Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 880-900 / Aktif Sayfa : 45
“Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır!” Cengiz Han’a Küsen Bulut, büyük usta Cengiz Aytmatov’un olgunluk döneminin en güzel yapıtlarından biri, belki de en güzelidir. Bir yandan adaletsizliğin, totalitarizmin ve mutlak güç talebinin nihai sonuçlarını ve yarattığı emsalsiz tahribatı, bir yandan da her sonun bir başlangıç olduğunu, umudun direnmek demek olduğunu son derece edebi ve estetik bir biçimde anlatır
İki kırık kalbin sevgiyi yeniden kucaklama hikâyesi... Aşk romanı yazarı January Andrews ve edebi kurgu yazarı Augustus Everett… Tamamen zıt iki karakter. Tek ortak özellikleri, yazarlık hayatlarında kendilerini kapana kısılmış hissetmeleri ve sahil kenarında kısa süre yaşadıkları göl evidir. Hayatının muhteşem olduğunu düşündüğü bir dönemde tüm bildiklerinin bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen January, babasının sırlarını barındıran bu göl evinin sakladıklarıyla yüzleşirken, Augustus da geçmişe d
İnsan, iyi ve kötü diye bizlerin adlandırdığı değerlere sahip bir alaşımdan; yalnızca hayatın akışında “var olabilmek” için çabalayan, nefes alıp veren bir bedenden mi ibaret? Aşk, dostluk, mutluluk; parçalara bölünmüşlük, ırkçılık… İnsanı var eden hatta insanlığını hiç eden kaç değer var dünyada? Köklerini arayan, geçmişini aydınlığa kavuşturmaya uğraşan, gururunu inciten sınıf ayrımlarına rağmen aşkına sahip çıkan bir adamın ve yollarının kesiştiği birçok insanın hayat hikâyesi var bu anlatıda; okurk
Tükendi
Çukurova’nın verimli topraklarından çıkıp, memleketinin doğasını, kokusunu; kartalını, ölmez otunu; emekçi insanını ve o insanların zulme karşı verdiği mücadelenin haklı onurunu tüm dünyaya destansı bir dille anlatan bir “edebiyat mucizesi!” Türk Edebiyatı’nın güçlü kalemi Zülfü Livaneli, gelmiş geçmiş en büyük ustasını, kırk dört yıllık dostunu, yoldaşını; “Yaşar Abi”sini anlatıyor. Yaşar Kemal kendi edebiyat kuramını ilmek ilmek oluşturup doğduğu kentten başladığı yazın hayatında dünya insanına ulaşarak v
“Ama bunlar sırf benim şeytanlarım değil, otobüste yanıma oturan adamın beynini kemiren dertler de bana bulaşıyor ya da marketteki kasiyer kız, çünkü gözlerindeki nefreti görüyorum, tuşlara basan parmaklarının nasıl öfkeyle kasıldığını görüyorum, onların şeytanları da bana da bulaşıyor ya da televizyonda tükürükler saçarak kavga eden o çok bilgili insanlar, onların öfkesi de, mutsuzluğu da, kini de, kederi de eninde sonunda beynimin kıvrımları arasına yerleşip kök salıyor...” Bizimkine benzeyen ama bazı açı
1935 yılının Nisan ayında görülmeye başlanan "basit" bir tehdit davası davalının cinsiyet kimliği nedeniyle ulusal basının derhal dikkatini çeker ve giderek bir skandala dönüştürülür. Bugünün kavramlarıyla bir trans erkek ya da crossdresser olarak tanımlanabilecek davalı Kenan Çinili'ye basın "Erkek elbiseli kız", "Erkek-Kız", "Erkekleşen Kız", "Bayan-Bay" sıfatlarını yakıştırır, boy boy fotoğraflarını çekerek hatta şehir turu yaptırarak manşetlerden düşürmez. Kenan ise kendisi hakkında çizilmek istenen
Yazdığı eserler kadar Kürt edebiyatının görünür kılınmasına, Kürtçenin güçlü sözlü geleneğinin yanı sıra yazılı bir dil olarak yaşamasına, gelişmesine ve ürünler vermesine yaptığı katkılarla anılan Mehmed Uzun, bu derlemeyle Türkiyeli okurlara Modern Kürt Edebiyatı'nın kazandığı ivme hakkında bütünsel bir çerçeve çiziyor. Kürt dili ve edebiyatının inşasında birliği sağlamayı hedefleyen ve onlarca entelektüelin desteğiyle derlenen Antolojiya Edebiyata Kurdî'nin bu süzgeçten geçirilmiş Türkçe edisyonu Kürt
Mehmed Uzun'un Kürt Edebiyatına Giriş çalışması, geçmişten bugüne çeşitli politik gerekçelerle ortak bir lehçeye, hatta alfabeye kavuşamamış Kürtçeye ve gelişimi kesintiye uğramış Kürt edebiyatına dair bir başvuru kaynağı niteliğinde... Uzun, yasaklanmış ancak yok edilememiş bir dilin sözlü kültürden yazılı edebiyata geçiş dönemine, Kürtçeye yönelik Sovyetler Birliği'ndeki kurucu girişimlerden Irak, İran, Suriye ve Türkiye coğrafyasında filizlenen eserlere yolculuğunu, siyasal ve sosyopolitik bağlamlarda
Sen
Zulmün ortasında, zindanın karasında, umudunu koğuşunu paylaştığı tek canlıya, çocukluk masallarıyla özdeşleştirdiği böceğe yükleyen bir mahpusun romanı: Sen. Mehmed Uzun, geçmişi ve bugünü yalınkat bir üslupla buluşturduğu bu eserinde insanın dayanma gücünün sınırlarını zorlayan ıstırapları pastoral bir üsluba dönüştürüyor. Kürt dili, folkloru, mimarisi ve gelenekleri, hayata tutunulacak dallarda yeşeren ve Diyarbakır zindanlarının karanlığına ışık tutan kadim birer imge olarak romanda yer buluyor.
