Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 377 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Yaşamın her anında ve her alanında hakkında konuştuğumuz bir kişi vardır. Kimi örneklerde bu kişi kendimiz oluruz. Özetle kişileri gene kişiler anlatır. Başka bir deyişle kişilerin var olması onların anlatılmasıyla eşzamanlıdır. Anlatılmayan kişi, kendisinden kendisinin bile söz etmediği kişi aslında var değildir. Yaşam kişilerle var olduğuna göre kişilerden söz ediliyor olması yaşamsallığın çağladığı anlamına gelir. Kurgusal gerçeklik bağlamındaki yaşam söz konusu olduğunda farklı olan bir şey yoktur.
Tükendi
Ahmet Ümit'in romanlarını temel almamın birçok nedeni vardır. Bunlardan öne çıkanlarını şöyle sıralayabilirim: Kanımca, Ahmet Ümit'in yazınsal üretiminin en belirgin ve bir edebiyat bilimci olarak beni en fazla ilgilendiren özelliği, sanatsal/yazınsal olanı, yüksek bir estetik duyarlılıkla belirleme ve anlatılaştırma yetkinliğidir. Anlatılaştırma yetkinliği, dilsel malzemeyi estetikleştirme yetkinliğidir; Türkçeyi edebiyat dili düzeyine çıkarma ve üretkenleştirmedir. Ülkemizde en fazla okunan yazarlar arası
"Bu çeviri Bir tek dil için bir tek dil içinde var oluşu yaşayan ve yaşatan Bir yazarın kendi kendine bakışını Bir başka dil için bir başka dil içinde yaşamaya ve yaşatmaya çalışan bir çevirmenin "zorlu" bir serüveni olarak da okunabilir.
Tükendi
GİRİŞ Selim S. Kuru Metinlerle yaşayanlar I METİNLERE YAKLAŞIRKEN Walter Andrews Osmanlı metin çalışmaları: geçmişe meydan okuma, geleceği tasarlama LeRoy Searle Estetik, filoloji ve sensus communis II METİNLER ARASINDA İLİŞKİLER Guy Barak Sansür, kanonizasyon ve Osmanlı imzâ-takrîz pratikleri üzerine düşünceler John Curry Bir kütüphanede ne olabilir ki? Osmanlı metinlerine bireysel eserlerdense derlemeler merceğinden bakış Meredith Quinn On yedinci yüzyıl İstanbulu'nda ucuza okumalar III BAŞKA MET
Tükendi
Tıynetin nâ pâk ise hayr umma sen germâbeden Önce tathîr-i kalb et sonra tathîr-i beden Klasik Türk edebiyatında farklı konularda yazılmış birçok nazım türü bulunmaktadır. Bu türlerden biri de Osmanlı'da sosyal hayatın önemli bir parçası durumundaki hamamlar, hamamlarla ilgili unsurlar ve hamamlarda görülüp yaşananların anlatıldığı "hammâmiyyeler"dir. Divan şairleri, mensup oldukları edebiyat geleneğinin sahip olduğu kurallara da sadık kalarak hamamla ilgili unsurları, hamamlarda kullanılan eşyaları ve bur
Tükendi
Elinizdeki eserde yüzyılın Osmanlı coğrafyasında oluşan sosyal, kültürel ve siyasi gelişmeleri; bu dönemin edebi şahsiyetlerini ve eserlerini değerlendirmeyi amaçladık. Ancak yayınlanmış metinleri yeni bir değerlendirmeye tabi tutarak esere yeni değerlendirmeler ve bölümler ekledik. Çalışmamızda, bir coğrafyada olup bitenleri, etrafındaki dünyadan bağımsız düşünmenin mümkün olmadığını hesaba katarak zaman zaman dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmelere de değindik. 17. yüzyıl Türk edebiyatı, if
Türk Dilinin ve Edebiyatının Yayılma Alanları Bilgi Şöleni Bildirileri 7 - 9 Ekim 2010
Tükendi
