Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 607 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Celâleddin el-Mahallî, ömrünün sonlarına doğru başladığı Tefsîrü’l-Ḳurʾân’ın yarısını yazdıktan sonra vefat etmiş, öğrencisi Celâleddin es-Süyûtî 1 Ramazan 870 (17 Nisan 1466) tarihinde başladığı çalışmasını kırk günde tamamlamış ve eser Tefsîrü’l-Celâleyn (iki Celâl’in tefsiri) adıyla ün kazanmıştır. Sade bir dille yazılan Tefsîrü’l-Celâleyn’de âyetler, ilâhî maksadın ayrıntılar içinde kaybolmasına meydan vermeyecek biçimde kısa ve anlaşılır bir üslûpla tefsir edilmiştir. Bir dirâyet tefsiri olan eserde
Celâleddin el-Mahallî, ömrünün sonlarına doğru başladığı Tefsîrü’l-Ḳurʾân’ın yarısını yazdıktan sonra vefat etmiş, öğrencisi Celâleddin es-Süyûtî 1 Ramazan 870 (17 Nisan 1466) tarihinde başladığı çalışmasını kırk günde tamamlamış ve eser Tefsîrü’l-Celâleyn (iki Celâl’in tefsiri) adıyla ün kazanmıştır. Sade bir dille yazılan Tefsîrü’l-Celâleyn’de âyetler, ilâhî maksadın ayrıntılar içinde kaybolmasına meydan vermeyecek biçimde kısa ve anlaşılır bir üslûpla tefsir edilmiştir. Bir dirâyet tefsiri olan eserde
Günümüz müfessirleri, klasik tefsirlerde yer alan bilgileri de belli bir oranda kullanmak şartıyla, bugünün insanının problemlerine çözüm olmasını hedefledikleri eserler yazmaya çalışmışlardır. Bunlara, genel olarak toplumsal meseleleri ele almaları hasebiyle ictimâî tefsirler denilmektedir. Bu tür tefsirlerin ilk örneklerinden biri, Muhammed Abduh ve Reşîd Rızâ'nın beraberce yazmış olduğu el-Menâr tefsiridir. Bu çalışmamızda, iki müfessirin beraberce yazdığı bu eserde yer alan, daha önceki tefsirlerde üze
Tükendi
Birçok müslüman Kur'an'ı ibadet ve sevap kastıyla okur. Oysaki o bir amaç değil, insana dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren ilahî bir ışık, cehaletin karanlıklarını dağıtan eşsiz bir nur, Hakk'a çağıran ve doğruya ileten yüce bir rehberdir. Sahabiler Hz. Peygamber'in de örnek nitelikli önderliğiyle Kur'an'ı okuyarak tüm aşırılıklardan arınıp "orta ümmet" niteliğini kazandılar. Ondan öğrenip yaşadıklarıyla yaklaşık 23 yıllık bir zaman dilimi içerisinde "İnsanlar için çıkarılmış en iyi ve örn
Hicri ilk üç yüzyıl İslam düşüncesinin oluşum devresini teşkil eder. Bu nedenle İslam düşüncesi temel problemleri asıllarını bu yüzyıllarda bulmaktadır. İslam toplumu asıl itibariyle hem vahiy kaynaklı hem de vahiy merkezli bir toplum olduğundan, inananların sosyal ve siyasal sorunları ilâhî kelamdan hareketle değerlendirilmiştir. Bu durum ise her şeyden önce ilâhî kelamın nasıl anlaşılacağı sorununu gündeme getirmiştir. Tefsir ilmi bizzat Kurân'ı konu edinmek suretiyle sözkonusu sorunla öncelikli olarak yü
KUR'ÂN-I KERÎM, KIYAMETE DEK YOL GÖSTERİCİ VASFINI SÜRDÜRECEK OLAN, SON İLÂHÎ KİTAPTIR. BU BAKIMDAN, ONUN DOĞRU ANLAŞILMASI ÇOK BÜYÜK BİR ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. ANCAK ONU DOĞRU OLARAK ANLAMA SORUNU GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE EN ÖNEMLİ SORUNLARDAN BİRİ OLARAK KARŞIMIZDA DURMAKTADIR. SON ZAMANLARDA, ÖZELLİKLE BATI'DA DİLBİLİM VE HERMENEUTİK ALANINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN ARAŞTIRMALAR, ANLAMANIN NE DENLİ KARMAŞIK BİR SORUN OLDUĞUNU AÇIKÇA GÖZLER ÖNÜNE SERMEKTEDİR. DİNÎ METİNLERİ ANLAMA SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, SORUN
Tükendi
Kur'ân ve siyer, bütünün iki parçası konumundadır. Siyer, Kur'ân'ı beyân eder, Kur'ân ise siyeri cem eder. Diğer bir ifadeyle siyerin özü ve hülâsası Kur'ân, Kur'ân'ın tafsîli ise siyerdir. Kur'ân ile Hz. Peygamber (s.a.s.) arasında kül-cüz ilişkisi olması hasebiyle Kur'ân'da yer alan bir talebin rükunları, cüzleri, tafsîlatı ve tamamlayıcı unsurları yahut nitelikleri siyer rivâyetlerinde yer almaktadır. Yani dinin ikâmesi için zarûri olan emir ve nehiyler Kur'ân'da aslî itibariyle yer almakla birlikte bunl
İBN KESİR'İN HAL TERCEMESİ (özgeçmişi) VE TEFSİRİNİN ÖZELLİKLERİ İbn Kesir (Doğ.H. 701 - Ölm. H. 774) : İmadüddin Ebu'l-fida İsmail İbn Ömer el-Kureşi, ed-Dımışkı, (H. 701 - M. 1301) yılında Şam'da doğmuş ve orada yetişmiş ünlü bir alimdir. Hocaları arasında özellikle İbn Teymiyye'den çok yararlanmıştır. Kendisi Şam'da bir çok yıllar hadis okumuştur. Bu tedris çalışmaları sonunda kendisi de, bilhassa İbn Hacer gibi bir hadis dahisini yetiştirmiştir. Hanbeli üstadı İbn Teyymiyye'ye çok bağlı idi. Düşünce
Tükendi
Kız çocuklarını gömmek Arap ahlakından değildir. Bu; kaba, gayri medeni Arapların adeti olup gerçekten az görülen bir şeydir. Bu öyle bir musîbettir ki düşman saldırısında kadınların esir düşmesiyle vuku bulur. Böyle durumlarda elde edilen erkek esirler de başa bela olmuştur ancak esir kadınlar daha büyük beladır. Araplar mallarını, evlerini, arazilerini, kadınlarını ve bundan daha değerli birçok şeyi savunmak için savaşıyorlardı. Kadınlar, Araplara savaşlarında eşlik eder, kuvvetlerini takviye eder, deste
Tükendi
Bu kitabımız, Tefsir Tetkikleri adıyla yayınlanacak serinin ilk basamağını oluşturmaktadır. Bu seri yaklaşık 20 küsur yıllık akademik hayatımızda Tefsir alanında kaleme aldığımız çalışmaları bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Bu serinin ilk kitabı, Tefsir Tetkikleri I olacaktır. Serinin bu ilkinde (Tefsir Tetkikleri I) 9 ayrı çalışma mevcuttur. Bu çalışmalardan ilki, ilim geleneğimizde mevcut olan nakil-nispet ve anlama sorununa ele almaktadır. İkincisi, Kur'an'ın tercümesi konusuna yoğunlaşmaktadır. Üçün
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 607 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11