Doxa ütopya klasiklerine Güneş Ülke ile devam ediyor.
Platon, özel mülkiyeti sadece yöneticiler için ve en iyi yönetmeyi sağlamak amacıyla yasaklıyordu. Thomas More, özel mülkiyeti eşitliği sağlamak ve kötülüklerin kökünü kurutmak amacıyla bütün vatandaşlara yasaklamıştır. Campanella bu konuda Thomas More'a katılmaktadır. Güneş ülkesinde de özel mülkiyet bütün vatandaşlar için kaldırılmıştır. Her şey devletindir. Güneş ülkeliler birlikte üretip birlikte tüketmektedirler. Thomas More'un yasakladığı lüks üre
John Roberts, Gündelik Hayatın Felsefesini yazmaktaki amacının, günlük yaşam kavramının devrimci tarihinin neredeyse unutulduğu bir zamanda bu tarihi yeniden odak noktası haline getirmek olduğunu yazıyor.
John Roberts, 20.yüzyıla damgasını vuran, üç karşı-kültür uğrağının, 1917-1939, 1945-1950 ve 1966-1974 dönemlerinde yaşandığını belirtiyor ve bu dönemleri karşıt-kültür görüş ve hareketleri üzerinden, ana çizgileriyle anlatıyor.
Henri Lefebvrenin 1930lı yıllardan başlayarak yazdığı kitap ve makaleler,
Kızıl Dünyalar, zengin bir literatür üzerinden Marksizm-Bilim Kurgu ilişkisini irdeleyen 13 yazarlı bir kitap. Bu kitapta, 19. Yüzyıldan günümüze onlarca yapıt ana temalarıyla, tezleriyle ele alınarak, Bilim Kurgu türünün doğuşu, gelişmesi, ekolleri, iletileri eleştirel bir değerlendirmeden geçiriliyor.
Bu yönüyle kitap, Bilim Kurgu edebiyatına ilgi ve merak duyan okuyucuyu doyurucu biçimde bilgilendirerek isteğine en uygun kitapları seçmesine yardım eden az bulunur bir kılavuz özelliği taşıyor.
K
Bu kitabın yazarı, 27 Mayıs`ı aklı ermeye başlamış bir çocuk, 12 Mart`ı bir üniversite öğrencisi, 12 Eylül`ü çocuk çoluğa karışmış bir yetişkin olarak karşılamıştır; ama hepsinin ötesinde, ülkemizin ``görkemli 1961-71dönemi``nde yetişmiştir. O dönemden başlayarak 30 yıllık uzun bir zaman diliminde yazılmış ve çeşitli dergilerde yayınlanmış yazılardan hazırlanan bu seçki, sanat ve edebiyattan iktisat ve politikaya, bu arada devrim sosyalizm ve insan sorunlarına kadar pek çok alanda, bazıları sosyalist dünya
Gökyüzünü Fethetmek, işçi sınıfının maddi yapısı ile onun sermayeden ve resmi emek örgütlenmelerinden otonom davranışı arasındaki ilişkiye yaptığı vurguyla ayırt edilen, özgün bir politik eğilim olarak İtalyan işçiciliği (operaismo) üzerine yapılmış kapsamlı ilk soykütük çalışmasıdır. Antonio Negri, Mario Tronti, Sergio Bologna ve diğerleri tarafından geliştirilen operaismo´nun, sermayenin toplumsal gücü ile işçi sınıfının mücadelesi arasındaki dinamik bağı anlamaya olanak veren sınıf bileşimi kavramı, 1950
Sermaye Birikiminde Zorunlu Bir Uğrak Olarak Kriz
Sınıf: Analiz İçin Bir Tasnif Aracı Değil, Dönüştürücü Bir Özne
Marxın Yapıtlarında Yabancılaşma Sorunsalının Tarihsel Gelişimi
Teknoloji, Kimlik ve Beden Hakkında: Bir Yaklaşım Önerisi
Devrim-Düzen İkileminde Osmanlı Aydını
Cumhuriyetin Kuruluş Döneminde Köycülük Tartışmaları
Uygarlık Kavramına İki Farklı Bakış: Norbert Elias ve Cemil Meriç Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çalışma
Toplumsalın İçinde Kurgulanan Öznenin Kendini Dile Getirme İmkanlar
Erol Manisalı, kapitalizmi bir insanı anlatır gibi açıklamış. Kapitalizm ne yer, ne içer, ne düşünür ? Beyninde kimler yerleşmiş ? Kolları, bacakları nasıl çalışır ?
