Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 560-580 / Aktif Sayfa : 29
Eğitim sistemi ve bu sistem içinde okutulan ders kitaplarının bir milletin zihniyetini inşa etme ve geleceğini kuracak bireyleri yetiştirme bakımından ne kadar önemli olduğu, hiç şüphesiz teslim edilmesi gereken bir gerçektir. Bu nokta-i nazardan, altı yüz yıl boyunca hükümran olan ve kendinden önceki İslâm geleneğini mezcederek yeni ve özgün bir medeniyet inşa eden Osmanlı insanını yetiştiren eğitim sisteminin bir kurumu olarak medreseyi, yapısını, işleyişini, müfredatını ve buralarda okutulan ders kitapla
19. ve 20. yüzyılda üniversitenin tarihini ve misyonunu en fazla etkileyen gelişme araştırma faaliyetlerinin üniversite bünyesine dahil edilmesi ve örgütlenmesi oldu. Alman araştırma üniversitelerinin ayak izleri takip edilerek araştırma faaliyetinin endüstriyel ölçekte üniversite yaşamının bir parçası haline getirilmesi II. Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşti. Araştırma üniversitesi sıfatı günümüzde gelişigüzel kullanılsa da, bir üniversitenin araştırma üniversitesi tanımı i
Osprey Büyük Komutanlar Serisi 6Tarihin en büyük komutanlarının yaşam öyküleri, muharebe tecrübeleri, uyguladıkları taktikler ve stratejiler...Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen OSPREY Büyük Komutanlar Serisi, Hannibal ile devam ediyor…Kartaca ordusunun gözü kara askerleri Birinci Pön Savaşı’nda Roma lejyonları tarafından küçük düşürücü bir mağlubiyete uğratılmış, Kartaca donanmasının kudretli denizcileri ise bir avuç kürekli gemiyle limanlara sığınmak zorunda kalmıştı. Ancak bu
Onuncu yüzyıldan başlayarak on dördüncü yüzyıla dek Güney Fransa'nın Oksitanya bölgesinde etkili olmuş Kathar doktrini ile 1417'de asılarak öldürülen Şeyh Bedreddin mezhebi arasında akrabalık aramak, ilk bakışta düşsel gelebilir. Oysa Şeyh Bedreddin yandaşlarının örgütlendikleri Aydın Beyliği, Kathar doktrininin aynı bölgede baş verdiği Alaşehir (Philadelphia) odağının yansıma alanı içindedir. Şeyh Bedreddin öğretisi, Kathar öğretisinden izdüşümler taşır. İki yüzyıl arayla kesişen ve binlerce kilometreye y
İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü bünyesinde açılan Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Kürsüsü’nün kurucusu olup birçok önemli araştırmaya, esere imza atmış olan Prof. Tayyib Gökbilgin, hakkında çok az çalışma bulunan Sultan 2. Murad’a dâir bu kıymetli çalışmasında sultanın hayat hikâyesini canlı bir üslupla işlerken dönemin genel çerçevesini de çiziyor…Çelebi Sultan Mehmed’in büyük şehzadesi Sultan 2. Murad 1404 yılında doğdu. Henüz 12 yaşındayken Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Osmancık bölgelerini
Tükendi
1921 yılı Millî Mücadele dönemimiz içinde çok önemli bir yer tutar. Türk Milleti, 1921 yılında varoluş ve yok oluş arasındaki ince çizgi üzerinde adeta gidip gelmiştir. İç isyanlar, Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri, Aslıhanlar ve Dumlupınar Muharebeleri, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri ve Sakarya Meydan Muharebesi hep bu yıl içerisinde cereyan etmiştir. Tüm bu muharebeler içerisinde sonucu ve etkisi bakımından en yıkıcı olanı ise Kütahya-Eskişehir Muharebeleridir. Bu muharebeler sonucunda binlerce Mehmet
Tükendi
