Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 360-380 / Aktif Sayfa : 19
Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan nehir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Nehir romanın ikinci kitabı Fırtına, İkinci Dünya Savaşı sı­rasında Avrupa'nın ortasından başlayarak Moskova'ya kadar uzanan Nazi dehşeti sırasındaki ölüm kalım mücadelesini anla­tıyor. Bir yandan olağan bir biçimde sürüp giden günlük yaşam, bir yandan kan ve barut kokuları arasında dişe diş süren bir kavga. Ehrenburg bu romanda, büyük bir
Tükendi
Türkiye'de edebiyat tarihçiliğinin, hatta modern tarihçiliğin kurucularından sayılan Fuad Köprülü'nün en çok öne çıkan özelliklerinden biri de kaleminin verimli oluşudur. Yetmiş altı yıllık ömrünün neredeyse altmış seneye yakın kısmını yazmakla geçiren Köprülü, arkasında bin beş yüzün üzerinde kitap ve makale bırakmıştır. Köprülü'nün İslam Ansiklopedisi'nde yer alan yazılarının bir kısmı Köprülü Külliyatının ilk on cildinde kitaplaşmıştı. Elinizdeki bu derlemeyle birlikte Altaylılardan Harizmşahlara, Avşar
Bütün Avrupa'nın barbar dediği bir hükümdar vardı: Cengiz Han. Pek açıktır ki ona Avrupalıların barbar demesi, bütün Avrupa'yı yenmesindendir. Eğer Avrupa Cengiz'i yenseydi bu zaferle iftihar edilecekti ve ondan kuvvetli bir insan ve şanlı bir mağlup olarak bahsedilecekti! Yenilmek acısı Avrupa'yı hala kin içinde tutuyor. O, öyle bir hükümdardı ki, dünya tarihinin bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluğunu kurmuştu. İranlılar ve Araplar manasız bir din gayretiyle Cengiz'e hücum ettiler, büyüklüğünü in
Tükendi
Bu kitap uzun süreli bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkmış tarihî bir romandır. Bu kitap bir tarih kitabı olmamasına rağmen bütün konuları tarihî gerçeklerden seçilmiştir. Bu kitapta Hâce Bektaş Veli'nin hayatı ve düşüncesi bir roman dili ile anlatılmış ve akıcılık sağlanmıştır. Bu kitapta: 1- Hace Bektaş Veli'nin hayatı, düşüncesi ve felsefesi efsanelerden ve hurafelerden arındırılarak bilimsel ve akılcı bir anlayışla inceleme imkânı bulunmuştur. 2- Hace Bektaş Veli'nin unvanlarına nasıl vardığını ve
Tükendi
Bir çağı kapayıp başka bir çağ açan İstanbulun fethi, imparatorlukların ve insanların kaderinde farklı yankılar buldu. Zafer ve yenilgi kutuplarında birbirine zıt öyküler tarihin o unutulmaz anında buluştu. Kuşatma ve fetih, sadece siyasi manevralar, mezhep çatışmaları, askerî hazırlıklar ve çarpışma değil, aynı zamanda sultanların, imparatorların, paşaların ve askerlerin şahsî öyküsü anlamına geliyordu. Stratejik bir deha ve olağanüstü bir komutan olan, aynı zamanda yedi dil konuşup dönemin âlimlerinin te
Seni suların içinden çekip çıkardı kalbim, Musa koydum ismini, Bir göz aydınlığısın benim için, Nil, bir kandil gibi astı seni içime. Musa koydum ismini, Seni sulardan çıkardım Güzellik, bereket, iyilik ve cömertlik onda toplanmıştı. Asiye alçak gönüllüydü, cesurdu. Kavgaları yatıştırıp anlaşmazlıkları çözen, başkalarının selameti için kendini feda eden, haksızlığa isyan edendi o. Bir sütun gibi, çatıyı kurup taşıyandı. Yürüyen bir nehir gibiydi Asiye. Sudan gelen ve suyun içinden yükselen hikmete kucak aça
