Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 380-400 / Aktif Sayfa : 20
Boğaç Han, Oğuz Türkleri'nin en güçlü yiğitlerinden birisi olan Boğaç Han'ın aşağılanma, küçümsenme ve dışlanma ile geçirdiği ıstırap dolu yıllarının ardından ejderha görünümlü bir boğayla tuttuğu güreşi ve nice kahramanlığını anlatan tarihi fantastik bir romandır. Dede Korkut Romanları serisinin ikinci kitabı, Oğuzlar'ın kudretli bir beyi olan Dirse Han'ın herkesçe alaya alınan, horlanan oğlu karşısındaki üzüntüsü ile başlar. Hanlar Hanı Bayındır Han, yakında bir şölen verecektir ve Dirse Han oraya gidinc
Bamsı, Oğuz Türkleri'nin Yusuf yüzlü güzeli Bamsı Beyrek'in dillere destan aşk hikâyesini, kâfir kalesindeki on altı yıllık esaretini ve on altı yıllık ayrılığın ardından beşik kertmesi olan Banu Çiçek'e kavuşma mücadelesini anlatan tarihi –fantastik bir romandır. *** Dede Korkut Romanları serisinin ilk kitabı, Oğuzlar'ın kudretli bir beyi olan Pay Püre Bey'in yedi kızı olmasına karşın erkek evladı olmayışı karşısındaki çaresizliği ile başlar. Nice zaman sonra Allah Teâlâ, Pay Püre Bey'e sekizinci evlat ola
Selçuklular tarihimizin Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar uzanan serüvenindeki en önemli mesafe taşlarından biridir. Türk İslam Sentezi'nin tam manasıyla oluşumu ve Anadolu'nun vatan haline getirilmesi onlar sayesinde gerçekleşmiştir. 1040 senesinde tarih sahnesine çıkan Büyük Selçukluların dışında Irak, Türkiye, Kirman ve Suriye-Filistin'de kurulmuş dört ayrı Selçuklu devleti daha mevcuttur. Buradaki gayemiz onlar hakkında yeni bir şey ortaya koymaktan ziyade tarihlerini bir bütün halinde ve en temel şekilde
Kayılar'ın Türkistan'dan başlayıp Söğüt ve Domaniç'e uzanan destansı göç yolculuğu ile Ertuğrul Bey'in efsanevi hayat hikâyesi bu romanda... Tarihler 1200'e yaklaşırken Asya'nın doğusunda büyük bir güç doğmaya başlamıştı. Avrupalılar'ın Tatarlar, Asyalı kavimlerinse Moğollar şeklinde adlandırdığı bu kavmin en belirgin vasıfları arasında çevreye sürekli yayılmak, geçtiği her yeri istila etmek ve fazlaca kan dökmek vardı. Moğollar'ın Batı yönlü yayılmacılığa başlamaları ile Türkistan coğrafyası hedef hâline
Tükendi
"Türk milletini anlatan en güzel roman olma özelliğini hâlâ koruyan Dede Korkut Hikâyeleri'nin zaman ve zemin ötesi evrensel değerini günümüze, Türk çocuklarının seviyelerine taşıyan genç Türk anlatı ustası Ufuk Tufan'ın bu yeni çalışması, Türk çocuklarının atalarının ruhuyla buluşmasına ve millet olma bilinçlerinin diri tutulmasına hizmet edecektir. Tavsiye ederim." Prof. Dr. Nurullah Çetin "Kitâb-ı Dedem Korkut destanları, Türk dünyasının ortak abidesi, tarihimizin aynası, Oğuzların canlı tarihi ve Türk
Tükendi
İslam kültür ve medeniyetinin hâkim olduğu coğrafyaları gezip dolaşmak ve geçmişteki Müslüman toplumların ve devletlerin geride bıraktıkları kültürel mirası görüş tanımak insanlardaki tarih bilincinin gelişmesine önemli katkılar sağlar. Çeşitli ülkeleri ve onların kültürel ve tarihi mirasını tanımanın en doğru ve kalıcı yöntemlerinden biri, kitaplardan elde edilen bilgilerin yanı sıra bizzat ilgili ülke ve coğrafyalara yapılan akademik seyahatler ve saha araştırmalarıdır. Bu tür akademik ve teknik geziler s
Tükendi
Rus Türkolog ve Şarkiyatçısı Barthold, Johannes Leunclavius'u "Türkiye üzerine çalışan en ünlü araştırmacılardan" birisi olarak tanıtır. 16 asrın sonlarında yayınlanan bu eser, Avrupa'da o zamanına kadar Osmanlı tarihinin "doğru bir şekilde" anlaşılabilmesi iddiasıyla ve bir tarihçi hassasiyetiyle hazırlanmış en muhtevalı çalışmadır. Bu yönüyle de Avrupa'da Osmanlı tarihinin referans kitaplarından olmuş, Hammer, Zinkeisen, Iorga gibi büyük tarihçiler eserlerinde sık sık Leunclavius'a atıfta bulunmuşlardır.
