Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Belirli formüllere, basmakalıp kahramanlara ve olaylara dayanan seri üretim popüler romanlar, yaygın olarak tüketilmelerine rağmen edebiyat kanonu dışında görülürler. Popüler romana yönelik akademik ilgi de sınırlıdır. Bu noktadan yola çıkan Veli Uğur, Vampirin Öpücüğü, Âşığın Kanı'nda yerli popüler romanlar üzerine genel bir tasnif çalışması yapıyor. Popüler romanın tüm türlerinde bir ilerleme kaydedilen 1980 sonrasına odaklanan Uğur, tasnifini aşk romanları, hidayet romanları, bilimkurgu romanları, polisi
Önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden Harold Bloom, yayımlandığı günden beri bir mihenk taşı olarak kabul edilen bu eserinde, Batı edebiyat dünyasındaki Kanon'un merkezine koyduğu Shakespeare'den yola çıkarak yaratıcı edebiyatı derinlemesine bilmek ve kavramak için okurlara çağrıda bulunuyor. Bunu yaparken, odağa aldığı Shakespeare'in yanına Dante, Chaucer, Cervantes, Montaigne, Moliére, Milton, Johnson, Goethe, Wordsworth, Austen, Whitman, Dickinson, Dickens, George Eliot, Tolstoy, Ibsen, Freud, Proust, J
Alaeddin Özdenören, Türk edebiyatının yaşarken kıymeti tam bilinememiş önemli değerlerinden biri. Onun, edebiyatın neredeyse her alanındaki inanılmaz birikimi, bugün artık çoğu kapanmış gitmiş birçok mecmua veya gazete köşesinde, yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Alaeddin Özdenören, ikiz kardeşi Rasim Özdenören ile birlikte içinde bulunduğu Mavera ekibinin neredeyse tüm fertleriyle, hemen hemen çocukluk dönemlerine kadar uzanan bir dostluğa sahiptir. "Yedi Güzel Adam" olarak bilinen kadronun güzellerinden biri
Tükendi
Benjamin Seçkisi´nin 3. basımı bu. 1993´te ilk yayımlanırken Türkçe´de pek az çevirisi vardı Benjamin´in. Yapıtına giriş niteliğinde en önemli ve tipik saydığımız metinleri biraraya getirmiş, 20. yüzyılın bizce en ilginç, en ilham verici düşünürünü tanıtmayı amaçlamıştık. Son Bakışta Aşk´ın bugünkü okurları daha şanslı çünkü artık Pasajlar´la, Moskova Günlüğü´yle sürdürebilirler Benjamin okumayı. "Walter Benjamin, geçmişi sonraki kuşaklara aktarılacak bir hazine olarak değil, bir enkaz olarak
Moda, siyasal öğretilerden ev dekorasyonuna, sanat akımlarından davranış biçimlerine toplumsal hayatın değişime açık bütün cephelerini etkileyen bir olgu. Modanın bir yaşam pratiği olarak ortaya çıkışı, yayılma süreci ve toplumsal hayata etkileri Türkiye'nin modernleşme sürecinde farklılaşan hayat tarzlarının temel özelliklerini somutlaştıran göstergelerdir. Moda olgusu bağlamında yaşanan toplumsal değişimi erken Cumhuriyet dönemi romanları üzerinden sergilemeyi amaçlayan bu çalışmasında Çilem Tercüman, mod
Tükendi
Jameson, on dokuzuncu yüzyıl gerçekçi romanının doğurgan gerilimlerini, Balzac, Flaubert, Zola, Tolstoy, Perez Galdós ve George Eliot'ın metinleriyle inceliyor. Bu romanların gücü, birbirine zıt iki yönelişi aynı anda sürdürebilmelerinden kaynaklanır: kronolojik tahkiye dürtüsü ile sahne tasviri dürtüsü. On dokuzuncu yüzyılın büyük gerçekçilerini hem bir "model" haline getiren hem de taklit edilmez kılan özellik, iki dürtü arasındaki gerilimi korumalarıdır. Ama sonsuzca sürdürülebilecek bir "ustalık" değild
