Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 860-880 / Aktif Sayfa : 44
Kabenin Oğlu Ali - 1 Acının şehridir, insanın kalbinde inşa ettiği. Her bir tuğlasını özenle yerleştirdiği. Sonra... Bir günahkârın pişmanlığıydı yedi kat duvarlarının ötesinde yankılanan. Bir kartalın pençeleriydi ruhuna geçirip acımasızca kopardığı et parçalarını her seferinde kanatan. Ve... Maktul sendin! Bataklıkların kuytusunda çamura bulanmış beyaz yüzlerdi... Senin yüzlerindi... Boş bakışlarla birbirini süzen. Oysa... Hiç tanıdık değildi değil mi? Nasırlı parmakların, küf kokan etin, ölü gözlerin. He
Tükendi
Hayat sırlarla doluydu. Ne dün dündü ne de yarın vardı. Her şey o anda toplanır, aşikâr olurdu. Gözdeki perde kaldırılır, yüreklerdeki kir pas ne varsa erirdi. Suyla pak olurdu insan. Su hayattı, su başlangıçtı; su akıp giden ömrün yoldaşıydı. Bir nefesti yaşamak. Bir solukta geçerdi. Ve... Bir mucize gerçekleşirdi. Oysa... Mucizeler hep vardı da görecek göz lazımdı. Şimdi... İlahi bilgiydi, arşı titretti. O ki... Musa'ya, Hızır'a öğretilen, Yusuf'a bahşedilen Ve kutsal gücün tecellisiydi yeniden. İlim bir
Tükendi
Davud b. Ali el-İsfahâni İmam Şâfiî'den bir söz rivâyet edecek olsa şöyle derdi: "Bu söz; nükteleri ile insanların arasından yücelip delilleri ile onları alt eden, mertliği ile diğerlerinden temayüz edip dindarlığı ile onların hakkından gelen Muttalibî dostumuzun sözüdür. O ki; dininde muttakî, soyunda pak ve yüce, özünde kıymetlidir. Rabbinin kitabına sımsıkı sarılmış, Rasûlünün sünnetine baş koymuş, bidat ehlinin kalıntılarını silmiş, haberlerini yok etmiştir. Şanlarını öylesine silip süpürmüştür ki, şu â
Tükendi
İslâmî ilimlerin teşekkül sürecini takiben telif geleneğin­de sistematik şerh yazıcılığı ortaya çıkmıştır. Ana ve merkez metinlerin okuyucu veya muhatap tarafından daha iyi anla­şılmasını sağlamaya dönük bir çabanın ürünü olan şerhler, ilmî disiplinlere ait gayet zengin literatürlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Şerhlerin mütemmim cüzü olarak kabul edilen hâşiye ve ta’lîkalar da söz konusu literatürlerin gelişi­mine ciddi katkı sunmuşlardır. Daha öz ve pratik fayda yönü ağır basan çalışmalar olarak tavs
“Cebinizde dört buçuk şey görmekle kendinizi zengin ve İslâm’ı fakir zannederseniz hazain açıldığı zaman züğürt kaldığınızı görür mahcup olursunuz.”Ahmet Mithat Efendi Hıristiyanların misyonerlik faaliyetleri karşısında Müslümanların gaflete düşmelerini engellemek amacıyla Hıristiyanlığın iç yüzünü anlatmak gerektiği inancındadır. Avrupa’da etkili olan ilim adamlarının saldırılarına karşı bir müdafaa yayımlama ihtiyacı neticesinde bu eseri ortaya koyar. Müdafaa yöntemi olarak Hıristiyanların yaptığı gibi ke
“Kardeşlerim bu risâleyi yazmamı çokça rica ettiler. Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a and olsun ki bu risâleyi, tütün kullanımına olan muhabbetimden dolayı veya çağdaşlarımdan birine muhalefet edeyim diye yazmadım. Bu kitabı yazma amacım insaflı bir açıklama yapmak (…) ve delilsiz bir şekilde, yalnızca aklî kıyaslar ve nefsânî vehimler yardımıyla tütünden kaldırılan mubahlık hükmünü yerli yerine koymaktır.”Abdülganî en-Nablusî bu eserinde, tütün kullanımıyla ilgili söylemleri tek tek ele almakta, faka
Tükendi
