Şair Arif Dülger, yurt dışı gezilerini anlattığı "Günlerin İçinden" başlığı ve "Bir Şairin Seyahat Notları" adlı kitabında büyük çoğunluğu kültür coğrafyamızdan oluşan Üsküp, Mekadonya, Bulgaristan, Kosova, Azerbeycan, Almanya-Frankfurt, İran ve Tataristan-Kazan gibi şehir ve ülkelere yer vermiş. Gezi edebiyatının büyük ilgi gördüğü günümüzde "Günlerin İçinden" bir şair duyarlılığının hissedildiği, şehir ve ülkelerin anlatıldığı önemli bir kitap. Yazar, tarihe tanıklık eden gezi notlarında, kuru bilgilerin
Dede Korkut anlatıları, Antheus'un toprağı gibi, bizi kendimize çağıran kadim kültürümüzün sesi olmakla birlikte; Dünya edebiyatındaki anlatı geleneği için de çok önemli bir numune kaynaktır. Giderek robotlaşan ve makineleşen çağımız insanı; bu büyük kaynaktan beslenerek, içindeki insanlık tohumunu, merhamet ve iyilik yeteneğini yeniden yeşertme ve geliştirme şansına her zaman sahip olacaktır.
Köroğlu, Türk destan geleneğinde mitolojik kahramandan destan kahramanına, "vergi almış şaman'dan Hakk'tan gönlüne ilham düşen âşık'a, karanlık güçlerle savaşan alp'ten, insanları haksızlıktan koruyan kahraman'a, çiltanlarla, Hz. Hızır'la, Hz. Ali'yle, on iki imamla konuşabilen eren'e kadar sürekli statü değiştirerek varlığını sürdürmüştür. Köroğlu Destanı bütün Türk halklarının sözlü edebiyatında [ayrıca Kürt, Arap, Tacik, Gürcü, Acar (Gürcü dilinde), Ermeni, Afgan, Abaza folklorunda] mevcuttur ve sözlü ge
"Değerli halkbilimi araştırmacısı A. Haydar Avcı'yı ilkin "Köroğlu Ayaklanması" adlı çalışması ile tanıdık. Onun ardından daha olgun bir eserle çıktı karşımıza: "Zeybeklik ve Zeybekler". Özellikle bu ikinci kitap, hem araştırma yöntemi hem de derlediği malzeme bakımından değerli bir halkbilimci ile karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Şimdi onun Pir Sultan Abdal üzerinde yeni bir çalışması ile karşı karşıyayız. Uzun yıllar önce Pir Sultan üzerine çalıştığım için onun bulduğu yeni belgeleri ilgiyle izledim.
A
Yrd. Doç. Dr. Sedat Bahadır, 1962 yılında Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Reyhanlı' da tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi' nde Lisans, Gazi Üniversitesinde Yüksek Lisans ve Doktorasını bitirdikten sonra on yedi yıl Mustafa Kemal Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. Halk Edebiyatı alanında birçok çalışması olan Sedat Bahadır, Artvin Çoruh Üniversitesi Fen Edebiyatı Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde Yardımcı Doçent Doktor olarak görev yapm
(Hekabe: ) "Belki bir zaman gelir senden doğan çocuklar İllion'a tekrar yerleşir ve kent yeniden oluşur..."
Euripides ( M.Ö. V.yy), Troyalı Kadınlar, 724-727
Sabah oldu ve kutsal gün doğdu, her iki tarafın kargıları ve okları durmaksızın vuruşuyor, orduları yok oluyordu. Bu arada güneş gökyüzünün ortasına gelince baba tanrı altın teraziye başvurdu. İçine uzun süreli iki ölüm kaderini koydu, atları yetiştiren Trooslann ve tunç gömlekli Akhaiosların. Eline alıp yukarı kaldırdı teraziyi. Ağır geldi Akha
Âşık Mevlüt İhsanî, âşıklığının yanı sıra halk hikâyesi anlatmasıyla da tanınmıştır. Kitapta, kendisinden 1998 yılında derlenen yirmi halk hikâyesi metni bulunmaktadır. Bu hikâyelerin dokuzu kendi tasnifidir. Diğerleri usta malı halk hikâyeleridir. Aşığın hayatı ve hikâyeciliğine dair verilen bilgiler metinlerle bütünleşmektedir.
