Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 339 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17
Bu dünya, insanoğluna ikametgah olduğu zamandan beri her dönemde ikiliklere, çekişmelere sahne olmuş bir dünyadır. Bu yapılan çekişme ve çatışmalarda mutlaka tarafların biri haklı ve diğeri haksızdır. Bununla beraber, haklı olan tarafın haklılığını savunduğu gibi, haksız olan haksızlığını savunmuş ve haklılık namına kamuyu inandırıp aldatmak için uğraşmıştır. Bu bakımdan, dünya tarihinde oluşan en büyük, en uzun ve en uğursuz çekişmenin İslam toplumundaki mezhep çekişmesi olduğunu iddia etmek belki yerinde
Tükendi
Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân, 1923 yılından vefat ettiği 1954 yılına kadar, pek çok akademik kuruluşta çeşitli görevler almış bir ilim adamıdır. Akademik hayatına, 1923 yılında, Sahn Medresesi Kısm-ı Âlîsinde Felsefe, Terbiye ve İçtimaiyat dersleri okutmakla başlamıştır. Mütehassısîn Medresesinde Felsefe Tarihi, Dârül-Fünun İlâhiyat Fakültesinde Hâl-i Hazırda İslâm Mezhepleri ile Akvam-ı İslâmiyye Etnografyası; İ. Ü. Edebiyat Fakültesi İslâm Tetkikleri Enstitüsünde ise Türk Dinleri ve Mezhepleri Tarihi ders
Tükendi
Osmanlı'yı Kim Yönetiyordu? Osmanlı Devlet Erkinden Türkmenler'in Dışlanması Dersim olayı Koçgiri olayı Türkmenlerin Kürtleşmesi Aleviler Kürt mü? Türk mü? Dil, Din, Milliyet İlişkisi
Tükendi
İnsanlar vardır doğarlar yaşarlar, ölürler yaşayış sayfasında bir izleri bile kalmaz, zaman alanında bir sözleri bile söylenmez. Hâlbuki insanlar vardır, ömürlerini sürüp bitirirler, fakat zaman onlar için akar, düşünce onların hayatını örer inanç onlara bağlanır, düşmanlık onlara saldırır. İşte İslam tarihinde Hz. Ali onlardan biridir. Hayattayken de öldükten sonrada kendine inanları ismi altında toplamıştır. Bu kitapta Alinin Peygamberin zamanındaki ve sonraki hayatı tam ve tarafsız bir görüşle anlatılmak
Tükendi
Alevilik ve Alevi sorunu, halen ülkemizin en ciddi tartışma gündemlerinden birini oluşturuyor. Yüzyıllardır sistematik olarak asimile edilmeye çalışılan Aleviliğin, kendi öz kimliğiyle yakalamaya başladığı aydınlanma ve teslimiyet olanağı, hem dıştan hem de içten çürütülmeye ve etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Farklı düzen ve devlet yapılarında da süren bu öğütülmenin nedenlerini araştırdığımızda, Aleviliğin hümanist, eşitlikçi ve egemen dinsel dayatmalara boyun eğmeyen özgün kimliğiyle karşılaşıyoruz. Bu
Tükendi
"Gölgesiz Işıklar" amblemi altında yayımlanan birinci ve ikinci kitaplarımızda, mezheplerin doğmasına yol açan olayları dile getirdik. Bunun yanında Alevileri gerçek bir biçimde tanımladık. Yüzyıllarca nasıl yaşadıklarını, özellikle Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde ne kadar dürüst ve uysal bir uyruk olduklarını kanıtladık. Nitekim, kitabımıza konu olan Alevilerin bizi en çok ilgilendiren yanı, 10. yüzyıldan bu yana olan bölümüdür... (Önsöz´den)
Tükendi
"Dünyanın sonu bu sefer gerçekten de geliyor galiba" diye düşündü Haydar. Uzun zamandır bildiği ve son zamanlarda meydana gelen bu afetlerden dolayı sık sık hatırlar olduğu bir Alevi sırrını söylendi içinden; "Mehdi 1370´te gelmez, 80´e kalmaz." Günümüz takvimiyle 1950 ve 1960 olan bu yıllar ona dedelerinden ve atalarından aktarılan Aleviliğin sır bilgilerinden biriydi. Ve işin daha da ilginci, atalarının binlerce yıl öncesinden bu kadar net verdikleri bu tarihin aynı zamanda olağanüstü başka bir olay
Tükendi
Kızılbaş Aleviliğin yaratılış felsefesi. Varlık´ın Doğuşu esasına dayanır. Buna göre, "yer yok iken gök yok iken, cihan yaratılmadan önce" varolan Varlık, nurun NOKTA´sı olarak nurdu ve vardı. Sonsuzluk bir zifiri karanlıktı. O, nur içinde nur olan varlık, "kendini bilmek " istedi. Kendisinde saklı bulunan, kendisiyle ilgili olan bilgi yani, kendinin bilinci, istenç haline geldi. Uyur halde olan ve kendinde saklı bulunan bir bilinç olmaktan çıkıp, kendini için bilinç olmayı talep elti. Bu istek meraka dönüş
Tükendi
"Hiç kuşkusuz kavramlar doğru bir şekilde açıklanmadan ve yerli yerine konulmadan konunun anlaşılması mümkün değildir. Aleviliğin ne olduğunun ya da ne olmadığının ortaya konulması öncelikle etimolojik bir çalışmayla mümkün olabilirdi. Bundan dolayı kitap etimolojik analiz ve grubun kendi içinden ve dışından nasıl tanımlandıklarına ilişkin bir çalışma özelliği taşımaktadır. Alevi olarak tanımlanan grubun homojen bir kitle olmadığını açıklarken, insanların belleklerinde muğlak olarak bulunan Bektaşilik ve Kı
