Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 540-560 / Aktif Sayfa : 28
Şehzade Selahaddin Efendi (1861-1915), 1861-1915), 1876 yılında üç ay ve üç gün saltanat sürmüş 33. Osmanlı padişahı 5. Murad’ın tek oğludur. Babasının tahttan indirilmesiyle birlikte, henüz 15 yaşındayken ailenin diğer fertleri ve hane halkıyla birlikte gözetim altında yaşamak mecburiyetinde kalmıştır. 5. Murad’ın 1904’teki ölümüne kadar süren 28 yıllık bu tecrit boyunca Selahaddin Efendi, zamanının önemli bir kısmını anı, düşünce ve duygularını kaleme almaya ayırmıştır. “Sada-yı Mahpus” (Hapisteki Ses) ad
Tükendi
Sa’diyye tarîkatı ve kurucu şeyhi Sa’deddin Cebâvî hakkında diğer tarikat ve pîrlere nispetle çok az bilgi bulunmaktadır. Son yıllarda Şam bölgesinde neşredilen birkaç yayın da olmasa tarîkat hakkında neredeyse hiçbir bilgi bulunmamaktaydı. Ancak ilmî hayatını Sa’diyye tarîkatına vakfeden Hür Mahmut Yücer, bu yayınlar sayesinde bazı yazma eserlere ulaşabildi ve Şeyh Sa’deddin Cebâvî’nin hayatı ve Sa’diyye tarîkatının âdâp ve erkânına dair çok önemli bilgiler içeren beş risaleyi günümüz harflerine çevirdi. K
Ders: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Neval öğretmen öğrencileri ile yapmış olduğu sohbet tadındaki dersleri, en merak edilen soruları tartışmalar ile birlikte aldığı notlara dökerek bu kitapta topluyor. Din kültürüne farklı bir yönden bilimsel düşünce kalıpları içerisinde yaklaşırken neden- sonuç ilişkilerine önem veriyor. İnsana dair gizemli olan ve kafalarda soru işareti bırakan her konuyu sosyal, psikolojik veya biyolojik temeller çerçevesinde ele alıyor. Yeni neslin dini bilimsel düşünce sisteminde sorgul
Tükendi
Birçok teorisyenin ekonomik verilere dayanarak gözlemlediği yeni bir yükseliş var dünyada. Bu yeni yükselişin adı Çin. Ekonomik ve politik alanda, 21. yüzyılın en önemli belirleyicisi olması beklenen Çin, yayılmacı politikalarıyla da sık sık gündeme geliyor. Peki Çin’i bilhassa ekonomik alanda adım adım daha güçlü ve söz sahibi kılan temel özellikler nelerdir? Bu kitap, Çinli uzmanlar tarafından, Çin’in iktisadi düşünce tarihi üzerine kaleme alınmış on iki makaleden oluşmaktadır. Söz konusu makalelerde u
Çağlar boyunca pek çok topluluğa yurtluk etmiş olan Giresun yöresi çeşitli kültürlerden beslenerek bugüne köklü bir tarihsel birikimle ulaşmıştır. Bu birikimin farkına varılması, keşfedilmesi için yörede eski çağlarda yaşamış toplulukların yaşamına dair somut izler sürülmeli ve yörenin coğrafi özellikleri, adlandırmaları, dil-ağız özellikleri, türküleri, giyim- kuşam kültürü, gündelik yaşamda yer tutmuş olan meşgaleler, yapı kültürü, zamanı kullanma biçimleri, yöre ekonomisinin değişim-dönüşüm evreleri
Tükendi
II. Abdülhamid döneminde Osmanlı ordusunda görev yapan ve dönemin önde gelen Türkçülerinden olan Hasan Enver Paşa (1857-1929), emekli olduktan sonra 1917-1918 yıllarında Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası’nda Eski Türk tarihi ile dili hakkında “Türklerin Menşeine Dair” başlığını taşıyan kısa makaleler yayımlamıştır. Aslen Polonyalı olan ve Türklerin Avrupalı sayılması gerektiğini savunan Mustafa Celaleddin Paşa’nın (Konstanty Borzęcki; 1826-1876) izinden gitmiş, bu yazılarında Türklerin dünyadaki en eski halk
Kaan Çalen, bu kitabında Osmanlıcılık, Türkçülük, İslamcılık başlıklarında serdedilen tartışmalar; Türklerin İslam, Türklük ve tarih tasavvurları, Türk tarihinin çağlara ayrılması, Balkan Savaşları ve Rumeli’nin kaybı konusunda ders kitaplarına yansıyan millî duyuşlar gibi II. Meşrutiyet yıllarının temel fikrî idmanları etrafında şekillenen tarih ve kimlik meselelerini bu vadide kafa yoran modern Türk düşüncesinin mihmandarları eşliğinde ele alıyor. Hâlâ güncelliğini koruyan ve yansımaları bugün de gözümüzü