Masalların kökleri tarihin karanlık devirlerine kadar uzanır. Nerede, nasıl oluştukları bilinmez. Halkın ortak malı olarak meydana gelirler. Sözlü gelenekte yaşarken nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşırlar. Masallarda gerçek hayatta rastlayabileceği olaylar bulunabileceği gibi daha çok olağanüstü kahramanlar da bulunur. Masallarda insanlığın geçmişiyle ilgili sırlar bulunduğu gibi, derledikleri toplumun gelenek göreneklerini de yansıtırlar. Erzurum masalları, dünya masalları ile ortak motifleri
"Keşiş bahçesinde bir güzel gördüm
Aklımı başımdan aldı, ne çare
Taramış zülfünü, dökmüş yüzüne
Seherde sevdaya saldı, ne çare
Ben de bildim, bu bir keşiş kızıdır
Seherde çıkmış tan yıldızıdır
Darılmış güzel bana küsmüştür
Halimden bilmezsiniz ne çare"
Isfahan şahının oğlu Kerem sarayda görevli olan bir keşişin kızı Aslıhan'a âşık olur. Önceden söz vermesine rağmen keşiş, kızını şahın oğluna vermek istemez ve kızı ile birlikte diyar diyar kaçmaya başlar. Sevdiğini bulmak için Kerem de onların peşinden gide
1. Kırımlı Süleyman Sûdî Bey'in hayatı ve eserleriyle tanıtılması ve halk edebiyatı, halkbilimi, yeni Türk edebiyatı sahaları için çalışılmayı bekleyen 40'dan fazla eserden ilim âleminin ve meraklıların haberdar edilmesidir. Himmetzade, Himmetzade S. Abdullah, İdus Nemyelüs, Kırımlı, S. Abdullah, S. Abdullah Himmetzade, S. Sûdî, S. Süleymanof, S.S., Sûdî Himmetzade, Sûdî Süleymanof, Sûdî Süleymanof Kırımlı, Süleymanof, Süleymanof Kırımlı, Ydos Namiles müstear isimlerini kullanmış olan Kırımlı Süleyman S
Laozi: Hayatı hakkında çeşitli efsaneler olsa da kesin bir bilgi yoktur. İsmi Çincede hem "yaşlı usta" hem de "yaşlı çocuk" anlamlarına gelmektedir. Taoculuğun en önemli metni sayılan Tao Te Ching'in (Dao De Jng) yazarı olarak kabul edilir. Tao Te Ching klasik Çin edebiyatının en eski ve en ünlü örneklerinden biridir. Metin yüzyıllar boyunca birçok sanatçıya, düşünüre siyasetçiye ilham vermiş, çeşitli entelektüel tartışmalara yol açmıştır. Döneminin diğer metinleriyle kıyaslandığında metnin en ayırt edici ö
Evrenin, dünyanın, kozmik bölgelerin ve insanın yaratılışı, ardından da tüm bunları yaratan Bâbil tanrısı Marduk'un diğer tanrılar tarafından zikredilişini içeren bu destan, Gılgamış Destanı ve Bâbil Hemeroloji Serisi'nden sonra en iyi bilinen Mezopotamya eserleri arasında yer alır. Bu destan okullarda, tapınaklarda, yılın belli günlerinde belli ayinlerde okutulan kutsal bir kitap, edebi bir yapıt aynı zamanda da bir kültür hazinesi olarak Bâbil'de, Bâbil Devleti'nin Tanrı Marduk'u temel alan dini, kültürel
Günümüzden yaklaşık 3 bin yıl öncesini inceleyen Klasik Filoloji'nin çalışma kaynağı olan Eski Yunanca - Latince metinler, kültürel ve siyasi olarak birçok bilgiyi içermekte, bulunduğumuz coğrafyada halkların iç içe nasıl eşsiz ve oldukça zengin bir tarihe sahip olduğunu belgelemektedir. Bu bakımdan bugün bu metinleri olabildiğince aslına sadık çevirmek, hatta her birinin sözlükçesini çıkarmak, hem geçmişin tarih, kültür ve dil gelişiminin evrelerini tanımayı, hem eski doğudan gelen, hem de sonraki
Oğuz kavminin kurucu atası olarak destanlara giren ve ardından yazılı kaynaklarda başka kahramanları kıskandıracak derecede yer alan Türklerin ilk fatih hükümdarı: Oğuz Kağan. Zaferlerle dolu bir hayat. İz bıraktığı koskocaman bir coğrafya.