Tükendi
Bilindiği üzere Anadolu´da Alevilik konusu ne yazık ki bu güne kadar ihmal edilmiş, Anadolu ve Balkanlar´da yüzyıllardır ´Alevi, Bektaşi´ sözcükleri adeta bir tabu şeklinde varlığını sürdürmüştür. Bu sözcüklere kötü anlamlar yüklenmek suretiyle halk sindirilmek istenmiş, dahası bu konular siyasete alet edilmiştir. Dedikodularla ve kulaktan dolma bilgilerle Sünni halk Alevi, Bektaşi, Kızılbaş ve Rafızi diye anılan güzel Anadolu insanlarına karşı kışkırtılmıştır. Bunun sonucunda daha sonra tarihe kara birer l
Tükendi
Son beş-on yıllık sürede alevilikle ilgili sayısız kitap yayınlandı. Ne yazık ki, bazı istisnalar dışında bu dökümanların ağırlıklı bölümü Alevilik Nedir sorusuna cevap olabilecek nitelikte değildir. Çünkü bu konuda yazıp konuşanlar, sorunun temelinde ekonomik çatışmaların, daha açık deyimiyle de (bu yazarların pek hoşlanmadığı) sınıflar mücadelesinin yattığını görmek istemediler. Ali, Hüseyin, Hallac, Nesimi, Şah Kulu, Bedreddin, Pir Sultan ve daha nicelerine methiyeler diziyorlar, ama onların yaşadıkları
Tükendi
12 Mart 1995 gecesi saat 20.45 sularında Gzaiosmanpaşa´da çevresi köktendincilerin ve faşistlerin egemen olduğu semtlerde kuşatılmış durumda bulunan, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Gazi Mahallesi´nde, bir içsavaş başlatacak olayların "fitili" ateşleniverdi. Birey kimlikleri belirsiz olmakla birlikte toplumsal kimlikleri açık olan güdümlü kışkırtıcı hainler, otomatik silahlarla Alevi kahvelerini taradı. Siyasal ve toplumsal ayrışmalar-saflaşmalar çerçevesinde niçin yapıldığı karanlık olmayan bu olaya, A
Tükendi
Konuyu araştırırken, Hünkar Hacı Bektaş Veli ile başlayan Anadolu Aleviliği´nin; ne denli erdemli bir yol olduğunu, çok daha iyi anladık. Bizi en çok etkileyenler de, ozanların Tanrı ile ilgili nefesleri ve kişiyi düşünceden düşünceye sevkeden alevi Bektaşi fıkraları oldu. Bu arada, ´Enel Hak´ deyip, bu uğurda can veren Hallac-ı Mansur ve Seyyid Nesimi´nin gönlümüzdeki yeri ise iyice genişledi.
Tükendi
... Bizi okuyanlar, Kur´an´ın çizdiği yoldan ve Peygamber´in Sünnetlerinden kimlerin saptığını, kimlerin kendi çıkarına çalıştığını ve bu arada kimlerin Allah´ın ipine sarıldığını iyice göreceklerdir. Bunları bilmekle, Hak ile batılı birbirinden ayıracaklar ve tarihlerin ışığı altında, İslam´a zarar verenleri daha yakından öğreneceklerdir. (Önsöz´den)
Tükendi
... Elinizdeki bu yapıtta ilkçağlardan günümüze dek zaman dilimlerindeki Doğu ve Güneydoğu Anadolu´nun geçmişini göreceksiniz. Kuşkusuz bu uzun zaman içindeki uygarlıkları bir kitapçıkta toplamak olası değil. Her uygarlık için ciltler dolusu kitaplar yazılabilir, yazılmıştır da... (Önsöz´den)
Tükendi
Müptelayı aşk olmayan bilir mi cananı nerdedir? Suda balık gibidir deryayı bilmez nerdedir Can kulağıyla işit Cümbüş Muhammed nutkudur Kendi nefsin bilmeyenler Rabbin bilmez nerdedir... (Arka Kapak)
Tükendi
Bu kitap Anadolu´da yaşayan Alevilerin bin yıllık tarihinde, kendi kimlikleriyle örgütlenmelerinin ve Alevi kimliğine yasallık kazandırmalarının onurlu mücadelesini belgelemektedir. 1960-2000 yılları arasını kapsayan 40 yıllık sürede Alevi örgütlenmelerini ve 1990-2000 yılları arasını kapsayan 10 yıllık sürede de Alevi kimliğinin hukuksal savaşımını içeren bu belgesel yapıt, araştırmacılara kaynaklık yapacak bir başvuru kitabı olacağı gibi, meraklılarına da Alevi kimliğiyle iftihar edecekleri ve gurur duy
Tükendi
Son güne kadar insanlar doğal çevreye karşı acımasız tutumlarını sürdürdüler. Denizler, göller, nehirler, toprak ve hava kirletildi. Ormanlar ve hayvanlar yok edildi. insanlar arasında çekişmeler kitle halinde öldürmeler, kimyasal ve nükleer tehlikeler birbirini kovaladı. Şimdi ise geriye doğru bakıldığında, dünyanın son çeyrek dakikasına girdiğini görmek hiç de zor değil. İnsanlık ekonomik ve siyasal bir yarış içerisinde önüne gelen her şeyi yıkarak ve yok ederek ilerliyor. Oysa insanlık bu günden sonra a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 339 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17