-Bektaşi tanımları ve aralarındaki ayrımlar dahil olmak üzere, terminolojiden başlayan anlaşmazlıklar veya belirsizlikler var. İslam içi mi, kendine mahsus bir inanç mı olduğu bahsinde hararetlenen yorum farkları, Doğulu-Batılı, Türk-Kürt gibi ayrımlarla çeşitleniyor. Elinizdeki kitap, Suavi Aydın'ın sunuşunda bir etno-dinsel kimlik olarak tanımladığı Aleviliği üç düzlemde ele almaya
Tükendi
Alevilik-Bektaşilik Anadolunun İslamlaşmasında ve Türkleşmesinde büyük bir rol oynayan bir halk İslam inancıdır. Ancak XVI. yüzyıl sonrasında Alevi-Bektaşiler bazı çevreler tarafından mülhit ve zındık olarak nitelendirilmişlerdir. Günümüzde de Alevi-Bektaşilerin XIII. yüzyıl Bektaşiliğinden uzaklaşmış olmaları ve özellikle de Sünni Kuran anlayışından farklı bir söylem içinde olmaları, Alevi-Bektaşilerin Kuran ve İslamın neresinde bulunduğu, dinî kimlik ve kökenlerinin ne olduğu tartışmasını yeniden canlandı
Tükendi
1946'da Manisa/Demirci'de doğdu. Fikir Kulübü (FK) Yönetim Kurulu ve son dönem Devrimci Gençlik Federasyonu (DEV-GENÇ) Genel Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. 12 Mart sonrası Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C) ve DEV-GENÇ davalarından yargılandı. 1974 siyasal affıyla cezaevinden çıktı. Bir süre Türkiye Sosyalist İşçi Partisi'nin (TSİP) Zeytinburnu İlçe Başkanlığı'nda bulundu ve bu partinin yayın organları olan İlke ve Kitle'nin yazı kurulunda görev aldı. 1976'da Orman Fakültesi'ni bitirerek,
Tükendi
XIX. asrın ikinci yarısından itibaren önce Hurûfiliğe ait eserler yayınlanmaya başlamış, buna bir tepki olarak Sünnî kesimden Hurûfilik ve Bektâşîlik ayrımı yapılmadan genel fakat sert tenkitler yükselmiştir. Bunun üzerine Bektâşîliğin Osmanlının en eski ve yerli bir tarîkatı olarak tarîkat silsilesinin, usül ve esasının bulunduğu, 'nâzenîn' yapısı ile dinin özünü taşıdığı, Hurufîlikle bir ilgisinin olmadığına dair eserler kaleme alınmıştır. Bu tartışmalardan hareketle Ahmet Rıfkı (1884-ı935), Bektâşî Sır
Tükendi
Kızılbaş sancakları, Şark'ın en büyük şehir ve kalelerine çekiliyor, henüz yirmi dört yaşlarında bulunan Şah İsmail'in adı memleket memleket bir destan kahramanı gibi dolaşıyordu. 1511 senesi girdiği zaman tarih sahnesinde kudretli bir Safevî Devleti mevcuttu. Henüz yirmi beş yaşlarında bulunan Şah İsmail Azerbaycan, Irak-ı Acem, Irak-ı Arap ve İran'a saldırdı. Hududunu Ceyhun Nehri'ne kadar genişletmişti. Artık bütün nazarlarını Osmanlı ülkesine çevirebilirdi... Şah İsmail büyük divanın fevkalâde bir i
Kendini hangi kimlik ve isimle tanımlıyorsa tanımlasın, Türkiye de yaşayan bütün kültürel grupların gelenekleri, örf ve adetleri iç içe girmiş güzelliklerdir. Her biri biz kimliğine ayrı bir katkı sağlayan ortak değerler manzumesidir. Bu iç içe güzelliklerin uç uca kahırları da vardır. Bir ucunda yok sayma, küçümseme; diğer ucunda kitleleri terörize eden hayat düşmanı akımlar... İç içe güzelliklere katkı sağlayan ve uç uca kahırların ipliğini pazara çıkaran bu kitap, daha önce "İç İçe Güzellik, Uç Uca Kahır
Tükendi
Bin yıldır Alevileri önce kullanıp, sonra ezmeye kalkan, onu dönüştürüp baskı ve şiddet yoluyla kendisine kul etmeye, vergiye bağlayıp, iliklerine kadar sömürmeye çalışan devlet geleneğinden konu hakkında tarafsız, ciddi araştırmalar yapmasını beklemek, "dilenmek" bütün tarihsel geçmişi, yaşanan acıları yok saymaktır. Aleviliğin, Bektaşiliğin özü, humanizması ve tarihsel olarak yaşadığı baskıların nedenini niçininini açık açık ortaya koyarak, Alevilere yönelik kanlı şiddeti dünyanın dört bir yanında belgel
Tükendi
Bektaşîlik Tedkikleri, sabırlı, meraklı ve dikkatli bir araştırma mahsulüdür. Anadolu'daki Bektaşî tekkelerinin taranıp tanıtılmasıyla başlayan inceleme, Rumeli ve Mısır'a kadar uzanmakta; araştırma, birkaç harita ve resimle desteklenmektedir. Kitapta yer alan makâleler, kuvvetli dipnotlarla beslenmiştir. Dolayısıyla her ne kadar bir Hıristiyan olsa da yazar, konuyla ilgili Müslüman- gayrimüslim görüşlerini, dipnotlar düşerek göstermiştir. Bu yüzden kitap, ilmî güvenilirlik bakımından takdire ve itimâda şây