Temel içgüdülerine kadar, bir insanı anlatır gibi kapitalizmi tüm çıplaklığı ile ele almış.
Kapitalizm adeta, akıllı bilgisayarlar gibi kendini yenileyen; yenilerken de gücünü arttıran; gücünü arttırdıkça artık egemenlik sınırlarını denetleyemeyen bir yapıya nasıl dönüşüyor ? Sonunda, nasıl vahşi kapitalizm haline geliyor ?
-Güç, egemelik, s
Elinizdeki kitap, Nietzsche´nin, Yapısalcılık´ın ve Postmodernizm´in görüşlerine yer veriyor. Onların eleştirisini yapıyor.
Kapitalist sistemin özüyle değil, görüntüsüyle ilgilenen postmodernist düşünce tarzıyla hesaplaşmak zorunlu. Çünkü bir taraftan postmodernizm, sosyal bilimler, kültür bilimleri ve felsefe alanında marksizmi bir numaralı düşman ilan etmiştir; öte yandan, özgürlükçü olduğunu iddia etmektedir.
Postmodern düşünürler, özne olarak insanın çözüldüğünü, yok olduğunu iddia ederler. Özneyi yok
Kapitalizm ve modern kapitalist devlet nasıl işler? İktidar nedir? Totalitarizm nedir? Siyasal mücadele nedir? Muhalefet nedir? İktidara karşı direniş nasıl olmalıdır? Sosyalist ülkelerin ve devletlerin temel problemi nedir?
Devlet, iktidar, sosyalizm; Poulantzasın zamansız ölümünden önce yayınlanmış olan son kitabıdır. Devlet, İktidar ve Sosyalizm Poulantzasın kuramsal ve siyasal paradigmasının en açık yanını, muhtemel ki siyasete bağlılık çabasını göstermesi nedeniyle önemlidir.
Devlet, İktidar ve Sos
24 Ocak Kararları, kurulu ekonomik düzeni büyük ölçüde değiştirmeyi amaçlamıştı. Ama böylesine köklü bir değişimin gerektirdiği hukuksal düzenlemeler zamanında yürürlüğe konmuş değildir. Serbest piyasa ekonomisine "ya Allah..." diye dalınmıştır. Kapitalizmi biz pek alaturka uyguluyoruz; "alaturka kapitalizm" dediğimiz de budur. Ne yasası düşünülmüş, ne kararnamesi, ne tebliği!.. Önüne ardına bakılmadan, el yordamı ile uygulanan liberal kapitalizm düzeni... Nihavent makamında kapitalizm!...
(Cumhuriyet, 23
...Sertel, Sovyet deneyinin tarım, kolektifleştirme, ekonomik büyüme, cumhuriyetler üzerinde kurulan baskılar, din, aile, kadın, eğitim konularıyla birlikte, parti proletarya diktatörlüğü gibi kavramları üzerine basit ama ilginç yorumlar getiriyor. Eşi Sabiha Sertel´in aksine, kendini hiçbir zaman komünist olarak tanımlamamış Zekeriya Sertel´in gözlemleri, bugün hala, hem SSCB hem de Asya cumhuriyetlerinde yaşananların kavranmasına katkıda bulunacak unsurlarla dolu.