Osmanoğullarının doğduğu topraklardan, Söğüt'ten de öncesine, Süleyman Şah'ın kutlu göçüne gidiyoruz. Atasından devraldığı şanlı mirası, dünyaya meydan okuyacak bir medeniyet olması duasıyla Anadolu topraklarına eken Ertuğrul Gazi'nin hikâyesi bu. Kıtlıktan ve Moğol istilalarından kurtulmak için yola çıkılıyor önce. Fırat Nehri'nden, Karacahisar Kalesi'nden geçiliyor. Yunus Emre'den Hacı Bektaş Veli'ye, Ahmet Yesevi'den Şeyh Edebali'ye kadar devrin tüm âlimleri ziyaret ediliyor. Şehitler de veriliyor yolda,
Tarihin en güçlü hükümdarlarından Cengiz Han'ın romanı Cengiz Han yani Temuçin... Tüm dünyanın tanıdığı ve önünde korkuyla diz çöktüğü Moğol imparatoru... Çin ve İran gibi imparatorlukları hâkimiyeti altına aldı, kendi ordusundan on kat daha kalabalık orduları bozguna uğrattı ve alınmaz kaleleri alarak, görkemli uygarlıklara son verdi. İçgüdüleri bir kurdunkinden farksız olan Cengiz Han'ı ve onun renkli hayatını, her türlü güçlük karşısında dimdik yanında duran sadık dostu Borçu anlatıyor. Moğol Kurd
Tükendi
Orhun için artık zamanın bir önemi yoktu. Ne güneşin doğuşunu ne batışını görebiliyordu. Onları görmeyince zaman da onun için ölmüştü. Koridorda ne kadar gittiğini bilmiyordu ve istese de göremiyordu. Muhatapları sadece seslerdi, seslerinde hangi yönden geldiği belli değildi zira bulunduğu yerde yön yoktu. Bir yere itelenerek sokuldu, bir anda üzerinde soğuk suyu hissedince ürperdi, peş peşe vücuduna coplar inince acıyı hissetti. Bu acı sanki Orhun'a güç vermiş ne ağlama, ne bağırma ve nede yalvarmıştı; sa
Tükendi
Sultan III. Selimin saltanat yılları... Nizam-ı Cedidin kurulmaya çalışıldığı, Yeniçeri Ocağının kaldırılarak yeni bir yapılanmaya gidişin başlatıldığı sancılı dönem... Devlet şuurunu ve Türkün siyasî tarihteki doğrultusunu olayların ve krizlerin değerlendirilmesinde esaslı bir ölçü kabul eden Bekir Büyükarkın, yeniden büyük devlet olma ümidini Belki Bir Günde, bu kritik olayların ayrıntılarında arıyor... 200 yıl önceki atalarının devlet şuurundan ve gayretinden ilhamını almağa önem veren kahramanlarını sar
Tükendi
"Tarihi aşk romanlarının kraliçesi." - Atlanta Journal, Constitution "Kathleen E. Woodiwiss canlı ve nefes alan bir dünya yaratıyor." - Houston Chronicle Onlarınki gizli bir aşktı... Tehlikeliydi, yasaktı ve ölümsüzdü. Bir zamanlar tavırları, asaleti, güzelliği ve zekâsıyla istisnai bir leydi olan Abrielle'ın adı Londra'daki her soylu bekâr centilmenin dudaklarındaydı. Ama cesur bir savaşçı olan üvey babasından hak ettiği unvan ve zenginlik esirgendiğinde, Abrielle hızla gözden düştü. Artık herhangi b
Tükendi
Çocukluğumda az da olsa atlara ilgim olmuştu. Hele de hasat aylarında Dobruca'nın uçsuz bucaksız buğday tarlalarını kanatlı orak makinelerine koşulan iki çift atın ön sağdakinin üzerinde, yakıcı güneşin altında, gün boyu atları yedmek (yönetmek) hiç de kolay bir iş değildi. Onları çeşmeye sulamaya götürüp getirmek ve diğer zamanlarda merada otlatmak da biz çocukların işi idi. 1950'li yılların başında zorunlu kooperatişeşme neticesinde köyün tüm atları Koca İbrahim'in harmanına kurulan büyük ahırlara topl
Tükendi
