Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50
"Dr. Selim Erdoğan, 'Büyük Taarruz' kitabında 'Sakarya'dan sonra Milli Mücadele'nin tarihi üzerine yerli ve yabancı kaynakları mukayeseli olarak kullanıyor. Coğrafya ve stratejiyi mükemmel bir şekilde işliyor. Kitapta ilk defa bazı çarpıcı gerçekler ortaya çıkıyor. Her iki muharebede de şehitliklerin tam listesi yok. Bunlar yazarın ve Harp Tarihi Dairesi'nin gayretiyle muharebe alanlarında ve civarda araştırılarak bulunuyor. Dolayısıyla önemli bir arazi tetkikinin, arşiv çalışmasının ve kaynak kullanımının
Tükendi
"Modern Avrupa uluslarını incelediğimizde bir bakışta birbirlerinden dil, kanunlar, örf ve adetler açısından çok farklı olduklarını görürüz. Fakat aynı zamanda bu farklılığa rağmen, birbirleri ile kendilerini dünyanın diğer ulusları ve alanlarından ayıracak şekilde büyük benzerlikler taşıdıklarını görürüz. Roma tarihinin bize açıkladığı meşhur konu ise bu Avrupa uluslarının nasıl büyüdüğü, birbirlerinden nasıl gayet farklı hale geldikleri ve yine de bir ulus diğerinden farklı olsa da Avrupa uluslarının nası
Tükendi
Sultan Abdülhamid, Türk tarihinin hakkında en fazla konuşulan şahsiyetlerinden birisidir. Kimilerinin "Gök Sultan" kimilerinin "Kızıl Sultan" dediği padişah, bugün hâlâ abartılı ve birbiriyle taban tabana zıt telakkilerin odağında kavga öznesi olmayı sürdürüyor. Abdülhamid henüz hayattayken, İkinci Meşrutiyet'in ilanından sekiz ay önce (Kasım 1907) Paris'te basılan bu eser "Abdülhamid Karşıtlığının İncili" yakıştırmasına layık görülecek kadar taraflı kaleme alınmıştır. Erol Üyepazarcı, bu eseri sadece tercü
Kuzey Makedonya ve Kosova Türkleri önce Osmanlı Devleti'nin, ardından da Yugoslavya'nın balkanlaşmasından sonra nüfus ve nüfuz bakımından azınlığa dönüşmüş bir milletin mensupları haline gelmişlerdir. Kitapta Kuzey Makedonya ve Kosova Türklerinin azınlık olarak yaşadıkları ülkelerdeki diğer millî-dinî unsurlar ile kurdukları sosyal ve kültürel münasebetler üzerinde durulmaktadır. Araştırma bünyesinde teorik düzeyde ele alınan kimlik ve kültürleşme kuramlarıyla birlikte balkanlaşma kavramı da sosyolojik bir
Tükendi
Osmanlı Mülkü'nün Tarihi Coğrafyası, I. Dünya Savaşı sırasında Celal Nuri [İleri] tarafından Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmış bir yapıt. Batı'da 1700'lü yıllarda tarihi coğrafya ismiyle verilmeye başlayan öncü eserlerin bu topraklarda, Devlet-i ‘Aliyye'nin son demlerinde aks-i seda bulmuş bir ifadesi. Bu eseri, çağının diğer çalışmalarından farklı kılan özelliği ise imparatorluğun tarihi coğrafyasına odaklanıyor olması. Özellikle Rum kavramı ile Osmanlı mülkünün egemenlik sahasının sınırlarını çizen yaza
Tükendi
En başarılı Osmanlı valilerinden biri olarak kabul edilen Midhat Paşa'nın Tuna Valiliği yaptığı yıllar (1864-1868) modernleşme tarihimiz açısından ayrı bir önem taşır. Devraldığı modernleşme mirasına kendine özgü denilebilecek birçok yenilik katan Midhat Paşa, dönemin taşra sorunlarına çözüm bulmak amacıyla ilan edilen Vilayet Nizamnamesi'ni Tuna'da başarılı bir biçimde uygulamakla kalmamış, yaygınlaşmasına öncülük de etmiştir. Osmanlı Devleti'nin yeniden yapılanmasını zorunlu kılan sosyopolitik ve ekonom
Tükendi