Bu çalışmanın özünde, Türk dünyasının bugün de önemli bir noktasında olan Makedonya'da gelişen Türk edebiyatı eserlerine yönelik dikkatlerimiz ayrıca milliyetçiliğe bakışımızın kitabîlikten hayatîliğe dönüşmesinin yansımaları vardır. Bütün kusurlarıyla birlikte bu çalışmanın satır aralarında, uzun yıllar dil ve edebiyat konusunda mücadele eden soydaşlarımızın edebiyat tecrübelerine; kimliklerin zaman zaman "ölümcül" hâle gelişine, bazen kayboluşuna, Türk dilinin ve edebiyatının Makedonya topraklarında hâlen
Tükendi
Alman Romantizminin ortaya koyduğu ilkeler ve idealler bütünü içinde Batı uygarlığını temelden şekillendirdiğini ve ondan sonra ortaya çıkacak olan sanatsal akımları kökünden etkilediğini söylemek yanlış olmaz. Yüzyıllar geçmesine rağmen Romantizmi bu kadar kalıcı yapan nedir? Acaba Romantizmi bu kadar özel kılan ne olmuştur? Belki de Romantizmi özel kılan onun "ideal toplum düzeni" oluşturma hayallerinde yatmaktadır? Ünlü bilimadamı İsaiah Berlin'in de dediği gibi, "Romantikliğin önemi, yakın zamanlarda B
Tükendi
Gizli Dede Korkut adlı çalışması yayımlandığında Azerbaycan'da geniş ilgi uyandıran Prof. Dr. Kamal Abdulla, 1950 yılında Bakû'da doğmuş, 1973'te Azerbaycan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nden mezun olmuştur. Moskova'da İlimler Akademisi Dil Bilimi Enstitüsü'nde "Dede Korkut Destanlarında Sentaktik Paralelizm" konulu çalışmasını tamamladıktan sonra 1977'de Azerbaycan'a dönen araştırmacı, burada Azerbaycan İlimler Akademisi Nesimî Dil Bilimi Enstitüsü'nde çalışmaya başlamıştır. 1983'te "Azerbaycan Di
Yahudi ve Hristiyanların kral, Müslümanların hükümdar-peygamber olarak kabul ettikleri Hz. Süleyman'ın kıssası, üç kutsal kitapta ortak olan hikâyelerden biridir. Kıssanın Şark-İslam kültüründeki edebî dönüşümünde Tarih-i Taberî ve kısas-ı enbiyalar etkili olmuştur. Türk edebiyatında Uzun Firdevsî'nin Süleymannâme-i Kebîr isimli eseri Davutoğlu Süleyman hikâyesinin en meşhur örneklerinden biri olsa da; bu hacimli eser değişik hikâye ve tarihî bilgilerle birlikte işlenerek bir tür ansiklopediye dönüştürülmüş
Tükendi
Tarih ve dil bakiyeleri milletlerin mevcudiyetleri için elzemdir. Yine metinleri doğru okuyup mülahaza etmek çok mühimdir. Doğu Türkistan Türklüğü için çok hayatî bir vesika olan elinizdeki eser, Çin İmparatoru'nun emriyle şümullü bir saha araştırması neticesinde kaleme alınan ve 1763 yılında neşredilen Ch'in-ting Hsi-yü T'ung-wen-chih adlı kitap üzerinedir. Sözlük usulüyle hazırlanan çalışmada Doğu Türkistan'daki yer, dağ ve su adlarının Uygurca, Çince, Moğolca karşılıklarına ve Çince etimolojik izahlarına
Tükendi
Elinizdeki kitap 1960 ile 1980 yılları arasında kültürel etkinliklerin bir parçası olarak tarif edilen dönemin edebi faaliyetlerinin artan görünürlüğünü ortaya koymayı hedefliyor. Bu çalışmada bu iki on yıl boyunca edebi etkinliklerin, edebi üretimin, edebi dünyanın etkisinin Türkiye toplumunun geniş kesimlerine ulaştığı öne sürülmektedir. Bu süreç kendi içinde çeşitli akımları, eğilimleri de içeren daha etkin bir yazınsal dünyanın, akımların, kamuoyunun, pazarın şekillenmesi, yeniden kuruluşu ve genişlemes
Tükendi
Eski Anadolu Türkçesi Metinlerinden Ferec Ba'de'ş - Şidde'nin Sözvarlığı (15. YY. Budapeşte Nüshası) Atasözü, Deyim, Kelime, İkileme ve Kalıp Sözler
Tükendi
