Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50
Bu kitapta Xabze kültür deperleri esas alınarak, bir insanın kendisini gelkiştirmesi için neler yapması gerektiği anlatılmaktadır. Kitap; popüler kültür, evrensel kültür ve Xabze kültürünün toplumdaki yerinin etno-sosyolojik bir incelemesi mahiyetindedir. Xabze; zaman içinde, bilginin elde edinilme hızı ve bilgi kaynaklarının artmasına bağlı olarak, çağın gerektirdiği biçimlere bürünen bir yaşam biçimidir. Dolayısıyla bu kültürün içinde yaşayanlar; bulundukları yer, zaman ve konuma göre pozitif davranış biç
Tükendi
Teknik bilgi, sanat, hukuk, filoloji, mali ve iktisadi bilgi... tüm bunlar Batı'da ticaret burjuva-zisinin ve daha sonra giderek olgunlaşan sanayi toplumunun en temel ihtiyaçları olmuştu. Rönesans ve hümanizm bu ihtiyaçların karşılanmasına yönelik araştırmaların ve çalışmaların ufkunda yükseldi. Giderek daha kar¬maşık hale gelen siyasi ve toplumsal örgütlenmede ? insan " ve ? eğitim " konuları en temel tartışmaların ve mücadelelerin odağı olurken, ?Nasıl bir insan?" ve ?Nasıl bir eğitim?" sorusu, toplumun g
1897 yılından 1922 yılı sonuna kadar Türk milleti, uzun bir savaş dönemi yaşadı. Bu savaşların tarihimizde önemli yeri vardır. Bu bakımdan, ?20. Yüzyılda Osmanlı Devleti" adı altında yayınladığımız kitabımızda savaşlara ön planda yer vermiş bulunuyoruz. Bunun bir nedeni; siyasî tarih kitaplarında kısaca yer alan savaş konuları yetersiz oldukları gibi, geniş kaynaklara dayanmadıkları için birbirinden farklı bilgiler vermemeleridir. Bir diğer nedeni ise yenilgiye uğrayan devlet adamlarının ve komutanların, öz
Almanya'da halen Bayreuth Üniversitesi Din Bilimleri bölümü öğretim üyesi, din tarihi, Türkiye'de din politikaları ve özellikle Alevilik üzerine çalışmaları olan Doçent Markus Dressler bu kitabında, Aleviler ve Alevilik üzerine hâkim ve süregelen bilgi kalıplarını ?tarihselleştirme" amacını güdüyor. Yazara göre Aleviliğin ve Alevilerin ?heteredoks" ama Müslüman olarak, Türk kültürü içinde ve bu kültürün bir öğesi görülmesi çok eski bir olgu değildir. Bu olguya kaynaklık eden bilgi, Osmanlı'nın son yılları i
Tükendi
Geçmişten bugüne insanlığın en büyük afetlerinden biri de köyleri, kasabaları, şehirleri, ülkeleri ve orduları kısa bir sürede yok eden salgın hastalıklardır. Hayvandan, topraktan, sudan veya insandan insana geçen veba, sıtma, tifo, çiçek, kolera, difteri, kızıl, kızamık, dizanteri, verem ve grip gibi salgın hastalıklar tarih boyunca toplum hayatını tesirine alarak, demografik, sosyal ve ekonomik sıkıntılar doğurmuş, geçici ve daimi göçlere sebep olmuştur. Tarihin gördüğü en muazzam devletlerden biri olan v
Tükendi
Erken cumhuriyet döneminde CHP'nin kurduğu tek parti rejimi yakın dönem Türk siyasi tarihinin önemli inceleme alanlarından birisi olma özelliğini korumaktadır. Çeyrek asrı geçen bir zaman dilimi süresince ülkeyi yöneten CHP'nin taşrada oluşturduğu parti teşkilatları kuşkusuz merkezin Anadolu'daki denetim mekanizması olma işlevini yürüttüler. CHP'nin modernleşme projesini vilayet, kaza, nahiye ve ocak örgütleri üzerinden köylere kadar götürme ve benimsetme görevini üstlenen CHP taşra teşkilatları bu açıdan b
Tükendi
Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü... Osmanlı tarihi kimi eğlenceli, kimi dokunaklı nice garip vakalarla dolu: Dalkavukların hayli ayrıntılı fiyat tarifesinden ?Maymun fuhşa alet olur" diye biçare hayvanları astırarak idam ettiren ?Maymunkeş" Abdülkerim Efendi'ye, Kaşıkçı Elması'ndan bahriyelilerin maaşlarının gemi enkazı olarak ödenmesine, başına içi saman, talaş, hasır parçaları veya ziftli paçavra dolu bir kap koyup tutuşturarak padişaha ?ateş istidası" veren
Tükendi
Elinizdeki kitap Doğu Anadolu'da Urartu Devleti'nin yıkılma sürecinden başlayarak ardından gelen Post-Urartu, Med ve daha sonraki Pers-Akamenid dönemini kapsayan Geç Demir Çağı kültürü değerlendirmesidir. Doğu Anadolu'da Geç Demir Çağı süreci ve kültürel değişim siyasal olaylarla şekillenmiş gözükmektedir. Başlangıcında Urartu Devleti yıkılmış ve İran kökenli yeni bir güç bölgeye egemen olmuştur. Bitişi ise Pers egemenliğinin yıkılışı ve Batı kökenli yeni bir kültürel süreç olan Hellenistik'in başlangıcıdı
Tükendi
Kendimizi çok övdük, kendimizle çok övündük. Yanlışlarımızı hep ?dış düşmanlara" bağladık. Bunu biraz değiştirmenin zamanı gelmedi mi? Özeleştiri kötü bir şey değil; aksine dozajında olursa mutluluk bile verir. Fertlerin ve milletlerin özgüven kalibresine de gösterge teşkil eder; sağlam karakterlere mahsus bir haslettir. Milletlerin kendileriyle barışık olmalarıyla da ilgilidir. Kendimizi tanımak, DNA örneklerimizi incelemekle elde edilecek bir şey değildir. Bu ancak tarihin ibret aynasında bizi seyretmek v
Tükendi
Chris Harman, insanlığın, Taş Çağı'ndan Büyük Roma İmparatorluğu'na, Orta Çağ'dan Aydınlanma'ya, Sanayi Devrimi'nden 21. yüzyıla uzanan büyük yürüyüşünü halklar açısından, "aşağıdan" bir tarih çalışmasıyla anlatıyor. Yoğun ve akıcı bu kitap, insanlık tarihinin belli başlı aşamalarını, toplum biçimlerini, siyasal yapılanmaları, savaşları ve sınıf çatışmalarını parlak bir şekilde özetliyor. Tarihin izlediği yolu, sıradan insanların ortak insani hedefler peşinde koşarken karmaşık toplumlar kurmasının ve yenide
Dünyanın yeniden paylaşımından pay almak için 11 Kasım 1914te resmen Birinci Dünya Savaşına giren Osmanlı İmparatorluğu, savaş boyunca 10 cephede (Kafkasya, Irak, Filistin-Suriye, Çanakkale, Galiçya, Makedonya, Romanya, Hicaz-Yemen, İran ve Libyada) savaşmış, Çanakkale dışındaki tüm cephelerde yenilmişti. 30 Ekim 1918de imzalanan Mondros Mütarekesinin içerdiği tehlikelerin farkında varan nadir kişilerden biri olan Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919da Samsuna gitmek üzere İstanbuldan ayrılışından tam yedi yıl sonr
Tükendi
Osmanlı'da Modern İktisadın İzinde 2 İlm-i Servet veyahut İlm-i İktisat 19. yüzyıldan itibaren Osmanlı iktisat literatüründe serbest ticaret (laissez faire) vurgusu ağırlık kazanmış ve bu vurgu çeşitli yayınlarla desteklenmiştir. Serbest ticaret temelli modern iktisadın içeriğine, usulüne ve uluslararası ticaret anlayışına ilk ciddi eleştiri yüzyılın sonlarında yayınladığı kitapları ile Akyiğitzade Musa tarafından yapılmıştır. Akyiğitzade, getirdiği eleştiride Adam Smith ve Jean Baptiste Say çizgisinde geli
İnsanlık tarihi savaşlar ve savaşlar üzerine yazılmış destanlar, romanlar, araştırmalar, şiirlerle, senfonik yapıtlarla doludur. Ancak bütün bu değerli çalışmalar içinde önemsenmemiş ya da gözden kaçmış bazı konular ve sorunlar vardır. Biz bunlara belirleyici ve niteleyici bir önad olarak "MARJİNAL" dedik. Her şey gibi savaşın da marjinali olabilir. Marjinal savaş olunca onun marjinal teorisi de olacaktır. Mesela iki ordunun siperleri karşı karşıya gelse, ama iki tarafın askerleri de savaşmak istemeseler...