Bu çalışma İslam Rönesansı'nın iki önemli düşünürü İbni Sina'nın (980-1037) ve İbni Rüşd'ün (1126-1198) felsefelerinin belirlenimci olup olmadığını araştırmaktadır. İslam ve Avrupa Rönesanslarını şekillendirmiş bu iki düşünürün fizik ve metafizik görüşlerini inceleyerek doğadaki rastlantısal olayların yanı sıra, maddeye ve ilahi takdire dair fikirlerini tetkik eder. Bunun yanında İslam düşüncesindeki Aristotelesçi ve Yeni Platoncu felsefeler ve kelam gibi ilahiyat gelenekleri üzerindeki etkilerini ve bu düş
Tükendi
"Tatlîk etmek", "boşamak"; "tatlîk ettim" de "boşadım" demektir... Türkiye'de Medenî Kanunun bulunmadığı devirlerde yürürlükte olan fıkıh temelli uygulamaya göre, koca, karısını bir talâkname, yani boş kâğıdı yazarak boşayabilir ve evlilik birkaç kelimeden ibaret bu boş kâğıdı ile son bulurdu... Kitabın ismi, İslâm fıkhının kocaya tanıdığı boşama hakkını kullanan Mustafa Kemal Paşa'nın eşi Lâtife Hanım'a 5 Ağustos 1925'te gönderdiği talâknamedeki kendi ifadeleridir ve 2 sene 6 ay 8 gün, yani sadece 920 gün
"Tatlîk etmek", "boşamak"; "tatlîk ettim" de "boşadım" demektir... Türkiye'de Medenî Kanunun bulunmadığı devirlerde yürürlükte olan fıkıh temelli uygulamaya göre, koca, karısını bir talâkname, yani boş kâğıdı yazarak boşayabilir ve evlilik birkaç kelimeden ibaret bu boş kâğıdı ile son bulurdu... Kitabın ismi, İslâm fıkhının kocaya tanıdığı boşama hakkını kullanan Mustafa Kemal Paşa'nın eşi Lâtife Hanım'a 5 Ağustos 1925'te gönderdiği talâknamedeki kendi ifadeleridir ve 2 sene 6 ay 8 gün, yani sadece 920 gün
İki dünya arasında: Yaşam'dan ebediyete Zeugma'da evler ve mezarlar. Şömizlidir.
Tükendi
Between Two Worlds: The Houses And Tombs Of Zeugma From Life To Eternity Şömizlidir.
Tarih felsefesi deyince aklımıza ilkin, tarihsel sürecin gidişatını yöneten genel yasaları keşfetme ve tarihsel varlık alanına ilişkin kapsamlı bir bilgi oluşturma girişimi gelir. Bu tür bir düşünme çabası, Batı'da, 17. yüzyıldan başlayarak gelişim göstermiştir. Bu girişimin gerisinde, tarihsel olgulara dayanarak birtakım genellemeler yapma ve sonra da bu genellemeler üzerine kapsamlı açıklamalar getirme isteği vardır. Bu anlamıyla tarih felsefesi, tarihin kendisiyle birlikte gelişen bir alan olarak ortaya
Tükendi
Tarih boyunca gizemleri henüz çözülememiş insan toplulukları, kavimler, şehirler ve yapılar bulunmaktadır. Yaşayan bir organizma olarak tarih, her geçen gün yeni bulunan kalıntılar, izler ve delillerle şekillenmektedir. Araştırmacılar dünyanın birçok noktasında farklı şehir ve topluluğun yaşadığını iddia etmişlerdir. Bunlardan en yaygın olanları Mu ve Atlantis'dir. Gerek yer altı gerekse deniz altında bulunan bazı kalıntılar bu iddiaları güçlendirmiştir. Mu ve Atlantis isimli bu kitapta, geçmişten günümüz
Türkiye'nin haklar ve özgürlükler alanındaki referans hukukçusu Rıza Türmen'in 2014'ten bu yana düzenli olarak yazdığı yazılar, günün kaydını tutmanın ötesine geçerek bir dönemi anlamak için eşsiz bir bellek hazinesi oluşturuyor. Ülkenin siyasal açıdan köklü bir dönüşüm geçirdiği, özgürlük alanlarının yukarıdan aşağıya müdahalelerle yeniden tanımlandığı, ileriye gitme olanaklarının ise görmezden gelindiği ya da bastırıldığı bu dönemin siyasal ve hukuksal eleştirisi, gerçeğin üzerindeki örtüyü kaldırma ça