Tükendi
Edebiyat eleştirisi alanında devrim yaratan ve kısa zamanda klasikleşen Kurmacanın Retoriği'nde Wayne Booth, her şeyden önce bir edebiyat eserinin gücünü ve etkisini nelere borçlu olduğunu ele alıyor. Bir hikâye ya da romanı "iyi" kılan genel kural ve niteliklerden bahsedilebilir mi? Booth bu tür genellemelerin kurmaca gibi ele avuca sığmaz bir yazın türünü kısıtlayacağı ve kısırlaştıracağı görüşünde. Sözgelimi çoğu edebiyat eleştirmeninin metinde yazar müdahalesini ve yönlendirmesini kınadığını belirten Bo
Tükendi
Jale Parla sizi Don Kişot'un izinde bir yolculuğa davet ediyor. 17. yüzyılİspanyası'nda, La Mancha'da başlayan bu yolculukta Cervantes'i takipederken, aynı zamanda Avrupa romanının doğuşuna tanıklık edecek,türün bu en klasik örneğini metinsel, bağlamsal ve teorik olarakdeğerlendirme imkânı bulacaksınız. Cervantes'in uyguladığı tekniği,temsilden ne anladığını, yazar ve yazarlık konusunda sorularını, yazarotoritesiyle nasıl oynadığını, gerçeklik ve yanılsama ilişkisini nasılgördüğünü, hiciv, parodi gibi yönte
Tükendi
Necip Tosun Öyküyü Sanat Yapanlar'da, dünyanın tüm öykü renklerini yansıtan bir "öykü atlası" oluşturuyor. Böylece yazınsal bir tür olarak öykünün tarihi özetlenirken modern öykünün kuruluş, gelişme ve nitelikli bir kimliğe kavuşma süreci de ortaya konuyor. Rusya, ABD, Arjantin, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kırgızistan, İran gibi birbirinden farklı coğrafyalarda yaşayan; kurucu, dönüştürücü öncüler derinlemesine bir incelemeye tabi tutuluyor. Öyküdeki "bilinç akışı", "gerçeküstücülük", "varoluşçu ya
Tükendi
Burcu Pelvanoğlu, Pek Kronolojik Olmayan Hayatımız: Türkiye'de Modernleşme ve Sanat'ta, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet'ten 1960'lı yıllara uzanarak Türkiye'nin çizgisel bir perspektifle anlaşılamayacak modern hayatına ve sanatına bakıyor. Gelenek ve modernlik ekseninde, farklı zamanların ve paradigmaların çelişkisi üzerinde yükselen Türk modernleşmesi yazınında plastik sanatların çoğunlukla ihmal edildiği düşüncesinden hareket eden Pelvanoğlu; "Modern sanat tarihi bir başka açıdan, sosyo-politik gel
Tükendi
. Bir yandan trajediler, "Ulysses, Çorak Ülke jve Balzac romanları gibi "yüksek edebiyat" klasiklerini, bir yandan da Dracula ve Frankenstein gibi kült korku romaları, Sherlock Holmes öyküleri ve "acıklı" çocuk edebiyatının ünlü örnekleri Çocuk Kalbi, Pal Sokağı Çocukları gibi "kitle kültürü" ürünlerini aynı esprili üslupla yorumlayabilen denemeler... Yazarın temel meselesi bu edebi eserlerde yazıldıkları dönemin toplumsal endişelerinin nasıl özgül ifadeler kazandığını çözümlemek.. Edebiyat tarihçisi ve sos
Tükendi
Etrafımızdaki dünyayı ve kendimizi nasıl anlarız, nasıl "okuruz"? Sarah Dillon'a göre bu sorunun cevabı metinleri okuyuşumuzun palimpsest yoluyla irdelenmesiyle bulunabilir. Palimpsest, "üstündeki elyazmasından temizlenerek tekrar tekrar kullanılmış parşömen parçası" anlamına geliyor. Bu terimi ilk kez 1845'te Thomas De Quincey bir kavram olarak yaygınlaştırdı. Sarah Dillon, palimpsestin bir metafor olarak kullanımının soykütüğünü çıkarmaya soyunuyor, böylece kuramsal ve eleştirel edebiyat incelemeleri etra