"Tam o noktada görünüşleri değişmeye başlıyor... Kıyafetle korunmayan derileri kızarıyor, yüzleriyle elleri şişiyor. Alınlarında, saç diplerinde kan benekleri beliriyor. İki saat içinde onları tanıyamaz hale gelmiştik. Bu insanlar, korkunç şekilde acı çekerek öldüler. Bilinçleri açıktı. Konuşamıyorlardı. Sadece fısıldayabiliyorlardı. Onları öldürmemiz için bize yalvardılar." Yer: Çernobil Nükleer Santrali, Pripyat, Ukrayna Tarih: 26 Nisan 1986 Saat: 01.23.40 Alexander Akimov, Çernobil'in 4 numaralı reaktörü
İslâm dünyasının, dinî, adlî, sosyal, ekonomik beledî, mimarî ve kültürel yönlerini bir araya getirip sergileyen bu eser, aynı zamanda medeniyetimizin geçirmiş olduğu merhaleleri ve ulaştığı seviyeyi de ortaya koymaktadır. Bu eser, temel kaynaklar ile arşiv belgelerinin ışığı altında kaleme alınmıştır. Her biri, kültürümüzün bir cephesini aydınlatan yazılardan oluşmaktadır. Bu çalışmamız, günümüzde yanlış veya eksik bilinen bazı konuların gerçek kimliğini ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda medeniyet
"Doris Lessing'in pasif kahramanı Martha, hayatından hiç memnun değil ve bir türlü kendi kaderinin kontrolünü eline alamıyor. Ancak bu romanlar iyi sonla bitmeseler de çok daha geniş ölçekte bir ihtirasın kanıtı olacaklar en azından: kişisel bir hikâyenin izlerini bütün toplumsal ve tarihsel bağlamı içinde yansıtan bir Bildungsroman yazma ihtirası." J.M. Coetzee Nobel ödüllü Doris Lessing'in yarı-otobiyografik roman serisi "Şiddetin Çocukları"nın üçüncü cildi olan Fırtına, ana karakterimiz Martha Quest'in y
"Tek gerekli olan şeyi istedik. Tıpkı bizim sınırlarımız içindeki Müslümanlara ve camilerine verdiğimiz gibi Ortodoks Kiliselerinin ve çalışanlarının dokunulmazlığının kabul edilmesini istedik. Her yıl binlerce dindar Rus'un akın ettiği Kudüs'ün kutsal mekânlarının alıp satılan bir yermiş gibi elden ele geçmemesini istedik. Ortodoks inancının Müslümanların gözünde ayıplanmamasını istedik. Gerektiğinde acı çeken dindaşlarımızla ilgili müdahalede bulunma hakkı istedik. Bu taleplerimiz aynı zamanda Osmanlı Dev
Tükendi
Bilinen en eski Türk Devletleri'nden biri olan Asya Hunları, kendilerini anlatan Çinli düşmanları tarafından barbar, medeniyetsiz, yeri yurdu belli olmayan insanlar olarak tanıtılmışlardır. Yine yazılı kaynaklara göre, şehirleri olmayan Hunların ömrü, hayvanlarına otlak ve su aramakla geçmektedir. Bu açıdan bakınca Hunların geride pek iz bırakmamaları gerekirdi. Ancak özellikle son yüzyılda arkeoloji ilminin gelişmesiyle beraber, Hunların büyük eserleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Kuzey Çin, Moğolistan ve G
Tükendi