Tükendi
Birinci Dünya Savaşı başladığı sırada İngiltere'nin bahriye nazırı olan Winston Churchill, 1923'te kaleme aldığı harp hatıralarında "Tarihte hiçbir geminin pusulası Göben'inkinden daha büyük bir kıyıma, sefalete ve yıkıma doğru rota göstermemiştir" şeklinde not düşüyordu. Gerçekten de, Almanya'nın İngiliz deniz hâkimiyetine meydan okuma politikasındaki esas aktörlerden biri olarak inşa edilen Göben muharebe kruvazörü ile hafif sıklet yoldaşı Breslau 1914'teki destansı bir kovalamacanın ardından Osmanlı payi
Dünyaya geleceğiz. Zorlu yaşamda, hayatta kalma mücadelesi vereceğiz. Bu sırada icatlar üretip kendimizi korumaya çalışacağız. Yerleşik hayata geçip sağlığımıza dikkat edeceğiz. Elimizde olmayan kaynaklar için kavga edeceğiz. Savaş çıkaracağız. Liderlerimiz olacak ve keşifler yapacağız. Ufuklarımızın ilerisini görebilmek için. Yeni insanlarla tanışacağız. Yağmalar, hastalıklar, hatta batıl inançlarla savaşacağız. Kötü günler geride kaldı derken tarihin en kanlı savaşlarını yaşayacağız. Bilim ilerleyecek. Ke
Tükendi
Edebiyat üzerine çağlar boyunca neler düşünülmüş, edebiyattan neler beklenmiş? Bu kitap işte bu sorulara cevap arıyor. Sümerlerden başlayarak, Eski Yunan, Ortaçağ, İslam düşünürleri, Aydınlanma, Romantik Akımlar, Ondokuzuncu yüzyılın tarihsel bakış açıları, Tanzimat dönemi, Yirminci yüzyılın yazar, metin, toplum ve okur odaklı yaklaşımları, Yapısalcılık, Göstergebilim, Postmodernizm gibi dönemeçlerde yoğunlaşıyor. Gilgameş'ten, Aristoteles'ten, Dante'den, İbni Sina ve İbni Kuteybe'den, Vico'dan geçerek çağd
Tükendi
Türkiye işçi sınıfının yüzyılı epeyce aşkın tarihinde yalnızca 6 yıl ömrü olan bir sendikanın tarihini yazmaya değer mi? Yaşı 60'ların ortalarına gelmiş bir kişinin yazmayı düşündüğü bunca başka kitap ve yapması gereken bir sürü günlük iş varken, ömrünün geride kalan sınırlı zamanının epeyce bir bölümünü bu örgütün incelenmesi için harcamasına değer mi? Hangi sendika, eylemler veya mücadelesi nedeniyle görevden uzaklaştırılan üyelerinin aylıklarını tam olarak ödeyebilmiştir? Türkiye işçi sınıfı tarihinde
Tükendi
Mersin günümüz il sınırları içindeki ilçeleriyle beraber tarihinden gelen yapısıyla, farklı hayat biçimlerinin bir arada var olabilmesinin ete kemiğe büründüğü, mekân, insan, zaman ve kimliğin bir arada, rahatça bulunabildiği çok kültürlü, kozmopolit bir yerleşim birimidir. Bu özelliğiyle hem dünyada beraber, dostça yaşayabilme özelliğine sahip ender şehirlerden hem de kültürler arası entegrasyonun en güzel örneklerindendir. "İbret Mersin'de İki Düğün" Bâkîzâde Hüsnî'nin 1880 yılında henüz bir kasaba-nahi
Birinci Dünya Savaşı yılları. Dehşetin sadece cepheleri değil, şehirleri, kasabaları, köyleri de sardığı günler. İstanbul her an düşebilir. Bir yanda savaşı Devlet-i Aliyyeden kurtulmak için fırsat sayanlar, diğer yanda son savunma hattında tutunmaya çalışanlar. 24 Nisan 1915 sabahı İstanbulda çalınan kapılar, tutuklamalar. 25 Nisan 1915 sabahı Geliboluya yağan bombalar, kurşunlar. Leventin, Bahrinin, Hasmikin Karabetin Avşar Onbaşının onurlu mücadelesi. Kazanmayı beklemeyen, kaybetmemeye çalışan cesur v
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50