Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 607 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Bediüzzaman'ın "Tabiattan gelen fikr-i küfrîyi [Allah'ı inkâr fikrini] dirilmeyecek bir surette öldürüyor, küfrün temel taşını zîr ü zeber [darmadağın] ediyor." dediği muhteşem bir eser. "Her şey kendi kendine oluyor", "Varlıklar tabiatın bir gereği olarak vücuda geliyor" ve "Eşya sebeplerin bir araya gelmesiyle varlık sahasına çıkıyor" gibi imana tuzak kuran sözleri aklî ve mantıkî deliller ile çürütüyor. Bediüzzaman "Tabiat bir nakıştır, Nakkaş olamaz; bir sanattır, Sanatkâr olamaz; bir kanundur, Kudret
Tükendi
* Mü'minler arasındaki büyük birlik bağları... * Sevgi ve düşmanlık duygularının yönelmesi gereken adresler... * Hak, adalet ve insaf ölçüleri... * Dünya barışını iman ve insaniyet temelinde inşâ edecek kudsî prensipler... Kısacası, bir barış ve kardeşlik manifestosu..
Tükendi
Müminlerin Kur'an'la kuracağı sağlıklı ilişki, onu okumayı, dosdoğru anlamayı, inanmayı, tavır ve davranışa dönüştürmeyi, irfanıyla ahlaklanma-yı, kurumlaşmayı, kadrolaşmayı, gelişen iletişim tekniklerinden faydalanmayı ve aydınlık Kur'an düşüncesini insanlığa ulaştırmak için mücadele etmeyi gerektirir. Mümin için ilim öğrenmek farz ise bunun başında Kur'an'ı öğrenmek gelir. Bu da Kur'an'ı okumayı gerektirir ki Allah ile konuşmak kadar şerefli bir eylemdir. Onun için Kur'an, ibadet ve aşk bilinciyle sürekli
Tükendi
Bilindiği gibi İslâm hukukuna ait ilme fıkıh denir. İbadetlere, muamelelere ve cezalara dair dini hükümleri bildiren ilme de fıkıh ilmi adı verilir. Yazdığımız ilmihal, bu fıkıh ilminin bir bölümüdür. Dini hükümlerii ayrınıtlı delillerden çıkarma yetkisine sahip alimlere fakih denir.Müctehidler ise fakihlerin en üst tabakasını oluşturur.
Tükendi
Medine döneminde Efendimizle birlikte Bedir , Uhud, Hendek vs. gazvelerinde bulundu. Daima efendimizin en yakın arkadaşıydı. Veziri konumundaydı. Efendimizin ardından ilk halife seçilen kişi oldu. Cesaret ve basiretiyle teberrüz etti.
Tükendi
Hamîdüddîn Abdülhamîd el-Ferâhî, Nazm-ı Kur'ân'ı keşfetmek suretiyle İslâm tefsir düşüncesine muazzam bir katkıda bulunmuştur. O, Kur'ân-ı anlama ve yorumlamada nazm tasavvurunun temelini atan ilk kişidir. Ferâhî'ye göre, Kur'ân'da temel nazm öğesi sûredir. Her bir sûre, sûrenin etrafında döndüğü ve amûd olarak adlandırılan ana bir konuya sahiptir. Amûd, sûrelerde birleştirici bir unsurdur ve sûreler o dikkate alınarak yorumlanır. Sadece sûreler kendi içlerinde bir bütünlük içermez, bütün sûreler arasında
ESER HAKKINDA Çağımız hususiyetlerini tahlil ve manevî hastalıklarını teşhis eden Bediüzzaman, "Zaman imân kurtarmak zamanıdır formülü çerçevesinde kaleme aldığı Risale-i Nurla, bu zamanın manevî ihtiyaçlarına tatminkâr cevaplar veren iman hazinesini ortaya koymuştur. Bu eserlerde her insanın zihnini meşgul eden ve modern çağ insanlarının da bigâne kalamayacağı, Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Bu dünyadaki vazifem nedir? suallerine doyurucu izahlar getirilmekte; başta Allaha iman olmak üzere b
Tükendi
Bu kitabımız, Tefsir Tetkikleri adıyla yayınlanacak serinin ikinci basamağını oluşturmaktadır. Bu seride yaklaşık 20 küsur yıllık akademik hayatımızda Tefsir alanında kaleme aldığımız çalışmaları bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Bu serinin ikinci kitabını Tefsir Tetkikleri 2 olarak isimlendirdik. Serinin bu ikincisinde 6 ayrı çalışma mevcuttur. Bu çalışmalardan ilki, iki akademisyen arkadaşımla birlikte yapılmış olup İlahiyat Fakültelerinde Tefsir Dersi üzerine akademisyenler ve öğrenciler perspektifinden
