Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"Edebiyatın hayal mahsulü olması ve hayallerle ilgilenmesi, gerçeklere dayanmaması ve fikirleri de kesin bir şekilde ele almaması nedeniyle hor görülmesi gerektiği yönünde bir beyan, düpedüz deli saçmasıdır." James Joyce'un kurgudışı yazıları estetik, basının görevi, sansür, İrlanda kültür tarihi, İngiliz dili ve imparatorluğu gibi pek çok konuyu ele alıyor. Bu derlemede Joyce'un gazete yazıları, kitap eleştirileri ve halkı bilinçlendirmek amacıyla yazdığı siyasi denemeleri bir araya geliyor. Joyce'un ömrü
1991 sonrası genç üniversiteli bir okur profiline sahip Leman dergisinde üretilen ve kısa sürede medya tarafından yaygınlaştırılan sinik ironi; aynı yıllarda palazlanan ve 2000'li yıllardan itibaren kriz yaşayan, işçileştiğinin farkında olmaya başlayan, yeni orta sınıfa (YOS) "kültürel sermaye" ve "mırıldanma" stratejileri sağlayan en büyük kaynaklarından biriydi. YOS yani "dünyanın en parlak on yılı"nın parlak vitrini, neoliberal hizmetler sektörüne akın eden neşeli beyaz yakalılardı. Monitörlerden akan b
Tükendi
Monique Wittig, Kadın Özgürlük Hareketi dendiğinde şüphesiz akla gelen ilk isimlerden biridir. 20. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vurmuş Wittig'in ününün esas nedeni edebi eserleri olsa da kuramsal metinleri, onu cinsiyet politikaları ve dil konusunda en önemli çağdaş düşünürlerden biri yapmaktadır. Bugüne dek Türkçede yalnızca "Lezbiyenler kadın değildir," cümlesiyle anılan Wittig'in görüşleri ilk kez Straight Düşünce ile bütünlüklü bir biçimde aktarılıyor. Queer Düş'ün serisinin çerçevesi ve politi
Tükendi
Twitter, Instagram ve viral videolar çağında edebiyat çalışmalarının rolü nedir? Edebiyat öğretmek ve öğrenmek yalnızca asırlık sorularla klasik metinleri okumamaksa, yakın okuma veya eleştirel bakışın reddi de değildir. İçinde yaşadığımız hakikat sonrası çağ, aynı zamanda insanların inançlarının, estetik anlayışlarının, tüketici alışkanlıklarının, seyahat araçlarının ve inandıkları politikaların bir çembere alındığı bağnaz bölünme çağıdır. Bir edebiyat profesörü olan Christopher Schaberg, hızla değişen dün
Türk şiiri, Osmanlının, çöküşü durdurmak için giriştiği Batılılaşma hareketlerinden itibaren yenilik fikriyle boğuşmaktadır. Bizim yenilikle boğuşmamızın, bir yenilgi olarak yaşamamızın sebebi, yeniliği bütünüyle Batılı değerler üzerine kurmamızdır. Tanzimatla birlikte kültür kodlarımızı değiştirdik. Fakat bu değişiklik, bize kendisinden istediğimiz hiçbir şeyi vermedi. Daima iki arada bir derede kalmamızı sağladı. Sağladı; çünkü değişiklik, bizim değil, onların zaferiydi. Bizde kazanılan zafer onlar adınay
Tükendi
Edebiyat okumaları gerek edebiyatçılar ve gerekse eserleri hakkında bize okumalarımızda, değerlendirmelerimizde yeni ufuklar açar, yeni kıstaslarla tanışmamızı sağlar. Müesser Yeniay bu çalışmasıyla, akademik sorumluluk ve işinin bilincinde bir edebiyatçı olmanın getirdiği bilinçle bize değerli bir olanak sunuyor: edebiyat tarihimize onun gözüyle, onun değerlendirmeleriyle bakıp bilgilerimizi tazelemek, yenilemek ve tartışmak.