Tükendi
Hitler'in Yahudi düşmanlığı nasıl başladı? Nazi sembolü nasıl ortaya çıktı? Hitler'in ırk takıntısı, okul yılları, ilk aşkı, ressam olma hayali, arabaları, köpeği, askerlikten kaçışı, sigara karşıtlığı, vejetaryenliği, zayıflıkları, kompleksleri... Nazilerin sanat yağması, ilk Nazi köy enstitüleri, Nazi mimarisi... Yahudi, Çingene, zihinsel ya da fiziksel engelli milyonlarca insanın kanıyla büyüyen bir canavar ve onun eşlikçileri, tarihe bıraktıkları devasa mezarlığı nasıl kazdılar? Adolf Hitler'in çocuklu
Tükendi
Hıfzı Topuz, Meyyale ve Taif Ölüm`den sonra, bu yeni romanında da yakın Türk tarihinin önemli simalarına ve olaylarına ışık tutmayı sürdürüyor. On dokuzuncu yüzyılın ortalarından başlayarak yirminci yüzyılın başına kadar gelen bir dönemde, padişahlık rejimine karşı Türk aydınlarının verdiği mücadelelerin ve Batıtılaşma çabalarının anlatıldığı Paris`te Son Osmanlılar`da, Namık Kemal, Abdülhak Hamit, Sami Paşazade Sezai, Ali Suavi gibi ünlü yazar ve gazetecilerin yaşamlarından, politik mücadelelerinden kesi
Tükendi
Elinizdeki kitap, Osmanlı kültür tarihine araştırmaları ve keşifleriyle damga vuran Prof. Dr. İsmail E. Erünsal ile yine kültür tarihi alanında yazı ve röportajlarıyla tanınan gazeteci-yazar Halil Solak'ın yaptığı uzun soluklu bir söyleşiden oluşuyor. Prof. Erünsal'ın İstanbul Üniversitesi'nden İngiltere'ye uzanan eğitim yılları, üniversite hocalığı, akademik dünyanın problemleriyle açılan kitap, imparatorluk coğrafyasında kitap ticaretinin ve kütüphanelerin gelişimi, padişahların kitaplarla ilişkisi, Osma
Hindistanlı büyük dil âlimi ve İslam tarihçisi Şiblî Numânî 1892 senesi baharından itibaren altı aylığına İstanbul, Beyrut, Kudüs ve Mısır'a ilmî bir seyahat tertip etmiştir. Sonraki yarım asır boyunca Hintli Müslümanların Osmanlı Devleti hakkında beslediği büyük sempatinin kazanılmasında katkısı olduğuna inanılan bu seyahatname Urdu dilinde sayısız baskı yapmıştır. Şiblî Numânî'nin müşahedeleri dışarıdan bir göz olarak dönemin Osmanlı topraklarına, insanlarına ve kurumlarına dair çok önemli ayrıntılar içer
1683 2. Viyana Kuşatması, Osmanlı Devleti'nin kara/nlık günlerinin önsözü... Askerî tarihçi Kahraman Şakul, bozgunun Doğu-Batı arasında kalan imgesi üzerine arkeolojik kazı yapıyor, ‘bizim cephe'nin Alaman Dağı'ndaki acı saatlerini yeniden işletiyor. Akademik disiplinin satır aralarında, Kara Mustafa Paşa, Vânî Efendi, Evliya Çelebi, Murad Giray, İbrahim Paşa, IV. Mehmed, Sobieski, Lothringen Dükü Karl ve İmparator Leopold portreleri üzerinden kuşatan ve kuşatılanın ortak trajedisiyle karşılaşacak, 1526 Mo
Tükendi
Koçgiri Aşireti'nin merkezi olarak bilinen Sivas-Ümraniye'de 6 Mart 1921'de yaşanan birtakım "asayişsizlik" olaylarını haber alan Ankara hükümeti asayişi tesis etmek ve olayların büyümesini önlemek amacıyla bölgede örfi idare ilan etmiş, Nurettin Paşa kumandasında bir ordu görevlendirerek bölgeye göndermişti. Bastırma harekâtı sırasındaki yoğun şiddet uygulamaları, yapılan şikâyetler sonucu Meclis'in de gündemine alınmış ve durumu yerinde incelemek, olayların faillerinin ve askerî harekât sonrasında
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50