Günümüzde gerek müslüman gerek gayr-ı müslim araştırmacıların geçmiştekine kıyasla oldukça farklı sayılabilecek bakış açılarından hareketle yaptıkları Kur'an yorumları pek çok tartışmaya neden olmuş görünmektedir. Batı düşüncesinin son üç asrı boyunca gelişmiş bazı kuram ve yöntemlerin İslam dünyasında bilginin üretim ve koordinasyonunu sağlayan eğitim kurumları ve şahsiyetler üzerinde değişik ölçülerde etkili olduğu açıktır. Bu etkinin ve oluşturduğu karşı-tepkinin neden olduğu tartışmalar "Çağdaş İslam Dü
İmam Nevevi'nin bir araya getirdiği ve çağdaşı İbn-i Dakik tarafından şerh edilen ''Kırk Hadis'' adlı bu muhteşem eseri tercüme ederken genellikle orjinaline riayet ettik. Ancak az da olsa gramerle ilgili bazı tahlilleri buraya almadık.Çünkü arapça ile Türkçe arasındaki gramer farklılıkları bu kısımalrı faydasız kılıyor. Bununla beraber varılmak istenen manayı olduğu gibi tercümeye yansıttık. Bir de açıklanamsı gereken bazı terimleri dipnot düşerek açıklamaya çalıştık. Bu ikisi dışında herhangi bir eksilt
Tükendi
Peygamber Efendimiz, biz müslümanlar için en güzel örnektir. Onun sözleri kadar yaşantısı da bizler için en güzel örnektir. Onun sözleri kadar yaşantısı da bizler için yol göstericidir. Ondan hem dinimizi hem de en güzel ahlak ilkelerini öğreniriz. Rabbimiz, Kur'an-ı Kerimde Peygamberimize tabi olmamızı bizden istemektedir. Bizler de onun hayatını okur, sözlerinden faydalanırız. Ona tabi olduğumuzda cenneti kazanacağımızı biliriz. İslam bilginleri yıllarca çalışarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed aleyhi
Tükendi
Hz. Peygamber'e (s.a.) nispet edilen sözlerin veya fi il, takrir ve ahvale ilişkin bilgilerin rivayet edilmesiyle birlikte, hadisin bilgi alanı haline gelme süreci başlamıştır. Haberin aslına uygun olarak nakledilme zarureti, rivayetin usul ve kaidelerinin belirlenmesini gündeme getirmiş, bu yüzden hem ravinin hem de nakledilen haberin durumuna ilişkin tespitler yapılmıştır. Fitne hareketleri ile başlayan hadis uydurma faaliyetleri ile hadislere farklı yaklaşan çeşitli ekollerin teşekkülü, hadisçileri rivay
Tükendi
Hadisler Resul-i Ekrem Efendimizin mübarek dilinden dökülen rahmet damlalarıdır. O rahmet damlaları yeryüzüne hayat veren yağmur gibi mümünlerin gönüllerine hayat verirler. O rahmet damlalrından istifade edildikçe mükemmele doğru giden yolda mesafeler alınmaya doğru olanlar anlaşılmaya başlanır.Güllerin yeşerip çevreye güzel kokular saçtığı gibi hadislerle amel eden müminler de çevrelerine iman kokuları saçmaya başlarlar. Kısaca hadisler birer gül dmeti gibidirler. Büyük hadis alimi imam Suyuti(ö. 911/1505
Tükendi
Bu eser 2016 Cemal Sofuoğlu Türk-İslam Araştirmalari Ödülü'ne layık görülmüştür. Elinizdeki çalışma Hanefi mezhebinin tarihsel tecrübede nasıl işletildiğini, mezhep-içi fakihlerin, kurucu imama muhalefeti üzerinden ele almaktadır. Bu açıdan çalışma mezhep-içi fakihlerin kurucu imam olarak kabul edilen Ebu Hanife'ye muhalif görüşlerinin mahiyetini, oranını, zamanla azalma sebebinin yanı sıra, kimlerin muhalefet ettiği ve edebildiği, hangi muhalefetin mezhep dışı kabul edildiği ve kurucu imama muhalefet eden
Müslümanların hayatına girmiş olan şirkin her çeşidini temizlemek. Münker olan her beşeri ideolojiden ve bid´atten müslümanları arındırmak. İslam´ın özünü bilen muteber hadis ailemleri tarafından kusurlu görülen bütün zayıf ve mevzu riveyatlerden sünneti arındırmaktır. Çünkü bu iftiralar, tertemiz olan İslam´ı bozmakta ve müslümanların önünde her zaman bir engel teşkil etmektedir. Müslümanları hak din ile terbiye etmek ve onları, İslam´ın ahkamını yürürlüğe koymaya teşvik etmek. İnsanları Allah´ın rızasına
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 607 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10