Bilimdeki her bir gelişme insan ve toplum yaşamını şekillendirirken, yaşanan toplumsal olaylar da bilimin şekil değiştirmesine katkı sağlamıştır. Özellikle 20. yüzyıldan sonra bilim ortaya koyduğu konulan daha önceki yıllarda ise devlet adamlarının öğütlerinde ve felsefecilerin söylemlerinde rastladığımız yönetim kavramı; hangi çağda, hangi toplulukta olursa olsun önemini her zaman korumuştur. Tarihsel süreç içinde bilimin, teknolojinin, insanın ve insanlığın değişimi ve gelişimi ile birlikte yönetim düşünc
Tükendi
İnsanların, ticarette ve günlük alışverişlerinde malların alımında ve satımında değişim aracı olarak kullandığı sikkeler, birçok bilim dalının araştırma konusu haline gelmiştir. Sikkeler; sikkeyi darp ettiren devletlerin siyasi yapısı, yönetim biçimleri, yerleşim yerleri, dini inançları, ekonomik seviyeleri, hükümdarlarının kimliği ve saltanat süreleri ile ilgili önemli bilgiler içermektedir. Ayrıca devletlerin maddi ve kültürel sembolü durumundaki bu eserlerin içerdikleri yazılar, motifler ve figürler bası
Tükendi
"Kim bilir hangi yakın bir gelecekte Edirne'nin perestişkârı olan İstanbullu Rıfat Osman, bu tarihi beldeyi aziz doğum yerine bağlayan İstanbul yolunun kenarındaki ölüler bahçesinde uzanacak ve adedi pek çoklara varmayacak olan birkaç kadirşinasın duaları, yazın hareketli böceklere şarkılar söyletirken hiçlerden gelen hiçlere giden bu nağmelerin dalgalarına karışarak kaybolacak." 25 Şubat 1929, Dr. Rıfat OSMAN "Ey beni bu hale sokan, artık beni bundan sonra Edirnemiz için yaşatan aziz Dr.Rıfat Osman! Ruhu
Tükendi
"Dünyayı coğrafyanın dinamik disiplini aracılığıyla yorumlayan, kışkırtıcı, yüksek tempolu bir kitap... Eğer coğrafyadan gözünüz korkuyorsa bu kitabı okuyun, daha önce hiç rastlamadığınız sırları keşfedeceksiniz." - David Miller, National Geographic Haritalar, Kıdemli Editör "Olağanüstü...aydınlatıcı ve ilginç bir yolculuk." - David J. Smith, Christian Science Monitor "Carl Sagan kozmoloji için ne yaptıysa Harm de Blij da coğrafya için onu yapıyor ki, bunu onun dışında hiç kimse başaramazdı. Hayat verdi
"Tüm Asuri halkını yok etme amaçlı bir devlet politikası yürürlükteydi. Asurileri vahşi hayvanlar gibi avlamaya çıkmışlardı. Kestiler, yaktılar; Asurileri çocuk büyük demeden kayalara vurarak öldürdüler. Bu vahşetin ardından Asuriier dağıldılar. Canlı kalanlar, bugün Amerika, Avusturalya, Fransa, Brezilya, İsveç ve hatta Küba'da yaşamakta olan soydaşlarımız var. Bunlar belki doğrudur, belki de sadece bir söylentiden ibarettir. Orasını bilmiyorum." (Eiiya Vartanov) Elinizdeki kitap, geçtiğimiz yıl hayata ved
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 380-400 / Aktif Sayfa : 20