Tükendi
XI ile XIII. yüzyıllar arasında Batıda siyasi ve toplumsal hayatta, sanat, ekonomi ve teknoloji alanlarında köklü dönüşümler göze çarpar. Felsefe de bu dönemdeki maddi ve entelektüel uyanışın bir parçasıdır. XIII. yüzyıl ise tercüme ve yorum (translatio) hareketinin etkisini gösterdiği dönemdir. Bu hareket, Batının bir yandan Araplar ve eski Yunan karşısındaki felsefi gecikmesini telafi etme çabası, diğer yandan “skolastik” döneme bakışını değiştiren tartışmaların kaynağıdır. Tezlerin ve karşı tezlerin sunu
"Emeviler ve Abbasiler Döneminde Askeri Teşkilat" isimli arastırmamızla biz, islam Hilafet Devleti devlet yapılanmasında; müesseselerinin oluşumunu önemli ölçüde tamamladığı bu dönemde, dışarıda ve içeride devlete yönelik saldırılara karşı savaşmak suretiyle mukabele etmek durumunda kalan bu iki devletin ordularının teşkilat yapısını, kaynakların verdiği bilgiler ölçüsünde ortaya çıkarma amacı taşımaktadır. Emevi ve Abbasi askeri teşkilâtını araştırmak suretiyle biz; hem bu teşkilâtın bu dönemlerdeki yapısı
XX. yüzyıldaki paylaşım kavgasını sona erdirecek “büyük savaş” başladığında Osmanlı Devleti de artık son günlerini yaşıyordu. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nı Osmanlı Devleti’nin tam bağımsızlığı için uygun bir fırsat olarak değerlendiren İttihadcılar; uzak cephelerde, çöllerde, dağ başlarında son bir mücadeleye atıldılar. Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nda temeli atılan Teşkilât-ı Mahsûsa bu mücadelede öne çıkan kurumların başında geliyordu. Harbiye Nezaretine bağlı resmî bir birim olan Teşkilât-ı Mahsûsa, s
Tükendi
Filistin’in Osmanlı İmparatorluğu’nun son on yılındaki kültürel, etnografik, mimari ve düşünsel tarihine bir pencere açan bu kitap, bölgenin “Osmanlı Filistini” kimliğinden koparak yeni ve müstakil bir Filistin oluşuna giden karmaşık sürecin izlerini sürüyor. Birinci Dünya Savaşı’nın yıpratıcı günlerinde Filistin’in Osmanlı’ya tutunma çabaları, merkez-taşra farkının yaşanan kopuş sürecindeki etkileri, Osmanlı’nın modernleşme politikalarının ve Cihan Harbi’nin harekete geçirdiği yeni kentsel duyarlılıklar ve
Tükendi
Selçuklular denilince, sadece Orta Asya bozkırlarında, Mâverâ-un’Nehr kıyılarında, Horasan illerinde tarih sahnesine göçebe olarak çıkıp İran ve Anadolu’da 200 yıla yakın bir süre en etkili güç odaklarından birisi durumuna gelmiş olan Selçuklu Devleti değil; biraz kenarda kaldığı için dikkatlerimizden kaçan ve her biri ayrı bir devlet konumunda olan Kerman Selçukluları, Irak Selçukluları ve Suriye Selçukluları da dahil, bütünüyle büyük Selçuklu İmparatorluğu gözönünde bulundurulmalıdır. Çünkü o tarih, Selçu
Tükendi
Maraş, Aksu ve Erkenez Çayı’nın suladığı, verimli Erkenez, Aksu ve Maraş ovasının kuzeyine, ahır dağının güneyine kurulmuştur. Şehrin batı ucunda Ceyhan nehri bulunmaktadır. Kuzey ve güneyi bağlayan önemli ticaret yolu üzerindedir. Bu nedenle Maraş tarih boyunca birçok istilalara maruz kalmıştır. Bu istilalar sırasında şehir talan edilmiştir. Şehir halkı, onuruna, bağımsızlığına ve vatanına çok düşkündür. Bu nedenle şehire bir saldırı olduğunda halk, bir bütün halinde karşılık vermiştir. Şehirde fazla mikta
Tükendi