İktidar sevici gazeteci yazar Ayşe Nazlı Ilıcak’ın çarpıcı hayat hikayesinin yer aldığı Son Kale Ben Atatürk Kadınıyım kitabında Ilıcak’ın daldan dala nasıl konduğunu aktarmaya çalıştım. Bir gün Tansu Çillerci, sonrasında Mesut Yılmazcı, bir ara Süleyman Demirelci, sonra Necmettin Erbakancı, AK Partici, Gülen Cemaatini ve HDP’ye oy vermesini unutmamak lazım. Tansu Çiller’e çay servisi yapması, Mesut Yılmaz’a “Mesut Bey ben sizin yağdanlığınız olmak istiyorum” diyen, çalkantılı aile hayatı ve gazetecilik geç
Tükendi
Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlâtlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi bahtiyar sayacağım.Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.Bugün ulaştığımız sonuç,
Tükendi
Milletlerin ve devletlerin geleceklerini en iyi şekilde planlama ve yönetmelerinin sihirli anahtarı geçmişlerinde saklıdır. Seçkin millet ve büyük devlet olma, yüce bir varoluş bilinciyle mümkündür. Yüce bir varoluş bilinci ise niçin var olduğunun doğru cevabı ve hayatta buna ne kadar sadık kaldığınla ilgilidir. Bu idrakin tecrübî rehberi, ümmetin ve bu ümmet içinde seçkin bir yere sahip olan milletimizin varoluş mücadelesinin tarihidir. Bu tarih, kendi bahçesinin karanlığında kaybettiği evinin anahtarını,
Yemek yazarı Dr. Nevin Halıcı’nın çalışmaları bize Türk Mutfağının dünden bugüne uzanan seyrini tek bir çizgi doğrultusunda değil fakat çok katmanlı bir tarzda ele almamız gerektiğini göstermektedir. Dr. Nevin Halıcı bir akademisyen titizliği ve sistematizasyonu ile Türk Mutfağının tarihini birinci el yazılı kaynaklara dayanarak Orta Asya coğrafyasından başlatmakta, Türklerin göç yollarını Karahanlıların, Gaznelilerin, İranî kavimlerin üzerine bir Türkî şal atan Selçuklulara kadar oradan da İstanbul’a kadar
Tükendi
Çanakkale Muharebeleri Otto Liman Von Sanders ve Mustafa Kemal
Tükendi
Yaygın kanı, Milli Mücadele’nin 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla başladığı yönünde. Oysa, Kurtuluş Savaşı’nın fitili, bu tarihten tam 6 ay önce Mustafa Kemal Paşa’nın İskenderun açıklarında bir İngiliz gemisini batırmasıyla ateşleniyor… Gazeteci Mehmet Uluğtürkan, çok satanlar listesine giren Kurtuluş Savaşı romanı Madalyasız’ın ardından yazdığı bu ikinci romanında, Aralık 1918’de başlayan işgalden Adana’nın kurtuluş tarihi olan 5 Ocak 1922’ye kadar süren destansı mücadeleyi
"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz." Sevgili Çocuklar, Nutuk, siz gelecek nesillerin tarihimizi öğrenip geleceğe daha güçlü ilerlemeniz için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün size bıraktığı, geçmiş ve geleceğe ışık tutan eşsiz eserdir. Ülkemizin ve milletimizin devamlılığı sizlere emanettir
Ahmed Cevdet Paşa, Tanzimat'tan sonraki hemen hemen bütün olayların içinde bulunan, kendisine her konuda başvurulan bir devlet adamıdır. Aynı zamanda geniş tarih bilgisine ve sosyal kültüre sahip olması bu eserin önemini artırmış ve o dönem için bir belge niteliğini kazanmıştır. Bu eserde, Osmanlı padişahları Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz, Sultan V. Murad ve Sultan II. Abdülhamid zamanlarını idrak eden Paşa, bu dönemde tanık olduğu olayları tüm açıklığıyla yazmıştır. Zamanın padişahını, hanedan üyel
