Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Ayasofya, İstanbul'un tapusudur kari. Neden çekineyim ki! Hatta bu topraklarda "inandım" diyerek yaşayan her kim varsa hepsinin namusudur. Ayasofya hayali gönülden giderse yahut bir daha secdeye eğilmezse başlar, orada hayal, dava, gaye tükenmiştir. Ki şimdi tam da öyledir işte. Kendi vatanında, kendi şehrinde ve kendi mabedinde başını secdeye eğemiyorsan söz de tükenmiştir. Hem biliyorum sen de ben gibi hissedersin kari. Lakin sormak icap eder şimdi; bir benim mi ağrıma gidiyor ecdadın başlarını secdey
“Babinger, bugüne kadar asla aşılamamış bir Fatih çalışması yayımladı. Çıkar çıkmaz büyük gürültüler koparan Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı ... elli yıldır herkesin aleyhinde bulunduğu, aleyhinde bilim adamlarınca bunca makalenin yazıldığı efsanevi kitap, asıl yayımlanması gereken dilde, Türkçede.” –Halil İnalcık Bu klasik biyografi, 1453’teki ünlü Konstantinopolis kuşatmasından Osmanlı İmparatorluğu’nu güvenli bir sınıra ulaştıran sayısız sefere kadar, İmparator II Mehmed’in hayatındaki olayları anlatmakt
“Babinger, bugüne kadar asla aşılamamış bir Fatih çalışması yayımladı. Çıkar çıkmaz büyük gürültüler koparan Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı ... elli yıldır herkesin aleyhinde bulunduğu, aleyhinde bilim adamlarınca bunca makalenin yazıldığı efsanevi kitap, asıl yayımlanması gereken dilde, Türkçede.” –Halil İnalcık Bu klasik biyografi, 1453’teki ünlü Konstantinopolis kuşatmasından Osmanlı İmparatorluğu’nu güvenli bir sınıra ulaştıran sayısız sefere kadar, İmparator II Mehmed’in hayatındaki olayları anlatmakt
“Oğlumun mahallede oynadığı, birlikte koştuğu çocuklara rastlıyorum bazen. (…) Berkin’i de böyle hayal etmek istiyorum, edemiyorum Büyüdüğünde yüzünün alacağı şekli gözümde canlandıramıyorum Hayalimde bile büyümüyor. Çocuk olarak kaldı o. (…) Oğlum öldürülmeseydi, bugün nasıl bir hayatımız olurdu merak ediyorum ve bunu hiç bilemeyeceğim. Geleceği kaybettim.” Gökçer Tahincioğlu’nun derlediği Yaralı Hafıza, yakın tarihteki katliamların, cinayetlerin, kayıpların hafızadaki izini sürüyor. O h
Tükendi
Yazar, şair, ressam, filozof Etel Adnan, 1925 yılında Osmanlı ordusunda kurmay subay, Şam doğumlu Müslüman bir baba ile Rum Ortodoks bir annenin kızı olarak Beyrut’ta dünyaya geldi. Hayatının çoğunu Beyrut, Kaliforniya ve Paris arasında geçiren sanatçı ilk olarak Fransızca dilinde şiirler ile adım attığı yazarlık dünyasına İngilizce dilinde çalışmalarını da ekleyerek üretimlerini sürdürdü. Sanatçının birçok dile çevrilmiş edebî yapıtlarının yanı sıra çok çeşitli medyumlarda ürettiği eserleri dünyanın farklı
Claudius galibiyet için savaşıyor. Caratacus ise özgürlüğü için. Tarihin seyrini değiştirecek destansı bir savaş başlıyor. Güney Britanya’da İngilizlerin lideri Caratacus, Roma ordusunun kırmızı pelerinlerinin kan gibi ülkesine yayılmasını bir tepeden izliyor. Roma’da İmparator Claudius, mutlak bir galibiyet kazanıp adını meşhur ataları Sezar ve Augustus’un yanında tarih sayfalarına gururla yazdırmayı hayal ediyor. Lejyonerler arasında imparatorun filinin bakıcısı Rufus yürüyor. Savaş yaklaşıyor ve B
Leydi Jane, Katherine ve Mary Grey tehlikeli bir Londra döneminde doğdular. Kanlı Mary ve Bakire Kraliçe tarafından sürekli tehdit edilen kız kardeşler için âşık olmak imkânsız, kendilerini darağacında bulmak ise kaçınılmazdı. Kraliyet kanından ve erkeklerin bu kan için neler yapabileceğinden korkarak büyüyen Mary Grey, kuzenleri Mary’nin ve I. Elizabeth’in hükmünde kendisinin ve kız kardeşlerinin başına gelebileceklerden de korkuyordur. Tahta geçmek gibi bir niyetleri olmasa da yalnızlığa mahkûm edilip
