Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
XVII. yuzyıl Osmanlı alim ve burokratlarından Beyazizade Ahmet Efendi de ifade ettiğimiz bu kanaati taşıdığı için, Ebu Hanifenin inanç sistemini ve duşunce dunyasını ortaya koymak uzere çalışma içine girmiş ve eserlerinden derleyip, konularına göre tertip ederek el-Usulul-munife lil-İmam Ebi Hanife adıyla bir telif meydana getirmiştir. Herkesin şerh ve haşiye ile meşgul olduğu bir dönemde böyle bir çalışma yapmakla da buyuk bir hizmet görmuştur. Biz de bu duygularla söz konusu eserin edisyon kritiğini yapıp
Ümmet Bilinci adını taşıyan, kuramsal herhangi bir iddia taşımayan bu kitabımızda öncelikle, içerisinde yaşadığımız dünyanın, içerisinde yaşadığımız tarihsel dönemin ve İslam insanıyla birlikte insanlığın vicdanı olmaya çalışılmıştır. İnsan hakları kavramı, Müslümanlar söz konusu olduğunda anlam ve önemini kaybediyor. Müslümanlar söz konusu olduğunda, otoriter liberalizm ya da otoriter demokrasiler savunulabiliyor. Emperyalist Batı, “demokrasileri” insani bir içerik taşıdığı için veya bir değer sistemi olar
“Kalp bir kale gibidir. Şeytan onu ele geçirmek için her an fırsat kollamaktadır. Onun oraya girmesini engellemek için her an uyanık bulunmak, onun giriş yerlerini kapatmak veya oralarda nöbetçi bulundurmak gerekir. Kaleyi iyi tanımayanlar bu işi yapamaz. Bu görev her Müslüman için farzdır. Şeytanın sızma yollarını bilmeksizin kalbi ona karşı savunmakta başarıya ulaşılamaz. Şeytanın kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun bir takım sıfatlarıdır. Bunlar çoktur.” *** Asrının müceddidi Hücc
“Sevdiği insandan ilim, amel veya onun vasıtasıyla onun ötesinde bulunan bir hedefe varmayı elde etmek için değil sadece Allah için sevmektir. Sevginin bu derecesi, derecelerin en yüce, en ince ve en sırlı derecesidir. Bu tür sevgi de mümkündür. Çünkü sevginin çok olmasının alameti şudur: Sevgi, sevgili ile ilgili bulunan her şeye sirayet eder. Uzaktan olsa dahi sevgili ile münasebeti bulunan her şeye geçer. Bu bakımdan şiddetli bir şekilde herhangi bir insanı seven bir kimse, o insanın sevdiklerini de seve
Elmalılı, yaşadığı dönemde ilmî birikimi, üstlendiği resmî görevler ve farklı konularda verdiği yüksek tahsil dersleri vesilesiyle geniş bir kitle ile temasta bulunmuş; öğrencilerinin, ilim, sanat, edebiyat ve irfan ehlinin kendisini sık sık ziyaret ettiği ve istişarede bulunduğu bir şahsiyet olarak, farklı alan ve çevrelere etki etmiştir. Gerek yurt içinde gerek dünyanın farklı coğrafyalarında bulunan ilim ehlinin gösterdikleri rağbet ve fikirlerine verdikleri önem, kendisine yazılan mektuplarda ifadesini
Bediüzzaman Said Nursî, uzun ve bereketli ömrünün en güzel meyvesi olarak kaleme aldığı Risale-i Nur Külliyatının bütününde terennüm ettiği manaları, Münacat isimli bu eserinde muhteşem bir üslûpla hülâsa ediyor. Ve bütün kâinatın tasdikindeki İlâhî hakikatlere dayanarak, Cenab-ı Hakka dua ediyor, niyazda bulunuyor. Kur’ânî tefekkürün gönülleri fetheden cazibesine en güzel örneklerden biri olan Münâcât, başlı başına bir iman ve dua abidesidir. Bediüzzaman bu eseri için “Kur’ân’dan ve münâcât-ı Nebeviy
Tükendi
Alemlerin Rabbi olan Allah'ın "Habibim" hitabına mazhar Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) hakkında. Eserde ona (asm) olan evgi ve muhabbet işleniyor.