Muhammed Âşık İlâhî’nin [rahmetullahi aleyh] kaleme aldığı değerli eser, İmam Kudûrî [rahmetullahi aleyh] tarafından yazılan ve Kudûrî olarak meşhur olan el-Muhtasar isimli fıkıh kitabının sorulu-cevaplı şekilde tasnif edilmiş halidir. Yazar bu metotla el-Muhtasar adlı kitapta geçen mesele ve hükümlerin kolay anlaşılıp ezberlenmesini amaçlamıştır. Meseleleri titizlikle düzenleyip düzgün bir üslupla sıraya dizmiş, fıkıh âlimlerinin kitaplarından ihtiyaç duyulan ve faydalı olacağını düşündüğü meseleleri alara
İslâmî ilimler alanında fıkıh ilminin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu sebeple İslâm’ın ilk döneminden itibaren pek çok âlim bu alana yönelmiş, bu hususta çok kıymetli çalışmalar yapmış, takdire şayan eserler kaleme almıştır. Bununla birlikte fıkıh ehli arasındaki ictihad farklılıkları ilgi alanı olmuş ve bu konuda eserler de çoğalmaya başlamıştır. Fakihler arasında ortaya çıkan farklı görüşleri derleyen eserler, Hilâfiyât türünü oluşturmuş ve bu konuda yazılan eserler genellikle “ihtilâf, muhtelef, mesâil
İmam Nevevî’nin [rahmetullahi aleyh] bu eseri, içeriği ve anlatım tarzıyla Kur’ân-ı Kerîm tilavetinin fazileti hususunda kaleme alınan eserler arasında öne çıkar. Konuların hızlı öğrenilip uygulanabilmesi için kısa ve anlaşılır şekilde anlatıldığı bu değerli kitapta Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ile ilgili önemli kaideler, mühim edepler açıklanıyor.“Kur’ân-ı Kerîm okumanın ve hafızlığın faziletleri, Kur’ân-ı Kerîm okuyan kimselere hürmet göstermek, Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenenin ve öğretenin dikkat etmesi gereken ede
Tükendi
Müslümanın yaptığı amellerinin Allah Teâlâ katında değer bulabilmesi için salih bir niyet taşıması elzemdir. Ancak bu şekilde yaptığı ameller sahih ve makbul olur. Bu manada kişi hangi ameli işliyorsa ona uygun niyetleri bilip ona göre hareket etmesi gerekir. Böyle güzel bir amacı ve ihtiyacı gözeten, Muhammed b. Alevî el-Ayderûs’un rah. kaleme aldığı Niyet Ettim adlı eser, hacim itibariyle küçük fakat bir Müslümanın ihtiyaç duyacağı bir çok husustaki niyetleri ele alması yönüyle oldukça önemlidir. Arapça a
Tükendi
İslam medeniyeti, Orta Asya’da, Türk ve İran Mağrib’de ise Berberi kültürle karşılaşarak en ciddi nüvelerini üretti. Bu karşılaşma, her coğrafyanın kendi karakterini yansıtan düşünme biçimlerini ortaya çıkardı.Semerkand, Buhara, Taşkent gibi kültür merkezlerini içinde barındıran Maveraünnehir bölgesindeki düşünce hareketliliği ve ilmi tedrisin yoğunluğu da kendi geleneğini oluşturdu. Bilginin sistematik bir formda yeniden inşa edildiği bu dönemin en önemli isimlerinden biri, kendinden sonraki âlimlerin ‘ak
Dört Halife Dönemi Bizans ve Sâsânî devletlerinin İslam Topraklarına dâhil edildiği, İslam’ın çok geniş bir coğrafyaya yayıldığı, Müslümanların farklı din mensuplarıyla ilk defa yoğun olarak karşılaşıp birlikte yaşamaya başladıkları, hayatın her alanında kurumsallaşmaya gidildiği ve daha sonraki dönemlerde müstakil bir disiplin haline gelen dinî ilimlerin temellerinin atıldığı önemli bir zaman dilimidir. Aynı zamanda sözü edilen dönem Hz. Muhammed’in vefatından sonra binlerce insanın dinden döndüğü, dört
Molla Sadrâ bir ârif, bir müfessir, bir filozof ve bir kelâmcı olarak Kur’ân’ı diğer müfessirlere göre biraz farklı okumuştur. O, Allah’ın kelâmını çeşitli yönlerden incelemeye çalışmıştır. Molla Sadrâ’nın tefsîr metodunu ele alışımızın da bir takım sebepleri vardır. O’nun sahip olduğu aklî, naklî ve irfânî birikimlerinden kaynaklanan Kur’ân yorumu, diğer müfessirlerden bir takım farklılıklar arz ettiği için önemli görünmektedir. Çünkü toplumsal hayattan tamamen uzaklaşarak uzun bir süre tefekküre dalması v