Tükendi
Sultan Murâd Hân, yaralı askerler kadar, muhârib askerleri de yakından görmek istiyor, sık sık onların arasına katılıyor, hattâ, asker saflarını teftîş ediyordu. İşte, bu ziyâret ve teftîşlerinden birinde, bıyıksız bir asker gördü. Bu, pek küçük yaşda, daha bıyıkları çıkmamış bir oğlandı. Oysa, Sultan Murâd, Üsküdar Sahrâsı’na Otâğ-ı Hümâyûn kurulurken, sefer güzergâhında orduya katılacak gönüllülerin bıyıklı olmalarını fermân eylemiş idi. Sultan Murâd, ordusunda bıyıksız asker istemiyordu. Pâdişâh buyruğun
İnsanlık tarihinin çeşitli aşamalarında yaşanan zulümler elinizdeki kitabın konusu. Tıbbın Öyküsü ile tanınan, Bilim Akademisi’nin kurucularından duayen nörolog Prof. Dr. Cumhur Ertekin’in, aydın bilinciyle kaleme aldığı bir döküm. Tarih boyunca insanın insana yönelik eziyetini çok farklı örneklerle gözler önüne seriyor: Çin Seddi gibi çılgın projelerden Roma’nın deli imparatorlarına, piramitleri inşa eden tarih öncesi Mısır’dan 1 Mayıs’ta kanı dökülen endüstri çağının işçilerine, Hristiyan engizisyonlarınd
7000 SENE EVVEL SÜMER MEDENİYETİNİ YARATAN TÜRKLERİN TARİHİ Türk tarihinin ana hatları çizilirken Sümer medeniyetinin son günleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk günleri arasında büyük bir benzeyiş gördüm. Büyük Gazi, 20. asırda Cumhuriyet Türkiyesini nasıl yaratmışsa yedi bin sene evvel yaşayan Sümerlilerin başına da Gazi gibi bir halaskâr geçmiş, Sümer topraklarını düşman istilasından kurtardıktan başka ana vatan hudutlarını Sirtella’dan Babil ve Ninova’ya kadar genişletmiş, Dicle-Fırat kıyılarında muhteş
I. Dünya Savaşı’nın son günlerinde Alman onbaşı A.H., Pasewalk Askeri Hastanesine getirilir. Savaşın yol açtığı histeriyle körlük sendromu yaşamaktadır. Görgü Tanığı savaş gazisi A.H.’nin, yani Adolf Hitler’in askeri hastane günlerini anlatıyor. Basıldığı günden beri kimse sadece bir kurgu mu yoksa hasıraltı edilmiş bilgilerden hareketle kaleme alınmış bir biyografi mi emin olamıyor. Hitler’in doktorunun gözünden 1900’lerin başlangıcından 30’lara Almanya’nın dönüşümüne görgü tanığı
Abdullah dönüp ahşap sandalyeye oturdu.-Bir kıvılcım! Bir kıvılcım dahi çakamaz mıyız gardaş? Mehmet gelip Boyabatlının karşısında durdu.-Kıvılcımı çakmasına çakarız da gardaş. Bu kıvılcım, bunca kefereyi yakmaya yeter mi ki?Yıl 1914…Birinci dünya savaşının ayak sesleri yedi kıtadan duyulurken, memleketlerinden binlerce kilometre uzaktaki iki Osmanlı neferi vatanlarını korumak için bir plan yaptılar. İstanbul’u işgal etmek amacıyla yola çıkan haçlı ordularını durdurmak için göğüslerini siper edecek, ge
O dönemde Sovyet ordusunun bir parçası olarak İkinci Dünya Savaşı’na katılan bir Azerbaycan Türkü’nün yaşadıkları tüm bir ülkenin durumuna ışık tutuyor. Çocukluğunun renkli dünyasından kopmadan kendisini ülkesinden uzakta savaşların merkezinde bulan genç, deneyimleri sayesinde yeni gerçekleri öğreniyor. Bu gerçekler ona farklı bir mücadele yolu açıyor. Sovyet Rejimi ile Faşizm arasında var olmaya çalışan “bağımsızlık ülküsü”, sıradan bir genç adamın hayat amacı oldu. Kişisel mutluluğunu elinden aldı ve bu i
Tükendi