Tükendi
Bir kitabın yeni baskısı için aslında "avantaj" sayılabilecek siyasi donuklukların ülkesi Türkiye. Yıllar evvel yayınlanmış bir kitabın bu kadar güncel olması hem tuhaf, hem trajik. Radikal gazetesinde bu röportajlar okuyucu karşısına çıktığında, çoğunlukla "netameli" sayılan Alevilik konusu, tekrar tartışma odağı olmuştu. Bu baskıda, Çalışlar, halen taze ve tartışmalı bu meseleye dair yeni metinlerle, tartışma alanlarını zenginleştiriyor. Kanaat önderleri, gazeteciler, yazarlar, STK'lar, yayıncılar, pa
Yazarın, "Ali'siz Alevilik" tezini ortaya koyduğu bu kitap, Türkiye'de "Aydınlanma" ile "Şeriat" arasındaki fikirsel ve ideolojik mücadelede bir mihenk taşı olarak Aleviliğin ilk kaynakları, tarihsel kökleri, dış etkenleri, Arap-İslam, İran-İslam dünyasındaki oluşum ve gelişimini irdelemektedir. Faik Bulut, "İslam dışı" bir inanç, kültür ve yaşam tarzı olduğunu savunduğu Alevi fikriyatının "Türklük" veya "Kürtlük" ile özdeşleştirilmesini eleştirerek, Türk-İslam sentezi çerçevesinde Sünnileştirmeye çalışan g
Tükendi
Elinizde tuttuğunuz kitap Aleviliği kadınlar gözünden anlatmayı hedefliyor ve Alevi kadınları görünür kılıyor. Bu açıdan kitap bir ilktir. Alevilikle ilgili yaptığım araştırmalar bana, Alevilik anlatımının dil, üslup, yöntem ve perspektif olarak erkekleri öne çıkaran, onları yüceleştiren bir yerden yazıldığını gösterdi. Kadınlar ortada yoktu! Aleviliğin yeni kuşaklara kadınlar tarafından anlatılması, topluma doğal kaynağından aktarıldığı için değişmeden, yabancılaşmadan, asimilasyona uğramadan, çeşitliliği
Tükendi
Bu çalışma, Kızılbaş Alevi toplumunun, inancının ve kimlik mücadelesinin son yarım asırlık gelişmelerini inceleme ve tartışma konusu yapmaktadır. Söz konusu tarihi süreci Kızılbaş Alevi Rönesansı olarak tespit ve tarif etmektedir. Kimlik mücadelesinin toplumsal, siyasal ve inançsal boyutlarını ele almakta, Alevi sorununun tarihsel ve güncel yönlerini masaya yatırarak, Demokratik Alevi Hareketi'nin siyasal gelişim uğraklarının toplu resmini sunmaya çalışmaktadır. Kızılbaş Alevi Rönesansı'nın diğer bir yüzü o
Tükendi
Aleviliğin İslam coğrafyası içinde güvenlik sorunu yaşadığı karanlık dönemlerde, Alevi erkânını ve inancını sonraki kuşaklara aktarabilmek için zorunlu olarak büründüğü "zahiri kisveler", sonunda Aleviliğin tanımı olarak sunulabilecek kadar Aleviliğin üzerine sinmiştir. Bu araştırma, Alevilerin korunma güdüsü ile kendileri için oluşturdukları dış kabuğu, Aleviliğin kendisi imiş gibi ortaya koyan yaygın yanlışların hakim olduğu bir iklimde ve zamanda okuyucusuyla buluştu. Araştırmada ortaya konulan, dış kabu
Tükendi
Kendine has bir kozmogoniye sahip olan Ezdan dini Sırr-ı Hakikattır. Büyük Ezdan dininin bugünkü parçaları Ezidilik, Alevilik, İsmaililiktir. Alevilere (Ehli Hakklar), başkaları tarafından Tahtacı, Çepni, Rafızi, Sırtısarı, Alevi-Bektaşi, Bektaşi, Nalcı, Sıraç, Kızılbaş, Ali İlahi, Şabak, Kakai, Nusayri, Goran, Haşhaşi gibi adlar da takılmaktadır. Büyük Ezdan Dini'nin oluşum yeri Yukarı Mezopotamya'dır. Ezdan dininin sahibi Hüda'dır. O, Hakk diye de anılır. Arş'ı Kürş'ü yapmış, yerlerine yerleştirmiş ve i
Tükendi
Sevgi varken nefret niye. Barış varken savaş niye. Kardeşlik varken didişmek niye. Dostluk varken düşmanlık niye. Hoşgörü varken bağnazlık niye. Özgürlük varken tutsaklık niye. Adalet varken, haksızlık niye.
Tükendi
Aleviliğin ABC'si, Aleviliği tanımlama, sınırlama ve sınıflandırma çabalarının farklı nedenlerle arttığı günümüzde, mevcut kısır siyasi çekişmelerin bir sonuç vermeyeceği düşüncesiyle, Aleviliğin kökenlerine dair kapsamlı yorumlar getiriyor. Çözümlemelerini kavramsal tartışmalarla beslerken, tarihsel, siyasal ve sosyolojik bakış açısıyla konuya derinlik katıyor. Ali Murat İrat, Aleviliğe bugüne dek yüklenen anlamları sorgularken, Aleviliğin kökenlerine ve daha sonra Aleviliği oluşturacak kitlelerin İslam'la
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 339 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6