Mü'min; cenneti için çalışan, Rabbinin huzurunda mahcup olmamak için gayret eden, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetine uygun bir hayat için emek veren kimsedir. Kur'an'ımız, cenneti hak etmek için 'seviye kazanmış mü'min kıvamında' ölmeyi en yüce hedef olarak göstermektedir. Allah'ın razı olduğu kullar, Kur'an-ı Kerim'in gösterdiği bu yüksek hedefe ulaşanlardır. Cennet, Allah'ın lütfudur; mü'min o lütfa ermek için çalışan kuldur. Dünyada iflah olan da ahirette mesut olacak da kendini Müslüma
Molla Sadrâ, kimi çağdaş araştırmacılara göre İslâm felsefesinin ihyâsında ve inkişaf etmesinde öncülük yapan bir filozoftur. Bu araştırmacılar, Sadrâ’nın İslâm felsefesinin son devirlerinde işgal ettiği yeri, hem kapsam hem de derinlik açısından Aristoteles ve İbn Sînâ ile mukayese ederler. Bu mukayesenin arka planında kanaatimizce, onun felsefesinde İbn Sînâ’dan gelen Meşşâî gelenek, Sühreverdî’den gelen İşrâkī gelenek ve İbnü’l-Arabî’den gelen Ekberî geleneğin yeni bir sentez içerisinde ifade edilmesi ya
Ölümün bir hakikat olduğunu biliriz fakat bu bilgimiz kendimizi ona hazırlamaya itecek kadar yeterli değildir. Tıpkı Allah Teala’nın bizlere vadettiği uhrevi güzelliklere ulaşmadan önce birçok sorgudan geçeceğimizi bildiğimiz halde bu sorgudan yüz akıyla çıkmak için gerekli olan ameli salihleri yapma konusunda gevşeklik gösterdiğimiz gibi. Müslümanların bu gevşekliğinin farkında olan Hüccetü’l-İslâm İmam Gazzali Ölüm ve Ötesi isimli kitabında, bir taraftan ölüm ve uhrevi hayatın bilinmeyen yönlerini kend
İbn Kayyim el-Cevziyye'nin en önemli eserlerinden biri olan bu kitapta hemen tüm yönleriyle Rasûlullah (sav) incelenmiş Hz. Peygamberin her konu ile alakalı verdiği hükümler davranışları sözleri sahih delillerle ortaya konmuştur. Müellif bununla da yetinmemiş hemen hemen tüm tartışmalı konularla ilgili farklı görüşleri delilleri ile ortaya koymuş ve bunları tartışmış bir hükme varmıştır. Bu sebeple eser siyer yanında fıkıh ve hadis alanında da bir kaynak eser haline dönüşmüştür. Kitapta oturup kalkmasınd
El- Keşşaf Tefsiri'nin 5. cildi çıktı! İsra, Kehf, Meryem, Tâ-Hâ, Enbiya ve Hacc sûrelerinin yer aldığı bu cilt altıyüz yirmisekiz sayfadan oluşmaktadır. Eserde yer alan ayrıntılı kavram, yer ve isim indeksi tefsirden yararlanmayı daha da kolaylaştırmaktadır. Dil üstadı, edebiyatçı, kelamcı ve aynı zamanda müfessir olan Zemahşeri'nin dev eseri el-Keşşaf, tefsir tarihinde önemli bir yer tutan, hakkında yüzlerce şerh yazılan kaynak bir eser. Zemahşeri'nin Mekke'de 2 yılda kaleme aldığı temel bilgi kaynakla
• Anadilde ibadet konusu İslam'ın ilk dönemlerinden beri tartışılan bir konudur. Bu konunun iki yüzü var. Birincisi; insan hakları yüzü, ikincisi ise inançsal yüzdür. • Anadilde ibadet isteğinin temel bir insan hakkı olduğuna kim karşı çıkabilir? • İsteyen Arapça, isteyen Türkçe ibadet edebilir. Dileyen Arapça ezan dinleyebilmeli dileyen de Türkçe ezan... Kur'an'ı anadilde okuma isteği de insanî bir haktır. Haksızlık, bu haklara karşı çıkmaktır. • Peki ya inançsal açıdan İslam kaynakları bu konuda ne diyor?
Muhammed(a.s) elbette beşerdir, ama sıradan bir beşer gibi değildir. Belki taşlar arasında yakut ne ise, insanlar arasında Muhammed(a.s) de odur. Sana çıkacaksa durmaz yürürüm, Sonu sen çıkmayan yönü istemem, yolu istemem... Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim. Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 860-880 / Aktif Sayfa : 44