Kadir Akın, elinizdeki kitapta, Osmanlı Meclis-i Mebûsan’ında Ermeni mebusların yürüttüğü sosyalist muhalefeti mercek altına alıyor. Daha evvel hiç gün yüzüne çıkmamış belgelerin yardımıyla ve resmi tarih anlatısının sağ ve “sol” versiyonlarını tekzip eden bir yaklaşımla genel olarak Türkiye siyaset tarihine, özel olarak da Türkiye sosyalist hareketi tarihine ışık tutuyor. “Kadir Akın, saklı tarihin izinde koşturarak Osmanlı Devleti’nin özellikle son 50 yılına yenilmiş devrimlerin bakış açısından bakıyor
Tükendi
Nevzat Onaran’ın Devletin Dâhili Harbi araştırması, Türk milliyetçiliğinin ekonomi politiğini analiz ettiği dördüncü kitabıdır. Türk devletinin 1914-1940 dönemi icraatı bu dört kitapta incelendi. İçişleri Bakanı Faik Öztrak, 1938’deki harekâtta 13.160 [TC vatandaşı] Dersimlinin ve 122 asker-milisin öldüğünü açıkladı. 1920-1922 döneminde Türk Kurtuluş Savaşı’nın asker-milis kaybı dahi, 1938’de öldürülen Dersimliden çok azdı; 9167’ydi. Anlaşılıyor ki, isyan eden yoktu; devletin, vatandaşına karşı askerî h
Tükendi
İnsanoğlunun hikâyesi, en başından beri bir mücadele, çatışma ve muharebe öyküsüydü. Göğüs göğüse dövüşen insanları muharebe alanına getiren şey hırslarıydı belki; ama onlara zaferi getiren, liderlerinin stratejileri ve taktikleri olduğu kadar zırhları, miğferleri ve silahlarıydı. Büyük bir Mısır ordusunun başındaki II. Ramses, Asi Nehri’nin kıyısında baş düşmanı Hitit Kralı Muwatalli’yi beklerken; Pers ve Yunan filoları Salamis Adası’nın doğusunda karşı karşıya gelirken; Kartacalılarla Romalılar Akdeniz iç
Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde çeşitli arşiv kaynaklarından, kroniklerden ve yerli yabancı birçok tarihçiden beslenerek yazdığı eserlerle tanınan “Tarihi Sevdiren Adam” Ahmet Refik Altınay’ın kitapları, Timaş Tarih vasıtasıyla yeniden okurlarıyla buluşuyor. Şanlı Osmanlı tarihi, her sayfası kahramanlıklarla süslü bir zaferler silsilesidir. Bu zaferler silsilesinde Osmanlıların gözünde tüm haşmetiyle yer alan ve Osmanlı askerî tarihini süsleyen büyük başarılar arasında yedi zafer vardır ki o
İnönü dönemi iki açıdan önemli bulunmaktadır: Birincisi, İnönü’nün Atatürk’ün siyasi halefi olması nedeniyledir. Bu durum, devamlı surette Atatürk ve İnönü dönemlerinin kıyaslanmasını beraberinde getirmiştir.Diğeri ise İnönü döneminin modern Türkiye tarihinin pek çok önemli dönemecini ve dolayısıyla oldukça kritik kararların alındığı bir zaman dilimini işaret etmesidir. Bu açıdan bakılınca İnönü dönemi, çeşitli taraflar için, modern Türkiye’yi tartışmak ve modern Türkiye üzerine sahip olunan tezleri somutla
-Öze Dönüşçü Bir Yaklaşım- Sübülü’s-selâm müellifi Emîr es-San’ânî, “muhasebe dönemi”nde yaşayan Yemenli bir müctehiddir. Her ne kadar Zeydî-Hâdevî çevrede yetişmiş ve eğitim görmüş olsa da kendini bu mezheple kayıtlamamış, bütün itikâdî ve fıkhî mezhepleri bid’at ve tefrika sebebi olarak nitelendirmiş ve sadece “Müslüman” olarak anılmayı kabul ederek kendini mezhepler üstü bir konuma yerleştirmiştir. İslâmî ilimlerin hemen her alanına ilişkin iki yüz küsur eser ortaya koymak ve birçok öğrenci yetiştir
Algılar ve propagandalar çağında yaşıyoruz. Modern dünyada insanların çoğunun zihinleri işgal edilmiş ve zihinlerde imparatorluklar kurulmuştur. Batı medeniyeti de insanlarımızın zihninde edindiği yer itibariyle bu imparatorluklardan biridir. Peki algılarımızdaki Batı dünyası gerçekten böylesine abartıldığı kadar üstün mü? Batı dünyasının sizleri şaşırtacak yönlerini keşfetmeye, algıları değiştirmeye ve maskeleri düşürmeye hazır mısınız?
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 540-560 / Aktif Sayfa : 28