Tükendi
Orijinal adı “Hi̇zb-ü Envâri̇'l-Hakai̇ki'n-Nuri̇ye” olan eser, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin bizzat bir araya getirerek tanzim ettiği ve kendisinin günlük evrad halinde okuyup başkalarına da okumalarını ehemmiyetle tavsiye ettiği çok yüksek, kıymetli ve tesirli duaları ihtiva eden bir münacat hazinesidir. Eserin başlıca bölümleri şunlardır: Yâsin, Fetih, Rahman, Mülk, Nebe’ sureleri ile Haşir ve Bakara surelerinin son kısımları Hatim Duası Cevşenü'l-Kebir: Cebrail’in (as) Peygamber Efendimize
Tükendi
"Mirkatü's-Sünnet ve Tiryaku Marazı'l-Bid'a" (Sünnetin Mertebeleri ve Bid'a Hastalığına Tiryak) alt başlığıyla yayınlanan Sünnet-i Seniyye Risalesi'nde Peygamber Efendimizin (asm) “Size iki şey bırakıyorum; onlara temessük etseniz necat bulursunuz: Biri kitabullah, biri Âl-i Beyt’im.” ve “Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir.” hadis-i şerifleriyle, bilhassa ahirzamanda Sünnet-i Seniyyeye tâbi olmanın önemi üzerinde duruluyor. Sünnet-i Seniyye
Tükendi
İlk ve orijinal tanzimi Bediüzzaman Said Nursî'nin talebelerinden Zübeyir Gündüzalp'e ait olan Beyanat ve Tenvirler isimli eser, Risale-i Nur'dan içtimaî ve siyasî hayata bakan ölçüleri ihtiva ediyor. "Hürriyet nedir? İstibdat nedir?", "Meşrutiyet nedir?", "Meşrutiyet ve Cumhuriyetin Şeriata uygunluğu", "Din adına siyaset yapmanın dine verdiği zararlar", "Dindarların perde yapılarak, siyasetin dinsizliğe alet edilmesi", "Demokratlık, demokratlığın ölçüleri", "Siyasette Ahrar/Hürriyetçiler çizgisi", "Meclis
Tükendi
Bediüzzaman Said Nursî"Risale-i Nur'daki hakikî teselliye mahpuslarçok muhtaçtırlar. Hususan, gençlik darbesini yiyip taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin,Nurlara ekmek kadar ihtiyaçları var."der. Risale-i Nur Külliyatı'ndan derlenenMedrese-i Yusufiye Risalesinde,Bediüzzaman'ın sırasıyla Eskişehir, Denizli ve Afyon hapsinde mahpuslara hitaben yazdığı fıkra ve mektuplardan seçmeler ile bu hapishane hayatlarına ait bazı safahatı bulacaksınız.