Onlar, Kanlı Eylül'ün kahpe karanlığında çektikleri zulme, işkenceye, gülerek direndiler. Bense onların hatıralarını anlatmaya layık olmayı umarak çektiklerine ve hissettiklerine tercüman olmaya çalıştım. Kimi adı bilinsin istedi, kimi saklı tutulsun. İstekleri baş üstüneydi. Adları ne olursa olsun değil mi ki onlar, Atatürk'ün de mensubu olmaktan onur duyduğunu defalarca beyan ettiği Türk Milliyetçiliğinin bir neferiydi. Onlar, gözaltına alınan 650.000 gencin içinde içten gelen asil bir hissedişle baş koyd
13 Kasım 1918'de İngilizlerin öncülüğünde İttifak güçleri, sömürgelerden getirdikleri vahşet saçan savaşçıları ile İstanbul'a akın ettiler. Tarihte ilk defa bir Türk başkenti yabancılar tarafından işgal edilmişti. Uzun yıllar süren savaş İstanbul'daki Müslüman Türk erkek nüfusunu azaltmış, evlerde kıtlık ve salgın hastalıklarla boğuşan yaşlı erkekler, kadınlar ve çocuklar kalmıştı. Biri çıktı: "Var mısınız?.." dedi. Önce tek tek: "Yaşlılar, kadınlar, genç kızlar, sanatkârlar, doktorlar, hamallar, prens
"Hususi birtakım şartlar Avrupa Yahudileri ile Osmanlıları, Haçlı Hıristiyan Avrupa karşısında bir nevi dayanışma ve işbirliğine sevk etti. Asırlardır birlikte var olmak suretiyle iç içe geçmiş ortak tecrübeler ve olumlu hatıralar Türklerle Yahudileri bir aile yapmıştır." - Halil İnalcık Papa'dan Şarlken'e, I. François'dan Portekiz ve İspanya krallarına, Macar kraliçesinden Medici'lere, XVI. yüzyıl Avrupa'sının en büyük güç odaklarının dize getiremediği, dünyanın en zengin kadını Dona Gracia'nın muhteşem h
Şehirlerin Yanip Kül Olduğu Ve Küllerinden Kralliklarin Yükseldiği Bir Zamanı Hayal Edin. İskender, Makedonya'nın on altı yaşındaki veliahtı, bilinen dünyayı fethetmeye yazgılı olduğunu öğrenmek üzeredir. Katerina, kraliçeyi gizlice öldürme planları yaparken saray hayatının karanlık sırlarına dair bir yolculuğa çıkmak zorundadır. Jacob, Katerina'yı kazanmak için akla hayale sığmayacak kadar ileri gidecek, prensin himayesindeki bir katil olan Hephaiston'la rekabet bile edecektir. Ve denizin öte yanındaki Per
Tükendi
Dostoyevski vaktiyle şöyle bir soru atmıştı ortaya: "Eğer masum bir çocuğun gözünden tek damla yaş dökülecekse, barışın, mutluluğumuzun ve hatta yeryüzünde ebedi uyumun sağlanması ve temellerinin güçlü bir şekilde atılması için yaşanacaklar mazur görülebilir mi?" Soruyu yine kendisi cevaplamıştı: "Hiçbir ilerleme, hiçbir devrim o gözyaşının dökülmesini haklı gösteremez. Hiçbir savaş. O gözyaşı damlası her daim her şeyden kıymetlidir. O tek damlacık gözyaşı..." Aytekin Yılmaz, Onlar Daha Çocuktu'da çocuk ya
Tükendi
Kuvayı Milliye Donanmasının Romanı Çılgın Türk denizcileri sadece Kurtuluş Savaşı malzemesini değil, aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlük ateşini taşıdılar. Onlar sayesinde Gazi Mustafa Kemal "Gözüm Sakaryaʼda, Dumlupınarʼda, kulağım İneboluʼdaydıˮ diyebildi. Kemal Anadol, 1919-1923 arasında Karadenizʼde yaşanan olayları akıcı bir roman kurgusuyla okuyucuya aktarıyor. Mustafa Kemalʼden Frunzeʼye, Leninʼden Stalinʼe, Cebesoyʼdan Mustafa Suphiʼye, Enver Paşaʼdan Çiçerinʼe sizi aynı toplantı odasında ya da m
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 360-380 / Aktif Sayfa : 19