Frankfurt Okulu'nun önde gelen düşünürlerinden Leo Löwenthal, sosyolojik bir çerçevede Batı'da edebi sanatların ve kitle iletişim araçlarının gelişimini inceliyor. Descartes ve Pascal'ın zamanından yirminci yüzyıla gelene kadar halkın ve entelektüel kesimin edebi eserlere yaklaşımının nasıl değiştiğini örneklerle açıklayarak bu değişimin toplumsal içerimlerine işaret ediyor. Edebiyat sanat mıdır yoksa meta mı? Her ikisi birden olabilir mi? Gazete ve dergilerin (daha sonra da radyo ve televizyonun) ortaya çı
Tükendi
Aşk deyince aklımıza muharebe, zafer, tahakküm gelmeli. İnsan ilişkileri deyince maddiyat, statü, gençlik, güzellik. Ebeveyn-çocuk ilişkileri ise zaten baştan çıkar üzerine kuruludur. Kadınlar manipülatif, azgın ve haindir. Erkekler ise egemen olamadıklarında zavallı. Bazen taktik ittifaklara yönelseler de imkânı olan herkes başkasını ezerek öne çıkma gayretindedir. Her bir kötücül karakter bir diğerinin kurdudur. Bu tip karakterlerle kurguladığı yapıtlarında Nahit Sırrı Örik okura "gayri romantik" bir evr
Tükendi
Çözümleyici Eleştiri, Semih Gümüşün ilk kez bir kitabın başlığına çıkardığı bir eleştirel yaklaşımı ifade ediyor. Gümüş, geçtiğimiz yıllarda değişik dergilerde kaleme aldığı eleştiri üzerine yazılarını bir araya getiriyor bu kitabında. Böylece hem ülkemizde yayımlanan önemli eleştiri kitaplarını mercek altına almış, hem de kendi çözümleyici eleştiri anlayışını ortaya koyma fırsatı bulmuş oluyor. Semih Gümüş, eleştirinin artık kitaba ya da kitabın içeriğine odaklanamayacağını, bir metinden yola çıkan eleştir
"Yazarlarla Konuşmalar" serimizin bu kitabındaki söyleşilerde Arjantinli yazar Jorge Luis Borges okura kendisini, yazarlığını, ailesinden etkilenişini, Buenos Aires'e bağlılığını, çeşitli diller arasında yaptığı etimolojik gezintileri, siyasal görüşlerini eserine karıştırmayışını, son derece esprili ve teklifsiz bir dille anlatıyor...
Tükendi
Tahsin Yücel, temel eleştiri kuramlarının ana çizgilerini rahatlıkla izleyebileceğimiz ve tarihsel bağlamları içine oturtabileceğimiz bir el kitabı sunuyor. İlgili öğretim kurumlarında ders kitabı olmaya aday olan, Eleştiri Kuramları, "söylem üzerine söylem´in labirentlerinde yolumuzu bulmamızı sağlayarak temel ipuçlarını ve meraklı okuyucunun sonraki okumaları için başlangıç noktalarını içeriyor.
Tükendi
Bugün insanın kendine mukayyet ve malik olması ve kendinde olmasının sağlanması, yani insanın kendisine iadesi, insanlığın asıl meselesidir. Vakar, onur, sorumluluk ve ağırlık sahibi olmak bir içsel özgürlük sorunudur ve insanın dünya tarafından metafizik olarak istilâsıyla can çekişen içsel özgürlükle birlikte yeryüzünden silinmek üzeredir. İnsanların büyük, kaynağı belirsiz, kavranamaz, fazla gürültülü, renkli ve ışıltılı, bilimsel ve teknik argümanlarla, yeni çağın mitleriyle süslü bir leviathan dünya r
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5