Tükendi
SET İÇİNDEKİ KİTAPLAR: 1-Gençlik Rehberi 2-Hizmet Rehber 3-Haşir Risalesi 4-Meyve Risalesi 5-Bediüzzaman Cevap Veriyor 6-Medrese-i Yusufiye Risalesi 7-Sünnet-i Senniye Risalesi 8-Beyanat ve Tenvirler 9-Namaz ve Hikmetleri 10-Hürriyet, Adalet, Meşveret 11-Hanımlar Rehberi 12- Nur'un İlk Kapısı 13- Âyetü'l-Kübra
Tükendi
Muhteva yönünden "Bediüzzaman Beşleme"sinin devamı olan "Nur Hareketi Serisi"nin beş kitabı, gözden geçirilmiş yeni baskısıyla yeniden sizlerle... Nehir Roman tarzının özelliklerini taşıyan 5 kitaplık seri, Nur Hareketinde bir dönemin âdeta tarihi kabul edilebilir. * 1970'lerden 2000'lere Risale-i Nur Hareketi'nin serencamı... * Nur Talebelerinin iman ve ihlâs ile ortaya koymuş oldukları unutulmaz hizmetler... * İçtimaî-siyasî hadiseler karşısında Nur Talebelerinin oynadıkları roller ve aldıkları ta
Tükendi
İnsan bir yolcudur. Çocukluktan gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Bu yolculuğun en mühim safhaları “dünya hayatı”nda yaşanır. Esasen dünya, ebedî hayata hazırlık için Rabbimizin tayin ettiği müddet zarfında kalınan bir imtihan meydanıdır. Bu imtihanın seyrini ve neticelerini ise büyük ölçüde insanın ‘tercihleri’ şekillendirir. İşte, büyük İslâm âlimi ve mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursî, Küçük Sözler isimli eserinde, Kur’
Tükendi
Risale-i Nur Külliyatından Sözler isimli eserde geçen Yirmi Üçüncü Söz, insanın bu dünyaya gönderiliş maksadını ve asıl vazifesini ortaya koyan; insanı ‘insan’ eden temel unsurun “iman” olduğunu, iman etmemenin ise insanı “gayet aciz bir canavar hayvan” hükmüne getirdiğini orijinal temsillerle izah ve ispat eden, iki “mebhas”dan müteşekkil mühim bir risaledir. “İnsan, iman, ibadet, dua” gibi anahtar kelimelerle özetlenebilecek Yirmi Üçüncü Söz tanzimi, “insan, dünya ve kâinatın mahiyeti; insanın bu dünya
Tükendi
Ey bîçare hasta! Merak etme, sabret. Senin hastalığın sana dert değil, belki bir nevi dermandır.” Said Nursî, böyle sesleniyor Hastalar Risalesi’nin Birinci Deva’sında. Ve bütün hastalara şifa olacak birbirinden önemli ve tesirli “yirmi beş deva” sunuyor. Hastalıklar, sonsuz hayatı kazanmak için imtihan edilmek üzere gönderildiğimiz bu dünyada, hayatımıza farklı renk ve manalar kazandıran hâdiseler. Virüs ve mikroplar gibi gözle görülmeyen en küçük varlıklardan en büyüklerine kadar her şeyin d
Tükendi
Din eğitimi çok eskiye dayanmayan yeni bir bilim olmasına rağmen birçok çalışmanın ilgi odağı olmuş ve hızlı bir gelişim göstermiştir. Bu bağlamda din eğitiminin çalışma konuları/alanları tarihsel süreç içerisinde değişim ve dönüşüm göstermiştir. İlk başta ele alınan çalışmalarda içerik açısından din eğitiminin tarihi, amaç/hedef, yöntem-teknik, müfredat vb. temel konular ele alınmış ve din eğitiminin neliği sorusu gündeme gelmiştir. Bunu, belirli şahsiyetlerin din eğitimi anlayışları, Kur’an-ı Kerim’deki s
İslam İnanç Esasları denince ilk etapta “Amentü’nün Esasları” akla gelmektedir. Günümüz ilcaatlarına uygun olarak bu dersin okutulması, inanç sahasındaki güncel sorulara cevap verebilecek nitelikte olması önem arz etmektedir. Konu genel manada soyut olgulardan oluştuğu için, bu çalışmamızla konuyu “ala kaderil imkân” somutlaştırarak; temsillerle, akli delillerle ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap verebilecek mahiyette açıklamaya çalıştık.
Bugün nahiv söz dizimi, cümle bilimi, sentaks terimleriyle karşılanır ve dil bilgisinin söz dizimi kurallarıyla i‘rab olgusuna ilişkin kısmını içerir. Bu bakımdan nahvin konusu terkip ve cümlelerin kuruluşu, öğeleri, çeşitleri, i‘rab olgusu, âmiller, mâmuller, i‘rab alâmetleri, mu‘reb ve mebnîler gibi meseleleri kapsar. Elimizdeki bu kitap; Birgivi’nin Avâmil ve izhar, ibni Hişam’ın kefiye adlı üç eserden müteşekkildir. Kitap tamamen yeni dizgi, renkli baskı, gerekli yerler renkli işaretlenerek k
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8