Türk Savunma Sanayii Tarihi isimli bu eser, savunma sanayimiz ile ilgili bir hafıza inşası oluşturma amacını güderken Türk girişimcilerinin gayret ettikleri takdirde ulaşacakları başarıların tarihî anlamda bazı örneklerini de sunmaktadır. Çalışmada, özel girişimlerin de ortaya çıkmaya başladığı bir ortamda, girişimcilere ve onların hayatlarına da değinilmiş ve 1834 yılından günümüze kadar yıllar kendi içinde dönemlendirilmiştir. Gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet döneminde yer alan işletmeleri inceleyerek sav
Tükendi
Genel itibarıyla 19. Yüzyıl, Osmanlı-Türk parlamento tecrübesine ve halk egemenliği düşüncesine dair başlangıç ve zemin olarak görülür. Bu yüzyıldan itibaren günümüze kadar Türk demokrasi kültürü ve düşüncesi ciddi aşamalar kat etmiş, önemli birikimler ve hafıza oluşturmuştur. Bu birikim ve hafıza farklı süreçlerle yeni ve başkalaşmış aşamaları, sonuçları üzerinde barındırdığı gibi hâlâ eski tartışma ve düşünceleri devam ettirmektedir. Nitekim Türkiye’de mevcut haliyle dahi özelde politikacılar, genelde top
Tükendi
“Bana olanaklı olanı verin, yoksa nefessizlikten boğulacağım!” Guattari ve Deleuze 1984’te birlikte yazdıkları “68 Mayıs’ı Yaşanmadı” metninde, 68’in “harfiyen” bir hayat memat meselesi olduğunu böyle tarif etmişlerdi. Katlanılamaz olanın ne olduğu açıkça görülmüştü. Ama aynı anda yeni bir şeyin olanağı da! Guattari’nin 1977 yılında Moleküler Devrim’de bir araya getirdiği metinler 68’in ortaya çıkardığı bu iki boyut arasında çapraz geçişlerle örülüdür. Kadınların, göçmenlerin, delilerin, güvencesizlerin, ço
Tükendi
Yaşayan en saygın antropologlardan biri olan Alan Macfarlane, bu önemli kitapta, İngiltere’nin ortaçağ feodalizminden Sanayi Devrimine uzanan beş yüzyıllık toplumsal dönüşüm hikâyesini ele alıyor. Macfarlane, feodal sistemin olgunlaşma çağı olan on üçüncü yüzyıl İngiltere’sinin aile hukuku, toprak rejimi, mülkiyet ilişkileri ve dinsel-toplumsal yapılanma modelinin nasıl olup da uzun vadede Avrupa anakarasından farklılaştığını ve “İngiliz istisnailiği” denen olgunun köklerinin nelere dayandığını araştırıyor.
Bu kitapta Türk milletini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getiren Birinci Dünya Savaşı'nın ve Mondros Mütareke’sinin gerçek tarihini okuyacaksınız. 1938/son yıl kitabının yazarı Orhan Çekiç Sultan Vahdettin ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki görüşmeleri ve fikir ayrılıklarını bütün yönleriyle inceliyor. Sultan Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa'yı dinlese neden tarih farklı yazılırdı? Birinci Dünya Savaşı'na katılan binlerce Mehmetçik geri dönemedi, geri dönebilenler ise bu kez Anadolu'yu savunmak için yenide
Mehmet Ziya Gökalp (23 Mart 1876, Diyâr-ı Bekr – 25 Ekim 1924, İstanbul), Türk yazar, toplumbilimci, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebûsan'da ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekilliği yapmıştır. "Türk milliyetçiliğinin babası" olarak da anılır. Türk Töresi'ni 1923 'de yayınlandı. Ziya Gökalp , bu eseriyle, Türklerin töre anlayışını, bu anlayışın nasıl şekillendiğini,Türk halk kültürünü ve tarihini işlemiştir. Gökalp, halk kültürünü millî devletin temeli olarak görmektedir. Toplumların alışkanlıkl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 560-580 / Aktif Sayfa : 29