Ardından günümüze ulaşan ölümsüz bir destan: Oğuz Kağan Destanı.
Bugüne kadar Oğuz Kağan Destanı'nın sırlarına sadece tarihçiler, dilbilimciler ve halkbilimciler cevap aramaya çalışmışlardır. Bu kitapta ise coğrafya, tarih, ekonomi, antropoloji, siyaset bilim, sosyolo
Bu kitap 2005-2015 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Böiümü'nde girdiğim Halk Edebiyatı derslerinin bir ürünü. Bu on sene boyunca aldığım ders notları kitabın temelini oluşturuyor. Aynı zamanda derslerde farklı uygulamalarım da olmuştu. Okuduğum kaynaklarda katılmadığım veya farklı değerlendirdiğim konular oldu. Bunları derslerde öğrenci arkadaşlarla paylaşırdım. Şimdi bu kitapla sahanın uzmanlarıyla da paylaşmış oluyorum. Özellikle bir kaç konuda farklı düşüncelerim oldu
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü
İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak orduya katılacak olan İslam Bey, yola çıkmadan önce, uzun süredir derin bir aşkla sevdiği Zekiye'ye, ona karşı hissettiği duyguları anlatır. İslam beyin aşkına kayıtsız kalmayan Zekiye, İslam beyden ayrı kalmamak için onun ardından erkek kıyafetleri giyip Adem adını kullanarak Osmanlı ordusuna katılır ve Silistre'ye kadar gider. İslam bey, Rus ordusu tarafından kuşatılan Silistre kalesinde yaralandığında, hastabakıcılığını bizzat Adem yapacak, Adem'in, aşık olduğu kadın olduğ
Çağlar ötesinden gelen, Türk Tarihinin en önemli eserlerinden biridir Kitab-ı Dede Korkut!
Oğuz boyunun töresini, yaşayışını, kültürünü, dilini, yaşama bakışını ve yaşamı algılayıp uygulayış tarzını, gözlerimizin önüne seren nadide bir incidir Kitab-ı Dede Korkut!
Bu nadide eser, Oğuz tarihini, Oğuz dilini ve inceliklerini, Oğuz kültürünü, Oğuz sosyal hayatını, beylerin yaşam tarzını, bilgelere verilen değeri, bulabileceğiniz tek eserdir.
13. Yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülen
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... Herkes ağlayıp inledi.
Ayrılıktan parça parça olmuş, kalp isterim ki iştiyak derdini açayım
Aslından uzak düşen kişi, yine vuslat zamanını arar.
Ben her cemiyette ağladım, inledim. Fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de.
Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.
Benim esrarım feryadımdan uzak değildir, a
"Candan söyledik birkaç kelam
Hakk'a âşık olana olsun selam
Başlayalım söze ey Allah adamı
Anlatalım; gelsin sözün devamı
Anlatılsın Şeyh'in bütün halleri
Her ne var ise, olduğu gibi"
-Hafız Halil-
Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin, on dördüncü yüzyılın ikinci yarısı ile on beşinci yüzyılın ilk çeyreğinde yaşayan, fıkıhçı kimliğiyle öne çıkan, etrafında geniş halk kitlelerini topladığı için yönetim tarafından endişe ile izlenen bir sûfidir. Başlangıçta sûfiliğe karşı olsa da, daha sonra tasavvufa yönelmi
Toplam 332 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 60-80 /
Aktif Sayfa : 4
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.