Tükendi
Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor.Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğluile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba e
Sizler dünya hayatında insanlara zarar veren bir asalak gibiydiniz. Seçimlerinizin sonuçlarına katlanacağınız bir yerin varlığından habersizce yaşadınız. Açgözlülüğünüze, hırsınıza ve şehevî hislerinize yenildiniz. Kalpleriniz ve kulaklarınız mühürlenmişti. Gözleriniz üzerinde sanki perde vardı. Hakikati görmek ve anlamak istemiyordunuz. Basit kazançlar karşısında bu hakikatleri sattınız! İşte şimdi mahkeme günü!.. Sizlere büyük bir azap var. Ya yaşamak ya da bu lanetin içinde ebedi kalmak… İnsanlardan aldı
Tükendi
Günün birinde başarılı bir yazar olup ismini tüm dünyaya duyuracağına yürekten inanan Emily, liseyi bitirdikten sonra Yeni Ay çiftliğinde kalmaya karar verir. En yakın arkadaşı Ilse Burnley ve gönlünü kaptırdığı arkadaşı Teddy Kent, Montreal’e okumaya gitmişlerdir. Perry de hukuk alanında eğitim görmektedir. Yeni Ay’daki hayat, Emily’ye eski tadını vermemeye başlar. Artık tek arkadaşı, zevklerinden ve sohbetinden büyük keyif aldığı Dean Priest’tir. Emily bir yandan yazmaya, bir yandan küçük kasabadaki insan
Günün birinde başarılı bir yazar olup ismini tüm dünyaya duyuracağına yürekten inanan Emily, liseyi bitirdikten sonra Yeni Ay çiftliğinde kalmaya karar verir. En yakın arkadaşı Ilse Burnley ve gönlünü kaptırdığı arkadaşı Teddy Kent, Montreal’e okumaya gitmişlerdir. Perry de hukuk alanında eğitim görmektedir. Yeni Ay’daki hayat, Emily’ye eski tadını vermemeye başlar. Artık tek arkadaşı, zevklerinden ve sohbetinden büyük keyif aldığı Dean Priest’tir. Emily bir yandan yazmaya, bir yandan küçük kasabadaki insan
"Bizi izliyorlardı. Çarpık, orantısız ve şekilsiz gölgeler... İzliyor ve çoğalıyorlardı." Geçmişinde ciddi travmalar yaşayan Baria, yeni başlangıçlar için göl kenarında bir eve taşınır. Başta her şey yolunda ve sıradandır; hayatında kolilerden taşan eşyalar, sık sık ziyaret eden dostlar ve yoğun iş saatleri vardır. Derken gölgeler bir bir görünmeye başlar. Oyun hamurunu andıran biçimsiz bedenler, birbirine bağlanan eşyalar, geçmişle alay eden melodiler ve gittikçe güçlenen uğursuz bir karanlığın çemberin
Cevh-i Leyl tüm haşmetli ile çökmüştü her iki delikanlının yüreğine ve adeta saltanatını sürmekteydi. İblis ayine durmuş kin kokuyordu dört köşe. Sahi kim kimin nişanlısına göz koymuştu neden her iki delikanlı da kan ter içinde kızıl şafağın doğumunu bekliyordu bu gece? Suçlu Mahmut Ağa mıydı, cehalet miydi? Bilinmez ama Ayşe'nin buram buram kokusu geliyordu şebnemlerin serinliğinden...
Tükendi
Genç adam, karşısındaki kadının sıradan biri olmadığının farkındaydı. Boynundan yukarısı âdeta görünmezliğe hapsolmuşken onu bu hâle getiren gücü yok sayamazdı. Leyass’ın gizli vârisi ise günden güne yitirdiği hafızasıyla yanına sürüklendiği bu tuhaf adamın kimliğini öğrenmeye kararlıydı. Fakat ihaneti, dalından acımasızca koparılan bir çiçek gibiydi. Avuçlarının içinde en güzel hâliyle durduğu an solmaya başlayacaktı. Demren... Hiç olmadığı kadar hızlıydı ve yayından çıktığında saplanacağı bedenin ha
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere dahil
“Meçhul Filozof” lakabıyla tanınan Fransız filozof Louis-Claude de Saint-Martin 1743’te doğdu vemuhtemelen 1803’te öldü. Muhtemelen diyoruz, çünkü kimileri halen yaşadığını iddia ediyor. Kitaplarını ilginç tarihlerde yayınladı Meçhul Filozof; İlluminizmin açık devrimci bildirisi olan Arzu İnsanı 1790’da, İnsan-Ruh Bakanlığı ise 1802’de okuyucularla buluştu. “Fikrimin varlığa kavuştuğu parlak ışık, ebedi ışığın bariz görkemi, Tanrı seni kutsasın”… Philippe Sollers bu noktadan, hızla, mevcut dünyamıza geçi
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere dahil
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 880-900 / Aktif Sayfa : 45