(Arka Kapak)
Marksizm ve Dil Felsefesi düşünce tarihinin çığır açan yapıtlarından biridir. Hem Marksist düşünce içinde hem de dilbilimde vazgeçilmez bir köşe taşıdır. Marx'a göre insanlar tarihini kendileri yapar, ama canı istediği gibi, kendi seçtiği koşullarda değil; doğrudan karşısına çıkan, verili olan ve geçmişten devralınan koşullarda yapar. "Geçmiş tüm kuşakların geleneği, yaşayanların hayatına bir kabus gibi çöker" saptamasını dilde temellendiren Voloşinov'dur. Yazara göre dili de insanlar yapar; ama yine, canı
Modern sosyalizmin en parlak temsilcilerinden biri olan Friedrich Engels, ilk önce , Marx ve Ruge tarafından Paris'te çıkarılan "Alman-Fransız yıllıkları'nda yayınlanan "Ekonominin Eleştirisi Taslağı" ile tanındı. "Taslak"ta, bilimsel sosyalizmin bazı gelenek ilkeleri formüle edilmiş bulunuyordu. Engels, daha sonra yaşadığı Manchester'de (Almanca olarak) " İngiltere'de Çalışan Sınıfların Durumu'nu, Marx'ın "Kapital"de gereğince değer verdiği önemli eseri yazdı. İngiltere'deki ilk ikameti sırasında daha sonr
Bu kitapta Üstadın, ömrünün sonuna kadar büyük bir inançla mücadele ettiği komünizm ve komünistlere dair yazılarını okuyacaksınız; Marksizm konusundaki kuvvetli tahlil ve tenkitleri yanında, komünizmin genel meseleleri ve bizdeki komünistler hakkında yazdıkları toplanmıştır. Ötüken, hatırasını saygı ile andığımız Üstad` ın bu kitabını yayınlamakla hizmet ettiği ve günümüzdeki kavgalara ışık tuttuğu inancındadır.
Kautsky`nin kaderi, saf marksizmin kaderidir. Plehanov, marksizmi sorgulayamadığı için devrimin dışında kaldı. Artık öncelikleri değiştirmek zamanıdır. Marksizm Ekim Devrimi`nin değil, Lenin Ekim Devrimi`nin ürünü oldu. Çünkü Antonio Gramsci haklıydı: Ekim Devrimi, Marx ve Kapital`ine karşı bir devrimdi. Ona rağmen bir devrimdi. 1989`un karşı devrimcileri, yola çıkarken önce bol bol Marx ve Kapital`e dönmeyi önerdiler. Kapitalist restorasyonun önünü böyle açtılar. Bu kitapta, Türkçe`nin önem ve olanaklarınd
"Bugün Latin Amerika halkının büyük kesimi, tutucu veya baskıcı rejimlerin altında yaşamaktadır. Söz konusu rejimlerin ordusu ve polisi çeşitli eğilimlerden mücadeleci marksistleri tutuklama, işkenceden geçirme ve öldürme konusunda uzmanlaşmıştır. Peru sosyalizmin öncüsü Mariategui´nin daha 1 Mayıs 1924 tarihinde dediği gibi, "Bir birlik cephesi kurmak, somut bir sorunda, acil bir durumda bir dayanışma tavrı almak demektir. Bu herkesin bağlı olduğu öğretiyi terketmesi demek değildir... Sözü edilen eğilim ve
Amaçlar araçları haklı çıkarır mı? Yüceltilen davalar uğruna yapılan her şey hoşgörülebilir mi? "Özgürlük", "adalet" ve "haklar" soyut; "tarihsel zorunluluk" ile "sınıf mücadelesi" ise somut kavramlar mıdır? "Vicdan", "onur" ve "insanca" gibi kavramlar, "entelektüel" yani "küçük burjuva" idealist önyargıları yansıtan zayıflıklar mıdır? Peki, Marksizm´in ahlak hakkında söyleecek bir sözü var mıdır ve eğer varsa ahlakın sınıf mücadelesi içindeki "yeri" neresdir? Marksistlerin iktidarla ilişkileri neden sorunl
Toplam 206 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 180-200 /
Aktif Sayfa : 10
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.