Aşık Memeda (Aşık Mehmet Yakıcı '1879-1950') yaz aylarında mahallemizdeki yazlık evine taşınırdı. Ona 'aşık' derlerdi de 'aşıklık'ın ne olduğunu bilmezdik. Ancak o, biz komşu çocuklarına güzel güzel adlar takıverirdi. Aramızdan ayrıldığında ben 11 yaşımdaydım. Meğer ben bir deryanın kıyısındaymışım da farkında değilmişim. Yıllar Sonra o deryada kulaç atmaya başlayınca yüzlerce aşığı tanıdım, aramızdan ayrılanıyla, yaşayanıyla... Beden ölür de eser ölmezmiş. Birer eser bırakanları biz de tanımak ve tanıtmak
Tükendi
Bu özel anma yılı dolayısıyla ve 2014'ün aynı zamanda Bereketli Topraklar Üzerinde'nin yayınlanışının 60. yılı olması vesilesiyle, yazarın bu ölümsüz eserinin yeni bir baskısını hazırladık. Türk toplumunun geçirdiği önemli bir tarihsel dönemi kendisine arka plan yapan romanın değerini farklı yönleriyle tanıtma amacını taşıyan bu özel çalışmada, romanı dil, atasözleri, deyimler, yöresel sözcükler, iş hayatı, sosyal hayat, kent kültürü ve tarihi açısından okuyucuya daha derinden tanıtan açıklama notları ve f
Türkçe, çeşitli lehçeler halinde değişik Türk toplulukları tarafından konuşulan dilin ortak adıdır. Türk dilinin çağdaş lehçelerinin bir bölümü sadece konuşma dili iken, bir bölümü hem konuşma hem yazı dilidir. Türk dilinin tarihi ve çağdaş lehçeleri, birçok kişi tarafından incelenmiş ve çok değişik şekillerde tasnif edilmiştir. Çağdaş Türk lehçelerini uzak ve yakın lehçeler olarak iki ana gruba ayırmak mümkündür. Uzak lehçeler, Türkçe, Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça'dan oluşur. Yakın lehçelerin tamamına yakı
Tükendi
Türkçe, çeşitli lehçeler halinde değişik Türk toplulukları tarafından konuşulan dilin ortak adıdır. Türk dilinin çağdaş lehçelerinin bir bölümü sadece konuşma dili iken, bir bölümü hem konuşma hem yazı dilidir. Türk dilinin tarihi ve çağdaş lehçeleri, birçok kişi tarafından incelenmiş ve çok değişik şekillerde tasnif edilmiştir. Çağdaş Türk lehçelerini uzak ve yakın lehçeler olarak iki ana gruba ayırmak mümkündür. Uzak lehçeler, Türkçe, Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça'dan oluşur. Yakın lehçelerin tamamına yakı
Bu incelemede konu çerçevesine giren pek çok soruya cevap aranmıştır: Tanzimat'tan evvelki ıslahat ve sonraki modernleşme sürecinde, Osmanlı İmparatorluğunun ekonomik, askeri ve politik tedbirleri ile edebiyat dışı etkenlerde gelenekten moderne değişim nasıl gerçekleşmiştir? Bu alanlardaki değişim edebiyatı hangi noktalarda etkilemiştir? Lâle Devri'nde Nedim'in şiire getirdiği farklı ses ve XVIII. asrın sonunda Giritli Aziz Efendi'nin hikâyede açtığı yol, bu iki türde ne gibi değişikliklere sebep olmuştur?
Tükendi
Macaristan ortalarından başlayıp Çin içlerine... Balkanlar'dan kalkıp Sibirya steplerine... Kırım'dan hareketle Kudüs, Mısır, Yemen ve tâ Cezayir'e kadar uzayıp giden, milyonlarca kilometre karelik bir alanda konuşulan ve anlaşılan bir dildi Türkçe. Hem de daha düne kadar! Sadeleştirme bahanesiyle bu güzelim dil tam bir soykırıma uğratıldı. Hiçbir dile reva görülmeyen katliam bu dile en amansız bir şekilde tatbik edildi. Bir millet dili oldukça vardır. Uydurma dilli bir millet, millet olamaz. Tarihten
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 377 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8