Tükendi
Geçmişi insanın varoluşundan daha kadim olan ve eser, yapıt ya da insanın olumlu ve olumsuz yönlerinin ortaya konulması şeklinde tanımlanan eleştiri hayatın her alanında yer almaktadır. Kur’an yorumunda ilk örneklerine sahabe döneminden itibaren rastlanılan eleştirinin, mezheplerin teşekkül etmeye başladığı hicri II. asırdan itibaren sıklıkla yapılmaya başlandığı ve hemen her tefsirde yer bulduğu görülmektedir. Kur’an yorumunda Sünni bakış açısının önemli temsilcilerinden olan ve tefsirde eleştiri geleneği
Tükendi
Samuel Beckett pek tanınmayan İrlandalı bir yazarken, Wilfred R. Bion'la Londra'da gerçekleştirdiği bir psikanaliz tedavisinden yıllar sonra yirminci yüzyılın en büyük yazarlarından, Bion da psikanalizin en özgün kuramcılarından biri olacaktı. Yaratıcı sürece ilgi duyan psikanalist Didier Anzieu, bu tedavinin seyrini, girdiği çıkmazı, bir otoanaliz biçiminde yeniden ele alınışını ve bu aşamanın hem yazar üzerindeki tedavi edici etkisini hem de yazarda edebi açıdan nasıl bir verimliliğe yol açtığını anlatıy
René Girard, bir yeraltı insanı olarak Dostoyevskinin gizli dehlizlerine girdiği bu çalışmasında, gururun, aşağılanmanın, kinin ve intikamın nesnel düzeyini araştırıyor. Romantik Dostoyevskinin bir yeraltı insanına dönüşmesinin ardından, bilinci felç eden gururu çözmesiyle bir deha haline gelen Dostoyevskinin satırlarında Girard ile birlikte yol alıyoruz Girardın bu kitabı, sadece edebiyat eleştirisi, psikolojik çözümleme, biyografi ya da sosyolojik bir çalışma değil; hepsi birden. Yaşamın tüm düzeylerini b
Orta Asya derviş nazmı, bu coğrafyada İslam'ın yayılması ve sahih akidelerinin tahrip olmadan korunmasında önemli rol oynamıştır. Tam da bu sebeple bu edebiyata ait verimler, İslami kültürün doğuşu ve inkişafı araştırmaları için olmazsa olmaz kaynaklardır. Hoca Ahmet Yesevî'nin Dîvân-ı Hikmet'i de hiç şüphesiz söz konusu bu edebiyatın en önemli metinlerinden biridir. Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum'un yaklaşık yirmi yıldır varlığından haberdar olduğu Dîvân-ı Hikmet'in Mısır Nüshası, istinsah tarihi ve müstensi
Kavram tarihi ile şiir kuramının, kanon tartışması ile edebiyat tarihinin iç içe geçtiği bir kitap İmgenin İcadı. Daha önce İmkansız Özerklik'te modernist şiirin estetik dirençle karşılanmasının tarihsel nedenlerini inceleyen Yalçın Armağan, bu kitapta, İkinci Yeni'ye gösterilen direncin zaman içinde nasıl kırıldığını, başlangıçta anlamsız bulunan şiirlerin imgeci şiir adıyla nasıl kabul gördüğünü ele alıyor. 1952 ile 1983 arasında şiir alanındaki hayli tartışmalı döneme odaklanarak, imgeyi tanımlamanın de
Tükendi
"Elinizdeki kitap kendi "mükemmel olmayan" eleştirmenliğim içinde Dünyaya Saldıran Şair'den sonra, Neo-Epik Şiir'den önce bir yerde duruyor. Dünyaya Saldıran Şair, kendi kuşağıma, kendi dönemime şiirin sıcaklığı ve yirmili yaşların heyecanı içinde verdiğim bir karşılıktı. Neo-Epik Şiir, güncel bir şiir teorisinin kuruluş ve uygulamasını gösteren olgun bir kitap. Elinizdeki kitapsa tam olarak bu iki durumun arasında bir yerdedir. Buradaki yazılar bir şairin öznelliğini taşıdığı kadar kuşak, dönem, edebiyat t
Eğitimci-Yazar Harun BİLGİLİ, Türk Dil Kurumu tarafından tescillenmiş ve taçlandırılmış bir söyleyiş kudretine sahiptir. Üvey Eleştiri, bilindikleri ters yüz eden özgün perspektiflere, anlam kapılarını ardına kadar aralayan mizâhî üslûba ev sahipliği yapan bir eserdir. Derinliğin, inceliğin ve güzelliğin Türkçesidir. Kısa kısa okuyup uzun uzun düşünmeye hazır mısınız? Eğitimci-Yazar Şebnem GÜRLER