“Yanya Aslanı'nın Kanlı Tarihi!”Tepedelenli Ali Paşa bir Osmanlı paşasıydı.Arnavutların o dönemdeki en büyük şehri sayılan Yanya’nın tek hâkimi...Seksen yıla yakın süren ömrü boyunca annesi ve çocukları da dahil binlerce insanın kanını döktü.Şeytana pabucunu ters giydiren bir adam olarak bilindi her zaman. Sonunda artık herkes onun ölmesini ister hale geldi ama Tepedelenli Ali Paşa’yı öldürmek kolay bir iş değil. Padişah II. Mahmut bile “Taş taş üstünde kalmaz!” dedi.Macar yazar Maurus Jokai’nin kaleme aldı
Saray, Arap çöllerinde getirdikleri «Arap İslam anlayışlı hocaları bütün Anadolu’ya dağıtmıştı. Artık, “Bir hırka, bir lokma” diyen anlayış yasaklanmıştı. Türkmen Kızılbaş dervişlerin yerine Arap töresini İslam adına pazarlayan hocalar vardı. Bu hocalar sultanlık tarafından korunuyorlardı. Arapça konuşmak, Arapça alıntılar yapmak makbul insan sayılıyor ve Kızılbaşların ise katli vaciptir diyorlardı. Bu roman, Kızılbaş Türkmenlerin var olma mücadelesini, Anadolu’daki mirasa sahip çıkması ve bunu sağlamak içi
Tükendi
Türk edebiyatında tarihî roman türünün en popüler ve saygın örneklerinin başında gelen Bozkurtlar, yazılmasının üzerinden üç çeyrek asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen yeni nesiller üzerinde de etkisini sürdürmeye devam ediyor. Romanın, Ateş - Çocuklar İçin dergisinde ilk tefrika edilmesiyle başlayan resimlendirme geleneğine çağdaş bir katkı olarak iki yıllık yoğun bir mesaiyle çizilen yepyeni resimlerle karşınıza çıkıyoruz. Üç boyutlu modellemeyle yapılan ve Bozkurtların Ölümü’nde yirmi iki, Bozkurtla
Tükendi
Cinci Hoca veya Karabaşzade Hüseyin Efendi 17. yüzyılda yaşamış Osmanlı sarayının ünlü üfürükçüsüdür. Osmanlı Padişahı İbrahim'i tedavi etmesiyle ün kazanmıştır. Sultan İbrahim'i etkisi altına alan Cinci Hoca, büyük bir maddi kazanç elde etmiştir.Cinlerle iletişim kurduğu gerekçesiyle ünü her yere yayıldı. 1642 yılında Kösem Sultan tarafından, Padişah İbrahim'i tedavi etmesi için saraya davet edildi. Tedavisinin başarılı olması üzerine sadece büyük bir şöhret ve servet sahibi olmakla kalmadı, sarayda devle
Tükendi
Tarihte, "Hayırlı Vaka" Yeniçeri Ocağı´nın kaldırılması olarak bilinir. Sadrazam Benderli Mehmet Selim Sırrı Paşa zamanında Yeniçeri Ocağının kaldırılması, gerçekleştirildi. Ocağı kaldırmayı On yedi yıldır tasarlayan II. Mahmut, 25 Mayıs 1825´te bu fikrini uygulamaya koydu. Yeni bir askeri sınıf kurulduğunu, isminin Eşkinci Ocağı olduğunu resmen açıkladı. Yeni orduya Avrupa tarzında üniforma giydirildi. Ordu 11 Haziran 1826´da eğitime başladı. Üç gün sonra yeniçeriler ayaklanarak, kazanlarını Etmeydanı´na ç
Tükendi
İstanbul'un vebadan kavrulduğu karanlık zamanlar... Tekinsiz bir malikânede yaşamakta olan tuhaf bir hekim, İstanbul'un korkutucu sokaklarında kol gezen hastalıkla mücadele etmektedir. Hekimin on bir yaşındaki kızı Dilara, annesinin doğum sırasında ölmesi nedeniyle hem babası hem de hiç sevgi görmediği halası tarafından sürekli dışlanmaktadır. Annesi hakkında konuşmak Dilara ve malikânedekiler için âdeta bir tabudur. Küçük kızın tek dostu, biricik kedisi Aristo'dur. Babasının katı kurallarına daima uyum gö
Adı: Kayı Han Boyu... Kayı Han Boyu, Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu'ya akan yüzlerce boydan sadece biri... Öylesine küçük ki, göç kollarının içinde yitip gitmiş gibi... Küçük, ama inançlı; dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri var. Dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri olduğu içindir ki, Anadolu topraklarında yeniden dirilişi sadece o gerçekleştirebiliyor.Vuslatın ilk durağı Söğüt... Vuruşa-barışa Söğüt'e gelip yerleşen Kayı Hanlılar, göçlerle örülen emellerini orada besleyip devletleştirecek, orada
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4