Tükendi
İnsan ve ona ev sahipliği eden dünya, geçmişten bugüne şairlerin ana teması olmuştur. William Blake'in ünlü ifadesiyle "bir kum tanesinde bir dünyayı ve vahşi bir çiçekte bir cenneti gören" kişidir. Böylesine üstün bir duyarlılığın yansıtılması, şairin sahip olduğu bilgi, algı, muhakeme ve ifade gücünün yanında, bu gücü kullanacağı özgür bir dünyayı gerekli kılar. Şairin özgür dünyasının kapsamı, bireysel ve toplumsal bilinci aşan bir farkındalığı gerektirir. Çünkü şair, çevresel ve evrensel alanın içerdiği
Tükendi
Paul Benjamin Auster, Sven Birkerts tarafından 1992 yılında "Çağdaş Amerikan edebiyat şölenindeki hayalet" olarak kabul edilmiştir çünkü onun modernist eserleri tartışma tarzı, aktif kategorilere pek uymamaktadır. O zamandan bu yana onun Amerikan edebiyatındaki yeri ve önemi birçok edebiyat eleştirmeni tarafından incelenmiştir. Düzyazı tarzında sert bir üslubu öncelerken, öte yandan, minimalistler ile çok fazla ortak noktası olmadığı iddia edilir {Magill, 1997). 3 Şubat 1947'de New York'ta doğan Auster, üçü
Tükendi
İnsanın insanı pek az dinler hale geldiği bir dünyada, psikoterapi, eşsiz bir insani karşılaşma imkânı sunar. Terapi odası, zamanımızda, pek çok kişinin gerçekten işitildiği tek yer haline gelmiştir. Peki, terapi odası değer-bağımsız bir alan mıdır, yoksa bütün kuramlar gibi modern terapi kuramlarının da berisinde bir kültür ve ideoloji saklamakta mıdır? Terapi : Kültürel bir Eleştiri adlı bu kitabında Prof. Dr. Kemal Sayar, bir şifa yönteminin kültürel çözümlemesini yapıyor. Zamanımız 'psikolojik insan'ın
Polisiye roman kurmacadan mı ibarettir? Ortaya çıktığı toplum ve uygarlıkla nasıl bir ilişkisi vardır? Polisiye romanda dedektif her şeyi nasıl biliyor? Polis ve dedektifin toplum içinde temsil ettiği konum nedir? Peki ya suçun ve suçlunun? Daha önce Kitle Süsü, Film Teorisi ve Tarih: Sondan Bir Önceki Şeyler kitaplarını yayımladığımız Kracauer'in Polisiye Roman'ı bu türle ilgili ilk önemli çalışmalardan biri. 1922-1925 arasında yazdığı ve 1933'te Almanya'dan göç ederken yanına aldığı, ancak 1950'de dosyal
Tükendi
Bu kitaptaki makalelerin ortak paydası, geçmişten günümüze değin çocuğa ve çocukluğa ilişkin sorunların, bağlam, kültür ve ideolojik-siyasal yapılar değişse de karakteristik benzerlikler gösterdiği; haliyle pek de istenilen ölçü ve düzeyde çözülemediği yönünde. Çözülse de yeni sorunların kendilerini hemen her mekân, zaman ve bağlamda gösterdiği görülmekte.Çocuğa özgü haklar; mekân, eğitim, psikolojiden tutun da yiyecek ve giyime değin bir dolu özel düzenlemenin gereği, bugün dünyanın pek çok ülkesinin norml
Tükendi
Ziyâ Paşa'nın 19. yüzyılın ikinci yarısında zor günler geçiren Osmanlı Devleti'nde idari ve mali ıslahatlar yapılması için öneri ve düşüncelerini ortaya koyduğu eseri olan Arz-ı Hâl, genellikle "padişaha sunulan bir dilekçe" olarak anılmaktadır. Eserde, Ziyâ Paşa'nın kısa bir biyografisi ve yıkılmaya doğru giden bir ülkenin yıkılışına çare olabilmesi umuduyla kaleme aldığı sosyal, siyasal ve ekonomik alanlara ilişkin öneri ve düşünceleri bulunmaktadır. Arz-ı Hâl, Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati sırasınd
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2